2005-09-09 - 09:44
Parlamentolar Arası Birlik (PAB) tarafından gerçekleştirilen ''2. Dünya Parlamento Başkanları Konferansı'' çerçevesinde BM Genel Kurulu'nda konuşan Arınç, bütün ülkelere, ''Ulusal parlamentolarımızın temsil ettiği halklarımızı birbirlerine yakınlaştırma çabalarına daha çok ağırlık vermeliyiz'' çağrısı yaptı.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, ''Biz insanlığın sahiplendiği ortak değer ve ilkelerin, her türlü dini ve kültürel farklılıklardan daha güçlü bir çekim merkezi olduğuna inanıyoruz. Şiddetin, terörün, fanatizmin hiçbir din veya kültürün özünde yer alamayacağını söylüyoruz'' dedi.
Parlamentolar Arası Birlik (PAB) tarafından gerçekleştirilen ''2. Dünya Parlamento Başkanları Konferansı'' çerçevesinde BM Genel Kurulu'nda konuşan Arınç, bütün ülkelere, ''Ulusal parlamentolarımızın temsil ettiği halklarımızı birbirlerine yakınlaştırma çabalarına daha çok ağırlık vermeliyiz'' çağrısı yaptı.
Konuşmasına New Orleans'ta yaşanan felaket sebebiyle Türk halkının derin üzüntülerini ve başsağlığı dileklerini Amerikan halkına ileterek başlayan Arınç, şunları söyledi:
''Binyıl Zirvesi'nden, örgütümüzün 60'ıncı yıldönümüne uzanan zamanda, ulusal parlamentolarımızın uluslararası ilişkilerdeki rolünü artırmaya ve demokrasilerimizin istikrarlı yükselişine hizmet etmeye büyük çaba harcadık. Bu dönemde barış, demokrasi ve insan hakları alanlarında küresel ölçekte harcanan çabalar bizlere hep umut verdi. Ancak, aynı zamanda halklarımızın çok ciddi, yaşamsal tehlikelere maruz kaldığına da endişe içerisinde tanık olduk.
İnsanlığın ezeli düşmanı terörizmin uluslararası boyutta giderek tırmandığını, demokratik sistemlerimize yönelik tehdidini daha çok artırdığını, hepimizi derinden etkileyen acı olaylarla bir kez daha anladık. Bölgesel çatışmaların, açlığın, salgın hastalıkların, yoksulluğun derinden etkilediği milyonlarca insanın acılarının yanı sıra silahlanmanın artması, kitle imha silahlarının yayılma eğilimine girmesine de şahit olduk.''
''GÜÇLÜ BİR ÇEKİM MERKEZİ''
''Bu gözlemler ışığında ulusal parlamentolarımızın temsil ettiği halklarımızı birbirlerine yakınlaştırma çabalarına daha çok ağırlık vermesi gerektiğinde hemfikir olmalıyız'' diyen Arınç, şöyle devam etti:
''Biz insanlığın sahiplendiği ortak değer ve ilkelerin, her türlü dini ve kültürel farklılıklardan daha güçlü bir çekim merkezi olduğuna inanıyoruz. Şiddetin, terörün, fanatizmin hiçbir din veya kültürün özünde yer alamayacağını söylüyoruz. Gelecek nesillere barış, refah ve istikrar dolu bir dünya bırakabilmenin tek yolunun, radikal grupların yaratmaya çalıştığı ön yargılara, düşmanlıklara, kutuplaşmalara karşı etkin, yapıcı, samimi bir uzlaşı diyaloğu ortamının tesisi olduğunu savunuyoruz.''
''MEMNUNİYET VERİCİ BİR CEVAP''
BM Genel Kurulu'na geçen yıl İspanya tarafından sunulan ''Medeniyetler İttifakı'' önerisi hakkında da konuşan Arınç, ''Bu öneri beklentimize memnuniyet verici bir cevap olmuştu. Dünyamızın her zamankinden daha çok hoşgörü, anlayış ve yapıcı diyaloğa ihtiyaç duyduğu günümüzde, bu yaklaşım hepimize umut vermiştir. Türkiye, Sayın Genel Sekreter'in çok değerli desteğiyle örgütümüzün çatısı altında yaşama geçirilen bu hayati projede sorumluluk üstlenmekten gurur duymaktadır'' dedi.
Dünyanın karşılaştığı sorunların çözümünde demokrasinin gelişmesinin önemine dikkati çeken Arınç, şunları kaydetti:
''Dünyamızın yaşadığı büyük sorunların özünde, hepimizin gözlediği haksızlıkların, adaletsizliklerin yanı sıra özellikle, demokrasinin tüm toplumlara yeterince ulaşamamış olması da ana sebeptir. Parlamentolarımız, dünyamızda halklar arasında yaşanan demokrasi açığının giderilmesi için özel çaba sarf etmelidir. Bu hedef doğrultusunda kazanacağımız başarılar, barış ve güvenliğe, uzlaşmaya, hoşgörüye yapıcı katkılarda bulunacaktır.''
''BM'YE İNANÇ VE BAĞLILIĞIMIZ TAMDIR''
''BM'ye inanç ve bağlılığımız tamdır'' diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Günümüzde küresel uzlaşmaya, istikrar, güvenlik ve barışa giderek artan ihtiyaca sürekli ve güçlü destek vermekte kararlıyız. Bu tutumumuz ülkemizin 2009-2010 dönemi BM Güvenlik Konseyi daimi olmayan üyelik seçimlerine adaylığıyla vurgulanmaktadır.
Parlamentolarımız uluslarımızın vicdanlarının aynası gibidir. O aynaya halklarımızın beklentileri, özlemleri yansır. Görevimiz bu umutları gerçeğe dönüştürebilmektir.''
TBMM Başkanı Arınç, konuşmasını şöyle tamamladı:
''Önümüzdeki zirve toplantısının, kamuoylarımızın ve parlamentolarımızın beklentileri doğrultusunda başarı ile sonuçlanması hepimiz için büyük önem kazanmaktadır. Bu nedenle zirve toplantısının somut kararların alındığı ve adımların atıldığı tarihi bir etkinlik olmasını içtenlikle diliyorum.
BM ideallerine destekle, dayanışma içerisinde, daha mutlu, sevgi ve anlayış dolu bir dünya yaratmak yolunda, azimle, el ele, birlikte çaba harcayacağımıza inancımı teyit ederek, hepinizi en iyi dileklerimle selamlıyorum.''
NOT:
TBMM Başkanı Arınç'ın BM Genel Kurulu'unda yaptığı konuşmanın tam metni, ilgili dökümanlar bölümünde yeralmaktadır.
Parlamentolar Arası Birlik (PAB) tarafından gerçekleştirilen ''2. Dünya Parlamento Başkanları Konferansı'' çerçevesinde BM Genel Kurulu'nda konuşan Arınç, bütün ülkelere, ''Ulusal parlamentolarımızın temsil ettiği halklarımızı birbirlerine yakınlaştırma çabalarına daha çok ağırlık vermeliyiz'' çağrısı yaptı.
Konuşmasına New Orleans'ta yaşanan felaket sebebiyle Türk halkının derin üzüntülerini ve başsağlığı dileklerini Amerikan halkına ileterek başlayan Arınç, şunları söyledi:
''Binyıl Zirvesi'nden, örgütümüzün 60'ıncı yıldönümüne uzanan zamanda, ulusal parlamentolarımızın uluslararası ilişkilerdeki rolünü artırmaya ve demokrasilerimizin istikrarlı yükselişine hizmet etmeye büyük çaba harcadık. Bu dönemde barış, demokrasi ve insan hakları alanlarında küresel ölçekte harcanan çabalar bizlere hep umut verdi. Ancak, aynı zamanda halklarımızın çok ciddi, yaşamsal tehlikelere maruz kaldığına da endişe içerisinde tanık olduk.
İnsanlığın ezeli düşmanı terörizmin uluslararası boyutta giderek tırmandığını, demokratik sistemlerimize yönelik tehdidini daha çok artırdığını, hepimizi derinden etkileyen acı olaylarla bir kez daha anladık. Bölgesel çatışmaların, açlığın, salgın hastalıkların, yoksulluğun derinden etkilediği milyonlarca insanın acılarının yanı sıra silahlanmanın artması, kitle imha silahlarının yayılma eğilimine girmesine de şahit olduk.''
''GÜÇLÜ BİR ÇEKİM MERKEZİ''
''Bu gözlemler ışığında ulusal parlamentolarımızın temsil ettiği halklarımızı birbirlerine yakınlaştırma çabalarına daha çok ağırlık vermesi gerektiğinde hemfikir olmalıyız'' diyen Arınç, şöyle devam etti:
''Biz insanlığın sahiplendiği ortak değer ve ilkelerin, her türlü dini ve kültürel farklılıklardan daha güçlü bir çekim merkezi olduğuna inanıyoruz. Şiddetin, terörün, fanatizmin hiçbir din veya kültürün özünde yer alamayacağını söylüyoruz. Gelecek nesillere barış, refah ve istikrar dolu bir dünya bırakabilmenin tek yolunun, radikal grupların yaratmaya çalıştığı ön yargılara, düşmanlıklara, kutuplaşmalara karşı etkin, yapıcı, samimi bir uzlaşı diyaloğu ortamının tesisi olduğunu savunuyoruz.''
''MEMNUNİYET VERİCİ BİR CEVAP''
BM Genel Kurulu'na geçen yıl İspanya tarafından sunulan ''Medeniyetler İttifakı'' önerisi hakkında da konuşan Arınç, ''Bu öneri beklentimize memnuniyet verici bir cevap olmuştu. Dünyamızın her zamankinden daha çok hoşgörü, anlayış ve yapıcı diyaloğa ihtiyaç duyduğu günümüzde, bu yaklaşım hepimize umut vermiştir. Türkiye, Sayın Genel Sekreter'in çok değerli desteğiyle örgütümüzün çatısı altında yaşama geçirilen bu hayati projede sorumluluk üstlenmekten gurur duymaktadır'' dedi.
Dünyanın karşılaştığı sorunların çözümünde demokrasinin gelişmesinin önemine dikkati çeken Arınç, şunları kaydetti:
''Dünyamızın yaşadığı büyük sorunların özünde, hepimizin gözlediği haksızlıkların, adaletsizliklerin yanı sıra özellikle, demokrasinin tüm toplumlara yeterince ulaşamamış olması da ana sebeptir. Parlamentolarımız, dünyamızda halklar arasında yaşanan demokrasi açığının giderilmesi için özel çaba sarf etmelidir. Bu hedef doğrultusunda kazanacağımız başarılar, barış ve güvenliğe, uzlaşmaya, hoşgörüye yapıcı katkılarda bulunacaktır.''
''BM'YE İNANÇ VE BAĞLILIĞIMIZ TAMDIR''
''BM'ye inanç ve bağlılığımız tamdır'' diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Günümüzde küresel uzlaşmaya, istikrar, güvenlik ve barışa giderek artan ihtiyaca sürekli ve güçlü destek vermekte kararlıyız. Bu tutumumuz ülkemizin 2009-2010 dönemi BM Güvenlik Konseyi daimi olmayan üyelik seçimlerine adaylığıyla vurgulanmaktadır.
Parlamentolarımız uluslarımızın vicdanlarının aynası gibidir. O aynaya halklarımızın beklentileri, özlemleri yansır. Görevimiz bu umutları gerçeğe dönüştürebilmektir.''
TBMM Başkanı Arınç, konuşmasını şöyle tamamladı:
''Önümüzdeki zirve toplantısının, kamuoylarımızın ve parlamentolarımızın beklentileri doğrultusunda başarı ile sonuçlanması hepimiz için büyük önem kazanmaktadır. Bu nedenle zirve toplantısının somut kararların alındığı ve adımların atıldığı tarihi bir etkinlik olmasını içtenlikle diliyorum.
BM ideallerine destekle, dayanışma içerisinde, daha mutlu, sevgi ve anlayış dolu bir dünya yaratmak yolunda, azimle, el ele, birlikte çaba harcayacağımıza inancımı teyit ederek, hepinizi en iyi dileklerimle selamlıyorum.''
NOT:
TBMM Başkanı Arınç'ın BM Genel Kurulu'unda yaptığı konuşmanın tam metni, ilgili dökümanlar bölümünde yeralmaktadır.
