2005-06-22 - 17:24
CHP TBMM grubunun, AB'ye giriş sürecinde imzalanacak ön protokolün genel görüşmesinin bugün yapılmasına ilişkin önerisi, TBMM Genel Kurulu'nda AK Partili milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
CHP önergesinin lehinde söz alan CHP İstanbul Milletvekili Onur Öymen, KKTC konusunda çok önemli ve tehlikeli bir döneme girildiğini söyledi. ''Tanımadığımız bir ülke ile protokol imzalamanın, o ülkeyi tanıma anlamına geleceğini'' belirten Öymen, bu imzanın ardından Kıbrıslı Rumların eşit hak talebinde bulunacağını belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''Dış politikada verilen sözler tutulmalı'' açıklamasında bulunduğunu, bu sözlerin karşılıklı olarak tutulması durumunda geçerli olduğunu belirten Öymen, ''Bize verilen sözler tutuluyor mu? O halde biz de o protokole imzanın Güney Kıbrıs'ı tanıma anlamına gelmeyeceğini açık olarak yazalım'' dedi.
Türkiye'den bugün bu tavizleri isteyenlerin, yarın, ''Askerleri de çekin'' talebinde bulunacağını kaydeden Öymen, bunun sonucunda Kıbrıslı Türklerin orada ikinci sınıf vatandaş olacağını öne sürdü.
Öymen, AB sürecinde yaşanan bu gelişmeler sonrasında ülke olarak birlik ve bütünlük içinde davranmak gerektiğini vurgulayarak, ''Şimdi bu milli davada birlikte olma zamanıdır. Biz buna hazırız. Bu cesaret ve kararlılık bizde var. Bunun için yürek lazım. O yürek bizde var, umarım sizde de vardır'' diye konuştu.
Önergenin lehine söz alan İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ da AB'de yapılan referandum sonuçları ile ''Süper Avrupa Devletleri'' idealinin büyük yara aldığını söyledi. Gelecek 2-3 yılın AB için tam bir belirsizlik dönemi olacağını ve bu süreçte Türkiye'nin yapması gereken tüm reformları büyük bir azimle tamamlaması gerektiğini belirten Elekdağ, uyum protokolünün imzalanmasının ardından yayınlanacak deklarasyonun hukuki açıdan hiçbir bağlayıcılığı olmadığını kaydetti. Bunun bir duyurudan öteye gidemeyeceğini ifade eden Elekdağ, ''Bu yaklaşımlar sonrasında Türkiye'nin AB yolu kalın sislerle kaplanmıştır ve karanlıktır'' dedi.
Önergenin aleyhine söz alan AK Parti Antalya Milletvekili ve Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger, Uyum Protokolü'nün hazırlanması aşamasında ilgili taraflardan birçok talep geldiğini, Güney Kıbrıs'la ilgili sorunun da bu talepler çerçevesinde ortaya konulduğu bildirdi.
Türkiye'nin, tüm bu talepler karşısında Kıbrıs sorununun çözümünü tek yanıt olarak ortaya sürdüğünü belirten Dülger, Rum lider Papadapulos'un bile bu protokolün Güney Kıbrıs'ı tanıma anlamına gelmediğini ifade ettiğini söyledi. Dülger, ek protokolün imzalanmasının ardından açıklanacak deklarasyonla atılan imza sonrasında Kıbrıs politikasında hiçbir değişiklik olmayacağının herkese duyurulacağını belirterek, ''Muhalefetin endişesi, bebek bekleyen bir hanımın, duvarda asılı baltadan korkmasına benziyor. Bu hassasiyeti anlıyoruz ama bilinmeli ki bu yolda beraber yürüyoruz ve aynı hassasiyetleri paylaşıyoruz'' diye konuştu.
Görüşmelerin ardından yapılan oylamada önerge reddedildi.
Bu arada, Genel Kurul'da yaptığı gündemdışı konuşmada üniversitelerin mezuniyet törenlerinde yaşanan olaylara değinen AK Parti Samsun milletvekili Musa Uzunkaya, bu konulara hassasiyet gösteren bazı çevreleri, çifte standartlı davranmakla suçladı.
Bu törenlerde yaşananları televizyonların dahi ''görüntüyü karartarak verebildiğini'', ''içkilerin su gibi aktığını'' söyleyen Uzunkaya, ''Bu görüntüler karşısında susanların, kılık kıyafet deyince aklına getirdikleri tek şey başörtüsü. Bunlar, neredeyse başörtüsü kumaşı üreten fabrikalarda bu kumaşı ürettirmeyecekler.'' dedi.
Erzurum'da, 70 yaşında bir kişinin başörtüsü taktığı için törene alınmadığını hatırlatan Uzunkaya, toplumun artık bu bağnazlığa son vermesi gerektiğini belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''Dış politikada verilen sözler tutulmalı'' açıklamasında bulunduğunu, bu sözlerin karşılıklı olarak tutulması durumunda geçerli olduğunu belirten Öymen, ''Bize verilen sözler tutuluyor mu? O halde biz de o protokole imzanın Güney Kıbrıs'ı tanıma anlamına gelmeyeceğini açık olarak yazalım'' dedi.
Türkiye'den bugün bu tavizleri isteyenlerin, yarın, ''Askerleri de çekin'' talebinde bulunacağını kaydeden Öymen, bunun sonucunda Kıbrıslı Türklerin orada ikinci sınıf vatandaş olacağını öne sürdü.
Öymen, AB sürecinde yaşanan bu gelişmeler sonrasında ülke olarak birlik ve bütünlük içinde davranmak gerektiğini vurgulayarak, ''Şimdi bu milli davada birlikte olma zamanıdır. Biz buna hazırız. Bu cesaret ve kararlılık bizde var. Bunun için yürek lazım. O yürek bizde var, umarım sizde de vardır'' diye konuştu.
Önergenin lehine söz alan İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ da AB'de yapılan referandum sonuçları ile ''Süper Avrupa Devletleri'' idealinin büyük yara aldığını söyledi. Gelecek 2-3 yılın AB için tam bir belirsizlik dönemi olacağını ve bu süreçte Türkiye'nin yapması gereken tüm reformları büyük bir azimle tamamlaması gerektiğini belirten Elekdağ, uyum protokolünün imzalanmasının ardından yayınlanacak deklarasyonun hukuki açıdan hiçbir bağlayıcılığı olmadığını kaydetti. Bunun bir duyurudan öteye gidemeyeceğini ifade eden Elekdağ, ''Bu yaklaşımlar sonrasında Türkiye'nin AB yolu kalın sislerle kaplanmıştır ve karanlıktır'' dedi.
Önergenin aleyhine söz alan AK Parti Antalya Milletvekili ve Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger, Uyum Protokolü'nün hazırlanması aşamasında ilgili taraflardan birçok talep geldiğini, Güney Kıbrıs'la ilgili sorunun da bu talepler çerçevesinde ortaya konulduğu bildirdi.
Türkiye'nin, tüm bu talepler karşısında Kıbrıs sorununun çözümünü tek yanıt olarak ortaya sürdüğünü belirten Dülger, Rum lider Papadapulos'un bile bu protokolün Güney Kıbrıs'ı tanıma anlamına gelmediğini ifade ettiğini söyledi. Dülger, ek protokolün imzalanmasının ardından açıklanacak deklarasyonla atılan imza sonrasında Kıbrıs politikasında hiçbir değişiklik olmayacağının herkese duyurulacağını belirterek, ''Muhalefetin endişesi, bebek bekleyen bir hanımın, duvarda asılı baltadan korkmasına benziyor. Bu hassasiyeti anlıyoruz ama bilinmeli ki bu yolda beraber yürüyoruz ve aynı hassasiyetleri paylaşıyoruz'' diye konuştu.
Görüşmelerin ardından yapılan oylamada önerge reddedildi.
Bu arada, Genel Kurul'da yaptığı gündemdışı konuşmada üniversitelerin mezuniyet törenlerinde yaşanan olaylara değinen AK Parti Samsun milletvekili Musa Uzunkaya, bu konulara hassasiyet gösteren bazı çevreleri, çifte standartlı davranmakla suçladı.
Bu törenlerde yaşananları televizyonların dahi ''görüntüyü karartarak verebildiğini'', ''içkilerin su gibi aktığını'' söyleyen Uzunkaya, ''Bu görüntüler karşısında susanların, kılık kıyafet deyince aklına getirdikleri tek şey başörtüsü. Bunlar, neredeyse başörtüsü kumaşı üreten fabrikalarda bu kumaşı ürettirmeyecekler.'' dedi.
Erzurum'da, 70 yaşında bir kişinin başörtüsü taktığı için törene alınmadığını hatırlatan Uzunkaya, toplumun artık bu bağnazlığa son vermesi gerektiğini belirtti.
