2005-09-11 - 14:00
ABD'DE YAPILAN ''2. DÜNYA PARLAMENTO BAŞKANLARI KONFERANSI''NA KATILAN TBMM BAŞKANI ARINÇ YURDA DÖNDÜ
Arınç, Türkiye'ye dönüşünde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında, temaslarına ilişkin bilgiler verdi ve gazetecilerin sorularını cevapladı.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, son dönemlerde yaşanan olayların, demokrasiden ve özgürlüklerden geri dönmeyi gerektirmediğini söyledi.

ABD'de yapılan ''2. Dünya Parlamento Başkanları Konferansı''na katılan ve çeşitli temaslarda bulunan Arınç, Türkiye'ye dönüşünde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında, temaslarına ilişkin bilgiler verdi ve gazetecilerin sorularını cevapladı.

Bülent Arınç, Türkiye'de son günlerde yaşanan olaylara ilişkin bir soru üzerine, bazı şehirlerde ortaya çıkan sokak olaylarının, vatandaşın güven ve huzurunu tehdit eder hale gelmesinin herkesi üzdüğünü ifade etti. Arınç, ''Ancak hükümet bu konuda gerekli dikkati göstermektedir. Güvenliğin sağlanması konusunda da bir açıklık, zafiyet söz konusu değildir. Bu konuda hükümet kadar Meclisimiz de gerekli hassasiyeti göstermektedir'' dedi.

Gerekli görülmesi halinde yasal düzenlemelerin tekrar gözden geçirilmesinin gündeme gelebileceğini dile getiren Arınç, halk desteğinden mahrum ve birkaç kişinin inisiyatifinde kalmış olan terör örgütüne yönelik sempatiyi devam ettirmek niyetinde olan bir avuç insanın yapmaya çalıştığı eylemlerin sonuçsuz kalacağını vurguladı.

Arınç, Fatih ve Hacıbayram camilerinde yapılan gösterilere değinerek, bunların halk tarafından hiçbir zaman desteklenmeyeceğini ve buna benzer yanlış düşünce sahibi insanların, amaçlarına ulaşamayacağını kaydetti.

''ÖZGÜRLÜKLERİ KAYBETMEK NİYETİNDE DEĞİLİZ''
Türkiye'nin aradığı huzurun, demokrasinin büyüklüğünün ve özgürlüğün özlemini giderdiğini ifade eden Arınç, şöyle devam etti:

''Kazandığımız özgürlükleri, demokrasi, hukuk ve barış içinde yaşama arzusunu kaybetmek niyetinde değiliz. Bu olaylar hiçbir zaman Türkiye'nin huzur ve sükunetini bozamaz. Neticesiz kalmaya mahkumdur. Bunlar yasal tedbirler alınmak suretiyle önlenecektir. Buna inancımı ifade ediyorum. Ancak bazı olayların AB tartışmalarıyla ilişkilendirilmesi, mesela bir belediye başkanının Avrupa Parlamentosu ziyareti sırasında sunduğu bildirilen rapordaki ifadeler bizi fevkalade üzmüştür.''

Bülent Arınç, Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde en önemli noktaya geldiğini ve 45 yıllık serüvenin en kritik dönemeç noktasının müzakerelere başlama noktası olduğunu belirterek, bu başarının son 3 yıldaki çabalarla elde edildiğini söyledi.

''AB ÜYELİĞİNİ TARTIŞANLARI ESEFLE KARŞILIYORUZ''

17 Aralık 2004'te alınan kararın 3 Ekim'de müzakerelere başlanacağı yönünde olduğunu anımsatan TBMM Başkanı Bülent Arınç, ''Bazı ülkelerde Türkiye'nin AB üyeliği konusundaki tartışmaları esefle ve ibretle karşılıyoruz. Türkiye'nin tam üyeliğini arzu etmeyen, bunu bir iç politika malzemesi yapan, kendi siyasi çıkarları için bir alet olarak kullanmak isteyenler, Türkiye'de bazı mihrakların çabalarını kendilerine destek olarak görebilirler'' diye konuştu.

Arınç, Türkiye'de AB karşıtlarının da bulunduğunu ve bunun, özgürlüğün doğal bir sonucu olduğunu kaydederek, ''Ancak Türkiye'nin aleyhine olabilecek çabaları ortaya koymanın mahsurlu olduğunu düşünüyorum. Çünkü AB hedefi, bir çağdaşlaşma projesidir. Türkiye'nin
45 yıl içinde bütün hükümetleriyle desteklediği bir projedir ve AB konusunda halk desteğinin azaldığını ifade edenler, bu rakamın yüzde 70'ler civarında olduğunu da görmektedirler'' dedi.

Bülent Arınç, halk desteğinin yüzde 80'den yüzde 70'e düşmesinin de son dönemdeki tartışmaların Türk halkını rencide ettiğine olan inançtan kaynaklandığını, ama buna rağmen bu rakamın, bütün AB ülkelerindeki halk desteğinden çok yüksek olduğunu kaydetti.

''İÇ VE DIŞ MİHRAKLAR...''

Yapılan bazı anketlerde, hükümetin AB politikasına olan güvenin devam ettiğine de dikkati çeken Arınç, ''Ben, AB sürecinde Türkiye'nin iç ve dış mihraklar tarafından önünün kesilmek istenmesinden kuşkuluyum. Ancak bu her ülkede olmuştur, olabilir. Önemli olan, halk desteğini sağlamadan bu cılız çabaların sonuçsuz kalmasıdır'' dedi.

''Terörle mücadele konusunda yapılacak yeni yasal düzenlemelerin, kişisel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması veya bu alanda bir geriye dönüşe yol açıp açmayacağı'' yönündeki soruya da Arınç, şu yanıtı verdi:

''TBMM, buna hiçbir zaman izin vermez. Ne demokratikleşmeden geri döneceğiz, ne de özgürlüklerimizden fedakarlık yapacağız. Özgürlüklerimizi önemseyeceğiz, birinci hedef olarak önümüze koyacağız ama güvenliğimizi de ihmal etmeyeceğiz. Biz Türkiye'de son 3 yılda ve ondan önce yapılan tüm yasal çalışmalarla özgürlüğün sınırlarını genişletmeye, bireysel hakları güçlendirmeye önem verdik. Geldiğimiz noktadan da memnunuz. Ancak sabrımızı taşırmaya yönelik bir takım sokak eylemleri, bu özgürlüklerden geri dönmemizi gerektirmez. Mevcut yasal çerçeve içinde bu yanlışlıkları yapanlar, mahkemelerde hesaplarını verirler.''

Adalet Bakanlığı'nın yapmakta olduğu çalışmanın, TCK ve buna bağlıkanunlarda terörle mücadeleyi aksatacak hükümler olup olmadığı veya terörle mücadeleye güç katabilecek yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulup duyulmadığına yönelik olduğunu anlatan Arınç, şöyle dedi:

''Henüz böyle bir taslak önümüze gelmemiştir. Sayın Adalet Bakanı da bilir, Sayın Başbakan da ifade ediyor ve ben de Meclis Başkanı olarak söylüyorum; son yaşanan olaylara bakarak özgürlükleri kısıtlamak, hiçbirimizin aklının ucundan geçmez. TBMM de geriye dönüşü hiçbir zaman onaylamaz. Bundan hiç kimse endişe etmesin.''


TBMM Başkanı Arınç, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında, konferansın, gelecek hafta aynı yerde gerçekleştirilecek olan ''Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'' öncesinde, tüm dünyadan 150'yi aşkın parlamento başkanını bir araya getirdiğini söyledi.

Arınç, konferansın amacının, 21. yüzyılda ortaya çıkan sorunlarla mücadele sürecinde parlamentoların BM'ye daha fazla nasıl destek verebileceğinin ve uluslararası ilişkilerde demokrasi açığının kapatılmasında parlamentoların nasıl yardımcı olabileceğinin tartışılması olduğunu kaydetti.

BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın açılış konuşmasını yaptığı oturumda, TBMM Başkanı olarak kendisinin de meslektaşlarına hitap ettiğini ifade eden Arınç, ''Konferanstaki konuşmamda, günümüzde terörizmin uluslararası düzeyde ulaştığı endişe verici boyutun ve terör eylemlerinin demokratik sistemlerimize yönelik tehdidini artırdığının altını çizdim'' dedi.

Bülent Arınç, salgın hastalıklar, yoksulluk, bölgesel çatışmalar, kitle imha silahlarının artışı gibi küresel sorunların üstesinden gelinebilmesi için dünya parlamentolarının dayanışma içinde, daha etkin bir rol oynamaları gerektiğine işaret ettiğini de kaydetti.

BM çatısı altında, Türkiye ve İspanya'nın önderliğinde yürütülecek''Medeniyetler İttifakı'' projesine olan yoğun desteği de yinelediğini belirten Arınç, şöyle devam etti:

''BM Genel Sekreteri Sayın Annan'ın öngördüğü reform sürecine verdiğimiz önemi dile getirdim. Ülkemizin küresel uzlaşmaya, istikrara, güvenlik ve barışa giderek artan ihtiyaca güçlü destek vermekteki kararlılığını vurguladım. Bu bağlamda 2009-2010 dönemi Güvenlik Konseyi daimi olmayan üyelik seçimlerine adaylığımıza dikkat çektim.

Konferans süresince İtalya, Belçika, Yunanistan, Hollanda, Macaristan, Bulgaristan, Suriye, Yemen ve Bosna-Hersek Parlamento başkanlarıyla temaslarda bulundum. Ayrıca İsrail, Gürcistan, Moğolistan ve Kuveyt meclis başkanlarıyla kapsamlı resmi ikili görüşmeler gerçekleştirdim. Bu görüşmelerde, ikili ve çok taraflı konuların yanı sıra karşılıklı işbirliği alanlarının artırılmasına yönelik atılabilecek adımları değerlendirme fırsatı bulduk.''

TBMM Başkanı Arınç, konferansın sonucunda, ''Uluslararası İlişkilerde Demokrasi Açığının Giderilmesi: Parlamentolar İçin Daha Güçlü Bir Rol'' başlıklı bir deklarasyonun da oybirliğiyle kabul edildiğini hatırlatarak, deklarasyonda BM'de devam eden reform sürecine desteğin dile getirildiğini ve 5 yıl önce kabul edilen ''Binyılın Kalkınma Hedefleri''nin hayata geçirilmesinin gereğinin vurgulandığını söyledi.

Arınç, ''BM'nin terörizm ve güvenlik konularına daha fazla önem atfetmesi ve dünya parlamenterlerinin teşkilatın çalışmalarına daha fazla katkıda bulunması konusunda mutabık kaldık'' dedi.

Ağustos'ta BM Kalkınma Programı Başkanlığı görevine başlayan Kemal Derviş'in, onuruna verdiği yemeğe katılarak kendisini tebrik ettiğini de bildiren Arınç, ayrıca New York'taki Türk dernek, kuruluş temsilcileri ve işadamlarıyla da bir araya geldiğini sözlerine ekledi.


ABD'de yapılan ''2. Dünya Parlamento Başkanları Konferansı''na katılan ve çeşitli temaslarda bulunan TBMM Başkanı Arınç'ın, Türkiye'ye dönüşünde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmanın tam metni "İLGİLİ DÖKÜMANLAR" bölümünde yer almaktadır.