2006-06-17 - 23:50
4. Uluslararası Türkçe Olimpiyatı ödül törenine katılan TBMM Başkanı Arınç Türkçe'nin güzelliklerinin yaşatılması, büyütülmesi gerektiğini belirterek önümüzdeki yıldan itibaren Türkçe Olimpiyatında başarılı olanlara TBMM özül ödülü verileceklerini bildirdi.
Türkçe'nin güzelliklerinin yaşatılması, büyütülmesi gerektiğini belirten TBMM Başkanı Arınç gelecek yıldan itibaren Uluslararası Türkçe Olimpiyatlarında başarılı olanlara TBMM özel ödülü vereceklerini bildirdi.
Arınç, ''İstanbul Kongre ve Gösteri Merkezi''nde düzenlenen 4. Uluslararası Türkçe Olimpiyatı ödül töreninde yaptığı konuşmada, 84 ülkeden 400'e yakın gencin katılımıyla yapılan yarışmanın herkesi çok mutlu ettiğini ve bundan gurur duyduğunu söyledi.
Türkçe'yi bir Türk kadar güzel telaffuz eden bu öğrencilerle iftihar ettiğini belirten Arınç, Türkçe Olimpiyatının 10. yılında bütün dünyadan çok sayıda öğrencinin katılımıyla büyük bir olimpiyat düzenleneceğini kaydetti.
Yarışmaya gelen öğrencilerden bir kısmının kendisini mecliste ziyaret ettiğini anımsatan Arınç, şöyle devam etti:
''Orada onlara hitaben şunları söylemiştim; 'Benim ülkemde Türkçe'nin kıymetini bilmeyenlerin sayısı artmaya başladı. Bir kuş öksürüğü kadar zarif, bir su şırıltısı kadar güzel ve dünyanın en zengin anlamlı dillerinden biridir Türkçe. Ama öyle bir eğitim girdabından geçiyoruz ki 15-20 kelimeyle konuşanların, argoyu Türkçe zannedenlerin sayısı arttı. Veya kelimelerin, cümlelerin önünü yumruklayarak, arkasını tekmeleyerek, ortasını yamultarak konuşanlar var. Türkçe'nin güzelliklerini yaşatmalı, büyütmeliyiz. En zengin kelime haznesi ile onu konuşmalı, yazmalı, söylemeliyiz. Şarkı, folklor ve okuma dilimizde Türkçe'yi yüceltmeliyiz. Türkçe'yi bütün zenginliği, haşmetiyle devam ettirmeliyiz' demiştim.''
Yaşları 13-21 arasında olan gençlerin dünyanın en uzak yerlerinden geldiğini belirten Arınç, bunun muhteşem bir başarı olduğunu vurguladı.
TBMM ÖZEL ÖDÜLÜ
''Önümüzdeki yıldan itibaren Türkçe Olimpiyatında başarılı olanlara milletimiz adına TBMM özel ödülü takdim edeceğiz'' diyen Arınç, Türkçe Olimpiyatına katılan her öğrencinin ödüllendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Yarışmaya bakanlar, milletvekilleri, valiler, iş adamları, sanatçılar ve 81 ilden ''koşa koşa gelen'' insanlar olduğunu vurgulayan Arınç, bunun karşısında kimsenin herhangi bir çıkar beklemediğini kaydetti.
İnsanları buraya samimiyetin ve yarışmaya katılan çocukların topladığını kaydeden Arınç, ''Bütün dünya ile el ele vermek için barış, hoşgörü, diyalog, çatışma yerine kucaklaşmayı arzu edenlerin rüyasının gerçekleştiğini gördüğümüz için buraya geliyoruz'' dedi.
Arınç, bir maraton koşusunun bile ilk adımla başladığına dikkat çekerek, şunları kaydetti:
''Bu işi düşünen bir kişi var. Bu işi büyüten, kendi boyundan daha güzel hedefleri kendisine hedef edinen insan var. 100 ayrı televizyonda canlı yayımlanan programın içindeyiz. Eminim ki milyonlarca insan şu anda bizi göz yaşı dökerek izliyor. Bunların arasında birisi var ki gurbette tek başına hüzünle televizyondan bizi seyrediyor. Bir kişi, inandığı sözlere inandırdı, hedef gösterdi, teşvik etti. Doğru bir şey söyledi; 'fedakarlık yapmamız gerekir, bütün dünyaya ulaşmalıyız, Asya, Avrupa bizimdir. Türk okullarını açmalıyız. Bu okullarda nitelikli eğitim vermeliyiz. Bu okullarla bizi biz yapan değerlerle Türkiye'yi kucaklaştırmalıyız, el ele vermeliyiz' dedi ve bu başarıldı. Bu çocukların geldiği okullar, dünyanın en az 100 ülkesinde 500'den fazla okul vardır, ben bunların pek çoğunu gördüm.''
''BU BİR DESTANDIR, BU DESTANI İYİ BİLELİM''
Bu okullara bazen gözü yaşlı ve tek başına gittiğini, şimdi Meclis Başkanı sıfatıyla parlamento başkanları, cumhurbaşkanları, başbakanlarla ve büyükelçilerle giderek Türk Bayrağı çekilmiş gönderin altında öğrencileri kucakladıklarını belirten Arınç, ''Tek bir adımla başladı bu yürüyüş ve muvaffak olundu. Televizyon başında belki saatler ötesinde bizleri izleyen o güzel insana ve arkadaşlarına milletim adına teşekkür borcum var. Hüzünlü gurbet bir an önce bitsin, vuslat gerçekleşsin'' diye konuştu.
81 ilden insanların tasarruf ettikleri 3-5 kuruşu bir araya getirerek ve bunu kendi geleceklerine kullanmayarak bu hizmet için ayırdıklarını anlatan Arınç, insanların hiç bilmedikleri yerlere giderek oralarda en güzel eğitim kurumlarını meydana getirdiklerini söyledi.
Arınç, ''Bir araya gelip bütün sermayeleriyle Madagaskar'dan Şili'ye kadar okul açma sevdalısı Anadoluma, milletime teşekkür ediyorum'' dedi.
Misafir öğrencilere hitaben çok talihli insanlar olduklarını söyleyen Arınç, ''Bu bir destandır arkadaşlar, bu destanı iyi bilelim. Yaşanmış bir destandır'' diye konuştu.
Arınç, konuşmasını tamamladıktan bir süre sonra tekrar mikrofonu eline alarak, kendisinin, 'yarışmaya katılan bütün çocukların ödüllendirilmesi gerektiği' sözü üzerine bir iş adamının bütün yarışmacılara biner dolar vermeyi taahhüt ettiğini söyledi. Arınç'ın sözleri çocuklar tarafından sevinçle alkışlandı.
Bülent Arınç daha sonra yarışmaya katılan çocuklarla birlikte fotoğraf çektirdi.
Arınç, ''İstanbul Kongre ve Gösteri Merkezi''nde düzenlenen 4. Uluslararası Türkçe Olimpiyatı ödül töreninde yaptığı konuşmada, 84 ülkeden 400'e yakın gencin katılımıyla yapılan yarışmanın herkesi çok mutlu ettiğini ve bundan gurur duyduğunu söyledi.
Türkçe'yi bir Türk kadar güzel telaffuz eden bu öğrencilerle iftihar ettiğini belirten Arınç, Türkçe Olimpiyatının 10. yılında bütün dünyadan çok sayıda öğrencinin katılımıyla büyük bir olimpiyat düzenleneceğini kaydetti.
Yarışmaya gelen öğrencilerden bir kısmının kendisini mecliste ziyaret ettiğini anımsatan Arınç, şöyle devam etti:
''Orada onlara hitaben şunları söylemiştim; 'Benim ülkemde Türkçe'nin kıymetini bilmeyenlerin sayısı artmaya başladı. Bir kuş öksürüğü kadar zarif, bir su şırıltısı kadar güzel ve dünyanın en zengin anlamlı dillerinden biridir Türkçe. Ama öyle bir eğitim girdabından geçiyoruz ki 15-20 kelimeyle konuşanların, argoyu Türkçe zannedenlerin sayısı arttı. Veya kelimelerin, cümlelerin önünü yumruklayarak, arkasını tekmeleyerek, ortasını yamultarak konuşanlar var. Türkçe'nin güzelliklerini yaşatmalı, büyütmeliyiz. En zengin kelime haznesi ile onu konuşmalı, yazmalı, söylemeliyiz. Şarkı, folklor ve okuma dilimizde Türkçe'yi yüceltmeliyiz. Türkçe'yi bütün zenginliği, haşmetiyle devam ettirmeliyiz' demiştim.''
Yaşları 13-21 arasında olan gençlerin dünyanın en uzak yerlerinden geldiğini belirten Arınç, bunun muhteşem bir başarı olduğunu vurguladı.
TBMM ÖZEL ÖDÜLÜ
''Önümüzdeki yıldan itibaren Türkçe Olimpiyatında başarılı olanlara milletimiz adına TBMM özel ödülü takdim edeceğiz'' diyen Arınç, Türkçe Olimpiyatına katılan her öğrencinin ödüllendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Yarışmaya bakanlar, milletvekilleri, valiler, iş adamları, sanatçılar ve 81 ilden ''koşa koşa gelen'' insanlar olduğunu vurgulayan Arınç, bunun karşısında kimsenin herhangi bir çıkar beklemediğini kaydetti.
İnsanları buraya samimiyetin ve yarışmaya katılan çocukların topladığını kaydeden Arınç, ''Bütün dünya ile el ele vermek için barış, hoşgörü, diyalog, çatışma yerine kucaklaşmayı arzu edenlerin rüyasının gerçekleştiğini gördüğümüz için buraya geliyoruz'' dedi.
Arınç, bir maraton koşusunun bile ilk adımla başladığına dikkat çekerek, şunları kaydetti:
''Bu işi düşünen bir kişi var. Bu işi büyüten, kendi boyundan daha güzel hedefleri kendisine hedef edinen insan var. 100 ayrı televizyonda canlı yayımlanan programın içindeyiz. Eminim ki milyonlarca insan şu anda bizi göz yaşı dökerek izliyor. Bunların arasında birisi var ki gurbette tek başına hüzünle televizyondan bizi seyrediyor. Bir kişi, inandığı sözlere inandırdı, hedef gösterdi, teşvik etti. Doğru bir şey söyledi; 'fedakarlık yapmamız gerekir, bütün dünyaya ulaşmalıyız, Asya, Avrupa bizimdir. Türk okullarını açmalıyız. Bu okullarda nitelikli eğitim vermeliyiz. Bu okullarla bizi biz yapan değerlerle Türkiye'yi kucaklaştırmalıyız, el ele vermeliyiz' dedi ve bu başarıldı. Bu çocukların geldiği okullar, dünyanın en az 100 ülkesinde 500'den fazla okul vardır, ben bunların pek çoğunu gördüm.''
''BU BİR DESTANDIR, BU DESTANI İYİ BİLELİM''
Bu okullara bazen gözü yaşlı ve tek başına gittiğini, şimdi Meclis Başkanı sıfatıyla parlamento başkanları, cumhurbaşkanları, başbakanlarla ve büyükelçilerle giderek Türk Bayrağı çekilmiş gönderin altında öğrencileri kucakladıklarını belirten Arınç, ''Tek bir adımla başladı bu yürüyüş ve muvaffak olundu. Televizyon başında belki saatler ötesinde bizleri izleyen o güzel insana ve arkadaşlarına milletim adına teşekkür borcum var. Hüzünlü gurbet bir an önce bitsin, vuslat gerçekleşsin'' diye konuştu.
81 ilden insanların tasarruf ettikleri 3-5 kuruşu bir araya getirerek ve bunu kendi geleceklerine kullanmayarak bu hizmet için ayırdıklarını anlatan Arınç, insanların hiç bilmedikleri yerlere giderek oralarda en güzel eğitim kurumlarını meydana getirdiklerini söyledi.
Arınç, ''Bir araya gelip bütün sermayeleriyle Madagaskar'dan Şili'ye kadar okul açma sevdalısı Anadoluma, milletime teşekkür ediyorum'' dedi.
Misafir öğrencilere hitaben çok talihli insanlar olduklarını söyleyen Arınç, ''Bu bir destandır arkadaşlar, bu destanı iyi bilelim. Yaşanmış bir destandır'' diye konuştu.
Arınç, konuşmasını tamamladıktan bir süre sonra tekrar mikrofonu eline alarak, kendisinin, 'yarışmaya katılan bütün çocukların ödüllendirilmesi gerektiği' sözü üzerine bir iş adamının bütün yarışmacılara biner dolar vermeyi taahhüt ettiğini söyledi. Arınç'ın sözleri çocuklar tarafından sevinçle alkışlandı.
Bülent Arınç daha sonra yarışmaya katılan çocuklarla birlikte fotoğraf çektirdi.
