2004-06-17 - 00:00
BÜLENT ARINÇ: "ALMANYA'DAKİ TÜRKLERİN ALMAN TOPLUMU İLE ENTEGRASYONUNA BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ"
TBMM Başkanı Arınç, üyelik müzakerelerinin Aralık'ta başlamaması halinde, Türk toplumunda büyük bir hayal kırıklığı yaşanacağını söyledi. Arınç ''Anayasamızı ve yasalarımızı AB normlarına çıkardık'' dedi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Federal Meclis Başkanı Wolfgang Thierse'nin resmi davetlisi olarak bulunduğu Almanya'da Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Meclis Başkanı Ulrich Schmidt ile görüştü.

Arınç, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB konusunda çok büyük reformlar başardığını, meclisi ve hükümeti ile çok güzel kararlar aldığını ifade ederek ''Anayasamızı ve yasalarımızı AB normlarına çıkardık. Zaten kendimizi Avrupa ailesinin bir üyesi olarak kabul ediyoruz'' dedi.

Almanya'daki Türk vatandaşlarına da değinen Arınç, en yoğun Türk nüfusunun Kuzey Ren Vestfalya eyeletinde yaşadığına işaret etti. Arınç, ''Türklere yabancı ayrımına tutulmadan huzur içinde çalışmalarına, iyi bir uyum sağlayarak bu toplum için sağlıklı birer vatandaş olmalarını temin ettiği için Sayın Başkan'a teşekkür ederim'' diye konuştu.

Türklerin Almanca öğrenmesini isteyen Arınç, ''Türk toplumunun her ferdine dil öğrenmekten başlayarak kurallara ve kanunlara uymaları noktasında ve eşit haklara sahip, bu toplumun birer ferdi olarak huzurve mutluluk içinde yaşamalarını diliyoruz'' dedi.

Eyalet Meclis Başkanı Schmidt ise Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin Osmanlı dönemine kadar dayandığını hatırlattı. Türkiye ile 1963 yılında ortaklık anlaşması imzalanırken, eski AB Komisyonu başkanı Walter Hallstein'ın ''Türkiye Avrupa'ya aittir. Günün birinde son adım da atılmalıdır. Türkiye topluluğun tam eşit üyesi olmalıdır'' sözlerini hatırlatan Schmidt, bu sözü yerine getirmenin zamanının geldiğine inandığını söyledi.

Eyalet Meclisinin altın defterini imzalayan Arınç ve beraberindeki heyet daha sonra, Schmidt'in onurlarına verdiği yemeğe katıldılar. Yemekte bir konuşma yapan TBMM Başkanı Bülent Arınç, "Almanya'da yaşayan Türklerin kendi kimliklerini de koruyarak, Alman Toplumu ile entegrasyonuna büyük önem veriyoruz" dedi. Arınç, Almanya'da yaklaşık 2.6 milyon Türk insanının yaşadığına işaret ederek, şöyle dedi:

"Türk-Alman ilişkileri, gücünü tarihten ve halklarımızın karşılıklı beslediği dostluk duygularından almaktadır. 2003 yılında 16.8 milyar dolar tutarındaki ticaret hacmiyle, yakın dostumuz ve müttefikimiz Almanya aynı zamanda Türkiye'nin bir numaralı ticaret ortağıdır."

TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİ
Arınç, konuşmasında Türkiye'nin AB üyeliği konusuna değinirken de şunları kaydetti:

"Türkiye 40 yılı aşkın bir süredir AB üyeliği hedefine ulaşmak üzere azimle, sebatla ilerlemektedir. Aralık 2004 tarihinde müzakerelere başlanması kararının alınmasını beklemekteyiz. Bunun gerçekleşmemesi veya ara formüller sunulması, toplumumuzun her kesiminde büyük hayal kırıklığı yaratacaktır. Böyle bir olumsuz sonucu düşünmek bile istemiyoruz."

Tam üyelik dışındaki değişik seçenekler üzerinde tartışmaya dahi gerek görmediklerini ifade eden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye ile üyelik müzakerelerinin açılmasının, esasen üyeliğin hemen gerçekleşeceği anlamına gelmeyeceğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Müzakerelerin zamanının tabiatıyla Türkiye'nin AB müktesebatına ve AB standartlarına tüm sektörlerde ne kadar sürede uyum sağlayacağına bağlı olduğu malumunuzdur. Bu çerçevede Alman Hükümeti'nin Türkiye'nin AB'ne katılım sürecine sağladığı destekten ve bu tutumun Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nce de paylaşılmasından duyduğumuz memnuniyeti tekrar vurgulamak isterim"

Arınç, TBMM'nin 2003 yılından itibaren çok yoğun bir yasama faaliyetinde bulunarak, Kopenhag Siyasi Kriterleri'ni mevzuat bakımından yerine getirdiğini vurguladı. Türkiye'nin reform çabalarını ekonomi alanında da sürdürdüğünü ve enflasyonun son 28 yılın en düşük düzeyine çekildiğini ifade eden Arınç, şöyle dedi:

"İhracatımız 50 milyar dolara, ticaret hacmimiz 115 milyar dolara ulaşmıştır. Ekonomideki söz konusu olumlu seyir 2004 yılında da devam etmektedir. 2004 yılı Mayıs ayı itibariyle ihracatımız yıllık bazda 54 milyar dolara yükselmiş, enflasyon ise yüzde 10'un altına inmiştir."