2005-09-26 - 16:10
TBMM BAŞKANI ARINÇ: ''ERMENİ SOYKIRIMI İDDİALARI KOCAMAN BİR YALANDAN VE MAKSATLI BİR PROPAGANDADAN İBARETTİR''
Arınç, Manisa'da gazetecilere yaptığı açıklamada, 3 Ekim'de Türkiye'nin AB katılım müzakerelerine başlayacak olmasını, 40 yılı aşkın AB sürecinde en önemli noktalardan birisi olarak gördüğünü belirtti
TBMM Başkanı Bülent Arınç, ''Türkiye müzakere sürecine başlayacaktır, AB'nin tam üyesi olacaktır'' dedi.

Arınç, Manisa'da gazetecilere yaptığı açıklamada, 3 Ekim'de Türkiye'nin AB katılım müzakerelerine başlayacak olmasını, 40 yılı aşkın AB sürecinde en önemli noktalardan birisi olarak gördüğünü belirtti. Bülent Arınç, geçen yıl 17 Aralık zirvesinde Türkiye'nin müzakerelere başlama tarihi almasının, büyük bir başarı olduğunu söyledi.

Kıbrıs Rum Kesimi'nin, AB'ye üye olması nedeniyle Türkiye'ye karşıbazı durumları tartışma konusu haline getirmeye gayret ettiğini kaydeden Arınç, Türkiye'nin ek protokolü imzalamasının ve arkasından bir deklarasyonla hukuksal ve siyasi alanda Kıbrıs Rum Kesimi'ni tanımadığını ilan etmesinin, AB'nin bazı üyelerince eleştiriyle karşılandığını hatırlattı.

Bunların hiçbirinin, Türkiye'nin müzakerelere başlamaması için yeterli bir sebep olmadığını kaydeden TBMM Başkanı Arınç, şöyle konuştu:
''AB, kendi içinde ilkelerine bağlı kalacak ve Türkiye, ne kadar süreceğini bilmediğimiz, ama sonunda tam üyelikle noktalanacak müzakere sürecine başlayacaktır. Bu tartışmaları bu bakımdan doğal buluyoruz. Ancak AB'nin kendi prensiplerini ihlal edercesine diğer ülkeler için söz konusu yapmadığı bazı hususları Kopenhag siyasi kriterlerini tamamen yerine getirmiş olmasına rağmen Kıbrıs gibi, Ermeni meselesi gibi, Türkiye'nin önüne AB'nin bir sorunuymuş gibi getirmesi, yakışık almamaktadır.''

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Türkiye'nin eşitlikten yana olduğunu ifade ederek, ''Diğer ülkeler için uygulanan kriterler neyse, Türkiye,onlar için büyük reformlar başarmış, parlamentosuyla hükümetiyle büyük adımlar atmıştır'' dedi. AB ülkelerinin birçoğunun, geçen yıl Ekim ayında ''Masanın üzerinde Türkiye'nin yapacağı hiçbir şey kalmadı. Kopenhag kriterlerini de yerine getirdiler'' dediğini hatırlatan Arınç, bunun üzerine herhangi bir konuyu tartışmayı gereksiz, lüzumsuz ve sevimsiz bulduklarını ifade etti.
Arınç, ''Türkiye müzakere sürecine başlayacaktır, AB'nin tam üyesi olacaktır. Bizim çağdaşlaşma projesi olarak 40 yıldır takip ettiğimiz hedefimiz budur'' diye konuştu.

ERMENİ KONFERANSI
TBMM Başkanı Arınç, Türkiye'de bir üniversitenin I. Dünya Savaşı sırasında yaşanmış olayları konuşmak, tartışmak istemesine idari mahkeme tarafından yürütmeyi durdurma kararı verilmesinin ardından başka bir üniversitenin ev sahipliğinde 2 gün çalışma yapılmasının, kamuoyunda tartışıldığını söyledi.

Türkiye'nin içeride ve dışarıda prestij kaybına uğrayacak bazı görüntülere sahne olduğunu belirten Arınç, şunları kaydetti:
''Ermenistan ve Ermenistan dışında yaşayan Ermeni diasporasının yıllardır sürdürdüğü bir iddia var. Türkiye'nin, Osmanlı döneminde I. Dünya Savaşı sırasında 1915 yılında 1 milyondan fazla Ermeni'yi maksatlı olarak öldürdüğünü, bunun soykırım olduğunu savunuyorlar. Bu iddianın arkasındaki Ermeni diasporası, bütün dünyayı harekete geçirmiştir. Bazı ülkelerin parlamentoları, bu soykırım iddiasını maalesef kabul etmiştir. Ben Parlamento Başkanı Bülent Arınç olarak, 'Bu soykırım iddiaları kocaman bir yalandan ve maksatlı bir propagandadan ibarettir' diyorum.''

''TARİHİN HİÇBİR DÖNEMİNDE YAŞANMADI''
Tarihin hiçbir döneminde Türk milletinin kendi içinde yaşayan Ermeni vatandaşlara soykırım yaşatmadığını belirten Bülent Arınç, şöyle dedi:

''Kimsenin maksatlı olarak ölümüne yol açmamıştır. Soykırım hukukibir tabirdir ve unsurları vardır. 1915'te yaşanan olayları hukuk unsurları bakımından 'sağlıklı' olarak nitelendirmek mümkün değildir. Bu iddia gerçeklerle uyuşmaz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı maksatlı bir propagandadan ibarettir.''

Arınç, bu konuda TBMM'de uluslararası bir konferans düzenlediğini,gerçekleri delilleriyle açıklanan birçok kitabın dünyaya dağıtıldığını, parlamento başkanlarına mektuplar gönderildiğini, Mart ayında mecliste iktidarı ve muhalefetiyle yapılan toplantıdan sonra deklarasyon yayınlandığını söyledi.

TBMM Başkanı Arınç, şöyle devam etti:
''Türkiye'de 'Benim sözlerim de böyle' diyen varsa, ağızlarını zorla kapatamayız, onların toplantılarına zorla engel olamayız. Bu, kendimize saygısızlık olur. Çünkü biz özgürlüklerden yana, temel haklardan, ifade özgürlüğünden yanayız. Ben nasıl ki 'Soykırım yok, bu bir yalandır' diyorsam, düşüncesi ve tezi olanların da kimsenin canına kastetmeden, suç işlemeden, tahrik etmeden, kamu düzenini bozmadan düşüncesini açıklama özgürlüğü var. Üniversitede karşıt düşünceler konuşulacak. Bundan korkmamamız lazım. Mecliste anayasanın 30'dan fazla maddesi ile 100'den fazla yasa değişikliği yaptık. Bunu süs olsun diye yapmadık. Kanunlar uygulansın diye yaptık. Herkes düşüncesini rahatlıkla ifade edebilsin. Kendi çıkardığımız kanunlara aykırı hareket edemeyiz.''

''FİKİRLERİN AÇIKLANMASINDA YARAR VAR''
Düşüncelerin konuşulmasında, fikirlerin açıklanmasında yarar gördüğünü belirten Arınç, ''Onların söylediklerine inanmıyorsam, yanlış buluyorsam bile konuşmalarına engel olmam. Konuşmalarına engel olduğum zaman onların düşüncelerine set çekmem icap eder. Böyle bir şeyi hiçbir zaman yapmam'' diye konuştu.

Dün ve bugün Hatay'da ''medeniyetler buluşması'' yapıldığını kaydeden Arınç, ''Farklı inançlar, farklı kültürler, farklı dinler bu topraklar üzerinde serbestçe ifade edilmekte ve yaşanmaktadır'' dedi.

I. Dünya Savaşı sırasında Ermeniler içinde bir kısım çetelerin Osmanlının düşmanlarıyla ittifak yaptığını, birçok Müslüman Türk köyü ve kasabasında insanların şehit olduğunu bildiren Arınç, bu olaylara müdahale amacıyla çıkarılan ''tehcir yasası''nın uygulanması sırasındabazı trajik olaylar yaşandığını kaydetti.

Arınç, ''Müslümanlardan ve Ermenilerden ölenler oldu. Bu, savaş şartları içinde cereyan eden bir olaydı. Soykırım olarak nitelendirmek, koca bir yalandır'' diye konuştu.Kaba kuvvet kullanılmaya kalkışılmasını, yumurta ve domates atılarak protestoda bulunulmasını kınadığını belirten Arınç, Türkiye'nin bu sınavdan geçerli not aldığını sözlerine ekledi.

''İŞ DÜNYASI TÜRKİYE'DE NEKAHET DÖNEMİNİ YAŞIYOR''
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Türkiye'nin önemli bir krizden çıktığını, hala sıkıntı ve şikayetlerin devam ettiğini belirterek, ''İş dünyası Türkiye'de nekahet dönemini yaşıyor'' dedi.

Arınç, Mermerciler Kooperatifi'nin yaptırdığı 56 işyerinin açılış töreninde yaptığı konuşmada, sağlıksız şartlarda şehir içlerinde mesleklerini icra eden esnafın yavaş yavaş kent dışında daha modern sitelerde çalışmaya başladığını bildirdi.

Hükümetin KOSGEB ve İş-Kur ile yeni bir proje başlattığını kaydeden Arınç, KOBİ ölçeğinde sanayi tesisi kuran ve İş-Kur'dan işçi alan işyerlerine 400 milyon YTL'lik faizsiz kredi kullandırılacağını belirtti.

İş bozukluğunun sosyal bir felaket olduğunu, geçmişte esnafın siftah yapmadan dükkan kapattığını, enflasyonun altında ezildiğini ifade eden Arınç, şöyle konuştu:

''20 bankayı soymuşlardı. Sırtımıza 100 milyar dolarlık zararı koydular. Krizden çıktık, hala sıkıntı, şikayet var. Ama kolay değil bu işler. Bir kişi, Allah göstermesin, kalp krizi geçirdi, by-pass ameliyatı oldu, 4 damarı değişti, böyle birisinin ertesi gün sokağa çıkıp harmandalı oynamasını bekleyemezsiniz. İş dünyası Türkiye'de nekahet dönemini yaşıyor. Ameliyat masasından değil, teneşir masasından bu ülkenin ekonomisi ayağa kalktı. Şimdi güçlendirmek, kanlandırmak istiyoruz. Hepimizde şu ümit var, işler iyiye gidiyor, bir canlılık var. Yüzde 100, dört dörtlük değil, ama geçmişe göre iyi bir noktadayız.''

''ÖZGÜRLÜK YOLUNDA BAŞARILI OLUNACAK''
TBMM Başkanı Arınç, piyasaların güven ve istikrarı hazmettiğini, istikrarlı büyümeyle üretimi, ihracatı artırarak Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınmayı yakalayacağını kaydetti.

Arınç, geçen ay, Baltık cumhuriyetlerinden Litvanya'da incelemelerde bulunduğunu, 3.5 milyonluk ülkede 70 Türk'ün yaşadığını öğrendiğini belirtti.

Bu Türklerin Litvanya'da restoran, dil kursu, okul, meyve-sebze ithalat ve ihracatı yaptığını kaydeden Arınç, ''Biz kendi insanımızın refahı için kanunları çıkarıyoruz. Hans'ın hoşuna gitmesi için değil, Hasan'ın daha rahat yaşaması için yapıyoruz. Türkiye halkı çıktığı bu özgürlük yolunda başarılı olacaktır'' diye konuştu.

Arınç, daha sonra, tesislerin açılışını yaptı.

Muradiye Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Yapı Kooperatifleri'nin temel atma törenine de katılan Arınç, küçük ve orta ölçekli sanayinin ülkenin damarları olduğunu bildirdi.

Manisa'da 4 organize sanayinin altyapısıyla güçlü konuma geldiğini belirten Arınç, bu işletmeler sayesinde Manisa'nın ve Türkiye'nin önemli kazanç elde ettiğini bildirdi.

KOBİ'lerin desteklenmesi gerektiğini ifade eden Arınç, şöyle devam etti:

''Bölgede 86 işyeri 5 bin dönüm arazide önemli katkıda bulunacak. Muradiye, gelişen bir bölgemiz. TCDD, Organize Sanayi Bölgesi'nin 20 milyon dolarlık yatırımla 7 kilometre demiryolu hattını döşeyecek. Muradiye'deki Celal Bayar Üniversitesi kampüsü de buranın çehresini değiştirecek. Bir çivi çakanın yanında olurum. Çünkü büyüme, kalkınma hedefimiz var.''

Arınç, Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde Optimum Mühendislik'e ait buzdolaplarına kalıp üreten bir fabrikayı da hizmete açtı.

Abdülrahim Aslan'a ait tesisin 1 milyar dolara mal olduğunu belirten Arınç, tesiste 20 kişinin istihdam edileceğini söyledi.

Türk sanayiinin son yıllarda ekonomik ve siyasi istikrar ortamıyla gelişme yakaladığını ifade eden Arınç, ümit ve güvenin kaybolmamasını istedi.

Manisa Müftüsü Namık Hisar'ın dua okumasının ardından Arınç, tesisi hizmete açtı.

STATLARDAKİ ÇALIŞMALAR
TBMM Başkanı Arınç, yenileme çalışmaları sürdürülen Manisa Ondokuz Mayıs Stadı'nda incelemelerde bulundu.

Stadın UEFA kriterlerine yükseltilmesi için yoğun çalışıldığını kaydeden Arınç, buraya 3 milyon YTL ödenek gönderdiklerini, aydınlatma işinin bittiğini, açık tribünün seyirci kapasitesinin 1800'den 5300'e çıkarıldığını, soyunma odalarıyla doping kontrol ofisleri oluşturulduğunu söyledi.

Vestel Manisaspor'un maçlarını deplasmanda oynamasından üzüntü duyduklarını kaydeden Arınç, ''Evimizde oynamayı önemsiyoruz. Stat konusu her gün takip ettiğimiz bir konu, şu anda yüzde 80'i bitmiş durumda. Bütün hesaplamalar, planlamalar Gençlerbirliği maçının burada oynanması yolundadır. Yetkililer, üstün gayret ve çabayla çalışmaları gayet güzel sürdürüyor'' diye konuştu.

Manisa Gençlik ve Spor Müdürü Murat Özel de tesisin yüzde 95'inin tamamlandığını, stadın yanındaki Sekiz Eylül Stadyumu'nun da çimlendirilmesi için gelecek hafta İl Özel İdaresi'nde ihale yapılacağını bildirdi.

Sekiz Eylül Stadı'ndan Manisa'daki 15 amatör takımın yanı sıra il ve ilçelerdeki 151 takımın da yararlanacağını söyleyen Özel, stadı ışıklandırdıklarını, gelecek günlerde 400 seyirci kapasiteli tribün platformunu da yerleştireceklerini bildirdi.

EĞİTİM VE SAĞLIK SORUNLARI
Arınç, Manisa Öğretmenevi'nde düzenlediği toplantıda da dün akşam Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in Manisa'ya geldiğini, milli eğitimin sorunlarının çözülmesiyle ilgili olarak saat 24.00'a kadar çalışıldığını belirtti.

Eğitim konusunun Manisa'da masaya yatırılıp önemli çalışma yapıldığını kaydeden Arınç, bakanın yanı sıra bakanlık üst düzey bürokratlarının da bu toplantıda hazır bulunduğunu bildirdi.

Manisa'da valilik, belediye, milletvekilleri, sivil toplum örgütleriyle ahenkli çalışma içinde bulunduğunu belirten Arınç, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın ramazan ayında kente gelerek sağlık sorunlarını masaya yatıracağını, eksikliklerin tespit edileceğini söyledi.

Manisa'nın sorunlarını Ankara'dan değil, görerek, yerinde tespit ederek çalışma yaptıklarını söyleyen Arınç, belediyenin de ciddi çalışmalar yürüttüğünü, Manisa'da değişim ve dönüşüm yaşandığını bildirdi.

Arınç, ''Manisa'nın hakkını savunuyoruz. Birilerinin hakkını alıp bize verin demiyoruz. Manisa-Ankara beraberliği iyi gidiyor'' dedi.

Arınç'ın gezisine AK Parti Manisa milletvekilleri İsmail Bilen, Süleyman Turgut, Mehmet Çerçi, Hüseyin Tanrıverdi ve Hakan Taşçı eşlik etti.

Manisa Valisi Orhan Işın, Belediye Başkanı Bülent Kar ve Manisa Emniyet Müdürü Kahraman Koçak da gezi ve incelemelerde hazır bulundu.