2004-04-14 - 00:00
''Türkiye'nin gücü Azerbaycan'ın, Azerbaycan'ın gücü Türkiye'nin gücüdür'' diyen Cumhurbaşkanı Aliyev:''Azerbaycan diğer ülkelerin toprak bütünlüğünü tanıyor. Toprak bütünlüğümüzün tanınması bizim de haklı talebimizdir'' diye konuştu.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye'nin Azerbaycan'la ilişkilerine büyük değer verdiğini belirterek, ''Bizim gücümüz, bizim birliğimizdedir. Türkiye'nin gücü Azerbaycan'ın, Azerbaycan'ın gücü Türkiye'nindir'' dedi.
Resmi bir ziyaret için Ankara'da bulunan Aliyev, TBMM Başkanı Bülent Arınç'la bir süre makamında görüştükten sonra kendisiyle beraber TBMM Genel Kurulu'na geçti. Genel Kurul'a gelişinde milletvekillerinin ayakta alkışlarıyla karşılanan Aliyev, daha sonra milletvekillerine hitap etti.
TBMM'de konuşmaktan büyük şeref duyduğunu belirten Aliyev, Ankara'da iki gündür sürdürdüğü temaslarda, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik ve dostluk ilişkilerinin geliştiğini bir kez daha gördüğünü ifade etti. Aliyev, şunları söyledi:
''Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonra onu ilk tanıyan Türkiye olmuştur. Ondan sonra da her zaman Azerbaycan'ın yanında bulunmuş ve Azerbaycan'a destek olmuştur. Biz buna çok büyük değer veriyoruz. Ve ümit ederiz ve eminiz ki bundan sonra bizim kardeş ülkelerimiz daima birbirinin daima birbirinin yanında olacaklar. Bizim gücümüz, bizim birliğimizdedir. Türkiye'nin gücü Azerbaycan'ın gücüdür, Azerbaycan'ın gücü Türkiye'nin gücüdür.''
Aliyev, ülkesinin bağımsızlığını kazanmasından sonra büyük felaketler yaşadığını, Ermenistan'ın ülkesine yönelik saldırgan siyasetin, Azerbaycan topraklarının bir bölümünün işgaliyle sonuçlandığını anımsattı. Ülkesinde 1993 yılından itibaren kademeli olarak istikrar ve gelişme yaşanmaya başladığını belirten Aliyev, 1996'dan sonra Azerbaycan'ın tam istikrara kavuştuğunu söyledi.
Aliyev, 1996-2003 yılları arasındaki dönemde ülkesinin sürekli geliştiğini, kişi başına düşen milli gelir açısından eski Sovyet Cumhuriyetleri arasında lider konumunda bulunduğunu bildirirken, ekonomide özelleştirme programı uyguladıklarını, özel sektörün ekonomideki payının yüzde 74 olduğunu dile getirdi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, uyguladıkları politikanın sosyal yönünün de güçlü olduğunu da vurgulayarak, sosyal adalete önem verdiklerini ve demokratikleşme, sivilleşme ve insan hakları açısından büyük aşamalar kaydedildiğini ifade etti.
TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜMÜZÜN TANINMASI BİZİM DE HAKLI TALEBİMİZDİR''
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, diğer ülkelerin toprak bütünlüğünü tanıdıklarını, kendi ülkelerinin toprak bütünlüğünün tanınmasını istemelerinin haklı talepleri olduğunu belirterek, ''Dağlık Karabağ, Azerbaycan toprağıdır ve bundan sonra da öyle olacaktır'' dedi.
Aliyev, TBMM Genel Kurulu'nda milletvekillerine hitap ederken, ülkesinin AB ile ilişkilerinin geliştiğini ifade ederek, AB'nin bölgeye olan ilgisinin arttığını, Azerbaycan'ın da geleceğini Avrupa ile engetrasyonda gördüğünü dile getirdi.
Bölge ve geniş anlamda Avrupa için büyük önem taşıyan Bakü- Tiflis-Ceyhan Boru Hattı'nın inşasının sürdüğüne işaret eden Aliyev, bunun zamanında bitirileceğine inancını ifade etti. Bakü-Tiflis-Ceyhan hattının hayata geçirilmesinin ''Azerbaycan'ın milli lideri'' Haydar Aliyev sayesinde mümkün olduğunu vurgulayan Aliyev, bu nedenle projeye ''Haydar Aliyev'' adının verilmesinin boşuna olmadığını söyledi. Aliyev, ''Baku-Tiflis-Ceyhan boru hattı hayalden gerçeği dönüştü'' dedi.
Boru hattının önüne çeşitli engeller konulduğunu, Azerbaycan'ın geleceği için büyük tehlikeler yaratıldığını anlatan Aliyev, ancak Haydar Aliyev'in iradesi ve cesaretinin her şeyden üstün olduğunu vurguladı. Aliyev, ''Biz eminiz ki, bu boru hattı tamamlandıktan sonra bölgenin havası, iklimi, durumu değişecektir ve değişmelidir. Bu boru hattı bölgemize istikrar, güven, güç getirecektir. Bu, Azerbaycan'ı Türkiye'ye daha sıkı bağlayacaktır. Türkiye ve Azerbaycan'ın dünyadaki durumu daha da düzelecektir. Bu nedenle boru hattının tamamlanmasını sabırsızlıkla bekliyoruz ve zamanında gösterişli olarak faaliyete geçireceğiz'' dedi.
Bölge için bir diğer önemli proje olan Bakü-Tiflis-Erzurum boru hattının de başarıyla devam ettiğini kaydeden Aliyev, Azerbaycan gazının rahat ve emniyetli olarak Türkiye'ye ve Avrupa ülkelerine satılmasının mümkün olacağını söyledi. Aliyev, ''Bu gaz diğer gazlardan daha ucuz olacak. Bütün bunlar hayata geçirildiğinde, iki ülke el ele vererek ileriye yürüyecektir. Bölgede Türkiyesiz, Azerbaycansız tek bir bölgesel işbirliği mümkün değildir'' görüşünü ifade etti.
''MİSAFİR GİBİ GELDİLER''
Aliyev, bölgenin daha istikrar ve emniyetli olması, tehlikelerin ortadan kaldırılması için Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ sorunun çözüme kavuşması gereğini belirtti. Sorunun uzun yıllardan beri devam ettiğine işaret eden Aliyev, şöyle konuştu:
''Ermenistan'ın işgalci siyaseti sonucunda Azerbaycan'ın toprakları işgal altındadır. Bu işgal nedeniyle yaklaşık 1 milyon vatandaşımız küskün, üzgün. Ama halk kendi isteğini ortaya koymuştur. Bu nedenle bu sorunun halledilmesi gerekiyor. Azerbaycan devleti adaletlidir ve uluslararası hukuk normları esasına dayalıdır.
Azerbaycan bütün diğer ülkelerin toprak bütünlüğünü tanıyor. Elbette biz de toprak bütünlüğümüzün tanınmasını istiyoruz. Bu bizim haklı talebimizdir. Eminim ki bu yönde gelişmeler olacaktır. 21. asırda yaşıyoruz. 21. asırda bir ülkenin diğer ülkenin topraklarını işgal etmesi mümkün olamaz.
Ermenistan yönetimi ise hiçbir haklı sebebe dayanmıyor. Nedir Ermenistan'ın talebi? Ermenistan'ın tek talebi şudur ki...Dağlık Karabağ Ermenileri, kendi kaderini kendileri tayin etmek istiyor. Dağlık Karabağ'da yaşayan Ermeniler, Azerbaycan'ın kadim toprağına misafir gibi gelmişlerdir. 1820'lerde gelmişlerdir. Bu nedenle, Dağlık Karabağ'ın başkentinde bir abide de yapılmıştır.''
Aliyev, Ermenilerin kendi kaderini Ermenistan devleti içinde tesis etmesi gerektiğini savunarak, ''Ermeniler bütün yaşadıkları ülkelerde kendi kaderini tayin etmenin peşine düşerse, dünyada ne kadar Ermeni devleti yaratılacak? Çünkü Ermeniler, Gürcistan, Rusya, ABD, Fransa ve diğer ülkelerde yaşıyor. Onlar bütün yaşadıkları ülkelerde kendi kaderini tayin ediyor mu yoksa sadece Azerbaycan'ı mı seçiyor? Bu, uluslararası normlara da aykırıdır. Eğer Karabağ'da yaşayan Ermeniler kendi kaderini tayin etmek istiyorlarsa buyursunlar bunu Ermenistan devleti içinde yapsınlar'' diye konuştu.
Aliyev, Dağlık Karabağ'ın ''Azerbaycan toprağı'' olduğunu, bundan sonra da öyle kalacağın belirterek, ''Azerbaycan ne pahasına olursa olsun topraklarını kurtaracaktır'' dedi. Aliyev, AGİT MİNSK Grubu'nun da yakın zamanda bu yönde önemli adımlar atacağına inancını dile getirdi.
''TÜRKİYE'YE ÇOK BAĞLIYIM''
Aliyev, bugüne kadar defalarca Türkiye'ye gelmesine rağmen göreve geldikten sonra ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdiğine dikkati çekerek, bu ziyareti sabırsızlıkla beklediğini vurguladı. ''Türkiye'ye ben çok bağlıyım'' diyen Aliyev, Türkiye'yi vatanı olarak gördüğünü belirterek, ziyaretinin iki ülke arasındaki ilişkilerinin gelişmesinde önemli rol oynayacağını ve yeni aşamalar kaydedeceğini söyledi. Bütün başka alanlarda olduğu gibi iki ülke arasındaki ilişkilerde Haydar Aliyev'in siyasetine sadık kalacağını belirten Aliyev, bu doğrultuda elinden gelen çabayı göstereceğini söyledi.
İki ülkenin tarihi geçmişinin ve kaynağının bir olduğunu kaydeden Aliyev, Haydar Aliyev'in ''bir millet iki devlet'' sözünü hatırlattı. Aliyev, ''Kardeş halklarımız 50 yıl, 100 yıl, 200 yıl sonra da aynı yerde olacaktır'' dedi.
Türkiye'ye daveti için minnettarlığını sunan Aliyev'in ''Yaşasın ebedi ve dönmez Türkiye-Azerbaycan birliği kardeşliği, yaşasın büyük Türkiye Cumhuriyeti'' sözleri, milletvekilleri tarafından uzun süre alkışlandı.
Aliyev'in konuşmasını Başbakan Vekili Abdullah Gül, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ile yabancı misyon temsilcileri izledi. TBMM Başkanı Bülent Arınç, Aliyev'in Genel Kurul'a gelişinde eşlik ederken, 25 dakika süren konuşmasını DYP Genel Başkanı Ağar'ın yanında dinledi.
Resmi bir ziyaret için Ankara'da bulunan Aliyev, TBMM Başkanı Bülent Arınç'la bir süre makamında görüştükten sonra kendisiyle beraber TBMM Genel Kurulu'na geçti. Genel Kurul'a gelişinde milletvekillerinin ayakta alkışlarıyla karşılanan Aliyev, daha sonra milletvekillerine hitap etti.
TBMM'de konuşmaktan büyük şeref duyduğunu belirten Aliyev, Ankara'da iki gündür sürdürdüğü temaslarda, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik ve dostluk ilişkilerinin geliştiğini bir kez daha gördüğünü ifade etti. Aliyev, şunları söyledi:
''Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonra onu ilk tanıyan Türkiye olmuştur. Ondan sonra da her zaman Azerbaycan'ın yanında bulunmuş ve Azerbaycan'a destek olmuştur. Biz buna çok büyük değer veriyoruz. Ve ümit ederiz ve eminiz ki bundan sonra bizim kardeş ülkelerimiz daima birbirinin daima birbirinin yanında olacaklar. Bizim gücümüz, bizim birliğimizdedir. Türkiye'nin gücü Azerbaycan'ın gücüdür, Azerbaycan'ın gücü Türkiye'nin gücüdür.''
Aliyev, ülkesinin bağımsızlığını kazanmasından sonra büyük felaketler yaşadığını, Ermenistan'ın ülkesine yönelik saldırgan siyasetin, Azerbaycan topraklarının bir bölümünün işgaliyle sonuçlandığını anımsattı. Ülkesinde 1993 yılından itibaren kademeli olarak istikrar ve gelişme yaşanmaya başladığını belirten Aliyev, 1996'dan sonra Azerbaycan'ın tam istikrara kavuştuğunu söyledi.
Aliyev, 1996-2003 yılları arasındaki dönemde ülkesinin sürekli geliştiğini, kişi başına düşen milli gelir açısından eski Sovyet Cumhuriyetleri arasında lider konumunda bulunduğunu bildirirken, ekonomide özelleştirme programı uyguladıklarını, özel sektörün ekonomideki payının yüzde 74 olduğunu dile getirdi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, uyguladıkları politikanın sosyal yönünün de güçlü olduğunu da vurgulayarak, sosyal adalete önem verdiklerini ve demokratikleşme, sivilleşme ve insan hakları açısından büyük aşamalar kaydedildiğini ifade etti.
TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜMÜZÜN TANINMASI BİZİM DE HAKLI TALEBİMİZDİR''
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, diğer ülkelerin toprak bütünlüğünü tanıdıklarını, kendi ülkelerinin toprak bütünlüğünün tanınmasını istemelerinin haklı talepleri olduğunu belirterek, ''Dağlık Karabağ, Azerbaycan toprağıdır ve bundan sonra da öyle olacaktır'' dedi.
Aliyev, TBMM Genel Kurulu'nda milletvekillerine hitap ederken, ülkesinin AB ile ilişkilerinin geliştiğini ifade ederek, AB'nin bölgeye olan ilgisinin arttığını, Azerbaycan'ın da geleceğini Avrupa ile engetrasyonda gördüğünü dile getirdi.
Bölge ve geniş anlamda Avrupa için büyük önem taşıyan Bakü- Tiflis-Ceyhan Boru Hattı'nın inşasının sürdüğüne işaret eden Aliyev, bunun zamanında bitirileceğine inancını ifade etti. Bakü-Tiflis-Ceyhan hattının hayata geçirilmesinin ''Azerbaycan'ın milli lideri'' Haydar Aliyev sayesinde mümkün olduğunu vurgulayan Aliyev, bu nedenle projeye ''Haydar Aliyev'' adının verilmesinin boşuna olmadığını söyledi. Aliyev, ''Baku-Tiflis-Ceyhan boru hattı hayalden gerçeği dönüştü'' dedi.
Boru hattının önüne çeşitli engeller konulduğunu, Azerbaycan'ın geleceği için büyük tehlikeler yaratıldığını anlatan Aliyev, ancak Haydar Aliyev'in iradesi ve cesaretinin her şeyden üstün olduğunu vurguladı. Aliyev, ''Biz eminiz ki, bu boru hattı tamamlandıktan sonra bölgenin havası, iklimi, durumu değişecektir ve değişmelidir. Bu boru hattı bölgemize istikrar, güven, güç getirecektir. Bu, Azerbaycan'ı Türkiye'ye daha sıkı bağlayacaktır. Türkiye ve Azerbaycan'ın dünyadaki durumu daha da düzelecektir. Bu nedenle boru hattının tamamlanmasını sabırsızlıkla bekliyoruz ve zamanında gösterişli olarak faaliyete geçireceğiz'' dedi.
Bölge için bir diğer önemli proje olan Bakü-Tiflis-Erzurum boru hattının de başarıyla devam ettiğini kaydeden Aliyev, Azerbaycan gazının rahat ve emniyetli olarak Türkiye'ye ve Avrupa ülkelerine satılmasının mümkün olacağını söyledi. Aliyev, ''Bu gaz diğer gazlardan daha ucuz olacak. Bütün bunlar hayata geçirildiğinde, iki ülke el ele vererek ileriye yürüyecektir. Bölgede Türkiyesiz, Azerbaycansız tek bir bölgesel işbirliği mümkün değildir'' görüşünü ifade etti.
''MİSAFİR GİBİ GELDİLER''
Aliyev, bölgenin daha istikrar ve emniyetli olması, tehlikelerin ortadan kaldırılması için Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ sorunun çözüme kavuşması gereğini belirtti. Sorunun uzun yıllardan beri devam ettiğine işaret eden Aliyev, şöyle konuştu:
''Ermenistan'ın işgalci siyaseti sonucunda Azerbaycan'ın toprakları işgal altındadır. Bu işgal nedeniyle yaklaşık 1 milyon vatandaşımız küskün, üzgün. Ama halk kendi isteğini ortaya koymuştur. Bu nedenle bu sorunun halledilmesi gerekiyor. Azerbaycan devleti adaletlidir ve uluslararası hukuk normları esasına dayalıdır.
Azerbaycan bütün diğer ülkelerin toprak bütünlüğünü tanıyor. Elbette biz de toprak bütünlüğümüzün tanınmasını istiyoruz. Bu bizim haklı talebimizdir. Eminim ki bu yönde gelişmeler olacaktır. 21. asırda yaşıyoruz. 21. asırda bir ülkenin diğer ülkenin topraklarını işgal etmesi mümkün olamaz.
Ermenistan yönetimi ise hiçbir haklı sebebe dayanmıyor. Nedir Ermenistan'ın talebi? Ermenistan'ın tek talebi şudur ki...Dağlık Karabağ Ermenileri, kendi kaderini kendileri tayin etmek istiyor. Dağlık Karabağ'da yaşayan Ermeniler, Azerbaycan'ın kadim toprağına misafir gibi gelmişlerdir. 1820'lerde gelmişlerdir. Bu nedenle, Dağlık Karabağ'ın başkentinde bir abide de yapılmıştır.''
Aliyev, Ermenilerin kendi kaderini Ermenistan devleti içinde tesis etmesi gerektiğini savunarak, ''Ermeniler bütün yaşadıkları ülkelerde kendi kaderini tayin etmenin peşine düşerse, dünyada ne kadar Ermeni devleti yaratılacak? Çünkü Ermeniler, Gürcistan, Rusya, ABD, Fransa ve diğer ülkelerde yaşıyor. Onlar bütün yaşadıkları ülkelerde kendi kaderini tayin ediyor mu yoksa sadece Azerbaycan'ı mı seçiyor? Bu, uluslararası normlara da aykırıdır. Eğer Karabağ'da yaşayan Ermeniler kendi kaderini tayin etmek istiyorlarsa buyursunlar bunu Ermenistan devleti içinde yapsınlar'' diye konuştu.
Aliyev, Dağlık Karabağ'ın ''Azerbaycan toprağı'' olduğunu, bundan sonra da öyle kalacağın belirterek, ''Azerbaycan ne pahasına olursa olsun topraklarını kurtaracaktır'' dedi. Aliyev, AGİT MİNSK Grubu'nun da yakın zamanda bu yönde önemli adımlar atacağına inancını dile getirdi.
''TÜRKİYE'YE ÇOK BAĞLIYIM''
Aliyev, bugüne kadar defalarca Türkiye'ye gelmesine rağmen göreve geldikten sonra ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdiğine dikkati çekerek, bu ziyareti sabırsızlıkla beklediğini vurguladı. ''Türkiye'ye ben çok bağlıyım'' diyen Aliyev, Türkiye'yi vatanı olarak gördüğünü belirterek, ziyaretinin iki ülke arasındaki ilişkilerinin gelişmesinde önemli rol oynayacağını ve yeni aşamalar kaydedeceğini söyledi. Bütün başka alanlarda olduğu gibi iki ülke arasındaki ilişkilerde Haydar Aliyev'in siyasetine sadık kalacağını belirten Aliyev, bu doğrultuda elinden gelen çabayı göstereceğini söyledi.
İki ülkenin tarihi geçmişinin ve kaynağının bir olduğunu kaydeden Aliyev, Haydar Aliyev'in ''bir millet iki devlet'' sözünü hatırlattı. Aliyev, ''Kardeş halklarımız 50 yıl, 100 yıl, 200 yıl sonra da aynı yerde olacaktır'' dedi.
Türkiye'ye daveti için minnettarlığını sunan Aliyev'in ''Yaşasın ebedi ve dönmez Türkiye-Azerbaycan birliği kardeşliği, yaşasın büyük Türkiye Cumhuriyeti'' sözleri, milletvekilleri tarafından uzun süre alkışlandı.
Aliyev'in konuşmasını Başbakan Vekili Abdullah Gül, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ile yabancı misyon temsilcileri izledi. TBMM Başkanı Bülent Arınç, Aliyev'in Genel Kurul'a gelişinde eşlik ederken, 25 dakika süren konuşmasını DYP Genel Başkanı Ağar'ın yanında dinledi.
