2005-07-22 - 13:40
Anadol, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, TBMM Başkanı'nın başkanlığında Meclis'te temsil edilen parti liderleri Genelkurmay Başkanı ve İçişleri Bakanı ile öteki yetkililerin katılımı ile veya Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında terör konusunda bir devlet zirvesi yapılmasını istedi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, ''terör konusunda derhal bir devlet zirvesi yapılmasını'' istediklerini söyledi.
TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Antalya'da bir tatil köyünde kaldığına ilişkin haberleri okuyan Anadol, daha sonra terör örgütünün saldırıları sonucu şehit olan askerlerin haberlerinden örnekler verdi. Anadol, askeri konvoylara ve trenlere saldırlar yapıldığını, her gün kan döküldüğünü, şehit cenazelerinin toprağa verildiğini anlattı.
Bunlar olurken Rixos Tatil Köyü'nde kalan Başbakan Erdoğan'ın Meclis'te temsil edilen partilerin liderlerine bilgi vereceğinin söylendiğini ifade eden Anadol, Erdoğan'ın liderlere ne söyleyeceğini sordu. Kamuoyunun, teröriste göre çifte standart sergileyen güçlere karşı tepki verilip verilmediğini, Türkiye'nin sıcak takip hakkını kullanıp kullanmayacağını sorduğunu bildiren Anadol, ''Başbakan lideri değil, terörden bıkan, tekrar terör batağına düşmekten korkan yurttaşları bilgilendirsin'' dedi.
Anadol, CHP olarak terör konusunda derhal bir devlet zirvesi yapılmasını istediklerini bildirerek, ''Bu zirve TBMM Başkanı'nın başkanlığında Meclis'te temsil edilen parti liderleri Genelkurmay Başkanı ve İçişleri Bakanı ile öteki yetkililerin katılımı ile olabilir veya Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında devletin en üst düzeyinde olabilir'' diye konuştu.
Nezaket ziyaretlerinin bir öneminin bulunmadığını ifade eden Anadol, ''Bir taraftan insanlar ölüyor... Türkiye'nin kaybedecek bir saati bile yok. Sayın Başbakan'ı görev ve ciddiyete davet ediyoruz'' dedi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, ''Lozan Anlaşması'nın 82. yıldönümünde Vahdettin'i aklama çabalarından şaşkınlık ve üzüntü duyduklarını'' söyledi.
Anadol, Lozan Anlaşması'nın 82. yıldönümü dolayısıyla 24 Temmuz Pazar günü saat 10.30'da sivil toplum örgütleri, bazı partiler ve vatandaşların Anıtkabir'de olacağını bildirdi. Vatandaşları Pazar günü Anıtkabir'e davet eden Anadol, ''Lozan, Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırlarını çizen anlaşmadır. Bugün, bu anlaşma daha da önemli hale geldi. Çünkü, Lozan'a saldırılar var, Türkiye'nin bütünlüğüne yönelik saldırılar var. Dökülen kanlar, dışarıdan müdahaleler onun için'' diye konuştu.
Hükümet'in ABD ile 8 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladığını ve karşılığında Türkiye'nin Irak'ın Kuzeyi'nde asker bulundurmamayı kabulettiğini ileri süren Anadol, ''CHP bu oyunu bozdu. Hükümet 8 milyar doları alamadı'' dedi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin, Lozan Anlaşması'nın 82. yıldönümünde tehditler altında olduğunu öne süren Anadol, eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in ''Vahdettin vatan haini değildi'' şeklindeki açıklamalarının kafaları karıştırdığını ve vatandaşların Ecevit'in amacını öğrenmek istediğini söyledi.
Ecevit'in bilimsel değil, siyasi bir değerlendirme yaptığını savunan Anadol, ''Sayın Ecevit, 'padişah Atatürk'ün Samsun'a gitmesinegöz yummuş olmalı' diyor. Göz yummadı, aksine bilgisi vardı. Atatürk Samsun'a, Pontus çetelerinin Karadeniz'de çıkardığı karışıklığı ve orada yaşanan olayları önlemek için görevlendirilmişti. Sayın, Ecevit'in bunu biliyor olması gerekirdi'' diye konuştu. Ecevit'in, Vahdettin'i Sevr Anlaşması'ndan soyutlamak istediğini öne süren Anadol, ''Bu çabalar, Fethullah Gülen okullarını aklama çabalarının devamıdır'' dedi.
Anadol, Lozan Anlaşması'nın 82. yıldönümünde Vahdettin'i aklama çabalarından şaşkınlık ve üzüntü duyduğunu söyledi.
MEB'İN YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİ
Kemal Anadol, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yönetmelik değiştirerek, Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Kuran kurslarının denetiminden vazgeçtiğini iddia etti. Bu değişikliği, ''Laik Cumhuriyet'in tehdit altında'' olması şeklinde değerlendiren Anadol, şöyle konuştu:
''Türkiye'de Diyanet'e bağlı 4 bin 322 Kuran kursu var. Bu kurslarda 155 bin 285 çocuk eğitim görüyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın yönetmelik değişikliği ile bu kursların denetimi, kala kala Diyanet'in59 müfettişine kalacak. 59 kişi, 155 bin 285 çocuğun devam ettiği 4 bin 322 kursu denetleyecek... Bu, denetimin ortadan kalkmasıdır. CHP olarak bunun takipçisi olacağız. Lozan Anlaşması'nın 82. yıldönümünde böyle bir değişikliği şaşkınlık ve üzüntü ile izliyoruz. Bütün bunlar olurken Rixos'ta dinlenen Başbakan'a iyi tatiller diliyorum.''
Anadol, bir gazetecinin, TCK'da eğitim kurumlarıyla ilgili yapılandeğişiklikle söz konusu yönetmelik değişikliği arasında ilişki olup olmadığı sorusuna da ''Evet, ilişki var. Bunların hepsi birbiriyle ilintili bir halka. Bunlar aynı zincirin halkaları... Matruşka'' karşılığını verdi.
TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Antalya'da bir tatil köyünde kaldığına ilişkin haberleri okuyan Anadol, daha sonra terör örgütünün saldırıları sonucu şehit olan askerlerin haberlerinden örnekler verdi. Anadol, askeri konvoylara ve trenlere saldırlar yapıldığını, her gün kan döküldüğünü, şehit cenazelerinin toprağa verildiğini anlattı.
Bunlar olurken Rixos Tatil Köyü'nde kalan Başbakan Erdoğan'ın Meclis'te temsil edilen partilerin liderlerine bilgi vereceğinin söylendiğini ifade eden Anadol, Erdoğan'ın liderlere ne söyleyeceğini sordu. Kamuoyunun, teröriste göre çifte standart sergileyen güçlere karşı tepki verilip verilmediğini, Türkiye'nin sıcak takip hakkını kullanıp kullanmayacağını sorduğunu bildiren Anadol, ''Başbakan lideri değil, terörden bıkan, tekrar terör batağına düşmekten korkan yurttaşları bilgilendirsin'' dedi.
Anadol, CHP olarak terör konusunda derhal bir devlet zirvesi yapılmasını istediklerini bildirerek, ''Bu zirve TBMM Başkanı'nın başkanlığında Meclis'te temsil edilen parti liderleri Genelkurmay Başkanı ve İçişleri Bakanı ile öteki yetkililerin katılımı ile olabilir veya Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında devletin en üst düzeyinde olabilir'' diye konuştu.
Nezaket ziyaretlerinin bir öneminin bulunmadığını ifade eden Anadol, ''Bir taraftan insanlar ölüyor... Türkiye'nin kaybedecek bir saati bile yok. Sayın Başbakan'ı görev ve ciddiyete davet ediyoruz'' dedi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, ''Lozan Anlaşması'nın 82. yıldönümünde Vahdettin'i aklama çabalarından şaşkınlık ve üzüntü duyduklarını'' söyledi.
Anadol, Lozan Anlaşması'nın 82. yıldönümü dolayısıyla 24 Temmuz Pazar günü saat 10.30'da sivil toplum örgütleri, bazı partiler ve vatandaşların Anıtkabir'de olacağını bildirdi. Vatandaşları Pazar günü Anıtkabir'e davet eden Anadol, ''Lozan, Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırlarını çizen anlaşmadır. Bugün, bu anlaşma daha da önemli hale geldi. Çünkü, Lozan'a saldırılar var, Türkiye'nin bütünlüğüne yönelik saldırılar var. Dökülen kanlar, dışarıdan müdahaleler onun için'' diye konuştu.
Hükümet'in ABD ile 8 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladığını ve karşılığında Türkiye'nin Irak'ın Kuzeyi'nde asker bulundurmamayı kabulettiğini ileri süren Anadol, ''CHP bu oyunu bozdu. Hükümet 8 milyar doları alamadı'' dedi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin, Lozan Anlaşması'nın 82. yıldönümünde tehditler altında olduğunu öne süren Anadol, eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in ''Vahdettin vatan haini değildi'' şeklindeki açıklamalarının kafaları karıştırdığını ve vatandaşların Ecevit'in amacını öğrenmek istediğini söyledi.
Ecevit'in bilimsel değil, siyasi bir değerlendirme yaptığını savunan Anadol, ''Sayın Ecevit, 'padişah Atatürk'ün Samsun'a gitmesinegöz yummuş olmalı' diyor. Göz yummadı, aksine bilgisi vardı. Atatürk Samsun'a, Pontus çetelerinin Karadeniz'de çıkardığı karışıklığı ve orada yaşanan olayları önlemek için görevlendirilmişti. Sayın, Ecevit'in bunu biliyor olması gerekirdi'' diye konuştu. Ecevit'in, Vahdettin'i Sevr Anlaşması'ndan soyutlamak istediğini öne süren Anadol, ''Bu çabalar, Fethullah Gülen okullarını aklama çabalarının devamıdır'' dedi.
Anadol, Lozan Anlaşması'nın 82. yıldönümünde Vahdettin'i aklama çabalarından şaşkınlık ve üzüntü duyduğunu söyledi.
MEB'İN YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİ
Kemal Anadol, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yönetmelik değiştirerek, Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Kuran kurslarının denetiminden vazgeçtiğini iddia etti. Bu değişikliği, ''Laik Cumhuriyet'in tehdit altında'' olması şeklinde değerlendiren Anadol, şöyle konuştu:
''Türkiye'de Diyanet'e bağlı 4 bin 322 Kuran kursu var. Bu kurslarda 155 bin 285 çocuk eğitim görüyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın yönetmelik değişikliği ile bu kursların denetimi, kala kala Diyanet'in59 müfettişine kalacak. 59 kişi, 155 bin 285 çocuğun devam ettiği 4 bin 322 kursu denetleyecek... Bu, denetimin ortadan kalkmasıdır. CHP olarak bunun takipçisi olacağız. Lozan Anlaşması'nın 82. yıldönümünde böyle bir değişikliği şaşkınlık ve üzüntü ile izliyoruz. Bütün bunlar olurken Rixos'ta dinlenen Başbakan'a iyi tatiller diliyorum.''
Anadol, bir gazetecinin, TCK'da eğitim kurumlarıyla ilgili yapılandeğişiklikle söz konusu yönetmelik değişikliği arasında ilişki olup olmadığı sorusuna da ''Evet, ilişki var. Bunların hepsi birbiriyle ilintili bir halka. Bunlar aynı zincirin halkaları... Matruşka'' karşılığını verdi.
