2004-08-04 - 18:15
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ''Sonuçları ne olursa olsun, gereğinin yapılacağından halkımız hiç tereddüt etmemelidir'' dedi. CHP Genel Başkanı Baykal ise Bakan Yıldırım'ın istifasını istedi.
TBMM Genel Kurulu'nda Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım hakkında CHP'nin verdiği gensoru önergesi reddedildi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal önerge sahibi olarak yaptığı konuşmada, Türkiye'de Hızlandırılmış Tren uygulamasının 4 Haziran 2004'te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından başlatıldığını belirterek, ''2 aylık hızlandırılmış tren macerasının sonucu, 39 cenaze, 2 haftadır çalıştırılmayan tren yolları ve projenin rafa kaldırılmasıdır'' dedi.
Baykal konuyla ilgili bilim adamları ve sendikaların uyarılarının dikkate alınmadığını ve bazı demiryolları çalışanlarının gösterdikleri tepki sonucu istifa etme durumunda kaldıklarını, kaza sonrasında delillerin yok edildiğini ve karakutunun nerede olduğunun hala bilinmediğini öne sürdü.
Deniz Baykal, TBMM'nin bu konuda üzerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmesi gerektiğini belirterek, ''Sayın Bakan eğer Meclis şu nedenle bu nedenle görevini yerine getirmezse, sizi göreve çağırıyorum. Sayın Bakan kimseyi üzmeden, yormadan üzerine düşeni yapmalı ve istifa etmelidir. Bu istifa Türkiye'de insana saygının olup olmadığının bir kanıtı, sınavı olacaktır'' dedi. Yıldırım, Hızlandırılmış Tren projesiyle ilgili başından beri her türlü sorumluluğu aldığını ve bundan sonra da yaptığı bütün işlerin arkasında olduğunu belirterek, ''Bunun doğuracağı sonucu da memnuniyetle kabul etmeye hazırım'' diye konuştu.
Kazanın soruşturulmasında TCDD'nin yanı sıra bağımsız bilim kurulu ile yabancıların da davet edildiğini belirten Yıldırım, delillerin karartıldığı iddialarına da tepki göstererek, savcının 25 dakika sonra olay yerine geldiğini ve delillerin karartılmadığına ilişkin açıklama yaptığını ifade etti. Yıldırım, ''Devletin savcısı delil karartması yok diyorsa buna herkesin saygı duyması lazım'' dedi.
NUSRET BAYRAKTAR
AK Parti Grubu'nun görüşlerini açıklayan İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar ise tren kazasının nedenleri ve sonuçları daha ortaya çıkmadan bazı çevrelerin siyasi rant sağlamak amacıyla olayı Hükümet'i yıpratmak için kullandığını söyledi. Bayraktar, ''Acıların en yoğun olduğu ortamda ölüler ve yaralılar üzerinden mal bulmuş mağribi gibi siyaset yapılması, gerçeklerin çarpıtılması üzüntü vericidir'' diye konuştu.
Hızlandırılmış Tren projesinin, 50 yıldır hiçbir yenileme yapılmayan demiryollarında her türlü tedbir alınarak, aylarca süren çalışmaların ardından uygulamaya konulduğunu, projenin aleyhinde olduğu kadar lehinde görüş bildiren bilim adamları bulunduğu savunan Bayraktar, lehte ve aleyhte görüşlerin Boğaz köprülerinde de Tüp Geçit Projesi'nde de dile getirildiğini belirtti.
BİNALİ YILDIRIM
Nusret Bayraktar'ın konuşmasından sonra kürsüye, Hükümet adına konuşmak üzere Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım geldi. Yıldırım, kamuoyundan, Pamukova'da meydana gelen tren kazasının takipçisi olmasını isteyerek, ''Sonuçları ne olursa olsun, gereğinin yapılacağından halkımız hiç tereddüt etmemelidir'' dedi.
Pamukova'da meydana gelen Hızlandırılmış Tren kazasında ölenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da şifa dileyen Binali Yıldırım, gensoruya konu olan tren kazası hakkında, ''kasıtlı olarak kamuoyunda oluşturulan bilgi kirliğinin giderilmesine fırsat tanıdığı için'' CHP'ye, önergeye olumlu yaklaşımından dolayı da AK Parti'ye teşekkür etti. Olayın kamuoyuna yansıma şekli, yazılanlar ve konuşulanların zaman zaman insaf ve hakkanıyet ölçüsünü aştığı için huzura gelmediğini bildiren Yıldırım, milletin vekillerine ve onları bu Yüce çatı altına gönderen, aziz millete seslenmek istediğini belirterek, şöyle konuştu:
"Zira, kamu vicdanı en önemli hakem olarak bütün uygulamalarımızın en yakın takipçisidir. Kamuoyunun bu konunun takipçisi olması gerektiğini bir kez daha talep ediyorum. Sonuçları ne olursa olsun, gereğinin yapılacağından halkımız hiç tereddüt etmemelidir.''
Binali Yıldırım ''rasgele yöneticilik yapmış, millet tarafından hiç hizmet yapmadıkları için tasfiye edilmiş kişilerin'', Pamukova'da meydana gelen tren kazası sonrası demiryolu üzerine konuşma yapabildiklerini gördüklerin belirterek, ''Kendilerinin yapamadıklarını yapanlara karşı, nasıl bir husumet ve garez duygusu taşıdıklarına şahit olduk'' dedi.
Bakan'ın konuşmasının ardından söz alan DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ise şunları söyledi:
''İktidar sözcüsünün ve Sayın Bakan'ın zorluğunu anlamamak mümkün değil. Ancak 'muhalefet partileri bunu bir siyasi rant haline çevirdiler' sözünü yanlış anladığımı ifade etmek istiyorum. Milletin talebi üzerine olay yerine gitmeyeceksiniz, insanlarla hayatı paylaşmayacaksınız, bilim ve teknolojinin açık ve net ikazlarına rağmen, böylesine emir sonucu ortaya çıkmış bir facia olduğunda siz orada olmayacaksınız da ne zaman olacaksınız? Sormak istiyorum: Burada yapılan konuşmalar ateşin düştüğü yeri tatmin etmiş midir, haklarını size helal etmişler midir? Vicdani bir rahatlama söz konusu olmuş mudur? Bunu ben şahsen bu ailelerden tahkik etmeye devam edeceğim.''
TBMM Genel Kurulu'da konuşmaların tamamlanmasından sonra yapılan oylamaya 492 milletvekili katıldı. Gensorunun gündeme alınması 171 milletvekilinin kabul oyuna karşın 320 milletvekilinin oyuyla reddedildi. Oylamada 1 milletvekili de çekimser kaldı.
TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin, görüşmelerin tamamlanmasından sonra 1 Ekim 2004 tarihinde toplanmak üzere birleşimi kapattı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal önerge sahibi olarak yaptığı konuşmada, Türkiye'de Hızlandırılmış Tren uygulamasının 4 Haziran 2004'te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından başlatıldığını belirterek, ''2 aylık hızlandırılmış tren macerasının sonucu, 39 cenaze, 2 haftadır çalıştırılmayan tren yolları ve projenin rafa kaldırılmasıdır'' dedi.
Baykal konuyla ilgili bilim adamları ve sendikaların uyarılarının dikkate alınmadığını ve bazı demiryolları çalışanlarının gösterdikleri tepki sonucu istifa etme durumunda kaldıklarını, kaza sonrasında delillerin yok edildiğini ve karakutunun nerede olduğunun hala bilinmediğini öne sürdü.
Deniz Baykal, TBMM'nin bu konuda üzerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmesi gerektiğini belirterek, ''Sayın Bakan eğer Meclis şu nedenle bu nedenle görevini yerine getirmezse, sizi göreve çağırıyorum. Sayın Bakan kimseyi üzmeden, yormadan üzerine düşeni yapmalı ve istifa etmelidir. Bu istifa Türkiye'de insana saygının olup olmadığının bir kanıtı, sınavı olacaktır'' dedi. Yıldırım, Hızlandırılmış Tren projesiyle ilgili başından beri her türlü sorumluluğu aldığını ve bundan sonra da yaptığı bütün işlerin arkasında olduğunu belirterek, ''Bunun doğuracağı sonucu da memnuniyetle kabul etmeye hazırım'' diye konuştu.
Kazanın soruşturulmasında TCDD'nin yanı sıra bağımsız bilim kurulu ile yabancıların da davet edildiğini belirten Yıldırım, delillerin karartıldığı iddialarına da tepki göstererek, savcının 25 dakika sonra olay yerine geldiğini ve delillerin karartılmadığına ilişkin açıklama yaptığını ifade etti. Yıldırım, ''Devletin savcısı delil karartması yok diyorsa buna herkesin saygı duyması lazım'' dedi.
NUSRET BAYRAKTAR
AK Parti Grubu'nun görüşlerini açıklayan İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar ise tren kazasının nedenleri ve sonuçları daha ortaya çıkmadan bazı çevrelerin siyasi rant sağlamak amacıyla olayı Hükümet'i yıpratmak için kullandığını söyledi. Bayraktar, ''Acıların en yoğun olduğu ortamda ölüler ve yaralılar üzerinden mal bulmuş mağribi gibi siyaset yapılması, gerçeklerin çarpıtılması üzüntü vericidir'' diye konuştu.
Hızlandırılmış Tren projesinin, 50 yıldır hiçbir yenileme yapılmayan demiryollarında her türlü tedbir alınarak, aylarca süren çalışmaların ardından uygulamaya konulduğunu, projenin aleyhinde olduğu kadar lehinde görüş bildiren bilim adamları bulunduğu savunan Bayraktar, lehte ve aleyhte görüşlerin Boğaz köprülerinde de Tüp Geçit Projesi'nde de dile getirildiğini belirtti.
BİNALİ YILDIRIM
Nusret Bayraktar'ın konuşmasından sonra kürsüye, Hükümet adına konuşmak üzere Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım geldi. Yıldırım, kamuoyundan, Pamukova'da meydana gelen tren kazasının takipçisi olmasını isteyerek, ''Sonuçları ne olursa olsun, gereğinin yapılacağından halkımız hiç tereddüt etmemelidir'' dedi.
Pamukova'da meydana gelen Hızlandırılmış Tren kazasında ölenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da şifa dileyen Binali Yıldırım, gensoruya konu olan tren kazası hakkında, ''kasıtlı olarak kamuoyunda oluşturulan bilgi kirliğinin giderilmesine fırsat tanıdığı için'' CHP'ye, önergeye olumlu yaklaşımından dolayı da AK Parti'ye teşekkür etti. Olayın kamuoyuna yansıma şekli, yazılanlar ve konuşulanların zaman zaman insaf ve hakkanıyet ölçüsünü aştığı için huzura gelmediğini bildiren Yıldırım, milletin vekillerine ve onları bu Yüce çatı altına gönderen, aziz millete seslenmek istediğini belirterek, şöyle konuştu:
"Zira, kamu vicdanı en önemli hakem olarak bütün uygulamalarımızın en yakın takipçisidir. Kamuoyunun bu konunun takipçisi olması gerektiğini bir kez daha talep ediyorum. Sonuçları ne olursa olsun, gereğinin yapılacağından halkımız hiç tereddüt etmemelidir.''
Binali Yıldırım ''rasgele yöneticilik yapmış, millet tarafından hiç hizmet yapmadıkları için tasfiye edilmiş kişilerin'', Pamukova'da meydana gelen tren kazası sonrası demiryolu üzerine konuşma yapabildiklerini gördüklerin belirterek, ''Kendilerinin yapamadıklarını yapanlara karşı, nasıl bir husumet ve garez duygusu taşıdıklarına şahit olduk'' dedi.
Bakan'ın konuşmasının ardından söz alan DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ise şunları söyledi:
''İktidar sözcüsünün ve Sayın Bakan'ın zorluğunu anlamamak mümkün değil. Ancak 'muhalefet partileri bunu bir siyasi rant haline çevirdiler' sözünü yanlış anladığımı ifade etmek istiyorum. Milletin talebi üzerine olay yerine gitmeyeceksiniz, insanlarla hayatı paylaşmayacaksınız, bilim ve teknolojinin açık ve net ikazlarına rağmen, böylesine emir sonucu ortaya çıkmış bir facia olduğunda siz orada olmayacaksınız da ne zaman olacaksınız? Sormak istiyorum: Burada yapılan konuşmalar ateşin düştüğü yeri tatmin etmiş midir, haklarını size helal etmişler midir? Vicdani bir rahatlama söz konusu olmuş mudur? Bunu ben şahsen bu ailelerden tahkik etmeye devam edeceğim.''
TBMM Genel Kurulu'da konuşmaların tamamlanmasından sonra yapılan oylamaya 492 milletvekili katıldı. Gensorunun gündeme alınması 171 milletvekilinin kabul oyuna karşın 320 milletvekilinin oyuyla reddedildi. Oylamada 1 milletvekili de çekimser kaldı.
TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin, görüşmelerin tamamlanmasından sonra 1 Ekim 2004 tarihinde toplanmak üzere birleşimi kapattı.
