-“İsrail'in eli kanlı başbakanının, Yunanistan başbakanı ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi başbakanını da yanına alarak örtülü olarak ülkemizi suçlayan hatta tehdit eden sözlerini dikkate aldığımızda, aynı şekilde kuzeyde Rusya-Ukrayna savaşının artık Karadeniz'e taşınmak üzere olduğu bir ortamı göz önüne aldığımızda, Türkiye'nin içeride cephesini tahkim etmek, kardeşliğini, barışı, çatışmasızlığı kurmak için artık çok uzun vakitlerinin olmadığı aşikardır”
-“Türkiye'yi kuşatma hedeflerini, niyetlerini de iyi okumak durumundayız. Eğer tarihe karşı bir sorumluluğumuz varsa, önemli sorumluluklarımızdan birisi de Türkiye'nin etrafındaki gelişmeleri en iyi şekilde anlamak ve cevabını en iyi şekilde vermektir”
-“Bu 20’nci toplantıya gelmek için sadece toplantının değil, toplantı dışında da ne kadar büyük emeklerin olduğuna hepiniz birinci derecede şahitsiniz. Bunu hepimizin önemsediğini düşünüyorum”
-“Eğer bu zamanın ruhunu ıskalarsak sadece bir komisyon çalışması başarısız sonuçlanmış olmaz, aynı zamanda da maalesef Türkiye bu tarihi fırsat kapısını kapatmış olur”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun TBMM Tören Salonu'nda gerçekleştirilen 20. toplantısında, komisyonun bugüne kadar yaptığı çalışmalar kapsamında tutanak içerik analiz raporu başlıklı bilimsel çalışmaları ve katkıları dolayısıyla Prof. Dr. Havva Kök Arslan ve Dr. Murat Sevencan’a teşekkür etti.
Komisyonun nihai raporu hazırlarken bu çalışmadan da yol göstereceğini ifade eden Kurtulmuş, sadece buna odaklanarak bir rapor hazırlanmayacağını belirtti.
Komisyon çalışmalarına başladıkları süreçten bu yana fevkalade olumlu ve ümitli olduğu bir noktada durduğunu dile getiren Kurtulmuş, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
“Çok zor bir süreçti. Birçok mayınlı araziyi geçtik, birçok aşılması gereken adımı müştereken ve kararlarımızın tamamını da nitelikli çoğunluklarla alarak buraya kadar geldik. Şimdi daha umutlu olmam konusunda iki önemli verinin elimizde olduğunu ifade etmek isterim. Birincisi, burada her ne kadar daha evvel milletvekili arkadaşlarımız görüşlerini ifade ettilerse de her ne kadar burada bulunan siyasi partilerin hepsinin geçmiş dönemlerde bu konuyla ilgili kapsamlı raporları ve fikirleri hepimizce malum ise de ilk sefer bu sürece ilişkin yeni bir rapor hazırlığının partilerden talep edilmesi ve bunun sonucunda partilerin kendi görüşlerini içeren kapsamlı raporlarını Başkanlığa sunması fevkalade önemli bir adımdı.
Artık burada bulunan 10 siyasi partinin her birisinin bu konuyla ilgili neler düşündüğünü gayet iyi biliyoruz. Her partinin kendi siyasi perspektifi açık bir şekilde ortadadır. Ama çok açıktır ki hiçbir partinin bütünüyle görüşlerinin yer aldığı, benimsendiği bir nihai raporun hazırlanması doğru da değildir, mümkün de değildir. Dolayısıyla görüşlerini bildiğimiz partilerin, siyasi eğilimlerin, bundan sonra ortak bir metnin üzerinde odaklanması ve bunu çıkarabilmesinin fevkalade daha kolay olduğunu düşünüyorum. Çünkü bunlar anlaştıklarımızdır, anlaşmadıklarımızla ilgili raporumuz da Türkiye kamuoyunun zaten bilgisi dahilindedir.”
Kurtulmuş, siyasi partilerin, kendi raporlarındaki görüşlerini yakınlaştırabilmek için birtakım müzakereler yapmasının sürece büyük bir katkısı olacağını vurguladı.
-“(Raporun hazırlanması) Bu süreç içerisinde ben de elimi taşın altına koyacağımı ifade etmek isterim”
Komisyonun, en zor meseleyi bile en olgun bir şekilde tartışmasını başarabilmesinin bir diğer önemli konu olduğuna işaret eden Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Eğer böyle olmamış olsaydı, 4,5 aylık bu süreç içerisinde komisyon toplantılarımız, eski tabiriyle muhataralı olsaydı, kavgalı gürültülü olsaydı, insanlar arasında fikir ayrılıklarına rağmen aynı Mecliste oturamayacak, birbirlerinin yüzüne bakamayacak durumda olsalardı, zaten komisyon çalışması bu noktaya gelmezdi. Birkaç tartışmanın dışında bugüne kadar da büyük bir olgunlukla geldi. Demek ki bundan sonraki süreçte de bir ya da birkaç partinin değil bütün partilerin ortaklaşabileceği bir rapor yazılmasının daha kolay olduğunu düşünüyorum. Ama emek gerekiyor. Bu 20’nci toplantıya gelmek için sadece toplantının değil, toplantı dışında da ne kadar büyük emeklerin olduğuna hepiniz birinci derecede şahitsiniz. Bunu hepimizin önemsediğini düşünüyorum. Dolayısıyla bu süreçte herkesin fikirlerinin alınacağı, herkesin katkılarının sağlanacağı bir süreci gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Aslında Komisyon Başkanı olarak, Meclis Başkanı olarak benim için kolay yol, sizin raporunuzu ortak bir şekilde hazırlamanız ve bunu kamuoyuyla birlikte paylaşmamızdır. Ama bu süreç içerisinde ben de elimi taşın altına koyacağımı ifade etmek isterim.”
-Siyasi partilerle komisyon öncesi toplantı
Pazartesi ve salı günleri, komisyonda yer alan ve Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerle gayriresmi olarak bir araya geldiklerini, ortak çalışmanın nasıl yapılması gerektiğini görüştüklerini dile getiren Kurtulmuş, bu görüşmelerin fevkalade verimli geçtiğini söyledi.
Daha sonra komisyonda yer alan ve Meclis’te temsil edilen siyasi partilerle bir araya geldiğini ifade eden Kurtulmuş, “Siyasi partilerimizden üç tanesi toplantı talebini olumlu karşıladı ve dün iki tanesi fiziken burada olduğu için gerçekleştirdik. Bir arkadaşımız Demokratik Sol Parti Genel Başkanı ile de bugün bu toplantıdan sonra tekrar bir araya gelerek bu konuyla ilgili fikirleri paylaşacağız. Dolayısıyla çoğulcu bir anlayışla burada temsil edilen bütün siyasi partilerin görüşlerinin alınması için özel bir gayret sarf ettiğimizin bilinmesini isterim.” dedi.
Verilen raporların hepsinin Meclisin internet sitesinde yer aldığını belirten Kurtulmuş, parlamentoda temsil edilmeyen partilerden de görüşlerin alındığını, Başkanlığın, komisyon çalışmalarıyla ilgili dosyasında yer aldığını kaydetti.
- “Zamanın ruhunun ve zorunluluğun altını çizmek isterim”
Terörsüz Türkiye sürecine gelinen aşamadaki zamanın ruhuna dikkati çeken Kurtulmuş, Türkiye'nin ayaklarına pranga olarak vurulan terörden, tamamıyla arındırılmış, çatışmadan tamamıyla uzaklaştırılmış bir Türkiye’nin kurulmasının, bölgesel gelişmeler çerçevesinde zamanın yüklediği hem sorumluluk hem de zorunluluk olduğunu vurguladı.
Şimdiye kadar bu süreçte önemli bir mesafe alındığını belirten Kurtulmuş, bu zorunluluğun gereği olan barış, kardeşlik dilinin kullanılabilmesinin fevkalade önemli olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, “Hem dilimiz kardeşliği, barışı söyleyecek hem elimizdeki evraklar kardeşliği, barışı söyleyecek ama başka şekilde davranıp başka şekilde konuşmak bu sorunu çözmeye katkıda bulunmaz. Onun için zamanın ruhunun ve zorunluluğun altını çizmek isterim.” dedi.
- “Bölgemizdeki ve dünyadaki gelişmeler hızlı ama aceleye getirmeden adımlar atmamızı zorunlu kılıyor”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, sınırsız bir zamanda olunmadığını belirterek, şunları kaydetti:
“Bölgemizdeki ve dünyadaki gelişmeler hızlı ama aceleye getirmeden adımlar atmamızı zorunlu kılıyor. Özellikle geçtiğimiz günlerde Kudüs'te yapılan bir toplantıda, İsrail'in eli kanlı başbakanının, Yunanistan başbakanı ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi başbakanını da yanına alarak örtülü olarak ülkemizi suçlayan hatta tehdit eden sözlerini dikkate aldığımızda, aynı şekilde kuzeyde Rusya-Ukrayna savaşının artık Karadeniz'e taşınmak üzere olduğu bir ortamı göz önüne aldığımızda, Türkiye'nin içeride cephesini tahkim etmek, kardeşliğini, barışı, çatışmasızlığı kurmak için artık çok uzun vakitlerinin olmadığı aşikardır.
Bunun için Türkiye'yi kuşatma hedeflerini, niyetlerini de iyi okumak durumundayız. Eğer tarihe karşı bir sorumluluğumuz varsa, önemli sorumluluklarımızdan birisi de Türkiye'nin etrafındaki gelişmeleri en iyi şekilde anlamak ve cevabını en iyi şekilde vermektir. Bunun cevabının en iyi şekilde verilmesinin yolu, emperyalistlerin içimizdeki oyunlarını bozmak için kardeşliği ilanihaye, kıyamete kadar tesis edecek adımların atılmasıdır. Bunun için tabii ki kardeşliğin sadece sözle değil, kardeşlik hukukunun gereklerinin de yerine getirilerek atılması gereken bir adım olduğunun farkındayım.
Eğer bu zamanın ruhunu ıskalarsak sadece bir komisyon çalışması başarısız sonuçlanmış olmaz, aynı zamanda da maalesef Türkiye bu tarihi fırsat kapısını kapatmış olur. Bunun için herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi lazım.”
- Komisyonun görev süresi iki ay uzatıldı
Komisyondaki siyasi partilerin, siyasi pozisyonunu koruduğunu ve buna rağmen herkesin, “Ortak bir noktada nasıl buluşulabilir ve buluşulmazsa bunun maliyeti ne olur?” düşüncesiyle hareket etmeye gayret gösterdiğini ifade eden Kurtulmuş, “Ümit ederim ki bu çalışmalarımızı faydalı bir sonuca ulaştıracağız.” dedi.
Mükemmel bir sonuç ortaya konulsa bile Terörsüz Türkiye projesinin tamamının Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun çalışmalarıyla sağlanabilecek bir husus olmadığını ifade eden Kurtulmuş, “Hem devletin bütün kurumlarının eşgüdüm içerisinde çalışmaya devam etmesi hem Türkiye'nin içinde ve dışındaki gelişmelerin, özellikle terör örgütünün bir şekilde tasfiye süreçlerinin takip ve kontrol edilmesi fevkalade önemlidir. Kamuoyunun da bu çerçevede bilgilendirilmesi büyük oranda bizlere, siyasi partilere düşüyor.” şeklinde konuştu.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, nihai raporun hazırlamasının ilk olarak belirlenen sürede yetişmeyeceğini ifade ederek, komisyonun görev süresinin 31 Aralık 2025 tarihinden geçerli olmak üzere iki ay uzatılması hususunu oyladı ve oy birliğiyle kabul edildi.
Planlanmış bir toplantının şu an bulunmadığını söyleyen Kurtulmuş, eğer komisyon toplantısı yapılması gerekirse vaktinden önce üyelerin bilgilendirileceğini kaydetti.
