TBMM Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, Komisyon Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu başkanlığında toplandı.
Kasapoğlu, Türkiye'nin engelli hakları alanında 2005 yılında çok önemli bir eşiği aştığını belirterek, "1 Temmuz 2005'te yürürlüğe giren 5378 sayılı Kanun bizim için tam anlamıyla bir dönüm noktası, bir milattır. O günden sonra, engellilik artık bir tıbbi konu değil, sosyal boyutları olan bir hak meselesi olarak ele alınmaya başlamıştır. Bu kanunla engelli bireyin tanımı netleştirilerek ayrımcılık yasağı hukuk metinlerine açık bir şekilde girmiştir." diye konuştu.
Erişilebilirliğin devletin ve yerel yönetimlerin bir ödevi ve görevi haline geldiğini dile getiren Kasapoğlu, "Eğitimde kaynaştırma ve bütünleştirme politika belgesi olmaktan çıkıp bir hukuk düzeninde yer almıştır. İstihdamda kota sistemi güçlendirilmiş, korumalı iş yerleri tanımlanmış, evde bakım hizmetleri yasal zemine oturtulmuştur. Bireylerimizin topluma etkin katılımı devlet politikası olarak kabul edilmiştir. Bugün üretimde, sporda, sanatta, akademide, kamuda, her alanda engelli bireylerimizin imzası olan binlerce başarı hikayesiyle karşılaşıyoruz ve bu başarı hikayelerinin sayısının her geçen gün arttığına da şahitlik ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Kasapoğlu, 14 Kasım Cuma günü Komisyonun Kahramanmaraş'ta bölgesel toplantı gerçekleştireceğini bildirerek, ilk bölgesel toplantının Trabzon'da yapıldığını hatırlattı.
Karadeniz Bölgesi'nden başlattıkları toplantıya valilerin, sivil toplum kuruluşlarının, belediyelerin katıldığını anımsatan Kasapoğlu, "Aynı şekilde 11 ilden oluşan Kahramanmaraş odaklı deprem bölgesini konu alan, hem deprem sonrası engellilikle ilgili konuları gündem yapacağımız hem diğer konuları tartışacağımız, dinleyeceğimiz, ortak aklı en güçlü şekilde ortaya koyacağımız bir toplantıyı inşallah Komisyon olarak Kahramanmaraş'ta gerçekleştireceğiz." diye konuştu.
Adalet Bakanlığı Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanı Meral Gökkaya, Bakanlığın engellilere yönelik çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Engelli bireylere yönelik hizmet veren Adli Yardım Görüşme Odası sayısının 175'e ulaştığını söyleyen Gökkaya, "Adliyelerde görev yapan 29 işaret dili tercümanı var. İhtiyaç olması halinde, mütercim tercüman olarak görevlendirilebilecek 411 kişi var." dedi.
203 yargı personeline temel düzeyde işaret dili eğitimi verdiklerini belirten Gökkaya, adliyelerdeki erişilebilirlik konusunda çalışmalar yürüttüklerini, 42 adliyenin ulaşılabilirlik sertifikasına sahip olduğunu bildirdi.
Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürü Servet Gül, görme engelli ya da kusurlu bireylerin internet sitelerindeki ve portallardaki evraklara erişebilmesi için yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Vekili Hasan Akceviz, toplam 90 bin personelden bin 308'inin engelli olduğunu söyledi. Akceviz, "Ceza infaz kurumlarında 476 engelli vatandaşımız var. Ortopedik engelli 252 vatandaşımız var. 96 görme engelli, 68 işitme engelli, 34 dil ve konuşma engelli, 26 işitme ve konuşma engelli vatandaşımız var." dedi.
Akceviz, ceza infaz kurumlarının giriş-çıkış kapılarında erişimi kolaylaştırmak için tedbirler aldıklarını belirterek, "Engelli mahpus koğuşu ve duşlar yeni projelerimizin içinde yer alıyor. Engelli sayımıza yetecek kadar koğuşumuz var. Yeni cezaevi inşaatlarında, engelli mahkum ve personel için asansör yapılması planlanmaktadır. Mahkum kabul kapıları sedye ve engelli araçların geçebileceği şekilde tasarlanmıştır. Yeni inşa edilen ceza infaz kurumlarında ziyaretçiler için kurum ana girişinde bulunan turnikelerin yanında kartlı sistemle açılan engelli geçiş kapısı planlanmaktadır. Dönüşüm planlıyoruz." açıklamalarında bulundu.
- "İşaret dili tercümanlarının nitelikleriyle ilgili değerlendirme yapılmalı"
Türkiye Barolar Birliği Engelli Hakları Komisyonu Sözcüsü Özlem Kara, kendisinin de görme engelli bir avukat olarak çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Kara, "Bilgi edindirmek amacıyla kullanılan kaynaklar yetersiz. Kaynaklar yetersiz olduğu gibi çeşitli de değil. Görme engelliler, işitme engelliler ya da algılamayla ilgili yetersizliği olan bireyler açısından yeterli ve çeşitli nitelikte bilgilendirici araçla karşılaşamıyoruz." diye konuştu.
Adliyelerdeki işaret dili tercümanlarının yetersiz ve niteliksiz olduğunu ileri süren Kara, "Belli saatte eğitim alma zorunluluğunu tamamladığı takdirde işaret dili çevirmeni olarak adliyelerde görev alabiliyorlar. İşitme engelli kendini ifade edemiyorsa haklarına erişemiyor demektir. İşaret dili tercümanlarının nitelikleriyle ilgili değerlendirme yapılmalı." değerlendirmesinde bulundu.
Komisyon Başkanı Kasapoğlu, bir okul müdürünün Manisa'nın Turgutlu ilçesinde, otizmli öğrenciyi merdivenlerden iterek düşürmesine ilişkin soruşturmayı takip ettiklerini söyledi.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) İkinci Başkanı Muhammet Ecevit Carti, ayrımcılık yasağı ihlali ve kötü muamele iddialarına ilişkin başvuruların Kuruma her türlü iletişim kanalı üzerinden yapılabildiğini belirtti.
Carti, TİHEK’in 2017 yılından bu yana başvuru almaya başladığını hatırlatarak, bu dönemde başvuru sayılarında önemli bir artış yaşandığını söyledi.
Şu ana kadar yapılan başvuruların yaklaşık yüzde 20’sinin, yani 2 bin 700 civarındaki başvurunun, ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddiaları içerdiğini ifade eden Carti, "Her beş başvurudan biri ise engellilik temeline dayanmaktadır." dedi.
