2004-07-21 - 11:00
Yeni Türkiye'nin değişiminde lokomotif gücün Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğunu ifade eden Arınç "Meclisimiz son iki yılda yaptığı Anayasa değişiklikleri ve çıkardığı yasalarla son 40 yılın en büyük değişimini gerçekleştirdi" dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç 22. Dönem 2. Yasama Yılı'nın sona ermesi nedeniyle düzenlediği değerlendirme toplantısında "Yaşadığımız değişimin adı 'Demokratik Devrim'dir" dedi.
"21. Yüzyılda artık 'Yeni bir Türkiye' var. Vizyonu, gücü, hayalleri ve toplumsal dinamikleriyle yeni bir Türkiye" diyen Arınç, Yeni Türkiye'nin değişiminde lokomotif gücün de TBMM olduğunu ifade ederek "Meclisimiz son iki yılda yaptığı Anayasa değişiklikleri ve çıkardığı yasalarla son 40 yılın en büyük değişimini gerçekleştirdi" diye konuştu.
Arınç "Meclisimiz çok yasa çıkartıyor, çünkü Türkiye kendini yeniliyor. Adeta siyasi bir inşaat halindeyiz. Yılların birikmiş sorunlarını bertaraf etmek için de yeni yasalara ihtiyacımız var. Yeni Türkiye'nin inşasında da bu yasalar birer temel taşı olacak" dedi.
YENİ BİR TÜRKİYE
Siyaset kurumunun içinde bulunduğu konuma da değinen Arınç 20. Yüzyıl'da dünyanın geçirdiği tüm acı tecrübeler, büyük savaşlar, soğuk savaşlar ve ideolojik kamplaşmaların ardından 21. Yüzyılın katı ideolojik anlayışların bittiği bir dönem olarak ortaya çıktığını söyledi. Bu nedenle dünyada bir çok ülkenin yeni yön arayışlarına girdiğine işaret eden TBMM Başkanı Arınç "Türkiye de kendi yönünü arayan ve kendini yenilemek isteyen büyük ülkelerden biridir" diye konuştu. Arınç şöyle devam etti:
"Artık bir gerçeği kabul etmek gerekiyor: 21. Yüzyılda artık 'Yeni bir Türkiye' var. Vizyonu, gücü, hayalleri ve toplumsal dinamikleriyle yeni bir Türkiye. Bu nedenle Türkiye, 3 Kasım 2002'den beri tarihi bir dönüşüm yaşıyor. Biz buna "Yeni Türkiye" diyoruz.
Bu tarihi dönüşümün henüz başlangıcındayız. Belki de bizden sonra gelecek kuşakların, sosyal bilimcilerin ya da siyaset bilimcilerin daha net göreceği bir tarihsel dönüşümdür bu. Yıllar sonra "Eski Türkiye" ile "Yeni Türkiye" arasındaki farkı eminim çocuklarımız daha iyi anlayacaklardır. Maalesef hala geride kalmış 20. Yüzyılın eskimiş ve tutarlılığını kaybetmiş siyaset kurallarını savunanlar, eski Türkiye'nin geride kaldığını anlayamıyorlar."
DEĞİŞİMİN LOKOMOTİF GÜCÜ TBMM'DİR
Baş döndürücü bir hızla kendini yeniden tanımlayan Yeni Türkiye'nin siyasette, devletin organları içinde, özel sektörde, sivil toplumda ve halkın arasında adeta büyük bir yarış içinde olduğunu ifade eden Arınç, "Bu yarışta ve yeni Türkiye'nin değişiminde lokomotif güç TBMM'dir. Meclisimiz son iki yılda yaptığı Anayasa değişiklikleri ve çıkardığı yasalarla son 40 yılın en büyük değişimini gerçekleştirdi. Bizce yaşadığımız değişimin adı: "Demokratik Devrim"dir" " dedi. Arınç şöyle devam etti:
"Milletvekillerimiz, gecelerini gündüzüne katarak geleceğimiz için hayati önem taşıyan yasalar çıkarttılar. Hükümet, büyük bir cesaretle ve geleceği tasarlayan bir anlayışla elini taşın altına koydu ve tarihi sayılacak yasal düzenlemeler yaptı. Muhalefetimiz demokrasinin en önemli görevini yerine getirip iktidarı uyardı. Bu nedenledir ki artık Milletvekili, Meclis, siyaset kurumu halkımızın zihninde eski Türkiye'deki gibi algılanmıyor. Bu büyük bir başarıdır. Bu başarıda milletvekillerimizin olgun davranışlarının büyük payı vardır.
Ayrıca bu Meclis, sorumluluk bilincini, inisiyatif kullanma hakkını, elini taşın altına koyma özverisini hiç tereddüt etmeden gösterdi. Gerektiğinde tüm sorumluluğu üstlenerek ülkenin kaderine yön vermekten geri kalmadı. İşte tüm bu özverili çalışmalardan dolayı, artık itibarı yüksek milletvekilleriyle, en güvenilir kurumlar sıralamasında en üst basamakta yer alan bir Meclis meydana geldi. Güçlü bir Meclis, güçlü bir siyaset kurumu ve itibarlı bir hükümetle birleşince yeni bir siyaset dünyası inşa edilmeye başlandı. Yeni Türkiye'ye yakışan, yeni bir siyaset anlayışıdır bu."
YASAMA FAALİYETLERİ
Şeffaf yönetim anlayışıyla her türlü icraatı kamuoyunun bilgisine sunduklarını söyleyen Arınç, TBMM'nin temel fonksiyonları olan yasama ve denetim yaşanan büyük değişimin ön önemli göstergesi olduğunu vurguladı.
Bülent Arınç 17 Temmuz'da sona eren 2. Yasama Yılında son elli yılın yasama alanında ve parlamenter diplomaside iki rekorunu kırdığını ifade etti. Arınç yasama çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi:
"- Meclisimizi yöneten Başkanlık Divanımız, 2. Yasama Yılı'nda 5 toplantı yaptı ve 29 karar aldı. Divanımız, İş Bankası'yla yapılan anlaşmayla, ücret ödemeden her milletvekilline ve üst düzey Meclis personeline diz üstü bilgisayarlar verilmesini sağlayarak e-Meclis projemizin temel taşını oluşturdu.
- Bu dönemde, 193'ü yeni, toplam 362 kanun tasarısı Meclis gündemine geldi. Ayrıca 131'i yeni, 157'si eski dönemden devreden 288 kanun teklifi verildi. Bunların 261 adeti Genel Kurul'da kabul edilerek kanunlaştı. Çıkan kanun sayısı, çok partili sisteme geçilen 1946 yılından bu yana kırılmış bir rekordur.
- 2. Yasama Yılı'nda çıkan kanunlardan 11 tanesi Sayın Cumhurbaşkanı tarafından bir kez daha görüşülmek üzere Meclisimize geri gönderildi.
- Bu yasama yılında 87'si yeni, 84'ü geçen yasama yılından devirle, toplam 171 yasama dokunulmazlığı tezkeresi verildi. Bunlardan 33 tanesi komisyonda beklerken, 7 tanesi geri alındı, 131 tanesi milletvekili sıfatının sona ermesine kadar ertelendi.
- Geçtiğimiz yasama yılında 33 adet TBMM kararı alındı.
- Bu yasama döneminde Kanun Hükmünde Kararname (KHK) bulunmuyor. Geçmiş dönemlerden gelen 250 KHK'den 4 tanesi 2 kanun haline getirildi, diğerleri halen komisyonlarda görüşülüyor.
- Meclisimiz tüm bu çalışmaları yapmak için, 117 birleşimde 602 saat 6 dakika çalıştı. Bunlar 27 bin 941 sayfa tutanakla tarihe kaydedildi.
- Yasalarımızın ön hazırlığının yapıldığı ihtisas komisyonları da toplam 888 saat 22 dakika çalıştı. Bunlar da 13 bin 348 sayfa ile tutanaklara geçti.
- Gördüğünüz gibi Meclisimizde sayısal olarak büyük bir çalışma temposu var. Bizim üzerinde çok durduğumuz konu olan, sayısal olarak değil, nitelik olarak güçlü kanun yapma ilkesi de hayata geçti ve neredeyse rekorlar kırdı.
- Hayatımızın akışını değiştirecek 30 temel kanun bu yasama döneminde çıkartıldı.
- Anayasa değişiklikleri ve buna paralel olarak çıkartılan uyum yasaları demokratikleşme açısından bir dönüm noktasıdır. Bilgi Edinme Hakkı, Belediyeler Kanunu, Kamu Yönetimi Kanunu, Para Birimini Düzenleyen Kanun, Odalar ve Borsalar Kanunu, Ombudsmanlık Kanunu ve demokratik ülkelere yakışır Anayasa değişiklikleri, bu dönemde hayatımızı direkt etkileyen düzenlemelerden sadece bir kaçı."
DENETİM ÇALIŞMALARI
- Verilen yazılı önerge sayısı 2 bin 27, Sözlü Soru Önergesi de 470'tir.
- 13 adet Genel Görüşme Önergesi, 8 adet Meclis Soruşturma ve 85 adet Meclis Araştırma Önergesi verildi. Bu önergeler sonrası 10 Araştırma Komisyonu ve 5 Soruşturma Komisyonu kuruldu. Bu komisyonlar halkımız adına araştırma yapıp, hesap sordu ve böylece denetim faaliyetlerini hakkıyla yerine getirdi. Bildiğiniz gibi bu dönemde soruşturma komisyonlarının talebi üzerine, eski başbakan ve bakanlardan oluşan 6 kişi Yüce Divan'a sevk edildi.
- KİT Komisyonumuz, 35 toplantıda 81 kuruluşun 208 hesabını denetledi ve bunların 21'ini ibra etti. Hesapların 35'ini genel görüşmeye sundu ve 21'ini de ibra etmedi.
- Dilekçe Komisyonumuza gelen dilekçe sayısında önceki dönemlere oranla büyük artış gözlüyoruz. Sadece 2. Yasama Yılı'nda 2 bin 389 başvuru, Dilekçe Komisyonumuza ulaştı. Bu rakam, bazı yıllarda 4 yasama döneminde gelen dilekçe sayısının toplamından daha fazladır. Bu durum, halkımızın Meclisimizi bir çözüm merkezi olarak gördüğünü göstermesi açısından anlamlıdır diye düşünüyorum.
- İnsan Hakları Komisyonumuz da bu yıl oldukça yoğun bir dönem geçirdi. Komisyonumuz yurt içi ve yurt dışındaki incelemelerinin yanı sıra, hak ihlalleri konusunda 7 alt komisyon kurdu ve 791 ihlal başvurusunu değerlendirdi.
PARLAMENTER DİPLOMASİ
Dış ilişkiler konusunda son yılların en büyük performansının gerçekleştirildiğini ifade eden Arınç "Parlamenter Diplomasi adıyla başlatılan atağımız, henüz yılın yarısındayken meyvelerini verdi.Meclisimiz adeta dünyaya açıldı ve bir anda ilgi odağı oldu" dedi.
Bu dönemde TBMM'yi 9 Devlet Başkanı, 10 Meclis Başkanı 3 Başbakanın ziyaret ettiğini; Meclis Başkanı olarak da 10 ülkeye resmi ziyarette bulunduğunu belirten Arınç, dış ilişkiler ile ilgili komisyonların da 168 yabancı heyet tarafından ziyaret edildiğini; TBMM Başkanlığı, dostluk grupları ve ihtisas komisyonlarından toplam olarak 214 heyetin yurt dışındaki uluslararası toplantılarda hazır bulunduğunu anlattı.
TBMM Başkanı Arınç bu temasların son elli yılda görülmemiş bir çalışmanın rakamları olduğunu ifade eden Arınç şöyle devam etti:
"Peki, bu kadar yoğun ilginin sebebi nedir? Bize göre neden; Türkiye'nin uyum yasalarından sonra adeta tüm dünyanın ilgi odağı haline gelmesidir. Türkiye dışa açılmış ve dostluk mesajlarıyla da herkesi etkilemiştir. Gerek Başbakanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan, gerekse Dışişleri Bakanımız Sayın Abdullah Gül, ayrıca kendilerinin yürüttüğü dış politikalar konusunda bazen direkt bana, bazen de Genel Kurulumuza bilgiler sunarak Meclisimizi gelişmelerden haberdar etmişlerdir. Bu hassasiyetlerinden dolayı da kendilerine ayrıca teşekkür ediyorum."
"Özgürlüğümüzün, demokrasimizin ve halkımızın sembolü olan bu Meclis, bizim için kutsal bir emanet değerindedir" diyen TBMM Başkanı Arınç şunları söyledi:
"Ne yazık ki, Meclisimizin temsil ettiği halkın özgürlük alanlarını kısıtlamak isteyenler bulunuyor. Oysa, Türkiye'de her alanda özgürleşmeye, açılımlara ihtiyaç var. Şahsen, sahip olduğumuz dinamizmle bu sorunu aşacağımıza olan inancım tamdır. Bu toplantıyla birlikte, iki yıllık Başkanlık dönemim sona eriyor. Hayatımın en onurlu görevini üstlendiğimi, bu gururu ölünceye kadar müstesna bir hatıra olarak taşıyacağımı belirtmek isterim.
Bu önemli makamın hakkını vermeye çalışarak, tarafsız bir Başkanlık dönemi geçirmeye gayret ettim. Tek amacım ve idealim, halkımıza yakışır bir Meclis meydana getirmek ve kurumumuzun, milletvekillerimizin saygınlığını artırmaktı. Bu yöndeki yoğun çabalarımız esnasında bir takım kusurlarımız ve hatalarımız da olmuştur. Bu yüzden yüce milletimizden, onları temsil ederken işlediğimiz kusurlardan dolayı bizi hoş görmelerini istirham ediyorum.
Halka hizmet için çıktığımız yolda, görevlerin en güzeli, en onurlusu ve en saygını olan Meclis Başkanlığına geldiğim için Allah'a şükrediyorum. Gelecekte hangi makamda ya da hangi alanda olursa olsun, yine halkımıza hizmet etmeye devam edeceğim. Her zaman dediğim gibi, takdir Allah'ındır ve gelecek için hesaplar yapmak bize yakışmaz.
Dünyaya ait hırslar, makamlara ait bağımlılıklar bizim aldığımız terbiyede yer almaz. Biz Türkiye'ye hizmet etmek için bir ekip olarak yola çıktık, öyle de yola devam edeceğiz. Büyük Türkiye hayalimiz, özgür Türkiye düşümüz, en büyük motivasyon kaynağımızdır. Kimse bizi bu hayallerimizden vazgeçiremez.
Bu iki yıllık dönemimde en yakın çalışma arkadaşlarım olan Başkanlık Divanı üyelerine özellikle teşekkür etmek isterim. Hem Meclisi yönetirken, hem de divan toplantılarımızda çok takdire şayan gayretler gösterdiler. Onların fedakârca çalışmalarını büyük bir saygı ve takdirle anmak istiyorum.
Meclis personelimiz de iki yıl boyunca büyük bir gayret içindeydi. Projeler ürettiler, yenilik yaptılar ve mesai saatlerine bakmadan geceli-gündüzlü çalıştılar. Onlara da çok özel bir teşekkür etmek isterim."
Meclis Başkanlığı Faaliyetleri
Bülent Arınç 2. Yasama Yılı'nda 24 yurt içi gezisi gerçekleştirildiğini; yaklaşık 14 bin sayfalık resmi evrak incelediğini 3 bin 30 randevu talebinden kabul edilen 594 randevuda, yaklaşık 1300 kişi ile yüz yüze görüştüğünü; 10 basın toplantısı ve 16 canlı TV yayınına katıldığını anlattı.
Aynı zamanda bir proje merkezi gibi de çalışan İletişim Ofisi'nin, bu dönemde yaklaşık 12 ayrı proje ürettiğini ve bunların diğer birimlerle birlikte hayata geçirildiğini söyleyen Arınç "En önemli projemiz, bir çok alanı kapsayan (Meclis'te AB Reformu) projesiydi. Bu projemizde verdiğimiz sözlerin yüzde 80'ini yerine getirdik. Yüzde 20 ise, halen devam eden çalışmaları ya da programımızda olanları kapsamaktadır" diye konuştu.
Genel Sekreterlik Faaliyetleri
Genel Sekreterliğimizin bünyesinde yürütülen 'Yeniden Yapılanma Projesi' ile "hızlı işleyen ve uzmanlaşmış TBMM" amaçlandığını ifade eden Arınç, bu projeye ek olarak, ISO 9001 Uluslararası Kalite Belgesiyle, HACCIP Uluslararası Gıda Standardı Belgesi alma çalışmalarının da eşzamanlı olarak devam ettiğini kaydetti..
Başkanlık, Divan Üyeleri ve Meclis çalışanları olarak, halkın parasını harcarken çok titiz ve dikkatli olunduğunu söyleyen Arınç "Ancak bizim tasarruf anlayışımız, kara delik olarak tabir edilen anlamsız harcamalar için geçerlidir. Biz, yeniliği, Meclis çalışmalarımızı hızlandıracak projeler için gereken harcamaları verimli yatırım olarak tanımlıyoruz" diye konuştu.
236 trilyon lira olarak belirlenen 2004 yılı bütçesinin Temmuz başına kadar yüzde 44'ünün kullanıldığını belirten Bülent Arınç Parlamenter diplomasi çalışmalarındaki yoğunluğa rağmen, yıl sonunda planlanan bütçe rakamlarının aşılmayacağını söyledi. Arınç, "Halkın parasını harcarken büyük bir titizlik gösterdiğimizi, bir sorumluluk taşıdığımızı hep aklımızda tuttuk. Her kuruşun hesabını vermek için de birimlerimiz 24 saat halkımızın hizmetindedir" dedi.
Arınç göreve geldiğinde 4491 olan personel sayısının şu anda 4 bin 209'a indiğini, 282 kadroluk bu azalmanın, emekliye ayrılanları ve sözleşmeleri sona erenleri kapsadığını, kimsenin işine son vermediklerini bildirdi. Arınç "Her zaman olduğu gibi, ehliyet ve liyakat, personel politikamız için tek referansımız oldu" şeklinde konuştu.
Yapılan çalışmalar sonucunda, milletvekillerinin gazete haberlerinin modern ve hızlı bir şekilde internetten, Türkiye'nin ilk resmi haber portalından ve intranetten okuyabilmelerinin sağlandığını kaydeden Arınç yenilenen Meclis Bülteni, ziyaretçi kabul salonları, hakla ilişkiler masası ve eğitimden geçmiş personeliyle yine bu yasama dönemi başında verilen sözlerin hepsinin yerine getirildiğini vurguladı. Arınç TBMM TV'nin, toplam 900 saat yayın yaparak son yılların en yoğun çalışmasını gerçekleştirdiğine de işaret etti.
Geçtiğimiz yasama yılında TBMM kampusüne yaklaşık 690 bin ziyaretçinin giriş yaptığını, günlük ortalama 3 bin 500 kişinin milletvekillerini ziyaret ettiğini belirten Arınç Sağlık ünitesinin bu yasama yılında 88 bin poliklinik hizmeti verdiğini sağlık hizmetleri harcamalarıyla ilgili faturalar üzerinde yapılan sıkı denetim sonucunda 8,5 trilyonluk tasarrufa gidildiğini anlattı.
1 Eylül 2003'te başlatılan yeni projelerle TBMM Başkanlığı'na bağlı Milli Saraylar için bir milat ilan edildiğini hatırlatan Arınç "Çok şükür ki modern, bilimsel, teknoloji destekli bir yönetim ile saraylarımız iyi bir duruma geldi" dedi.
Başkanvekili Nevzat Pakdil'in yönetimindeki Kültür-Sanat ve Yayın Kurulu'nun da aktif bir yıl geçirdiğini söyleyen Arınç "TBMM'nin 84. yıldönümü kutlamalarında diğer birimlerimizle birlikte çok başarılı bir organizasyon gerçekleştirdiler. Bu yıl ilk defa halk yürüyüşü, halk konserleri, yarışmalar ve sanatsal etkinliklerle bayramımızı halkla iç içe kutladık" diye konuştu.
"21. Yüzyılda artık 'Yeni bir Türkiye' var. Vizyonu, gücü, hayalleri ve toplumsal dinamikleriyle yeni bir Türkiye" diyen Arınç, Yeni Türkiye'nin değişiminde lokomotif gücün de TBMM olduğunu ifade ederek "Meclisimiz son iki yılda yaptığı Anayasa değişiklikleri ve çıkardığı yasalarla son 40 yılın en büyük değişimini gerçekleştirdi" diye konuştu.
Arınç "Meclisimiz çok yasa çıkartıyor, çünkü Türkiye kendini yeniliyor. Adeta siyasi bir inşaat halindeyiz. Yılların birikmiş sorunlarını bertaraf etmek için de yeni yasalara ihtiyacımız var. Yeni Türkiye'nin inşasında da bu yasalar birer temel taşı olacak" dedi.
YENİ BİR TÜRKİYE
Siyaset kurumunun içinde bulunduğu konuma da değinen Arınç 20. Yüzyıl'da dünyanın geçirdiği tüm acı tecrübeler, büyük savaşlar, soğuk savaşlar ve ideolojik kamplaşmaların ardından 21. Yüzyılın katı ideolojik anlayışların bittiği bir dönem olarak ortaya çıktığını söyledi. Bu nedenle dünyada bir çok ülkenin yeni yön arayışlarına girdiğine işaret eden TBMM Başkanı Arınç "Türkiye de kendi yönünü arayan ve kendini yenilemek isteyen büyük ülkelerden biridir" diye konuştu. Arınç şöyle devam etti:
"Artık bir gerçeği kabul etmek gerekiyor: 21. Yüzyılda artık 'Yeni bir Türkiye' var. Vizyonu, gücü, hayalleri ve toplumsal dinamikleriyle yeni bir Türkiye. Bu nedenle Türkiye, 3 Kasım 2002'den beri tarihi bir dönüşüm yaşıyor. Biz buna "Yeni Türkiye" diyoruz.
Bu tarihi dönüşümün henüz başlangıcındayız. Belki de bizden sonra gelecek kuşakların, sosyal bilimcilerin ya da siyaset bilimcilerin daha net göreceği bir tarihsel dönüşümdür bu. Yıllar sonra "Eski Türkiye" ile "Yeni Türkiye" arasındaki farkı eminim çocuklarımız daha iyi anlayacaklardır. Maalesef hala geride kalmış 20. Yüzyılın eskimiş ve tutarlılığını kaybetmiş siyaset kurallarını savunanlar, eski Türkiye'nin geride kaldığını anlayamıyorlar."
DEĞİŞİMİN LOKOMOTİF GÜCÜ TBMM'DİR
Baş döndürücü bir hızla kendini yeniden tanımlayan Yeni Türkiye'nin siyasette, devletin organları içinde, özel sektörde, sivil toplumda ve halkın arasında adeta büyük bir yarış içinde olduğunu ifade eden Arınç, "Bu yarışta ve yeni Türkiye'nin değişiminde lokomotif güç TBMM'dir. Meclisimiz son iki yılda yaptığı Anayasa değişiklikleri ve çıkardığı yasalarla son 40 yılın en büyük değişimini gerçekleştirdi. Bizce yaşadığımız değişimin adı: "Demokratik Devrim"dir" " dedi. Arınç şöyle devam etti:
"Milletvekillerimiz, gecelerini gündüzüne katarak geleceğimiz için hayati önem taşıyan yasalar çıkarttılar. Hükümet, büyük bir cesaretle ve geleceği tasarlayan bir anlayışla elini taşın altına koydu ve tarihi sayılacak yasal düzenlemeler yaptı. Muhalefetimiz demokrasinin en önemli görevini yerine getirip iktidarı uyardı. Bu nedenledir ki artık Milletvekili, Meclis, siyaset kurumu halkımızın zihninde eski Türkiye'deki gibi algılanmıyor. Bu büyük bir başarıdır. Bu başarıda milletvekillerimizin olgun davranışlarının büyük payı vardır.
Ayrıca bu Meclis, sorumluluk bilincini, inisiyatif kullanma hakkını, elini taşın altına koyma özverisini hiç tereddüt etmeden gösterdi. Gerektiğinde tüm sorumluluğu üstlenerek ülkenin kaderine yön vermekten geri kalmadı. İşte tüm bu özverili çalışmalardan dolayı, artık itibarı yüksek milletvekilleriyle, en güvenilir kurumlar sıralamasında en üst basamakta yer alan bir Meclis meydana geldi. Güçlü bir Meclis, güçlü bir siyaset kurumu ve itibarlı bir hükümetle birleşince yeni bir siyaset dünyası inşa edilmeye başlandı. Yeni Türkiye'ye yakışan, yeni bir siyaset anlayışıdır bu."
YASAMA FAALİYETLERİ
Şeffaf yönetim anlayışıyla her türlü icraatı kamuoyunun bilgisine sunduklarını söyleyen Arınç, TBMM'nin temel fonksiyonları olan yasama ve denetim yaşanan büyük değişimin ön önemli göstergesi olduğunu vurguladı.
Bülent Arınç 17 Temmuz'da sona eren 2. Yasama Yılında son elli yılın yasama alanında ve parlamenter diplomaside iki rekorunu kırdığını ifade etti. Arınç yasama çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi:
"- Meclisimizi yöneten Başkanlık Divanımız, 2. Yasama Yılı'nda 5 toplantı yaptı ve 29 karar aldı. Divanımız, İş Bankası'yla yapılan anlaşmayla, ücret ödemeden her milletvekilline ve üst düzey Meclis personeline diz üstü bilgisayarlar verilmesini sağlayarak e-Meclis projemizin temel taşını oluşturdu.
- Bu dönemde, 193'ü yeni, toplam 362 kanun tasarısı Meclis gündemine geldi. Ayrıca 131'i yeni, 157'si eski dönemden devreden 288 kanun teklifi verildi. Bunların 261 adeti Genel Kurul'da kabul edilerek kanunlaştı. Çıkan kanun sayısı, çok partili sisteme geçilen 1946 yılından bu yana kırılmış bir rekordur.
- 2. Yasama Yılı'nda çıkan kanunlardan 11 tanesi Sayın Cumhurbaşkanı tarafından bir kez daha görüşülmek üzere Meclisimize geri gönderildi.
- Bu yasama yılında 87'si yeni, 84'ü geçen yasama yılından devirle, toplam 171 yasama dokunulmazlığı tezkeresi verildi. Bunlardan 33 tanesi komisyonda beklerken, 7 tanesi geri alındı, 131 tanesi milletvekili sıfatının sona ermesine kadar ertelendi.
- Geçtiğimiz yasama yılında 33 adet TBMM kararı alındı.
- Bu yasama döneminde Kanun Hükmünde Kararname (KHK) bulunmuyor. Geçmiş dönemlerden gelen 250 KHK'den 4 tanesi 2 kanun haline getirildi, diğerleri halen komisyonlarda görüşülüyor.
- Meclisimiz tüm bu çalışmaları yapmak için, 117 birleşimde 602 saat 6 dakika çalıştı. Bunlar 27 bin 941 sayfa tutanakla tarihe kaydedildi.
- Yasalarımızın ön hazırlığının yapıldığı ihtisas komisyonları da toplam 888 saat 22 dakika çalıştı. Bunlar da 13 bin 348 sayfa ile tutanaklara geçti.
- Gördüğünüz gibi Meclisimizde sayısal olarak büyük bir çalışma temposu var. Bizim üzerinde çok durduğumuz konu olan, sayısal olarak değil, nitelik olarak güçlü kanun yapma ilkesi de hayata geçti ve neredeyse rekorlar kırdı.
- Hayatımızın akışını değiştirecek 30 temel kanun bu yasama döneminde çıkartıldı.
- Anayasa değişiklikleri ve buna paralel olarak çıkartılan uyum yasaları demokratikleşme açısından bir dönüm noktasıdır. Bilgi Edinme Hakkı, Belediyeler Kanunu, Kamu Yönetimi Kanunu, Para Birimini Düzenleyen Kanun, Odalar ve Borsalar Kanunu, Ombudsmanlık Kanunu ve demokratik ülkelere yakışır Anayasa değişiklikleri, bu dönemde hayatımızı direkt etkileyen düzenlemelerden sadece bir kaçı."
DENETİM ÇALIŞMALARI
- Verilen yazılı önerge sayısı 2 bin 27, Sözlü Soru Önergesi de 470'tir.
- 13 adet Genel Görüşme Önergesi, 8 adet Meclis Soruşturma ve 85 adet Meclis Araştırma Önergesi verildi. Bu önergeler sonrası 10 Araştırma Komisyonu ve 5 Soruşturma Komisyonu kuruldu. Bu komisyonlar halkımız adına araştırma yapıp, hesap sordu ve böylece denetim faaliyetlerini hakkıyla yerine getirdi. Bildiğiniz gibi bu dönemde soruşturma komisyonlarının talebi üzerine, eski başbakan ve bakanlardan oluşan 6 kişi Yüce Divan'a sevk edildi.
- KİT Komisyonumuz, 35 toplantıda 81 kuruluşun 208 hesabını denetledi ve bunların 21'ini ibra etti. Hesapların 35'ini genel görüşmeye sundu ve 21'ini de ibra etmedi.
- Dilekçe Komisyonumuza gelen dilekçe sayısında önceki dönemlere oranla büyük artış gözlüyoruz. Sadece 2. Yasama Yılı'nda 2 bin 389 başvuru, Dilekçe Komisyonumuza ulaştı. Bu rakam, bazı yıllarda 4 yasama döneminde gelen dilekçe sayısının toplamından daha fazladır. Bu durum, halkımızın Meclisimizi bir çözüm merkezi olarak gördüğünü göstermesi açısından anlamlıdır diye düşünüyorum.
- İnsan Hakları Komisyonumuz da bu yıl oldukça yoğun bir dönem geçirdi. Komisyonumuz yurt içi ve yurt dışındaki incelemelerinin yanı sıra, hak ihlalleri konusunda 7 alt komisyon kurdu ve 791 ihlal başvurusunu değerlendirdi.
PARLAMENTER DİPLOMASİ
Dış ilişkiler konusunda son yılların en büyük performansının gerçekleştirildiğini ifade eden Arınç "Parlamenter Diplomasi adıyla başlatılan atağımız, henüz yılın yarısındayken meyvelerini verdi.Meclisimiz adeta dünyaya açıldı ve bir anda ilgi odağı oldu" dedi.
Bu dönemde TBMM'yi 9 Devlet Başkanı, 10 Meclis Başkanı 3 Başbakanın ziyaret ettiğini; Meclis Başkanı olarak da 10 ülkeye resmi ziyarette bulunduğunu belirten Arınç, dış ilişkiler ile ilgili komisyonların da 168 yabancı heyet tarafından ziyaret edildiğini; TBMM Başkanlığı, dostluk grupları ve ihtisas komisyonlarından toplam olarak 214 heyetin yurt dışındaki uluslararası toplantılarda hazır bulunduğunu anlattı.
TBMM Başkanı Arınç bu temasların son elli yılda görülmemiş bir çalışmanın rakamları olduğunu ifade eden Arınç şöyle devam etti:
"Peki, bu kadar yoğun ilginin sebebi nedir? Bize göre neden; Türkiye'nin uyum yasalarından sonra adeta tüm dünyanın ilgi odağı haline gelmesidir. Türkiye dışa açılmış ve dostluk mesajlarıyla da herkesi etkilemiştir. Gerek Başbakanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan, gerekse Dışişleri Bakanımız Sayın Abdullah Gül, ayrıca kendilerinin yürüttüğü dış politikalar konusunda bazen direkt bana, bazen de Genel Kurulumuza bilgiler sunarak Meclisimizi gelişmelerden haberdar etmişlerdir. Bu hassasiyetlerinden dolayı da kendilerine ayrıca teşekkür ediyorum."
"Özgürlüğümüzün, demokrasimizin ve halkımızın sembolü olan bu Meclis, bizim için kutsal bir emanet değerindedir" diyen TBMM Başkanı Arınç şunları söyledi:
"Ne yazık ki, Meclisimizin temsil ettiği halkın özgürlük alanlarını kısıtlamak isteyenler bulunuyor. Oysa, Türkiye'de her alanda özgürleşmeye, açılımlara ihtiyaç var. Şahsen, sahip olduğumuz dinamizmle bu sorunu aşacağımıza olan inancım tamdır. Bu toplantıyla birlikte, iki yıllık Başkanlık dönemim sona eriyor. Hayatımın en onurlu görevini üstlendiğimi, bu gururu ölünceye kadar müstesna bir hatıra olarak taşıyacağımı belirtmek isterim.
Bu önemli makamın hakkını vermeye çalışarak, tarafsız bir Başkanlık dönemi geçirmeye gayret ettim. Tek amacım ve idealim, halkımıza yakışır bir Meclis meydana getirmek ve kurumumuzun, milletvekillerimizin saygınlığını artırmaktı. Bu yöndeki yoğun çabalarımız esnasında bir takım kusurlarımız ve hatalarımız da olmuştur. Bu yüzden yüce milletimizden, onları temsil ederken işlediğimiz kusurlardan dolayı bizi hoş görmelerini istirham ediyorum.
Halka hizmet için çıktığımız yolda, görevlerin en güzeli, en onurlusu ve en saygını olan Meclis Başkanlığına geldiğim için Allah'a şükrediyorum. Gelecekte hangi makamda ya da hangi alanda olursa olsun, yine halkımıza hizmet etmeye devam edeceğim. Her zaman dediğim gibi, takdir Allah'ındır ve gelecek için hesaplar yapmak bize yakışmaz.
Dünyaya ait hırslar, makamlara ait bağımlılıklar bizim aldığımız terbiyede yer almaz. Biz Türkiye'ye hizmet etmek için bir ekip olarak yola çıktık, öyle de yola devam edeceğiz. Büyük Türkiye hayalimiz, özgür Türkiye düşümüz, en büyük motivasyon kaynağımızdır. Kimse bizi bu hayallerimizden vazgeçiremez.
Bu iki yıllık dönemimde en yakın çalışma arkadaşlarım olan Başkanlık Divanı üyelerine özellikle teşekkür etmek isterim. Hem Meclisi yönetirken, hem de divan toplantılarımızda çok takdire şayan gayretler gösterdiler. Onların fedakârca çalışmalarını büyük bir saygı ve takdirle anmak istiyorum.
Meclis personelimiz de iki yıl boyunca büyük bir gayret içindeydi. Projeler ürettiler, yenilik yaptılar ve mesai saatlerine bakmadan geceli-gündüzlü çalıştılar. Onlara da çok özel bir teşekkür etmek isterim."
Meclis Başkanlığı Faaliyetleri
Bülent Arınç 2. Yasama Yılı'nda 24 yurt içi gezisi gerçekleştirildiğini; yaklaşık 14 bin sayfalık resmi evrak incelediğini 3 bin 30 randevu talebinden kabul edilen 594 randevuda, yaklaşık 1300 kişi ile yüz yüze görüştüğünü; 10 basın toplantısı ve 16 canlı TV yayınına katıldığını anlattı.
Aynı zamanda bir proje merkezi gibi de çalışan İletişim Ofisi'nin, bu dönemde yaklaşık 12 ayrı proje ürettiğini ve bunların diğer birimlerle birlikte hayata geçirildiğini söyleyen Arınç "En önemli projemiz, bir çok alanı kapsayan (Meclis'te AB Reformu) projesiydi. Bu projemizde verdiğimiz sözlerin yüzde 80'ini yerine getirdik. Yüzde 20 ise, halen devam eden çalışmaları ya da programımızda olanları kapsamaktadır" diye konuştu.
Genel Sekreterlik Faaliyetleri
Genel Sekreterliğimizin bünyesinde yürütülen 'Yeniden Yapılanma Projesi' ile "hızlı işleyen ve uzmanlaşmış TBMM" amaçlandığını ifade eden Arınç, bu projeye ek olarak, ISO 9001 Uluslararası Kalite Belgesiyle, HACCIP Uluslararası Gıda Standardı Belgesi alma çalışmalarının da eşzamanlı olarak devam ettiğini kaydetti..
Başkanlık, Divan Üyeleri ve Meclis çalışanları olarak, halkın parasını harcarken çok titiz ve dikkatli olunduğunu söyleyen Arınç "Ancak bizim tasarruf anlayışımız, kara delik olarak tabir edilen anlamsız harcamalar için geçerlidir. Biz, yeniliği, Meclis çalışmalarımızı hızlandıracak projeler için gereken harcamaları verimli yatırım olarak tanımlıyoruz" diye konuştu.
236 trilyon lira olarak belirlenen 2004 yılı bütçesinin Temmuz başına kadar yüzde 44'ünün kullanıldığını belirten Bülent Arınç Parlamenter diplomasi çalışmalarındaki yoğunluğa rağmen, yıl sonunda planlanan bütçe rakamlarının aşılmayacağını söyledi. Arınç, "Halkın parasını harcarken büyük bir titizlik gösterdiğimizi, bir sorumluluk taşıdığımızı hep aklımızda tuttuk. Her kuruşun hesabını vermek için de birimlerimiz 24 saat halkımızın hizmetindedir" dedi.
Arınç göreve geldiğinde 4491 olan personel sayısının şu anda 4 bin 209'a indiğini, 282 kadroluk bu azalmanın, emekliye ayrılanları ve sözleşmeleri sona erenleri kapsadığını, kimsenin işine son vermediklerini bildirdi. Arınç "Her zaman olduğu gibi, ehliyet ve liyakat, personel politikamız için tek referansımız oldu" şeklinde konuştu.
Yapılan çalışmalar sonucunda, milletvekillerinin gazete haberlerinin modern ve hızlı bir şekilde internetten, Türkiye'nin ilk resmi haber portalından ve intranetten okuyabilmelerinin sağlandığını kaydeden Arınç yenilenen Meclis Bülteni, ziyaretçi kabul salonları, hakla ilişkiler masası ve eğitimden geçmiş personeliyle yine bu yasama dönemi başında verilen sözlerin hepsinin yerine getirildiğini vurguladı. Arınç TBMM TV'nin, toplam 900 saat yayın yaparak son yılların en yoğun çalışmasını gerçekleştirdiğine de işaret etti.
Geçtiğimiz yasama yılında TBMM kampusüne yaklaşık 690 bin ziyaretçinin giriş yaptığını, günlük ortalama 3 bin 500 kişinin milletvekillerini ziyaret ettiğini belirten Arınç Sağlık ünitesinin bu yasama yılında 88 bin poliklinik hizmeti verdiğini sağlık hizmetleri harcamalarıyla ilgili faturalar üzerinde yapılan sıkı denetim sonucunda 8,5 trilyonluk tasarrufa gidildiğini anlattı.
1 Eylül 2003'te başlatılan yeni projelerle TBMM Başkanlığı'na bağlı Milli Saraylar için bir milat ilan edildiğini hatırlatan Arınç "Çok şükür ki modern, bilimsel, teknoloji destekli bir yönetim ile saraylarımız iyi bir duruma geldi" dedi.
Başkanvekili Nevzat Pakdil'in yönetimindeki Kültür-Sanat ve Yayın Kurulu'nun da aktif bir yıl geçirdiğini söyleyen Arınç "TBMM'nin 84. yıldönümü kutlamalarında diğer birimlerimizle birlikte çok başarılı bir organizasyon gerçekleştirdiler. Bu yıl ilk defa halk yürüyüşü, halk konserleri, yarışmalar ve sanatsal etkinliklerle bayramımızı halkla iç içe kutladık" diye konuştu.
