2005-12-25 - 10:00
Gaziantap'in düşman işgalinden kurtuluşunun 84. yıldönümü törenlerine katılan TBMM Başkanı Arınç, burada yaptığı konuşmada, "Tam 11 ay bu şehrin sokaklarında bir ulusun son evlatları direndi. 11 ay açlık, yokluk ve başlarına yağan 70 bin mermi, bu kahraman insanların direnişini kıramadı. Bu topraklara düşen 6 bin şehidin kanı sadece bu şehirde değil, bütün ülkede özgürlük ateşini yakmıştır" dedi.
TBMM BAŞKANI BÜLENT ARINÇ GAZİANTEP'TE..
Gaziantap'in düşman işgalinden kurtuluşunun 84. yıldönümü törenlerine katılan TBMM Başkanı Arınç, burada yaptığı konuşmada, "Tam 11 ay bu şehrin sokaklarında bir ulusun son evlatları direndi. 11 ay açlık, yokluk ve başlarına yağan 70 bin mermi, bu kahraman insanların direnişini kıramadı. Bu topraklara düşen 6 bin şehidin kanı sadece bu şehirde değil, bütün ülkede özgürlük ateşini yakmıştır" dedi.
TBMM Başkanı Arınç konuşmasında, bugünün, Türkiye'nin gurur duyduğu tarihi yıl dönümlerinden bir gün olduğunu belirterek, "25 Aralık 1921 tarihinde, son Fransız askeri bu şehri terk ettiğinde ve ellerinde ay yıldızlı bayraklarıyla kahraman Türk askerleri bu meydana girdiğinde, bugünün bir bayram günü olduğu o an ilan edilmişti aslında" dedi.
84 yıldır bugünün kahraman şehrin kurtuluş günü olarak kutlandığını hatırlatan Arınç, kendisinin de 25 Aralık günü Gazianteplilerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Arınç konuşmasını şöyle sürdürdü,
"Burada bulunmaktan başka bir vesileyle daha gurur duyuyorum.
Bu şehrin halkı, ülkemiz işgal altındayken milli mücadele ateşini yakan, namusunu, toprağını ve bayrağını savunmak için muhteşem bir direniş destanı yazan unutulmaz bir halktır.
Yıllar önce Şahin Bey, Fedai Mehmet, Şehit Kamil, Aslan Bey gibi kahramanların
bize yaşattığı o büyük direniş destanı bir ulusun kurtuluşunun da ilham kaynağı olmuştur.
Tam 11 ay bu şehrin sokaklarında bir ulusun son evlatları direndi. 11 ay açlık, yokluk ve başlarına yağan 70 bin mermi, bu kahraman insanların direnişini kıramadı. Bu topraklara düşen 6 bin şehidin kanı sadece bu şehirde değil, bütün ülkede özgürlük ateşini yakmıştır.
Bu yüzden bu şehir, bu halk diğerlerinden farklıdır. Bir daha asla bu şehrin kahramanlığının unutulmamasını sağlayacak farkı ilan eden kurum da, bugün başkanı olmaktan büyük gurur duyduğum Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir."
Arınç, destansı Antep savunması ve milli mücadeleyi ateşleyen cesaretinden dolayı TBMM'nin, 8 Şubat 1921 tarihinde bu şehre "Gazi" unvanı vererek bu şehrin ismini ve kahramanlığını ölümsüzleştirdiğini söyledi.
Bu unvanı veren yüce Meclis'in son Başkanı olarak Gaziantep'te bulunduğum için ayrıca heyecanlıyım, gururluyum, mutluyum diyen TBMM Başkanı Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü;
"O yıllar bizim için acı yıllarıydı ama o yıllar aynı zamanda bizim gurur yıllarımızdı. Meclisimiz o tarihlerde milli mücadeleyi bizzat yönetirken, aynı zamanda ordumuza da komutanlık ediyordu. Meclisimizin ve ordularımızın başında büyük asker ve devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk vardı. Bu büyük öndere de tıpkı Antep gibi, sizden 7 ay sonra Meclisimiz tarafından "Gazi" unvanı verildi.
Yüce Meclisimiz, o tarihlerde bir yandan var olma mücadelemiz Kurtuluş Savaşı'nı yönetirken, aynı zamanda yıkılmış bir imparatorluktan yeni bir devlet kurma savaşı da veriyordu.
Çok şükür ki, yıllar süren ve bir çok cephede devam eden savaşlar kazanıldı ve bugün özgür, ayakları üzerinde duran, bağımsız ve güçlü bir devlete sahip olduk."
TBMM Başkanı, dünyanın hiçbir yerinde; hem bağımsızlık mücadelesini örgütleyen ve yöneten, hem de halkını temsil eden, kendi devletini kuran ve büyük bir kalkınma hareketi başlatan bir başka Meclisin olmadığını belirterek, "Bu yüzden yüce Meclisimizle ne kadar övünsek azdır" dedi.
TBMM'nin, yine aynı kararlılık ve azimle Türkiye için mücadele ettiğini söyleyen Arınç, son elli yılın en büyük reformlarını yapan, Türkiye'nin AB'ye girişi için her türlü yasayı çıkartan Meclisin, tıpkı ilk gün kü gibi heyecan ve azim içinde olduğunu belirtti.
TBMM Başkanı Arınç, Bugün Türkiye'nin ihtiyacı olan şeyin, tıpkı Kurtuluş Mücadelesi yıllarında olduğu gibi, vatanperverlik bayrağı altında toplanmak olduğunu söyleyerek, "Bundan 84 yıl önce tam burada, yani İstasyon Meydanı'nda toplanan kahraman Gazianteplilerin kalbinde olan aşka ihtiyacımız var bugün. O aşk; ülkesi için, dini için, namusu için, bayrağı için, vatanı için ölmeye, savaşmaya hazır bir vatanperverin aşkıdır" dedi.
Gazianteplilerin o tarihte, sağına soluna bakmadan, kimliğine bakmadan, nereden
geldiğine, nereye gittiğine bakmadan o muhteşem bayrağın altında toplandıklarını hatırlatan Arınç, bu insanların kendilerine vatanperver ismini taktıklarını ve ölüme koşarak gittiklerini söyledi.
Arınç "Eğer o aşk olmasaydı, bu şehir direnemezdi. Eğer o şehir direnmeseydi, tüm ülkedeki direnişler ateşlenemezdi. Ve belki de bugün bu meydanda başka bir ülkenin Meclis Başkanı konuşuyor olurdu.
Ama Allah'a çok şükür ki, bu şehrin evlatları direndi ve bize unutulmaz bir miras bıraktılar. Bu mirasın adı Türkiye'dir. Bu miras büyük hayalleri olan insanların mirasıdır. Bu miras, toprağa düşmüş şehitlerin, gazilerin, kahramanların mirasıdır. Bu miras, bu ülkede yaşayan herkesindir. Bu miras, kendini bu ülkeye ait hisseden herkesindir" dedi.
Arınç konuşmasını şöyle sürdürdü,
"Türkiye; kimliği ne olursa olsun, gönlünde vatanperverlik aşkı olan, ülkesi için çalışan, fedakarlıkta bulunan, gerektiğinde canını verecek insanlarındır.
Nasıl ki, Kurtuluş Savaşı'na giderken kimseye kimliği sorulmadıysa bugün de daha güçlü, daha özgür, daha büyük bir Türkiye için çalışan, gayret gösteren birine kimliğini sormamalıyız.
Bizim bir bayrağımız, bir vatanımız ve bir idealimiz vardır: O idealin adı özgür, güçlü, tam bağımsız büyük Türkiye idealidir.
Kim bu idealin peşinden koşuyorsa, kim bu bayrağı, bu ülkeyi seviyorsa bizim dostumuzdur, kardeşimizdir, yoldaşımızdır, cephede mücadele arkadaşımızdır."
Arınç, Gaziantep'in, tarihin içinde bir altın gibi parlayan kahramanlığının yanı sıra kendi ayakları üzerinde duran bir şehir olduğu için de gurur duyulacak bir yer olduğunu söyleyerek, İşgalde tamamen yıkılmış bir şehrin, bugün Türkiye'nin en gelişmiş, en refah ve saygın şehirlerinden biri olduğunu belirtti.
Arınç konuşmasının son bölümünde, "Gaziantep'in başarısında büyük pay sahibi olan başta Devlet Bakanımız Kürşat Tüzmen olmak üzere, milletvekillerimizi, valimizi, belediye başkanlarımızı ve siz saygıdeğer halkımızı kutluyorum" diyerek sözlerini şöyle tamamladı,
"Meclisimiz, hükümetimiz, bakanlarımız, milletvekillerimiz, hepimiz bu ülke için çalışıyoruz. Sizler için çalışıyoruz. Gelin kulağınızı başka söylentilere tıkayın. Aklınızı, kalbinizi, mutluluğunuzu karartmaya çalışanlara kulak asmayın. Yükselen Türkiye'yi ayağından tutmaya çalışan, büyüyen Türkiye'nin önünü kesmeye çalışanlara kulak asmayın.
Buradan herkese sesleniyorum:
Gelin Yeni Türkiye'nin, Büyük Türkiye'nin, Güçlü Türkiye'nin bir neferi olun.
Gelin bu ülke halkının daha da mutlu olması için çalışın.
Gelin bir Gaziantepli gibi olun, ülkeniz için fedakarlık yapın.
Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum, kucaklıyorum.
Kurtuluş gününüz, özgürlük gününüz, bayram gününüz kutlu olsun."
TBMM BAŞKANI BÜLENT ARINÇ'IN GAZİANTEP'İN KURTULUŞ GÜNÜ NEDENİYLE YAPTIKLARI KONUŞMA METNİ İLGİLİ DOKÜMANLAR BÖLÜMÜNDE YER ALMAKTDIR
Gaziantap'in düşman işgalinden kurtuluşunun 84. yıldönümü törenlerine katılan TBMM Başkanı Arınç, burada yaptığı konuşmada, "Tam 11 ay bu şehrin sokaklarında bir ulusun son evlatları direndi. 11 ay açlık, yokluk ve başlarına yağan 70 bin mermi, bu kahraman insanların direnişini kıramadı. Bu topraklara düşen 6 bin şehidin kanı sadece bu şehirde değil, bütün ülkede özgürlük ateşini yakmıştır" dedi.
TBMM Başkanı Arınç konuşmasında, bugünün, Türkiye'nin gurur duyduğu tarihi yıl dönümlerinden bir gün olduğunu belirterek, "25 Aralık 1921 tarihinde, son Fransız askeri bu şehri terk ettiğinde ve ellerinde ay yıldızlı bayraklarıyla kahraman Türk askerleri bu meydana girdiğinde, bugünün bir bayram günü olduğu o an ilan edilmişti aslında" dedi.
84 yıldır bugünün kahraman şehrin kurtuluş günü olarak kutlandığını hatırlatan Arınç, kendisinin de 25 Aralık günü Gazianteplilerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Arınç konuşmasını şöyle sürdürdü,
"Burada bulunmaktan başka bir vesileyle daha gurur duyuyorum.
Bu şehrin halkı, ülkemiz işgal altındayken milli mücadele ateşini yakan, namusunu, toprağını ve bayrağını savunmak için muhteşem bir direniş destanı yazan unutulmaz bir halktır.
Yıllar önce Şahin Bey, Fedai Mehmet, Şehit Kamil, Aslan Bey gibi kahramanların
bize yaşattığı o büyük direniş destanı bir ulusun kurtuluşunun da ilham kaynağı olmuştur.
Tam 11 ay bu şehrin sokaklarında bir ulusun son evlatları direndi. 11 ay açlık, yokluk ve başlarına yağan 70 bin mermi, bu kahraman insanların direnişini kıramadı. Bu topraklara düşen 6 bin şehidin kanı sadece bu şehirde değil, bütün ülkede özgürlük ateşini yakmıştır.
Bu yüzden bu şehir, bu halk diğerlerinden farklıdır. Bir daha asla bu şehrin kahramanlığının unutulmamasını sağlayacak farkı ilan eden kurum da, bugün başkanı olmaktan büyük gurur duyduğum Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir."
Arınç, destansı Antep savunması ve milli mücadeleyi ateşleyen cesaretinden dolayı TBMM'nin, 8 Şubat 1921 tarihinde bu şehre "Gazi" unvanı vererek bu şehrin ismini ve kahramanlığını ölümsüzleştirdiğini söyledi.
Bu unvanı veren yüce Meclis'in son Başkanı olarak Gaziantep'te bulunduğum için ayrıca heyecanlıyım, gururluyum, mutluyum diyen TBMM Başkanı Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü;
"O yıllar bizim için acı yıllarıydı ama o yıllar aynı zamanda bizim gurur yıllarımızdı. Meclisimiz o tarihlerde milli mücadeleyi bizzat yönetirken, aynı zamanda ordumuza da komutanlık ediyordu. Meclisimizin ve ordularımızın başında büyük asker ve devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk vardı. Bu büyük öndere de tıpkı Antep gibi, sizden 7 ay sonra Meclisimiz tarafından "Gazi" unvanı verildi.
Yüce Meclisimiz, o tarihlerde bir yandan var olma mücadelemiz Kurtuluş Savaşı'nı yönetirken, aynı zamanda yıkılmış bir imparatorluktan yeni bir devlet kurma savaşı da veriyordu.
Çok şükür ki, yıllar süren ve bir çok cephede devam eden savaşlar kazanıldı ve bugün özgür, ayakları üzerinde duran, bağımsız ve güçlü bir devlete sahip olduk."
TBMM Başkanı, dünyanın hiçbir yerinde; hem bağımsızlık mücadelesini örgütleyen ve yöneten, hem de halkını temsil eden, kendi devletini kuran ve büyük bir kalkınma hareketi başlatan bir başka Meclisin olmadığını belirterek, "Bu yüzden yüce Meclisimizle ne kadar övünsek azdır" dedi.
TBMM'nin, yine aynı kararlılık ve azimle Türkiye için mücadele ettiğini söyleyen Arınç, son elli yılın en büyük reformlarını yapan, Türkiye'nin AB'ye girişi için her türlü yasayı çıkartan Meclisin, tıpkı ilk gün kü gibi heyecan ve azim içinde olduğunu belirtti.
TBMM Başkanı Arınç, Bugün Türkiye'nin ihtiyacı olan şeyin, tıpkı Kurtuluş Mücadelesi yıllarında olduğu gibi, vatanperverlik bayrağı altında toplanmak olduğunu söyleyerek, "Bundan 84 yıl önce tam burada, yani İstasyon Meydanı'nda toplanan kahraman Gazianteplilerin kalbinde olan aşka ihtiyacımız var bugün. O aşk; ülkesi için, dini için, namusu için, bayrağı için, vatanı için ölmeye, savaşmaya hazır bir vatanperverin aşkıdır" dedi.
Gazianteplilerin o tarihte, sağına soluna bakmadan, kimliğine bakmadan, nereden
geldiğine, nereye gittiğine bakmadan o muhteşem bayrağın altında toplandıklarını hatırlatan Arınç, bu insanların kendilerine vatanperver ismini taktıklarını ve ölüme koşarak gittiklerini söyledi.
Arınç "Eğer o aşk olmasaydı, bu şehir direnemezdi. Eğer o şehir direnmeseydi, tüm ülkedeki direnişler ateşlenemezdi. Ve belki de bugün bu meydanda başka bir ülkenin Meclis Başkanı konuşuyor olurdu.
Ama Allah'a çok şükür ki, bu şehrin evlatları direndi ve bize unutulmaz bir miras bıraktılar. Bu mirasın adı Türkiye'dir. Bu miras büyük hayalleri olan insanların mirasıdır. Bu miras, toprağa düşmüş şehitlerin, gazilerin, kahramanların mirasıdır. Bu miras, bu ülkede yaşayan herkesindir. Bu miras, kendini bu ülkeye ait hisseden herkesindir" dedi.
Arınç konuşmasını şöyle sürdürdü,
"Türkiye; kimliği ne olursa olsun, gönlünde vatanperverlik aşkı olan, ülkesi için çalışan, fedakarlıkta bulunan, gerektiğinde canını verecek insanlarındır.
Nasıl ki, Kurtuluş Savaşı'na giderken kimseye kimliği sorulmadıysa bugün de daha güçlü, daha özgür, daha büyük bir Türkiye için çalışan, gayret gösteren birine kimliğini sormamalıyız.
Bizim bir bayrağımız, bir vatanımız ve bir idealimiz vardır: O idealin adı özgür, güçlü, tam bağımsız büyük Türkiye idealidir.
Kim bu idealin peşinden koşuyorsa, kim bu bayrağı, bu ülkeyi seviyorsa bizim dostumuzdur, kardeşimizdir, yoldaşımızdır, cephede mücadele arkadaşımızdır."
Arınç, Gaziantep'in, tarihin içinde bir altın gibi parlayan kahramanlığının yanı sıra kendi ayakları üzerinde duran bir şehir olduğu için de gurur duyulacak bir yer olduğunu söyleyerek, İşgalde tamamen yıkılmış bir şehrin, bugün Türkiye'nin en gelişmiş, en refah ve saygın şehirlerinden biri olduğunu belirtti.
Arınç konuşmasının son bölümünde, "Gaziantep'in başarısında büyük pay sahibi olan başta Devlet Bakanımız Kürşat Tüzmen olmak üzere, milletvekillerimizi, valimizi, belediye başkanlarımızı ve siz saygıdeğer halkımızı kutluyorum" diyerek sözlerini şöyle tamamladı,
"Meclisimiz, hükümetimiz, bakanlarımız, milletvekillerimiz, hepimiz bu ülke için çalışıyoruz. Sizler için çalışıyoruz. Gelin kulağınızı başka söylentilere tıkayın. Aklınızı, kalbinizi, mutluluğunuzu karartmaya çalışanlara kulak asmayın. Yükselen Türkiye'yi ayağından tutmaya çalışan, büyüyen Türkiye'nin önünü kesmeye çalışanlara kulak asmayın.
Buradan herkese sesleniyorum:
Gelin Yeni Türkiye'nin, Büyük Türkiye'nin, Güçlü Türkiye'nin bir neferi olun.
Gelin bu ülke halkının daha da mutlu olması için çalışın.
Gelin bir Gaziantepli gibi olun, ülkeniz için fedakarlık yapın.
Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum, kucaklıyorum.
Kurtuluş gününüz, özgürlük gününüz, bayram gününüz kutlu olsun."
TBMM BAŞKANI BÜLENT ARINÇ'IN GAZİANTEP'İN KURTULUŞ GÜNÜ NEDENİYLE YAPTIKLARI KONUŞMA METNİ İLGİLİ DOKÜMANLAR BÖLÜMÜNDE YER ALMAKTDIR
