2005-05-24 - 20:20
TBMM KİT Komisyonu'nda bugün, Eti Holding A.Ş'nin 2003 yılı hesapları ibra edilirken, genel görüşe sunulan Seydişehir'deki Eti Alüminyum Tesisleri'nin 2003 yılı hesaplarının görüşülmesi sırasında tartışmalar yaşandı.
Eti Alüminyum'un 2003 yılı hesaplarının genel görüşe sunulması sırasında konuşan CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Seydişehir'deki tesisin özelleştirme kapsamına alınması ile ilgili şimdiye kadar 9 tane soru önergesi verdiğini belirterek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'nın, 2003 yılı Mart ayında verdiği ilk soru önergesini ''tesisin özelleştirme kapsamına alınması söz konusu değil, modernizasyonu da acil bir durum değil'' diye yanıtladığını söyledi.
2003 yılı Mart ayından sonra ''birilerinin, sahte plakalı araçlarla tesisi ziyaret ederek gezdiğini'', bunun üzerine verdiği soru önergesi üzerine de tesisin 2003-Mayıs ayında özelleştirme kapsamına alındığının ve ÖYK'nın bu kararı Ağustos'da onaylandığının açıklandığını anlatan Kart, şöyle devam etti:
''Nisan 2003'de Başbakan, yabancı bir holdingin başkanı ile görüşüyor. Rixos Otelleri'nin yetkilileri bu tesisi sahte plakalı araç ile ziyaret ediyor. Daha özelleştirme süreci başlamadan yapılan bu ziyaret ile ilgili soru soruyorum, cevap verilmiyor. Oymapınar Barajı, sadece Seydişehir Alüminyum Tesisleri'nin enerji ihtiyacı için yapılıyor. Ama 20 yıl boyunce bir türlü devredilmiyor.
Tesis yüksek maliyet ile elektrik kullandığı için sürekli zarar ediyor. Ağustos-2003'te özelleştirme kararı onaylanıyor, bir ay sonra Eylül'de baraj tesise devrediliyor. Yani tesis sadece madenleri, maden arama ruhsatları ile değil, barajı ile verilmek isteniyor, peşkeş çekiliyor. Gizli, kapaklı, esrarengiz ilişkiler içinde sağlıklı özelleştirme olmaz. Rahatsız edici bir durum. O ilişkiler ağından, çalışanlar da ilçe halkı da rahatsız oldu. Ülke kaynakları heba ediliyor.
Hedef, Oymapınar Barajı ve tesisin maden arama ruhsatları. Orada 150 milyar dolar değerinde boksit madeni rezervi var. Seydişehir'deki Eti Alüminyum Tesisleri'nin özelleştirme kapsamına alınması konusunda, Başbakan, Maliye Bakanı ve Enerji Bakanı'ndan başlayan hukuk dışı ilişkiler iddiası var. Neden hukuk dışı özelleştirme sürecinde ısrar ediliyor. Bunların hepsinin belgesi var.''
Tesisin 60 milyon dolar yatırım ile 130 milyon dolar kar edebileceğini, bu konuda Çin ve Rus firmalarının somut tekliflerinin bulunduğunu, buna karşın özelleştirme sürecinden duyulan rahatsızlık nedeniyle ilçede dün olayların yaşandığını anlatan Kart, şöyle konuştu:
''Halk ve işçiler sağduyulu davranmasaydı, dün çok değişik manzaralar olurdu. İlçede dün bin 500 polis, bin jandarma vardı. İlçe kuşatma altındaydı. İlçe Emniyet Müdürü (bu tesise mutlaka girilecek) dedi. Başbakan ve Maliye Bakanı'nın en üst düzeyde verdiği talimatlar nedeniyle... Bunlardan rahatsız olmayın. Komisyonu, denetim görevini yapması için asgari sorumluluğa davet ediyorum.''
''BAŞBAKAN HERKESLE GÖRÜŞEBİLİR, ÖNEMLİ OLAN ŞEFFAF İHALE''
Komisyon Üyesi AK Parti Samsun Milletvekili Ahmet Yeni, Kart'ın Başbakan ve Bakanlar ile ilgili sözlerini reddettiğini belirtirken, özelleştirmenin bir devlet politikası olduğunu ve hükümetin de bunu devam ettirdiğini söyledi. Komünist rejimle yönetilen ülkelerin bile özelleştirmeyi tamamladığını anlatan Yeni, ''Dün Seydişehir'de yaşanan, (Köprüyü satarım-sattırmam) diyen zihniyetlerin çatışmasıdır'' dedi.
SEKA'nın özelleştirilmesi sırasında yaşanan direnişe rağmen işlemin sonuçlandırıldığını, işçilerin işe devam ettiğini, arazinin de park yapıldığını belirten Yeni, ''Yardımcı olunması gerekirken direniş yapılmasını anlamıyorum'' diye konuştu.
KİT Komisyonu Başkanı Nurettin Canikli de Kart'ın konuşmasına yanıt verirken, özelleştirme ihalelerinin bütün ulusal ve uluslar arası yatırımcılara açık yapıldığını belirterek, ''Başbakan'ın bu tesis talip olan kişilerle görüşmesi, ihalede onlara bir avantaj sağlamaz. Şartname açık. İhale herkesin katılımına açık. Önemli olan ihalede katılımın artırılması ve rekabetin sağlanması. Şartname objektif değil denemez. Buradaki peşkeş ifadeleri gerçekçi değil. Başbakan herkes ile görüşebilir. Ortada imzalanan bir şey yok'' dedi.
CHP Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu da özelleştirmede sorunun işçilerin işsiz kalmasından öte ''üretimi durdurulan kağıt, alüminyum ithalatı için ne kadar döviz ödendiği'' olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Sadece işsizlere iş bulmakla sorun bitmiyor. 500 bin ton alüminyum ithalatı için 1.1 milyar dolar döviz ödeniyor. Bu özelleştirme değil batırma. Ülkenin alüminyumdaki tek stratejik tesisi özelleştirilirken daha dikkatli olunmalı. İşçilere 50 trilyon tazminat ödemek için para bulunuyor ama doğalgaza dönüşüm için 10 milyon dolar para verilmiyor. Tesis halka açılsa, alüminyum sanayicilerine açılsa bile daha çok ortak bulur. Bir tesis katlediliyor. Bunun vebali
herkesin üzerindedir.''
Komisyonda, Eti Holding A.Ş'nin 2003 yılı faaliyetleri ibra edilirken, iştirakleri ve Eti Alüminyum A.Ş'nin hesapları genel görüşe sunuldu.
Ayrıca, Karadeniz Bakır İşletmeleri'nin 2003 yılı hesapları da ibra edildi.
2003 yılı Mart ayından sonra ''birilerinin, sahte plakalı araçlarla tesisi ziyaret ederek gezdiğini'', bunun üzerine verdiği soru önergesi üzerine de tesisin 2003-Mayıs ayında özelleştirme kapsamına alındığının ve ÖYK'nın bu kararı Ağustos'da onaylandığının açıklandığını anlatan Kart, şöyle devam etti:
''Nisan 2003'de Başbakan, yabancı bir holdingin başkanı ile görüşüyor. Rixos Otelleri'nin yetkilileri bu tesisi sahte plakalı araç ile ziyaret ediyor. Daha özelleştirme süreci başlamadan yapılan bu ziyaret ile ilgili soru soruyorum, cevap verilmiyor. Oymapınar Barajı, sadece Seydişehir Alüminyum Tesisleri'nin enerji ihtiyacı için yapılıyor. Ama 20 yıl boyunce bir türlü devredilmiyor.
Tesis yüksek maliyet ile elektrik kullandığı için sürekli zarar ediyor. Ağustos-2003'te özelleştirme kararı onaylanıyor, bir ay sonra Eylül'de baraj tesise devrediliyor. Yani tesis sadece madenleri, maden arama ruhsatları ile değil, barajı ile verilmek isteniyor, peşkeş çekiliyor. Gizli, kapaklı, esrarengiz ilişkiler içinde sağlıklı özelleştirme olmaz. Rahatsız edici bir durum. O ilişkiler ağından, çalışanlar da ilçe halkı da rahatsız oldu. Ülke kaynakları heba ediliyor.
Hedef, Oymapınar Barajı ve tesisin maden arama ruhsatları. Orada 150 milyar dolar değerinde boksit madeni rezervi var. Seydişehir'deki Eti Alüminyum Tesisleri'nin özelleştirme kapsamına alınması konusunda, Başbakan, Maliye Bakanı ve Enerji Bakanı'ndan başlayan hukuk dışı ilişkiler iddiası var. Neden hukuk dışı özelleştirme sürecinde ısrar ediliyor. Bunların hepsinin belgesi var.''
Tesisin 60 milyon dolar yatırım ile 130 milyon dolar kar edebileceğini, bu konuda Çin ve Rus firmalarının somut tekliflerinin bulunduğunu, buna karşın özelleştirme sürecinden duyulan rahatsızlık nedeniyle ilçede dün olayların yaşandığını anlatan Kart, şöyle konuştu:
''Halk ve işçiler sağduyulu davranmasaydı, dün çok değişik manzaralar olurdu. İlçede dün bin 500 polis, bin jandarma vardı. İlçe kuşatma altındaydı. İlçe Emniyet Müdürü (bu tesise mutlaka girilecek) dedi. Başbakan ve Maliye Bakanı'nın en üst düzeyde verdiği talimatlar nedeniyle... Bunlardan rahatsız olmayın. Komisyonu, denetim görevini yapması için asgari sorumluluğa davet ediyorum.''
''BAŞBAKAN HERKESLE GÖRÜŞEBİLİR, ÖNEMLİ OLAN ŞEFFAF İHALE''
Komisyon Üyesi AK Parti Samsun Milletvekili Ahmet Yeni, Kart'ın Başbakan ve Bakanlar ile ilgili sözlerini reddettiğini belirtirken, özelleştirmenin bir devlet politikası olduğunu ve hükümetin de bunu devam ettirdiğini söyledi. Komünist rejimle yönetilen ülkelerin bile özelleştirmeyi tamamladığını anlatan Yeni, ''Dün Seydişehir'de yaşanan, (Köprüyü satarım-sattırmam) diyen zihniyetlerin çatışmasıdır'' dedi.
SEKA'nın özelleştirilmesi sırasında yaşanan direnişe rağmen işlemin sonuçlandırıldığını, işçilerin işe devam ettiğini, arazinin de park yapıldığını belirten Yeni, ''Yardımcı olunması gerekirken direniş yapılmasını anlamıyorum'' diye konuştu.
KİT Komisyonu Başkanı Nurettin Canikli de Kart'ın konuşmasına yanıt verirken, özelleştirme ihalelerinin bütün ulusal ve uluslar arası yatırımcılara açık yapıldığını belirterek, ''Başbakan'ın bu tesis talip olan kişilerle görüşmesi, ihalede onlara bir avantaj sağlamaz. Şartname açık. İhale herkesin katılımına açık. Önemli olan ihalede katılımın artırılması ve rekabetin sağlanması. Şartname objektif değil denemez. Buradaki peşkeş ifadeleri gerçekçi değil. Başbakan herkes ile görüşebilir. Ortada imzalanan bir şey yok'' dedi.
CHP Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu da özelleştirmede sorunun işçilerin işsiz kalmasından öte ''üretimi durdurulan kağıt, alüminyum ithalatı için ne kadar döviz ödendiği'' olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Sadece işsizlere iş bulmakla sorun bitmiyor. 500 bin ton alüminyum ithalatı için 1.1 milyar dolar döviz ödeniyor. Bu özelleştirme değil batırma. Ülkenin alüminyumdaki tek stratejik tesisi özelleştirilirken daha dikkatli olunmalı. İşçilere 50 trilyon tazminat ödemek için para bulunuyor ama doğalgaza dönüşüm için 10 milyon dolar para verilmiyor. Tesis halka açılsa, alüminyum sanayicilerine açılsa bile daha çok ortak bulur. Bir tesis katlediliyor. Bunun vebali
herkesin üzerindedir.''
Komisyonda, Eti Holding A.Ş'nin 2003 yılı faaliyetleri ibra edilirken, iştirakleri ve Eti Alüminyum A.Ş'nin hesapları genel görüşe sunuldu.
Ayrıca, Karadeniz Bakır İşletmeleri'nin 2003 yılı hesapları da ibra edildi.
