2006-03-29 - 11:00
Finlandiya Parlamento Başkanı Paavo Lipponen'in davetlisi olarak bu ülkeye hareketinden önce, İstanbul Atatürk Havalimanı Büyük Şeref Salonu'nda ziyaretine ilişkin bir basın açıklaması yapan Arınç, "Dünya barışının, güvenliğinin ve istikrarının sağlanması ve korunması yönünde yıllardır ortak çaba gösteren ve işbirliği içinde olan iki dost ülke olarak ilişkilerimizi geliştirmek arzusundayız." dedi.
TBMM Başkanı Arınç, Finlandiya Parlamento Başkanı Paavo Lipponen'in davetlisi olarak bu ülkeye hareketinden önce, İstanbul Atatürk Havalimanı Büyük Şeref Salonu'nda ziyaretine ilişkin bir basın açıklaması yaptı.
Finlandiya Parlamento Başkanı Paavo Lipponen'in davetine icabetle, 29-31 Mart 2006 tarihlerini kapsayan üç günlük resmi bir ziyaret için Finlandiya'ya gittiğini belirten Arınç, yapacağı resmi temasların yanı sıra, Finlandiya'da yaşayan Türk vatandaşlarıyla da bir araya gelme imkanı bulacağını ve onların yaşam ve çalışma koşulları, sosyo-ekonomik konumları ile ilgili konularda bilgi alma imkanını elde edeceğini söyledi.
TBMM Başkanı Arınç Finlandiya'ya hareketinden önce, İstanbul Atatürk Havalimanı Büyük Şeref Salonu'nda yaptığı açıklamada, "Türkiye ve Finlandiya, başta Birleşmiş Milletler çatısı altında olmak üzere, aktif üyesi oldukları tüm ilgili Avrupa ve Atlantik kuruluşlarında oldukça iyi ilişkiler içindedir. Gerek bölge, gerek dünya barışının; güvenliğinin ve istikrarının sağlanması ve korunması yönünde yıllardır ortak çaba gösteren ve işbirliği içinde olan iki dost ülke olarak ilişkilerimizi geliştirmek arzusundayız."dedi.
Türkiye'nin, Avrupa Birliği tarafından 3 Ekim 2005 tarihinde tam üyelik müzakerelerinin başlatılmasına karar verdiği bir ülke olduğunu hatırlatan Arınç, Finlandiya'nın da bir AB üyesi olması hasebiyle üyelik müzakereleri sürecinde, öteden beri Türkiye'ye gösterdiği müzahir tutumunun ve desteğinin önümüzdeki dönemde de aynen devam edeceğine inandığını belirtti.
TBMM Başkanı Arınç konuşmasını şöyle sürdürdü;
"Görüşme ve temaslarımızda, ülkelerimiz arasındaki işbirliğinin her alanda geliştirilmesi konusunda iki ülke parlamentolarına düşen görevlerle ilgili görüş alışverişinde bulunacağız. Başta Finlandiya olmak üzere dost ülkelerin AB'ne üyeliğimiz sürecinde verdikleri desteğin istikrarlı bir şekilde sürdürülmesinin ikili ilişkilerimizin geliştirilmesine de ayrıca olumlu yönde katkıları olacaktır. Bu bağlamda, Finlandiya'nın 2006 yılının ikinci yarısında üstleneceği dönem başkanlığı süresinde ilkeli tavrını ve desteğini sürdürmesini beklemekteyiz."
TBMM Başkanı Arıç, ziyaretinin iki ülke arasındaki ilişkilerde son dönemde ulaşılan ivmeye olumlu katkıda bulunacağını, özellikle iki ülke halkları arasındaki dostane ilişkilerin ve anlayışın daha ileri düzeylere ulaştırılmasına yardımcı olacağını düşündüğünü söyledi.
TBMM Başkanı Arınç, ve beraberindeki heyet Finlandiya ziyareti çerçevesinde, Finlandiya Parlamento Başkanı Paavo Lipponen, Başbakan Matti Vanhanen ve Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja ile de bir araya gelecek
Arınç'ın üç gün serecek Finlandiya ziyaretine, Adana Milletvekili Abdullah Torun, Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğan, Eskişehir Milletvekili Mehmet Ali Arıkan ve TBMM Heyeti katılıyor.
THY'ye ait uçakla Helsinki'ye gitmeden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nda basın açıklaması yapan Arınç, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Arınç, Diyarbakır'da teröristlerin cenazeleri dolayısıyla yaşanan şiddet olaylarıyla ilgili soru üzerine, ''Olaylar üzücüdür, ancak kontrol altına alınmıştır'' diye konuştu.
Kepenk kapatma ve benzer eylemlerin yapılması konusunda verilen talimatların boşa çıkmasının sevindirici olduğunu, halkın da bunlara
itibar etmediğini ifade eden Arınç, şunları söyledi:
''Gösterilere az sayıda kişinin katıldığını biliyoruz. Ancak büyük bir tahribat yapılmıştır. Bir can kaybının olmaması ve provokasyonların bu ölçüyle sınırlı olması, elbette takip altında tutulacak bir konudur. Ölü ele geçirilen teröristlerin cenazelerini bir örgüt propagandasına dönüştürmek ve bunu bir 'halk hareketi' haline getirmek arzu edilmiştir. Ancak bu yönde amaçlarına ulaşamamışlardır. Güvenlik güçleri olaya müdahil olmuş ve kontrol
altına alınmıştır. Şüphesiz, sorumlular hakkında da gerekli soruşturmalar yapılacaktır.''
-''ROJ TV'NİN EYLEM ÇAĞRISI''-
''Eylemlerin talimatının Roj TV'den verildiği'' yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine de Bülent Arınç, geçen yıl Kasım ayında Barselona'da yapılan ''Avrupa-Akdeniz Parlamento Başkanları Toplantısı'' sırasında terörün ulaştığı boyutu anlatırken, Fehriye Erdal ve Roj TV konusunu örnek verdiğini dile getirerek, parlamento başkanlarının bu örnekleri ilginç bulduğunu ve not aldıklarını söyledi.
TBMM Başkanı Arınç, eylem çağrısının doğrudan doğruya bir suç olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Halka, insanlara ve örgüt mensuplarına 'şöyle bir eylemde bulunun, zarar verin, insan öldürün' diye bir talimat veriliyorsa bu suçun işlenmesini alenen tahrik etmektir, teşvik etmektir. Bunu yapan kişi de olsa, kurum da olsa, TV de olsa elbette uluslararası ceza hukuku bakımından da yargılanması gerekir diye düşünüyorum. Bunu Finlandiya'da söz konusu eder miyiz? Edebiliriz. Ama asıl olarak, Haziran ayında Danimarka'da yapılacak olan AB Parlamento Başkanları Toplantısı olacak. Bendeniz ona katılacağım. Hem karikatür olayı sebebiyle İslam dünyasında ve bütün dünyada huzursuzluğa yol açan olaylar üzerinde duracağız hem de terörün dünyada ulaştığı noktada bize göre aksaklıklar nelerdir bunu dile getirmiş olacağız. Haziran ayında bu örneği kullanabilirim.''
-OKUL VE ŞİDDET-
Son günlerde okullarda yaşanan şiddet olaylarına ilişkin soru üzerine de Arınç, ''Okullardaki şiddet olayları hepimizi üzmektedir. Bu, Türkiye'ye yakışan bir tablo değildir'' dedi.
Arınç, özellikle gençlerin bu tür olaylar içerisinde yer almasının, pek çok ailenin evlatlarının bu olaylarda zarar görmesi ve okullardaki eğitim sürecinin zorluklar içerisinde yapılıyor olmasının herkesi düşündürmesi gerektiğini söyledi.
Geçen günlerde parlamentoda, gençlere yönelik olarak zararlı madde bağımlılığına karşı başlatılan kampanyayı genişleterek okullardaki
şiddet olaylarını da katmak istediklerini anlatan Arınç, şöyle devam etti:
''Olayın eğitimle ilgili boyutu var. Olayın toplumsal, sosyal değişimlerle ilgili boyutu var. Olayın belki Türkiye'de bir değişim sürecinde yaşanan olumsuzluklarla ilgili boyutu var. Medya ile ilgili boyutu var. Bütün bunları dikkate alarak, belki de çok daha ileri boyutlarda üzücü olaylar olmadan gerekli tedbirleri almak mecburiyetindeyiz. Bazı ülkelere bakarak, Türkiye'nin henüz çok endişe verici boyutlarda karşılaşmadığını söylemek mümkün ama ne olursa olsun bu yaşanan olay gibi hepimizi üzmekte ve düşündürmektedir. Umarım en kısa zamanda hükümet olarak da, meclis olarak da bu konuda gerekli duyarlılığı göstereceğiz ve tedbirler alacağız.''
Finlandiya Parlamento Başkanı Paavo Lipponen'in davetine icabetle, 29-31 Mart 2006 tarihlerini kapsayan üç günlük resmi bir ziyaret için Finlandiya'ya gittiğini belirten Arınç, yapacağı resmi temasların yanı sıra, Finlandiya'da yaşayan Türk vatandaşlarıyla da bir araya gelme imkanı bulacağını ve onların yaşam ve çalışma koşulları, sosyo-ekonomik konumları ile ilgili konularda bilgi alma imkanını elde edeceğini söyledi.
TBMM Başkanı Arınç Finlandiya'ya hareketinden önce, İstanbul Atatürk Havalimanı Büyük Şeref Salonu'nda yaptığı açıklamada, "Türkiye ve Finlandiya, başta Birleşmiş Milletler çatısı altında olmak üzere, aktif üyesi oldukları tüm ilgili Avrupa ve Atlantik kuruluşlarında oldukça iyi ilişkiler içindedir. Gerek bölge, gerek dünya barışının; güvenliğinin ve istikrarının sağlanması ve korunması yönünde yıllardır ortak çaba gösteren ve işbirliği içinde olan iki dost ülke olarak ilişkilerimizi geliştirmek arzusundayız."dedi.
Türkiye'nin, Avrupa Birliği tarafından 3 Ekim 2005 tarihinde tam üyelik müzakerelerinin başlatılmasına karar verdiği bir ülke olduğunu hatırlatan Arınç, Finlandiya'nın da bir AB üyesi olması hasebiyle üyelik müzakereleri sürecinde, öteden beri Türkiye'ye gösterdiği müzahir tutumunun ve desteğinin önümüzdeki dönemde de aynen devam edeceğine inandığını belirtti.
TBMM Başkanı Arınç konuşmasını şöyle sürdürdü;
"Görüşme ve temaslarımızda, ülkelerimiz arasındaki işbirliğinin her alanda geliştirilmesi konusunda iki ülke parlamentolarına düşen görevlerle ilgili görüş alışverişinde bulunacağız. Başta Finlandiya olmak üzere dost ülkelerin AB'ne üyeliğimiz sürecinde verdikleri desteğin istikrarlı bir şekilde sürdürülmesinin ikili ilişkilerimizin geliştirilmesine de ayrıca olumlu yönde katkıları olacaktır. Bu bağlamda, Finlandiya'nın 2006 yılının ikinci yarısında üstleneceği dönem başkanlığı süresinde ilkeli tavrını ve desteğini sürdürmesini beklemekteyiz."
TBMM Başkanı Arıç, ziyaretinin iki ülke arasındaki ilişkilerde son dönemde ulaşılan ivmeye olumlu katkıda bulunacağını, özellikle iki ülke halkları arasındaki dostane ilişkilerin ve anlayışın daha ileri düzeylere ulaştırılmasına yardımcı olacağını düşündüğünü söyledi.
TBMM Başkanı Arınç, ve beraberindeki heyet Finlandiya ziyareti çerçevesinde, Finlandiya Parlamento Başkanı Paavo Lipponen, Başbakan Matti Vanhanen ve Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja ile de bir araya gelecek
Arınç'ın üç gün serecek Finlandiya ziyaretine, Adana Milletvekili Abdullah Torun, Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğan, Eskişehir Milletvekili Mehmet Ali Arıkan ve TBMM Heyeti katılıyor.
THY'ye ait uçakla Helsinki'ye gitmeden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nda basın açıklaması yapan Arınç, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Arınç, Diyarbakır'da teröristlerin cenazeleri dolayısıyla yaşanan şiddet olaylarıyla ilgili soru üzerine, ''Olaylar üzücüdür, ancak kontrol altına alınmıştır'' diye konuştu.
Kepenk kapatma ve benzer eylemlerin yapılması konusunda verilen talimatların boşa çıkmasının sevindirici olduğunu, halkın da bunlara
itibar etmediğini ifade eden Arınç, şunları söyledi:
''Gösterilere az sayıda kişinin katıldığını biliyoruz. Ancak büyük bir tahribat yapılmıştır. Bir can kaybının olmaması ve provokasyonların bu ölçüyle sınırlı olması, elbette takip altında tutulacak bir konudur. Ölü ele geçirilen teröristlerin cenazelerini bir örgüt propagandasına dönüştürmek ve bunu bir 'halk hareketi' haline getirmek arzu edilmiştir. Ancak bu yönde amaçlarına ulaşamamışlardır. Güvenlik güçleri olaya müdahil olmuş ve kontrol
altına alınmıştır. Şüphesiz, sorumlular hakkında da gerekli soruşturmalar yapılacaktır.''
-''ROJ TV'NİN EYLEM ÇAĞRISI''-
''Eylemlerin talimatının Roj TV'den verildiği'' yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine de Bülent Arınç, geçen yıl Kasım ayında Barselona'da yapılan ''Avrupa-Akdeniz Parlamento Başkanları Toplantısı'' sırasında terörün ulaştığı boyutu anlatırken, Fehriye Erdal ve Roj TV konusunu örnek verdiğini dile getirerek, parlamento başkanlarının bu örnekleri ilginç bulduğunu ve not aldıklarını söyledi.
TBMM Başkanı Arınç, eylem çağrısının doğrudan doğruya bir suç olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Halka, insanlara ve örgüt mensuplarına 'şöyle bir eylemde bulunun, zarar verin, insan öldürün' diye bir talimat veriliyorsa bu suçun işlenmesini alenen tahrik etmektir, teşvik etmektir. Bunu yapan kişi de olsa, kurum da olsa, TV de olsa elbette uluslararası ceza hukuku bakımından da yargılanması gerekir diye düşünüyorum. Bunu Finlandiya'da söz konusu eder miyiz? Edebiliriz. Ama asıl olarak, Haziran ayında Danimarka'da yapılacak olan AB Parlamento Başkanları Toplantısı olacak. Bendeniz ona katılacağım. Hem karikatür olayı sebebiyle İslam dünyasında ve bütün dünyada huzursuzluğa yol açan olaylar üzerinde duracağız hem de terörün dünyada ulaştığı noktada bize göre aksaklıklar nelerdir bunu dile getirmiş olacağız. Haziran ayında bu örneği kullanabilirim.''
-OKUL VE ŞİDDET-
Son günlerde okullarda yaşanan şiddet olaylarına ilişkin soru üzerine de Arınç, ''Okullardaki şiddet olayları hepimizi üzmektedir. Bu, Türkiye'ye yakışan bir tablo değildir'' dedi.
Arınç, özellikle gençlerin bu tür olaylar içerisinde yer almasının, pek çok ailenin evlatlarının bu olaylarda zarar görmesi ve okullardaki eğitim sürecinin zorluklar içerisinde yapılıyor olmasının herkesi düşündürmesi gerektiğini söyledi.
Geçen günlerde parlamentoda, gençlere yönelik olarak zararlı madde bağımlılığına karşı başlatılan kampanyayı genişleterek okullardaki
şiddet olaylarını da katmak istediklerini anlatan Arınç, şöyle devam etti:
''Olayın eğitimle ilgili boyutu var. Olayın toplumsal, sosyal değişimlerle ilgili boyutu var. Olayın belki Türkiye'de bir değişim sürecinde yaşanan olumsuzluklarla ilgili boyutu var. Medya ile ilgili boyutu var. Bütün bunları dikkate alarak, belki de çok daha ileri boyutlarda üzücü olaylar olmadan gerekli tedbirleri almak mecburiyetindeyiz. Bazı ülkelere bakarak, Türkiye'nin henüz çok endişe verici boyutlarda karşılaşmadığını söylemek mümkün ama ne olursa olsun bu yaşanan olay gibi hepimizi üzmekte ve düşündürmektedir. Umarım en kısa zamanda hükümet olarak da, meclis olarak da bu konuda gerekli duyarlılığı göstereceğiz ve tedbirler alacağız.''
