2005-02-18 - 12:10
Arınç, TBMM'de düzenlenen ''Siyasi Partiler ve Seçim Kanunlarında Değişiklik Önerileri'' konulu sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, ''bugüne kadar ülkenin sürekli olarak erken seçimlere gitmek durumunda kaldığını belirterek, ''Ya seçimleri 4 yıla indirelim ya da 5 yılda bir seçim yapılabilmesine olanak sağlayacak istikrarı güveni sağlayalım'' dedi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, temsilde adaletin, yönetimde istikrar kadar önemli olduğunu belirterek, ''Eğer 'seçimler olur başka partiler de Meclis'e girer ve bize rakip olur' diye düşünenler varsa ben diyorum ki halkı düşünmemiz lazım, halkın temsil gücünü düşünmemiz lazım'' dedi.
Toplumsal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TESEV) tarafından düzenlenen ve 2 gün sürecek ''Siyasi Partiler ve Seçim Kanunlarında Değişiklik Önerileri'' konulu sempozyum TBMM'de başladı.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, siyasi partiler ve seçim kanunlarının nasıl olması gerektiği yönündeki tartışmaların gerekli olduğunu ifade etti.
Yasal değişiklik yapmanın zemininin de Meclis olduğunu anımsatan Arınç, bu nedenle TBMM'de temsil edilen ya da edilmeyen tüm siyasi partilerin düşüncelerini açıklamasına ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Herkesin düşüncelerini hiçbir şekilde sakınmadan açıkça ortaya koyması gerektiğini dile getiren Arınç, bu tartışmaların ve görüşlerin ortaya konulmasının ardından doğru yolun bulunacağına inandığını belirtti.
Temsilde adaletin, yönetimde istikrar kadar büyük önem taşıdığını söyleyen Arınç, ''Anayasanın 67. maddesine giren o sihirli formülün, sihirli cümlenin nasıl gerçekleşeceğini aklı başında olan herkesin tartışması gerektiğini düşünüyorum'' dedi.
3 Kasım seçimlerinin yönetimde istikrarı sağladığı, bu istikrarın ekonomiye, siyasete istikrar kazandırdığı ve bundan ülkenin yarar sağladığının söylenebileceğini ifade eden Arınç, şöyle devam etti:
''Ama bunun yanında başka neler var, neler olmalı, başka daha neler katmalıyız bunları tartmamız gerekiyor. Türkiye'de takriben 40 milyon seçmen olduğunu düşünelim. Bunlardan 30 milyonunun sandığa gittiğini... Yüzde 10 baraj nedeniyle 2 milyon 999 bin oy alan bir parti, matematiksel olarak 1 milletvekili ile bile temsil edilemiyor.
Böyle 4 parti olduğunu düşünelim, o zaman şu kadar milyon seçmen Meclis'te temsil edilemiyor demektir. Bunda bir çarpıklık, yanlışlık yok mu?
Parlamentoya girene kadar her şeyi söyleyenler, seçildikten sonra ağızlarını bantla kapatmış gibi sımsıkı kapatıyorlar. Bunda bir sıkıntı yok mu?
Partiler niçin kurulur? Biz, hayri amaçlar ya da mesleki çıkarları korumak için bir araya gelmedik. Halkın ortak siyasi düşüncesini iktidar yapmak için siyasi partiler kurulur. Anayasamıza göre de siyasi partiler demokrasimizin vazgeçilmez unsurlarıdır.
Siyasi partilerin çalışma alanları, düşüncelerini yayma alanları, örgütlenmeleri, kapatılmaktan kurtulmaları, düşünceleri farklı da olsa bizi şok etse de bunu rahatlıkla ifade etmeleri özgürlüğün gereği değil mi?
Seçilemediğim için yorganımı kafama çekip ağladığım günler oldu. O nedenle bir tek oyun bile karşılığını bulmasını dilerim.''
''SEÇİMLER ZAMANINDA YAPILACAK''
Türkiye'nin önünde bir seçim bulunduğunu ve ilk kez seçimlerin zamanında yapılacağını dile getiren TBMM Başkanı Arınç, bugüne kadar ülkenin sürekli olarak erken seçimlere gitmek durumunda kaldığını belirterek, ''Ya seçimleri 4 yıla indirelim ya da 5 yılda bir seçim yapılabilmesine olanak sağlayacak istikrarı güveni sağlayalım'' diye konuştu.
Eğer seçim yasası değişmezse mevcut yasayla seçimlere gidileceğini, bu nedenle bugünkü koşulların nasıl bir gelecek getireceğini düşünmek gerektiğini ifade eden Arınç, ''Eğer seçimler olur başka partiler de Meclis'e girer ve bize rakip olur diye düşünenler varsa ben diyorum ki halkı düşünmemiz lazım, halkın temsil gücünü düşünmemiz lazım. Çünkü demokrasinin güçlü olması, halkın temsil gücünün güçlü olmasına, TBMM'nin güçlü olmasına bağlıdır'' dedi.
BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI
Başkanlık sistemi tartışmalarına da değinen Arınç, bu tartışmaların yapılabileceğini ancak, kendisinin demokratik parlamenter sistemden memnun olduğunu söyledi. Arınç, parlamenter sistemde bir yanlışlık varsa bunun, düzeltilebileceğini kaydetti.
TBMM Başkanı Arınç, zaman zaman Siyasi Partiler Yasası'nda değişiklikler olduğunu ancak Seçim Yasası'nda önemli bir değişiklik gerçekleştirilmediğini belirtti. Bu sempozyum ve sonrasında yürütülecek çalışmalar sonucunda özgün bir sistemin ortaya çıkarılabileceğine işaret eden Arınç, geçmişte denenen seçim sistemlerine de değindi.
Arınç, geçmişte denenen tercihli oy isteminin uygulanabileceğini, ittifaklara olanak tanınabileceğini ve dar bölge daraltılmış bölge uygulamasına geçilebileceğini, ayrıca, yüzde 10 baraj korunsa bile belli sayıda milletvekilinin nispi temsil sistemi ile belirlenebileceğini ifade etti.
Bülent Arınç, geçmiş dönemlerde çalıştırılan uzlaşma komisyonunun bu dönem CHP'nin üye vermemesi nedeniyle çalıştırılamadığını anımsattı. Arınç, siyaset ve özgürlük alanının genişletilmesi gerektiğini söyledi.
TESEV Başkanı Erol Tuncer ise yaptığı kısa açış konuşmasında siyasal yapının yenilenmesi ve parti içi demokrasinin sağlanması taleplerinin giderek arttığını dile getirdi. Türkiye'de artık Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası değişimi taleplerinin anayasa değişikliğinin önüne geçtiğini kaydeden Tuncer, ''Siyasal sistemin, çoğulcu toplum yapısına ve evrensel normlara uygun hale getirilmesinin zamanı gelmiştir'' dedi.
Tuncer, CHP'nin olağanüstü kurultayı nedeniyle sempozyumun bugüne ertelendiğini ancak, yine de ana muhalefet partisinin bu sempozyuma katılmayacağını bildirdiğini ifade etti. Tuncer, ana muhalefet temsilcilerinin sempozyuma katılmamasının bir eksiklik olduğunu
söyledi.
Toplumsal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TESEV) tarafından düzenlenen ve 2 gün sürecek ''Siyasi Partiler ve Seçim Kanunlarında Değişiklik Önerileri'' konulu sempozyum TBMM'de başladı.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, siyasi partiler ve seçim kanunlarının nasıl olması gerektiği yönündeki tartışmaların gerekli olduğunu ifade etti.
Yasal değişiklik yapmanın zemininin de Meclis olduğunu anımsatan Arınç, bu nedenle TBMM'de temsil edilen ya da edilmeyen tüm siyasi partilerin düşüncelerini açıklamasına ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Herkesin düşüncelerini hiçbir şekilde sakınmadan açıkça ortaya koyması gerektiğini dile getiren Arınç, bu tartışmaların ve görüşlerin ortaya konulmasının ardından doğru yolun bulunacağına inandığını belirtti.
Temsilde adaletin, yönetimde istikrar kadar büyük önem taşıdığını söyleyen Arınç, ''Anayasanın 67. maddesine giren o sihirli formülün, sihirli cümlenin nasıl gerçekleşeceğini aklı başında olan herkesin tartışması gerektiğini düşünüyorum'' dedi.
3 Kasım seçimlerinin yönetimde istikrarı sağladığı, bu istikrarın ekonomiye, siyasete istikrar kazandırdığı ve bundan ülkenin yarar sağladığının söylenebileceğini ifade eden Arınç, şöyle devam etti:
''Ama bunun yanında başka neler var, neler olmalı, başka daha neler katmalıyız bunları tartmamız gerekiyor. Türkiye'de takriben 40 milyon seçmen olduğunu düşünelim. Bunlardan 30 milyonunun sandığa gittiğini... Yüzde 10 baraj nedeniyle 2 milyon 999 bin oy alan bir parti, matematiksel olarak 1 milletvekili ile bile temsil edilemiyor.
Böyle 4 parti olduğunu düşünelim, o zaman şu kadar milyon seçmen Meclis'te temsil edilemiyor demektir. Bunda bir çarpıklık, yanlışlık yok mu?
Parlamentoya girene kadar her şeyi söyleyenler, seçildikten sonra ağızlarını bantla kapatmış gibi sımsıkı kapatıyorlar. Bunda bir sıkıntı yok mu?
Partiler niçin kurulur? Biz, hayri amaçlar ya da mesleki çıkarları korumak için bir araya gelmedik. Halkın ortak siyasi düşüncesini iktidar yapmak için siyasi partiler kurulur. Anayasamıza göre de siyasi partiler demokrasimizin vazgeçilmez unsurlarıdır.
Siyasi partilerin çalışma alanları, düşüncelerini yayma alanları, örgütlenmeleri, kapatılmaktan kurtulmaları, düşünceleri farklı da olsa bizi şok etse de bunu rahatlıkla ifade etmeleri özgürlüğün gereği değil mi?
Seçilemediğim için yorganımı kafama çekip ağladığım günler oldu. O nedenle bir tek oyun bile karşılığını bulmasını dilerim.''
''SEÇİMLER ZAMANINDA YAPILACAK''
Türkiye'nin önünde bir seçim bulunduğunu ve ilk kez seçimlerin zamanında yapılacağını dile getiren TBMM Başkanı Arınç, bugüne kadar ülkenin sürekli olarak erken seçimlere gitmek durumunda kaldığını belirterek, ''Ya seçimleri 4 yıla indirelim ya da 5 yılda bir seçim yapılabilmesine olanak sağlayacak istikrarı güveni sağlayalım'' diye konuştu.
Eğer seçim yasası değişmezse mevcut yasayla seçimlere gidileceğini, bu nedenle bugünkü koşulların nasıl bir gelecek getireceğini düşünmek gerektiğini ifade eden Arınç, ''Eğer seçimler olur başka partiler de Meclis'e girer ve bize rakip olur diye düşünenler varsa ben diyorum ki halkı düşünmemiz lazım, halkın temsil gücünü düşünmemiz lazım. Çünkü demokrasinin güçlü olması, halkın temsil gücünün güçlü olmasına, TBMM'nin güçlü olmasına bağlıdır'' dedi.
BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI
Başkanlık sistemi tartışmalarına da değinen Arınç, bu tartışmaların yapılabileceğini ancak, kendisinin demokratik parlamenter sistemden memnun olduğunu söyledi. Arınç, parlamenter sistemde bir yanlışlık varsa bunun, düzeltilebileceğini kaydetti.
TBMM Başkanı Arınç, zaman zaman Siyasi Partiler Yasası'nda değişiklikler olduğunu ancak Seçim Yasası'nda önemli bir değişiklik gerçekleştirilmediğini belirtti. Bu sempozyum ve sonrasında yürütülecek çalışmalar sonucunda özgün bir sistemin ortaya çıkarılabileceğine işaret eden Arınç, geçmişte denenen seçim sistemlerine de değindi.
Arınç, geçmişte denenen tercihli oy isteminin uygulanabileceğini, ittifaklara olanak tanınabileceğini ve dar bölge daraltılmış bölge uygulamasına geçilebileceğini, ayrıca, yüzde 10 baraj korunsa bile belli sayıda milletvekilinin nispi temsil sistemi ile belirlenebileceğini ifade etti.
Bülent Arınç, geçmiş dönemlerde çalıştırılan uzlaşma komisyonunun bu dönem CHP'nin üye vermemesi nedeniyle çalıştırılamadığını anımsattı. Arınç, siyaset ve özgürlük alanının genişletilmesi gerektiğini söyledi.
TESEV Başkanı Erol Tuncer ise yaptığı kısa açış konuşmasında siyasal yapının yenilenmesi ve parti içi demokrasinin sağlanması taleplerinin giderek arttığını dile getirdi. Türkiye'de artık Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası değişimi taleplerinin anayasa değişikliğinin önüne geçtiğini kaydeden Tuncer, ''Siyasal sistemin, çoğulcu toplum yapısına ve evrensel normlara uygun hale getirilmesinin zamanı gelmiştir'' dedi.
Tuncer, CHP'nin olağanüstü kurultayı nedeniyle sempozyumun bugüne ertelendiğini ancak, yine de ana muhalefet partisinin bu sempozyuma katılmayacağını bildirdiğini ifade etti. Tuncer, ana muhalefet temsilcilerinin sempozyuma katılmamasının bir eksiklik olduğunu
söyledi.
