2006-04-23 - 23:40
23 NİSAN RESEPSİYONU...
TBMM Başkanı Bülent Arınç, bugün Genel Kurul'da yaptığı konuşmayla ilgili olarak, 'Hiçbir şeyi çok ağır eleştirmedim. Bu konular üzerindeki fikirlerimi biraz düz söyledim. Yani, eğmeden, bükmeden, üstelik hukukçu kimliğimle...'' dedi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, bugün Genel Kurul'da yaptığı konuşmayla ilgili olarak, 'Hiçbir şeyi çok ağır eleştirmedim. Bu konular üzerindeki fikirlerimi biraz düz söyledim. Yani, eğmeden, bükmeden, üstelik hukukçu kimliğimle...'' dedi.

TBMM Tören Salonu'nda, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle verilen resepsiyonda konuklarını karşılayan Arınç, daha sonra üzerinde ''86. Yıl Kutlu Olsun'' yazılı pastayı kesti. Arınç, pastayı keserken ''düz oldu mu?'' diye sordu. Çevresindekilerin düzgün
kestiğini söylemesi üzerine Arınç, ''Tam benim karakterim. Düzgün olmak lazım'' dedi.

Arınç, Gazeteci Nuray Başaran'a eliyle pasta yedirdi. Daha sonra salonda dolaşarak konuklarla ayaküstü konuşan Arınç'a, bazı konuklar, Genel Kurul'da yaptığı konuşmadan ötürü teşekkür ederek tebriklerini sundu. ''Konuşmanız çok güzeldi'' diyen bazı kişilere Arınç,
''Gönlümden geçti. İnşallah her şey daha güzel olur'' karşılığını verdi.

Bir gazetecinin, ''Konuşmanızı eleştirenler var'' demesine Arınç, ''Ne kadar kendini yoruyorsun'' dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Arınç'a, ''Konuşmanız şahaneydi, tam bir manifestoydu'' demesine, ''Estağfurullah'' diye karşılık verdi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat da ''Konuşmanızı çok kısa kestiniz'' diyen Arınç'a, ''Siz her şeyi o kadar güzel söylediniz ki dolduracak yer kalmadı'' dedi.

-''DEMEK ÇOK BÜYÜK İHTİYAÇ VARMIŞ''-

Arınç, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin ''Genel Kurul'daki konuşmanıza olumlu tepkiler alıyorsunuz'' demesine, ''Demek çok büyük ihtiyaç varmış'' karşılığını verdi.

Saat 19.00'a kadar televizyon bültenlerini izlediğini, daha sonra evden çıktığını anlatan Arınç, ''Çok ilginç bulanlar oldu. Çeşitli konuları bana aktardılar. Türkiye'de satırbaşı olan konularda, faydalı olabileceğini düşündüğüm konularda görüşlerimi ifade ettim.
Beğenilmesi için söylemedim, inşallah yararlı olur'' diye konuştu.

Arınç, ''4 yıldan beri yaptığınız en sert konuşmaydı?'' demesine, ''Sert miydi? diye sordu. aynı gazetecinin, ''En azından değerlendirmeler böyle oldu. 8 sayfa ve çok fazla mesaj içeren bir
konuşmaydı'' demesi üzerine Arınç, şunları söyledi:

''Bir meclis başkanı, bir cumhurbaşkanı, bir anayasa mahkemesi başkanı; konuştuğu zaman, herhalde mesaj vermek için konuşur. Ama hangi konulara temas edeceğini kendisi karar verir. Ben de bu konuları ilginç buldum. Türkiye'nin son yıllarda tartışmaları, hep bu
konularda...Bu konular üzerinde, bir hukukçu olarak, Meclis'in bir başkanı olarak, kendi fikirlerimi söylemek ihtiyacı duydum. Umuyorum, yararlı olmuştur. Öyle 'sert' falan lafları, gazetelerde yer buluyor.

Mesela, 'çok ağır eleştirdi.' Ne kadar, kaç kilo, ağırlığı nereden? Hafif ağır mı, az ağır mı, ağır mı? 'Yanardağ gibi patladı' Çok canhıraç başlıklar bunlar...Hiçbirinin aslı astarı yok. İnsan
eleştirmişse eleştirir. Ne diyecekse, takdir eder söyler. Ama böyle, 'çok ağır eleştirdi', 'ortalık toz duman', 'yanardağ gibi patladı', aman Allah falan...Ülkede bir gerginliğe yol açmayın, gözünü seveyim. Hiçbir şeyi çok ağır eleştirmedim, bu konular üzerindeki fikirlerimi
biraz düz söyledim. O kadar. Yani, eğmeden, bükmeden, üstelik hukukçu kimliğimle...Hukuk fakültesini 4 yılda bitiren, 25 yıl avukatlık yapan, biraz bu işleri bilen birisi olarak konuştum. Farklı yorumlarda bulunanlar olabilir. Tecrübesiyle birikimiyle, farklı açıdan bakanlar
olabilir. Onlara da eyvallah...Bir de bizden... 'Sert konuştu' falan yok. 'Sert eleştirdi' yok. Bülent Arınç konuştu, o kadar. Ne konuştuğu tutanaklarda var. Kimseye bağırmadık, çağırmadık, kimseyi küstürmedik,kimseyi rencide edecek bir şey söylemedik. Değil mi?''

''DUBLÖR KULLANMADAN KENDİ ADIMA KONUŞUYORUM''

Bülent Arınç, bir gazetecinin ''Belki cesur açıklamalar diyebiliriz'' demesine, ''Bu daha güzel bir tabir. 'Sert' falan. Niye sert olsun? Bir şey faydalı mı zararlı, doğru mu, yanlış mı, iyi mi, kötü mü, ona bakması lazım. Kimin söylediğine değil, söylenenler ne kadar doğru, ne kadar yanlış, ne kadar faydalı, ne kadar zararlı, ne kadar yerinde, ne kadar değil. Değerlendirme buna göre olmalı. Ölçü ve değerlendirme buna göre olmalı. Yoksa, 'patladı, çatladı, yanardağ gibi ortalığı birbirine götürdü' falan değil'' dedi.

Bir gazetecinin, ''Konuşmanız, bütün haber bültenlerinde benzer cümlelerle verildi'' demesine TBMM Başkanı Arınç, ''Canlı konuşma olduğu için. Böyle bir konuşma sırasında, böyle söylediğim iddia edilseydi, herkes bir tarafından çekerdi. Ama canlı yayında, dublör
kullanmadan, kendi adıma konuşuyorum. Değil mi? Şubat Soğuğu'nda bir dublör krizi var da oradan aklıma geldi'' karşılığını verdi.

Arınç, bir gazetecinin ''Coşkunserçe'' adlı soyadına takılarak, ''Coşkun bile serçe olunca düşünün artık. Coşkun, kartal olur da Coşkun serçe olur mu? 'Ağır eleştirdi' gibi bir şey bu...'' dedi.

''BUGÜN DEMOKRASİ NAR SUYUNU SEÇTİ''
Kendisine sunulan nar suyunu içen Arınç, bir gazetecinin ''Nar suyunu mu tercih ediyorsunuz?'' sorusuna, şu karşılığı verdi:

''Bugün o geldi aklıma. Farklı olanı da içiyorum. Demokrasi bu...Bir masada alkol de olacak, nar suyu da olacak, su da olacak. İsteyen istediğini alacak. Avusturya'ya gittiğimde, Meclis Başkanı'nı ziyaret ederken, bu örneği vermişti. 'İşte demokrasi bu' dedi. 3 tane
bardak var; beyaz şarap, kırmızı şarap, siyah şarap bardakları değil. Birisi su bardağı, birisi alkollü içki bardağı, diğeri bir başka şey daha. Elin nereye giderse ona olacaksın. Canın ne istiyorsa, onu alacaksın. İşte demokrasi bu. Bugün demokrasi nar suyunu seçti. Beyaz
isteyenler var, içsinler yarasın. Herkes istediğini içecek, istediğini yiyecek, istediğini giyinecek'' Arınç, ''Belirli konularda mutabakat aranması gerektiğini söylüyorsunuz. Hangi konularda mutabakat aranmalı?'' sorusuna, ''Bunları bilmeyen birisi gibi soruyorsun. Yarabbi...Bu kadar basit mi bu işler? Siz, benim sözlerimden her şeyi çok iyi anladınız. Halkımız da çok iyi anladı. Bunlar için ayrıca bir yorum yapmaya gerek yok'' dedi.

Resepsiyonda, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson ile karşılaşan Arınç, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'in ne zaman Türkiye'ye geleceğini sordu. Wilson'un zamanlama üzerinde çalıştıklarını, büyük ihtimalle Çarşamba günü geleceğini söylemesi üzerine Arınç, ''Faydalı olur, yararlı olur'' karşılığını verdi.