2005-01-16 - 15:25
TBMM BAŞKANI ARINÇ: "MECLİSİMİZE GÜVENMENİZİ İSTİYORUM"
Arınç, ASO'da düzenlenen törende yaptığı konuşmada, bu yıl TBMM'nin açılışının 85. yıldönümü olduğunu hatırlattı ve 85. yılın, milli egemenlik yılı olarak kutlanacağını söyledi..
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Bülent Arınç, toplumsal barışı güçlendirmek için hangi dinamikler gerekli ise onu ortaya çıkaracaklarını belirterek, ''Milletimizin inancından, yaşam tarzından dolayı örselenmesine haksız muameleye uğramasına son verecek dinamikleri hayata geçireceğiz'' dedi.

Ankara Sanayi Odası'nda (ASO) düzenlenen törende, 2003 yılı ihracat rekortmenleri ve kurumlar vergisinde ilk sıralarda yer alan ASO üyelerine ödülleri verildi. Törene, TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın yanı sıra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Devlet Bakanları Beşir Atalay, Ali Babacan ve Kürşad Tüzmen, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe ile bürokratlar ve ASO üyeleri katıldı.

Meclis Başkanı Arınç, törende yaptığı konuşmada, bu yılın TBMM'nin açılışının 85. yılı olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:

''TBMM Başkanı olarak şunu düşünüyorum. Artık içe dönmemiz, halkımızla, milletimizle bir ölçüde kucaklaşmamız gerekiyor. Bu yıl TBMM'nin açılışının 85.yıldönümü. 85. yılı, milli egemenlik yılı olarak kutlayacağız. Bunu sadece Ankara'da değil Türkiye'nin her ilinde hatta bazı ilçelerde etkinlikler ile kutlayacağız. Çünkü halkın iradesinin temsil edildiği yer TBMM'dir. Bu meclis, halkımızın temsil yeridir. Meclis ne kadar güçlü olursa demokrasimiz o kadar güçlü olur.

Milli iradeyi çerçeveleyen hatta ona müdahale etmeye yeltenen bir kısım güçlere karşı hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir sözünün gerçek olduğunu göstermeliyiz.''

Milli egemenlik olgusuna ağırlık verilmesi gerektiğini ifade eden Arınç, ''Milli egemenlik, milletin üstünde millete rağmen, millet ne istiyorsa onun tam aksine değil, milletin beklentilerine, taleplerine, düşüncelerine duygularına ve inançlarına çok daha değer vermeliyiz'' diye konuştu.

TBMM Başkanı Arınç, gerek hükümetin göndereceği tasarılar gerekse milletvekillerinin vereceği kanun tekliflerini en iyi şekilde değerlendireceklerini ifade ederek,''Meclisimize güvenmenizi istiyorum, zaten güvendiğinize de inanıyorum'' dedi.

Bir yönetimin başarılı olabilmesi, bir işten sonuç alınabilmesi için iki şeye ihtiyaç olduğunun ifade edildiğini belirten Meclis Başkanı, bunlardan birinin insan, diğerinin de para unsuru olduğunu söyledi.

''Parayı bulabilirsiniz. Bulduk, buluyoruz, bulacağız... İnsan unsurunu da mükemmel hale getirmemiz lazım'' diyen Arınç sözlerine, 'Bugün Türkiye'de 2 senede dışa dönük önemli çalışmalar yaptık. Başbakan'ın kat ettiği kilometrenin dünyayı bir kaç yüz defa dolaşacak ölçüye geldiğini her halde biliyorsunuz. Başbakan Yardımcımız Abdullah Gül ile adeta bir yarış içerisinde. 5 günde 5 ülkenin ziyaret edildiği, çok faydalı temasların yapıldığını, Türkiye'nin bu dinamizmle ayağa kalktığını ve kendisine saygı ve güven duyulduğunu rahatlıkla söyleyebilirim'' diye devam etti.

'TÜRKİYE DİKKATE ALINMALIDIR''
Gerek kendilerini ziyaret eden parlamento başkanlarının gerekse ziyaret ettikleri parlamento başkanlarının, Türkiye'nin farkına vardıklarını anlatan Arınç, şöyle dedi:

''Türkiye büyük bir ülke, güçlü bir ülke, Türkiye'de istikrar var.Türkiye dikkate alınmalıdır. (Türkiye, ne düşünüyor bu konuda onu bilmemize gerek vardır) diyorlar. Yıllar öncesine baktığımızda bugünkü dimdik duruşu onurlu duruşu, başı dik alnı açık duruşu, Türkiye'ye yıllar sonra ne büyük ölçüde başarılar kazandırdığını hepimiz büyük bir sevinçle görüyoruz.''

AB MÜZAKERE SÜRECİ
Arınç, 17 Aralık 2004 zirvesinde Türkiye'nin önemli bir dönemeci başarıyla geçtiğini belirterek, şunları söyledi:

''Sağlanan başarılarda, TBMM'nin büyük payı var, hükümetin büyük bir payı vardır, Dışişleri Bakanlığı'nın, sivil toplum örgütlerinin büyük bir katkısı vardır. AB'de müzakere sürecine girmemiz, 40 yıllık bu süreçte en olumlu noktadır. Bundan sonrasında aynı kararlılığı göstermek, aynı desteğin içinde bulunmak ve en zorlu sürece girdiğimizi bilerek, sabırla yolumuza devam etmek mecburiyetindeyiz.''

''EKONOMİDE OLUMLU SİNYALLER VAR''
Ekonomide olumlu sinyaller olduğunu anlatan Arınç, ''Hem dışarıdan gelen talepler, hem de bu talebin miktarı, borçlanmada en iyi noktayı yakalamış olmak Türkiye'ye gösterilen güven açısından hem maddi hem de elle tutulabilir bir göstergedir'' dedi.

Türkiye'nin bundan 3-4 yıl önce doğrudan yabancı sermayeden pay alan ülkeler sıralamasında 51. sırada olduğunu hatırladığını belirten Arınç, ''1 milyar doların bile altındaydı. Bugün Türkiye'de yatırım yapmayı isteyen hem yerli sermaye, hem de yabancı sermayenin katkısını hiç kimse inkar edemez'' diye konuştu.

Bülent Arınç, 3 Kasım seçimlerinden sonra yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, şunları kaydetti:

''Geçmiş yıllarda da siyaset yaptım. Türkiye'nin şartlarını da biliyorum, siyasetçileri de iyi tanıyorum. Gelen giden hükümetleri, iktidarıyla, muhalefetiyle parlamento yapısını da biliyorum. 3 Kasım'da halkımızın tercihine, neyi istediğini gösteren tavrına alkış tutmak gerekir. Geçmişte olmayan, bugün hepimizi mutlu eden şeyin başında halkın güven içinde olması geliyor.''