Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Gazze'de yürürlüğe giren ateşkesin bir ayını doldurduğunu, bu sürede Hamas'ın ateşkese tam bağlı kalmasına rağmen İsrail'in aralarında çocukların da olduğu yüzlerce Filistinliyi katletmeye devam ettiğini anlattı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK), Gazze'de Barış Kurulu'nun kurulması ve Uluslararası İstikrar Gücü'nün görev yapmasını öngören ABD tasarısını kabul ettiğini anımsatan Arıkan, anlaşmadaki temel hedefin Gazze'yi silahsızlandırmak, Hamas'ı "Gazze'den söküp atmak" olduğunu söyledi.
Söz konusu tasarının "İsrail için dikensiz gül bahçesi oluşturma planı" olduğunu ifade eden Arıkan, şöyle konuştu:
"Bu plan İsrail'in soykırım suçlarını temizleme planıdır. Sanki iki yıldan beri on binlerce masum katledilmemiş, Gazze'de taş üstünde taş bırakılmamış gibi hareket etmek demektir. Bu plan, Abraham Antlaşmaları yoluyla koruma kalkanının genişletilmesi planıdır. Birleşmiş Milletler'in 1947'deki Filistin paylaşım planı bölgeye barış getirmedi, hep beraber gördük, 2025'deki bu karar da ümit edilen sonuçları doğurmayacaktır. Biz bunu tecrübe ettik."
Bugün iktidarın tek gündeminin İmralı, ana muhalefetin tek gündeminin ise Silivri olduğunu söyleyen Arıkan, "Türkiye'nin sorunları da umutları da İmralı'dan da Silivri'den de büyüktür. Kimin gideceği, kimin geleceği, kimlerle gidip kimlerle döneceği, ne ile gidip ne ile geleceği, hangi yolu kullanacağı gündemi meşgul etme çabasıdır. Meseleyi kişilere indirgemek, sulandırmak, magazinleştirmek, gündem saptırmaktan başka bir şey değildir." diye konuştu.
İktidara, ortaklarına ve Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na seslenen Arıkan, "Komisyon mu İmralı'ya gitsin, İmralı mı Komisyon'a gelsin? Bütün bu tartışmalar oyalamacadır. Toplumsal bir barış için tek bir adım değil, gerekli tüm adımlar hak ve adalet ekseninde atılmalıdır ve bu adımlar bir an evvel atılmalıdır. Hak ve özgürlükler üzerindeki tüm kısıtlamalar bir an evvel kaldırılmalıdır." ifadelerini kullandı.
Toplumsal barış ve huzurun toplumun bütün kesimlerinin ekonomik, kültürel, sosyal ve siyasal açıdan kendilerini iyi hissetmesiyle mümkün olacağına işaret eden Arıkan, "Hukuksuz bir Türkiye ile terörsüz bir Türkiye'yi inşa edemezsiniz." dedi.
Aile Yılı kapsamındaki çalışmalara da değinen Arıkan, aileyi güçlendirmenin yolunun hayat pahalılığını ve ahlakı çökerten yayınların kaldırılmasından, adaletsizliği çözmekten geçtiğini belirterek, "Aile yılını anlamlı kılacak tek şey, ailelerin yaşadığı derin sorunlarla yüzleşmek, ekonomi politiği buna göre belirleyebilmektir." değerlendirmesinde bulundu.
