Meclis Başkanvekili Adan, gündeme geçmeden önce 3 milletvekiline gündem dışı söz verdi.
MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, son dönemdeki zehirlenmelerin de içinde yer aldığı bazı ölümlerin, insan sağlığı ve kamu güvenliği konusunda "yetki karmaşasının, denetimsizliğin ve sorumluluktan kaçınmanın sonuçları" olduğunu söyledi.
"Yetkisini kötüye kullanan, denetim yapmayan, sorumluluktan kaçan herkes bu milletin gözünde suç işlemiştir" ifadesini kullanan Taytak, görevini ihmal eden, vatandaşın hayatını hiçe sayan herkesin en ağır şekilde hesap vermesi gerektiğini belirtti.
İYİ Parti Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu, öğretmenlerin ekonomik durumunun iyileştirilmesinde "bir arpa boyu dahi yol alınamadığını" ileri sürdü.
Öğretmenlerin Türkiye'de en çok konuşulan ama sesi en az duyulan kesim olduğunu savunan Türkoğlu, öğretmenine hak ettiği değeri vermeyen ülkelerin kalkınmadan, adaletten gelecek iddiasından söz edemeyeceğini ifade etti.
CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, 28 Kasım 2015'te Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 2 polisin şehit olduğu terör saldırısının ardından çıkan çatışmada hayatını kaybeden eşi Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'yi andı.
Elçi, olaya ilişkin davalardaki yargının tutumunu "objektif ve bağımsız olmaktan uzak" olduğu iddiasıyla eleştirdi.
TBMM Genel Kurulunda siyasi partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, "Cumhurbaşkanı'nı tehdit" suçundan yargılanan Fatih Altaylı'ya 4 yıl 2 ay hapis verilerek tutukluluk halinin devamına hükmedilmesine tepki gösterdi.
Bu cezanın "kabul edilemez" olduğunu söyleyen Ekmen, bu tür davalar nedeniyle toplumun "Terörsüz Türkiye" konusuna tereddütle yaklaştığını ileri sürdü.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde, 28 Kasım 2015'te 2 polisin şehit olduğu terör saldırısının ardından çıkan çatışmada hayatını kaybeden Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'yi öldüren kurşunu kimin attığının hala bilinmediğini belirten Ekmen, Elçi'nin ölümüne sebebiyet verenlerin olayın aydınlatılmamasının sorumlusu olduğunu dile getirdi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez de farklı şehirlerde yaşanan gıda zehirlenmesi olaylarına işaret ederek, iktidarı "gerekli denetimleri yapmadığı" gerekçesiyle eleştirdi.
Fatih'te Böcek ailesinin ölümüne ilişkin Adli Tıp Kurumu raporunda sürüntü örneklerinde fosfin gazı (böcek ilacı metaboliti) tespit edildiğini anımsatan Çömez, bu gazın yasaklı olmasına rağmen kolay erişilebilir olmasına tepki gösterdi.
Çömez, "Çocuklarımızın öldüğü, evlatlarımızın öldüğü, kadınlarımızın öldüğü Bir Türkiye Yüzyılı'nı kabul etmiyorum. Böyle bir anlayış olmaz. Gelin bu düzeni hep beraber değiştirelim." ifadelerini kullandı.
- "Bu bir savaş değil, sistematik bir imhadır"
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, 10 Ekim'de Gazze'de bir ateşkesin yürürlüğe girdiğini anımsattı.
Ateşkesin İsrail için "sadece öldürmeye mola vermek değil, sessizce katletmeye devam etmek" anlamına geldiğini belirten Akçay, ateşkesten bu yana Gazze'de her gün iki çocuk katledildiğini dile getirdi.
"Bu bir savaş değil, sistematik bir imhadır." diyen Akçay, vahşet sürerken batı dünyasının takındığı tavrı da "organize kötülüğe destek" şeklinde tanımladı.
Derhal kalıcı gerçek ateşkesin sağlanması ve insani yardım koridorunun şartsız açılması gerektiğini vurgulayan Akçay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İsrail'e kapsamlı yaptırımlar uygulanmalıdır, Gazze'yi harap etmesinden dolayı tazminata mahkum edilmelidir. İslam ülkelerinin katılımıyla bir barış gücü oluşturulmalı ve garantörlük mekanizması işletilmelidir. Acilen uluslararası barış konferansı toplanmalıdır. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan egemen ve bağımsız Filistin Devleti derhal tanınmalıdır. Eli kanlı Netanyahu ve yönetimi, işledikleri savaş suçlarından dolayı Lahey Adalet Divanında yargılanmalıdır."
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Suriye'deki gelişmelere dikkati çekerek, Türkiye'nin ve Meclisin sınır ötesi politikalarına "daha etkin ve barışçıl bir eksende" müdahil olmasını istedi.
Suriye'deki gerginliğin bütün bölgeyi tehdit eden bir gerginlik olduğunu ifade eden Koçyiğit, bunun Suriye'de barışı, demokrasiyi, istikrarı arayan bütün halkları tehdit ettiğini kaydetti.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in bir gazeteye röportaj vermesine tepki gösterdi.
Fatih Altaylı'ya verilen cezayı eleştiren Günaydın, "Bugün yeniden cezaevinde tuttuğunuz ve adeta zaten yatarını yatmış olan bir insana haksız ve hükümsüz olarak verdiğiniz bu karar olsa olsa gidişinizi kolaylaştırır çünkü adaletle hükmetmeyenin bu memlekette iktidarda kalabilmesinin mümkün olmadığını daha evvel yaşadık, gördük." diye konuştu.
Genel Kurul'da görüşmeleri süren Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne yönelik eleştirilerde bulunan Günaydın, Türkiye'de dolar milyoneri sayısı artarken gelir dağılımı eşitsizliğinin de arttığını iddia etti.
- "290 tesisi milletimizin hizmetine sunacağız"
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Sosyal Güvenlik Kurumunun geçen yıl 980 milyar liralık ilaç ve tedavi giderini ödediğini, bu yılki ödemenin ise 1 trilyon 200 milyar liraya ulaşmasının öngörüldüğünü söyledi.
İktidarları döneminde çiftçinin emeğine, üreticinin alın terine sahip çıktıklarını kaydeden Akbaşoğlu, ata tohumlarında tescil edilen çeşit sayısını 49'a yükselttiklerini bildirdi.
Tarımda yeni bir dönemin eşiğinde olduklarını ifade eden Akbaşoğlu, şunları kaydetti:
"2026 yılında Yapay Zeka ve Tarım Teknolojileri Araştırma Merkezi'ni kurarak, üretimde dijital çağın kapılarını sonuna kadar açarak, verimliliği artıracağız. Bu bağlamda 2026 yılında 46 baraj, 6 gölet ve bent, 13 içme suyu tesisi, 35 sulama tesisi, 186 taşkın kontrol tesisi ve bir atık su arıtma tesisi ile birlikte 290 tesisi aziz ve asil milletimizin hizmetine sunacağız. Aynı zamanda 10 toplulaştırma projesini tamamlayarak toprağın ve çiftçilerimizin bereketini daha da arttıracağız."
Genel Kurulda, Yeni Yol Partisinin "asgari ücret", İYİ Parti'nin "Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçleri", DEM Parti'nin "kadınların iş gücüne katılımı" ve CHP'nin "askerlik görevi ifası sırasında yaşananlar"a yönelik grup önerileri ayrı ayrı görüşüldü.
Partisinin grup önerisi üzerine konuşan Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Birol Aydın, ülkede çalışan her iki kişiden birinin asgari ücretle geçinmeye çalıştığını öne sürdü.
Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğunu söyleyen Aydın, "Sendikalar, işçiler, patronlar karşı karşıya. Hükümet ne yapıyor? Kiracı ile ev sahibini karşı karşıya getirdiği gibi şimdi de işveren ile işçiyi, sendikayı karşı karşıya getiriyor. Bunu yapısı gereği gibi incelemeye, irdelemeye, bu işin hakkını vermeye ihtiyacımız yok mu? Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısını irdelemeye, değerlendirmeye ihtiyacımız var." diye konuştu.
İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın, yıllardır uygulanan ekonomik tercihlerin sonucu olarak asgari ücretin açlık sınırının altına düştüğünü, denetim eksikliklerinin de emeği daha savunmasız bıraktığını savundu. Türkiye'nin 2023 Satınalma Gücü Paritesi'nin, Avrupa Birliği ortalamasının yüzde 27 altında kaldığını ifade eden Akalın, "Bu, yalnızca ekonomik bir gösterge değildir; bu oran vatandaşlarımızın Avrupa'daki akranlarına kıyasla ne kadar zor şartlarda yaşadığını göstermektedir." dedi.
DEM Parti Ağrı Milletvekili Heval Bozdağ, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısının mutlaka değiştirilmesi gerektiğini belirterek, komisyonun, işçilerin itirazlarını, sendikaların raporlarını ve toplumun geniş kesimlerinin beklentilerini dikkate almadığını ileri sürdü.
CHP Burdur Milletvekili İzzet Akbulut, iktidarın yanlış ekonomik politikaları sonucu Türk parasının her geçen gün yabancı para birimleri karşısında değer kaybettiğini ve toplumun büyük bir kesiminin fakirleştiğini söyledi.
Asgari ücretle ocak ayında 55 kilogram, bugün 36 kilogram kıyma alınabildiğini iddia eden Akbulut, "Bugün asgari ücreti ne kadar artırırsak artıralım, enflasyonun, yabancı para birimleri karşısında Türk lirasının değersizleştirmenin önüne geçemediğimiz müddetçe ne yazık ki bu derinleşen yoksulluğu, hayat pahalılığını yaşamaya devam edeceğiz. Biz, bu düzeni değiştireceğiz, CHP'nin iktidarında her kesimin yüzlerini güldüreceğiz." diye konuştu.
- "Emekçiler enflasyon karşısında korunmasız bırakılmamıştır"
AK Parti Bingöl Milletvekili Zeki Korkutata, asgari ücretin, milyonlarca emekçinin alın teri olduğunu ve popülist bir tartışma başlığı değil milletin refahını merkeze alan çözüm odaklı bir mesele olduğunu kaydetti.
Çalışanların hakkını gözeten her öneriyi ciddiyetle değerlendireceklerini dile getiren Korkutata, şöyle devam etti:
"Ancak bugün önümüze konulan öneri hem anayasal kapsam bakımından doğru bir yöntem değildir hem de ülkemizdeki gerçek tabloyu yansıtmamaktadır. Öneri metninde asgari ücretin yetersiz kaldığı yönünde çeşitli değerlendirmeler yer almaktadır. Elbette çalışanlarımızın yaşadığı her güçlük bizim için son derece kıymetlidir ve tüm taleplerini dikkatle takip ediyoruz ancak bilinmelidir ki AK Parti iktidarları döneminde asgari ücret reel olarak en güçlü artışları yaşanmış, vergi muafiyeti getirilerek çalışanın eline geçen net tutar güçlendirilmiş, böylece emekçiler enflasyon karşısında korunmasız bırakılmamıştır."
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun işçi, işveren ve devlet temsilcilerinden oluşan uluslararası normlara uygun bir yapı olduğunun altını çizen Korkutata, komisyonun yapısını siyasi tartışmalarla zayıflatmak yerine her zaman sosyal diyaloğu ve uzlaşıyı güçlendirmekten yana olduklarını kaydetti.
Görüşmelerin ardından yapılan oylamalarda Yeni Yol Partisi, İYİ Parti, DEM Parti ve CHP'nin grup önerileri kabul edilmedi.
Genel Kurul'da daha sonra vergiye yönelik düzenlemeleri de içeren Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine geçildi.
