Komisyon, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı.
Komisyonda Tarım ve Orman Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin yanı sıra Orman Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Türkiye Su Enstitüsünün bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün bütçesi ile Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun Sayıştay raporu görüşülecek.
Toplantı öncesinde CHP milletvekilleri kasket taktı, CHP sıralarındaki masalara traktör maketi, sebzeler, pamuk ve bir şişe mazot konularak tarım politikalarına eleştirilerde bulunuldu.
Komisyon toplantısının başında CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp ile AK Parti Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Komisyon Başkanı Muş, toplantıya ara verdi.
CHP Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır, toplantı arasında kendi partisinin milletvekillerine tepki göstererek, "Halk TV benim aleyhimde konuşma yapıyor, bana 'sabıkalı' diyor. Buna ses çıkarmayan CHP milletvekillerini de protesto ediyorum." dedi.
Komisyon Başkanı Muş, aranın ardından yaptığı konuşmada, tartışmada kullanılan ifadeleri kabul edemeyeceğini belirterek, "Milletvekillerinin saygınlığına yakışan ifadeler de değil. Bunları tüzük gereği Başkan olarak yapmam gereken neyse, tutanaklarla ilgili gereken adımları atacağımı ifade etmek isterim. Meramımızı kelimelerle, analizlerle, elimizdeki veri ve bilgilerle gayet rahat ifade edebiliriz." diye konuştu.
Bu tartışmaların, Komisyonun ve Meclisin ağırlığına yakışmadığına işaret eden Muş, bu durumun tekrarlanmamasını istedi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2026 yılı bütçelerine ilişkin sunum yaptı.
Üreticilere sağladıkları destek ve yatırımlarla, 2002'de 24,5 milyar dolar olan Türkiye'nin tarımsal hasılasını 2024'te 74 milyar dolara çıkardıklarını belirten Yumaklı, "Ayrıca bu dönemde tarım sektöründe ortalama yıllık büyüme oranı, Amerika'da 2,2, Rusya'da 1,4 ve Avrupa Birliği'nde 0,3 iken, ülkemizde yüzde 2,7 olarak gerçekleşmiştir." dedi.
Türkiye'nin tarımsal hasılada 2002'de Avrupa'da 4'üncü, dünyada 12'nci sıradayken, bugün Avrupa'da 1'inci, dünyada 7'nci olduğunu dile getiren Yumaklı, Türkiye'nin tarım ve gıda ürünleri ticaretinde net ihracatçı olduğunu, 2024'te 32,6 milyar dolar ihracat gerçekleştirildiğini söyledi.
Bir önceki yıla göre dış ticaret fazlasını yüzde 57 artırarak 10,8 milyar dolara ulaştırdıklarını, son 23 yılda gıda ve tarım ürünlerinde dünya ihracatındaki payı 2 katına çıkardıklarını belirten Yumaklı, Türkiye'den 186 ülkeye 2 bin 218 çeşit ürün ihracatı gerçekleştirdiklerini vurguladı.
Yumaklı, bitkisel üretimdeki gelişmelere değinerek, sertifikalı tohum üretimini 9 kat artışla 1 milyon 300 bin tona, sertifikalı fide-fidan üretimini 46 kat artışla 186 milyona çıkardıklarını söyledi. Türkiye'nin kendi ihtiyacını karşılamanın yanı sıra, 103 ülkeye ihracat yaparak, dünya tohum ticaretinde önemli konuma ulaştığının altını çizen Yumaklı, ülkenin meyve ve sebze üretiminde de Avrupa'da 1'inci, dünyada 4'üncü olduğunu ifade etti.
Hayvan varlığındaki yaşanan gelişmeleri de anlatan Yumaklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"2024 yılında 2002'ye göre büyükbaşta yüzde 71 artışla 17 milyona, küçükbaşta yüzde 72 artışla 55 milyona ulaştırdık. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığında Avrupa'da ilk sıradayız. Bal üretiminde yüzde 28 artışla 96 bin tona ulaşarak, Avrupa'da 1'inci, dünyada 2'nciyiz. Kanatlı hayvan varlığımızı yüzde 53 artışla 384 milyona çıkararak, Avrupa'da 1'inci, dünyada 12'nci sıraya yerleştik."
Yumaklı, son 23 yılda 9 kat artışla 577 bin ton su ürünü yetiştirdiklerini, ihracatı da 20 kat artışla 2 milyar dolara ulaştırdıklarını belirterek, hem bugünün ihtiyaçlarını hem de geleceği gözeten 3 yıllık dönemler halinde güncellenen yol haritasını uyguladıklarını dile getirdi.
- "Ata tohumlarında tescil ettiğimiz çeşit sayısını 49'a yükselttik"
Kayıtlı üretici sayısının 2025 üretim yılında geçen yıla göre yüzde 2, üretim alanın ise yüzde 3 arttığını bildiren Yumaklı, "Bitkisel üretim planlamasıyla 3 yıllık dönem sonunda, hububat üretimini 39,7 milyon tona, baklagil üretimini 1,35 milyon tona, yağlı tohumlu bitkiler üretimini ise 5,2 milyon tona çıkaracağız." dedi.
Bitkisel üretimde gıda arz güvenliğini güçlendirmek, yerli, kaliteli ve iklim değişikliğine dirençli tohum kapasitesini geliştirmek için AR-GE faaliyetleri ile diğer projelere devam ettiklerine işaret eden Yumaklı, şunları kaydetti:
"Yurt içinde kullanılan sertifikalı tohumluğun, tahılda yüzde 45'i, baklagillerde yüzde 60'ı enstitülerimizce tescil edilen tohumlardan oluşmaktadır. İklim değişikliğine uyumlu, soğuğa ve kuraklığa dayanıklı olarak geliştirdiğimiz tohumluk çeşidimiz 82'ye ulaşmıştır. Geleneksel mirasımıza sahip çıkarak, ata tohumlarında tescil ettiğimiz çeşit sayısını 49'a yükselttik. Bunların 11'ini Tarım Kredi Marketlerde vatandaşlarımıza sunduk. 2026'da satışa sunacağımız ata tohumunu 24 çeşide ve 1 milyon pakete ulaştıracağız."
TAKE Projesiyle, 2021-2024 yılları arasında 412 bin üreticiye 68 bin ton tohum, 102 milyon fide-fidan dağıttıklarını, 2025'te ise 100 bin üreticiye 14 bin ton tohum, 22 milyon fide-fidan temin ettiklerini dile getiren Yumaklı, "Tohum Gen Bankalarımız, 122 bin 750 materyal ile dünyanın en güçlü gen bankaları arasında yer almaktadır. 2026 yılında Bakanlığımızca geliştirilen yerli ve milli hibrit ayçiçeği ve mısır tohumlarını çoğaltarak üreticilerimizle buluşturacağız. İklim, toprak ve su kaynaklarını dikkate alarak ekonomik değeri yüksek olan ürünler için Ürün İhtisas Havzaları oluşturacağız." bilgisini verdi.
- "Şap ve kuş gribi hastalığı nedeniyle hayvansal ürünlerde arz sorunu yaşanmadı"
Yumaklı, karkas verimini geçen yıla göre, yüzde 2 artışla 292 kilograma, süt verimini yüzde 10 artışla 3 bin 330 litreye çıkardıklarına dikkati çekerek, yetiştiricilerin korunması amacıyla bu yıl da süt regülasyon uygulamasına aralıksız devam ettiklerini anlattı.
Dünya Hayvan Sağlığı Örgütünün, birçok hayvan hastalığının dünya genelinde yayıldığını açıkladığını aktaran Yumaklı, şunları ifade etti:
"Bu yıl, SAT-1 serotipi şap hastalığı ülkemizde 1965'ten sonra ilk kez görülmüştür. Hastalığın yayılımını engellemek ve etkin bir kontrol sağlamak amacıyla, ülke genelinde hayvan hareketlerini kısıtladık. Enstitümüzce üretilen 20,7 milyon doz aşıyı sahaya gönderdik. İlk doz aşılama çalışmaları tamamlandı ve ikinci aşılama sürecini de en kısa sürede bitireceğiz. Şap hastalığının yanı sıra kuş gribi salgını dünyada iki kat artarak 89 ülkede görülmüştür. Yaşanan kuş gribi salgınından ülkemiz de etkilenmiştir. Hastalığın yayılımını kontrol altına almak ve üretimin devamlılığını sağlamak için yetiştiricilerimize son 2 yılda 2,6 milyar lira tazminat ödenmiştir. Ülkemizde şap ve kuş gribi hastalığı nedeniyle hayvansal ürünlerde arz sorunu yaşanmamıştır."
- "Su Ürünleri Kontrol ve Denetim Merkezi'ni faaliyete geçireceğiz"
Yumaklı, su ürünlerindeki gelişmelere de değinerek, Akdeniz ülkeleri içinde en büyük ve donanımlı Su Ürünleri Kontrol ve Denetim Merkezi'ni gelecek yıl Yalova'da faaliyete geçireceklerini aktardı.
Antalya'da gelecek yıl su ürünlerinde uluslararası standartlarda İstilacı-Yabancı Türler İzleme Merkezi'ni kuracaklarını kaydeden Yumaklı, Türkiye'nin ilk organize su ürünleri tarım bölgesini de Adana'da kuracaklarını açıkladı.
Konuşmasında milletvekillerinin Et ve Süt Kurumu ile ilgili iddialarına da yanıt veren Yumaklı, şunları kaydetti:
"ESK'nın hesap, iş ve işlemlerine baktığımızda, bahsi geçen şirketle Et ve Süt Kurumu arasında doğrudan veya dolaylı tek kuruşluk ticari faaliyetin olmadığı anlaşılmıştır. Bu devletin kasasından bu şirkete giden tek bir kuruş, bu şirketten alınan tek bir gram ürün yoktur. Muhalefetin savcılığa suç duyurusunda bulunacağını öğrendik, çok da memnun olduk. En ufak çekincemiz yok, kendimizden eminiz. Kurumlarımız şeffaf, Sayıştay denetimine tabi, verilemeyecek bir hesabımız da yok. Bu iddialar gündeme geldiğinde ellerini ovuşturanlar maalesef karkas ete 25 lira daha zam yaptılar. Eski usule geri dönüp, piyasa regülasyonunu istemeyenlerle alakalı takdiri kamuoyuna bırakıyorum. Et Süt Kurumu şeffaflık, hesap verilebilirlik, kamu yararı ve mevzuata uygunluklar çerçevesinde piyasa regülasyon faaliyetine devam edecektir."
Yumaklı, 2006-2024 yılları arasında 171 milyar lira, 2025'te ise 8 milyar lira kırsal kalkınma desteği verdiklerini ve bugüne kadar 284 bin istihdam sağladıklarını söyledi.
IPARD III Programı kapsamında yerel yönetimlerin su, atık yönetimi ve diğer altyapı güçlendirmelerine yönelik 156 milyon avro bütçeli kırsal alanda kamu altyapı tedbirini 2026'da uygulayacaklarını anlatan Yumaklı, yüzde 60'a kadar su tasarrufu sağlayabilen bireysel sulama sistemlerine yüzde 50 hibe desteğinin devam ettiğini bildirdi.
Bakan Yumaklı, ORKÖY projeleri kapsamında orman köylülerine geçen yıl yüzde 20'si hibe, kalan kısmı faizsiz olmak üzere 2 milyar lira, bu yıl ise 2,6 milyar lira destek sağladıklarını belirterek, "Önümüzdeki dönemde tarım sektöründe gençlere girişimcilik desteği vereceğiz. Tarımsal yatırım yönlendirme ve üretim geliştirme merkezi kuracağız." diye konuştu.
Organize tarım bölgelerinin son dönemde büyük bir dönüşüm yaşadığına işaret eden Yumaklı, "7 Organize tarım bölgemizin 2026 yılında altyapılarını tamamlayacağız. Balıkesir'de, dünyanın en büyük jeotermal kaynaklı sera organize tarım bölgesinin ilk etabını 2026 yılı sonunda yatırımcılarımızın hizmetine sunacağız." ifadesini kullandı.
Tarım sigortaları kapsamında geçen yıl 3,3 milyon poliçe düzenlendiğini ve 12 milyar lira hasar tazminatı ödendiğini dile getiren Yumaklı, bu yılın ekim ayı itibarıyla düzenlenen poliçe sayısının 2,8 milyon, ödenen hasar tazminatının ise 32,6 milyar lira olduğunu aktardı.
Tarım Sigortaları Havuzuna (TARSİM) yönelik önemli yenilikler getirdiklerinin altını çizen Yumaklı, "2026 yılında kayısı, elma gibi 9 üründe temel sigorta paketi uygulamasına başlayacağız. Önümüzdeki yıl Parsel Bazlı Verim Sigortası uygulamasını ilk defa Tekirdağ'da başlatacağız. Böylece her üreticinin kendi tarlasındaki verime göre tazminat almasını sağlayacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Yumaklı, Türkiye İstatistik Kurumu ile başladıkları tarım sayımının bu yıl sonunda tamamlanacağını, sonuçlarının gelecek yıl kamuoyuyla paylaşılacağını kaydetti.
- "Yaş meyve ve sebzede RASFF bildirim sayısında son 3 yılda yüzde 60 düşüşle önemli bir başarı sağladık"
Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, güvenilir gıda için denetim, kontrol ve analiz faaliyetlerini, uluslararası kabul görmüş metotlarla yürüttüklerine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gıda işletmelerine yönelik risk esaslı denetim sistemi uyguluyoruz. 2024'te 1 milyon 329 bin, 2025 yılı kasım ayı itibarıyla 1 milyon 160 bin denetim gerçekleştirdik. 2025'te kurallara uymayan 25 bin 750 işletmeye 2,2 milyar lira idari para cezası uyguladık. Denetim etkinliğinin artırılması amacıyla yaka kamerası uygulamasına önümüzdeki yıl geçeceğiz. Denetim ve kontrollerde yasaklı pestisit kullanımının tespit edilmesi durumunda ürünleri imha ediyoruz. Mevzuatımıza uygun olmayan ürünlerin ülkemize girişine asla izin vermiyoruz. Ülkemiz menşeli yaş meyve ve sebzede RASFF bildirim sayısında son 3 yılda yüzde 60 düşüşle önemli bir başarı sağladık."
Yumaklı, ilk defa Türkiye'nin dijital toprak haritasını çıkarttıklarını anlatarak, Ortak Makine Parkı ve Kullanımı Projesi ile mekanizasyona erişimin iyileştirilmesi ve kaynakların etkin kullanılması amacıyla gelecek yıl depremden etkilenen 11 ilde ortak makine parkları kuracaklarını dile getirdi.
Meyve ağaçlarındaki zararlıları ve hastalıkları tespit edebilen yapay zeka destekli modelleri geliştirerek yaygınlaştırdıklarına işaret eden Yumaklı, gelecek yıl Yapay Zeka ve Tarım Teknolojileri Araştırma Merkezi'ni kuracaklarını ve Yapay Zeka Strateji Belgesi'ni de yılın başında paylaşacaklarını bildirdi.
- Kuraklıkla mücadelede 8 göl için daha eylem planı uygulanacak
Bakan Yumaklı, Türkiye'nin su kaynaklarını korumak, geliştirmek ve verimli şekilde kullanmak için 10 yılı kapsayan Ulusal Su Planı yol haritasını paylaştıklarını vurgulayarak, "Kuraklık riski altında olan Eğirdir Gölü için eylem planını uygulamaya başladık. Akşehir, Eber, Bafa, Beyşehir, Burdur, İznik, Seyfe ve Sapanca gölleri için de benzer eylem planlarını bu yıl içerisinde tamamlayarak 2026 yılında uygulayacağız." bilgisini paylaştı.
Tarım alanlarında sulama sistemlerini kapalı olarak inşa ettiklerini dile getiren Yumaklı, bu yıl yüzde 38'e çıkardıkları kapalı sulama sistem oranını, 2028 yılında yüzde 45'e çıkaracaklarını ifade etti.
Yumaklı, taşkın zararlarını önlemek amacıyla 5 bin 18 olan taşkın kontrol tesisi sayısını bu yıl 11 bin 257'ye çıkardıklarını, 492 tesisi daha tamamlayacaklarını bildirdi.
Arazi toplulaştırma çalışmalarıyla 4,5 milyon dekar tescil edilmiş alanı bu yıl 78,1 milyon dekara çıkardıklarına dikkati çeken Yumaklı, "2026'da, 46 baraj, 6 gölet ve bent, 3 HES, 13 içme suyu tesisi, 35 sulama tesisi, 186 taşkın kontrol tesisi ve 1 atık su arıtma tesisi olmak üzere toplam 290 tesisle 10 toplulaştırma projesini hizmete almayı planlıyoruz." dedi.
- Yangınla mücadele gücüne ilave destek
Bakan Yumaklı, son yıllarda dünya genelinde iklim değişikliği sebebiyle orman yangınlarının küresel tehdit haline geldiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Yangınla mücadele gücümüze 2026'da 4 uçak, 12 helikopter, 165 arazöz, 38 iş makinesi ve 14 ilk müdahale aracı daha ilave edecek, 462 ton su atma kapasitesine ulaşacağız. Havuz ve gölet sayısını 4 bin 907'ye çıkaracağız. Yanan alanları, takip eden yıl sonuna kadar tohum ve fidanla buluşturuyoruz. Vatandaşlarımız, 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü'nde fidan dikerek orman alanlarımızın artırılmasına destek oldu. 1 milyon 280 bin 491 kişinin katılımıyla, 14 milyon 913 bin 742 fidan dikerek bir rekor kırdık. Bağlı kuruluşlarımızla birlikte 202 milyar lira tutarındaki yatırım projesini hayata geçirmeyi, 168 milyar lira tarımsal destek ödeneğini de üreticilerimize sunmayı öngörüyoruz."
Tarım ve Orman Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin 542 milyar lira olarak öngörüldüğünü belirten Yumaklı, "Tarımsal üretimi sadece ekonomik bir faaliyet olarak değil, aynı zamanda bir milli güvenlik meselesi olarak görüyoruz. Bütün çalışmalarımızı ve planlarımızı bu hassasiyet üzerine yapıyoruz." diye konuştu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Tarım ve Orman Bakanlığının 2026 yılı bütçesi üzerinde gruplar adına görüşmeler tamamlandı.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, AK Parti iktidarları döneminde buğday ekim alanlarının 9 milyon 100 bin hektardan 7 milyon 24 bin hektara düştüğünü savunarak, bu durumu eleştirdi.
Türkiye'nin, Avrupa'da kişi başına kırmızı et tüketimi en zayıf ülke haline geldiğini, milyonlarca insanın evine 1 kilogram kırmızı et girmediğini ileri süren Günaydın, gıda alanında güvenilirlik sorunu bulunduğunu ve Türkiye'nin gıda enflasyonunda dünya birincisi olduğunu iddia etti.
DEM Parti Ağrı Milletvekili Nejla Demir, son dönemde tarımsal sorunların ve çiftçi krizinin katlanarak derinleştiğini savundu.
Demir, sorunlara çözüm üreten bir yaklaşım yerine sorunları öteleyen ve giderek ağırlaştıran bir anlayışın sürdüğünü iddia ederek, bunu görmenin kaygı verici olduğunu belirtti.
Türkiye'nin tarım ve balıkçılık potansiyelinin son derece yüksek bir ülke olduğunu dile getiren Demir, çiftçi ve balıkçıların bütçeden hak ettiği payı alamadığını ileri sürdü.
İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, Tarım ve Orman Bakanlığının orman yangınlarıyla mücadelede başarısız olduğunu iddia ederek, yangınlar başlamadan önce bu konuda verdikleri Meclis araştırma önergesinin reddedildiğini anlattı.
Buğday, mısır, soya, ayçiçeği üretiminde tarımsal maliyetin çok fazla arttığını dile getiren Kocamaz, "Ancak verilen destekler, stopaj kesintisinin bile altında kalmış, buğday ve mısır için Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) ürün fiyatını geç açıklaması ile üretici, malını her yıl olduğu gibi tüccarın istediği fiyattan satmak zorunda kalmış, TMO'nun destek fiyatından da yararlanamamıştır. İthal muzda gümrük vergileri geçmişte olduğu gibi yükseltilmelidir. Bu konuda üreticilerimizin yoğun talebi vardır." ifadelerini kullandı.
Yeni Yol Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici, Tarım Kanunu gereği tarıma ayrılacak kaynağın gayrisafi yurt içi hasılanın en az yüzde 1'i olması gerektiğini, bu kapsamda 2026 yılında ödenmesi gereken tutarın 770 milyar liraya karşılık geldiğini söyledi.
Ödenecek tutarın 168 milyar lira olduğunu belirten Bilici, "Yüzde 1'lik oran gerçekleşti mi? Maalesef 0,22'de kaldı. Bu farkı kapatmadığımız sürece ne üretim maliyetlerindeki baskıyı hafifletebiliriz ne de market raflarındaki fiyat istikrarını sağlayabiliriz. Bu destek oranı hiçbir zaman yüzde 1 olmamış ama geçmişe dönük istatistiklere baktığımızda oranın düşme eğiliminde olduğunu görüyoruz." sözlerini sarf etti.
- "Destek ve teşviklerin verilmesi hayati önemdedir"
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, üretimden pazarlamaya, yönetimden finansmana kadar çok boyutlu ve disiplinler arası bir yapıya sahip olan tarım sektöründe geliştirilecek politika ve programların, hem üretim ve fiyat dengesiyle hem de sosyal, çevresel ve insani boyutlarıyla ele alınması gerektiğini söyledi.
Aynı zamanda şehircilik, kırsal kalkınma, ticaret, sanayi ve istihdam politikalarıyla uyumlu entegre programların uygulanması gerektiğini dile getiren Aksu, "Toprak ve su yönetimi çevre dostu üretim modelleri, dijitalleşme, biyolojik mücadele yöntemleri ve gıdaya erişimin kolaylaştırılması, tarımın geleceği açısından öncelikli konular arasında yer almalıdır. Tarımsal ürünlerin çeşitlendirilmesi, verim ve kalitenin yükseltilmesi, yerinde işlenerek katma değer elde edilmesi ve marka olarak pazarlanmasına dayalı politikalar, güçlü bir tarımsal yapının temelini oluşturacaktır. MHP olarak tarım ve hayvancılığı ekonomik bir faaliyet olmakla beraber milli güvenliğimizin sacayaklarından birini oluşturan yaşamın temincisi, öncelikli stratejik sektörler olarak değerlendiriyoruz." değerlendirmelerinde bulundu.
Tarımın sürdürülebilirliğinin, doğal kaynakların rasyonel kullanımından iklim değişikliğine kadar birçok parametreyle ilişkili olduğunu ifade eden Aksu, "Ancak esas olan üretimin sürdürülebilmesi için çiftçimizin önündeki engellerin kaldırılmasıdır. Kuraklık ve don gibi doğal afetlerin etkisi, artan girdi maliyetleri, gıda arzındaki küresel kırılganlıklar, yer ve mera baskısı gibi sorunlarla da karşı karşıya kalan çiftçilerimizin her durumda üretime devam etmesini ve faaliyetlerini sürdürmesini mümkün kılacak, refahını artıracak destek ve teşviklerin verilmesi hayati önemdedir." dedi.
AK Parti Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı, Türkiye'nin son 23 yılda tarımda, hayvancılıkta, gıdada, üretimde ve kırsal kalkınmada yaşadığı sessiz devrimi, Türk milletinin, en sade ve en net şekilde gördüğünü söyledi.
Yıllardır muhalefet partilerinin ortaya koyduğu birtakım iddialar bulunduğunu anımsatan Açıkkapı, bu iddialara karşı Tarım ve Orman Bakanlığının gerçekleri açıkladığını ifade etti.
"Türkiye tarımda ithalatçı ülkedir." yönündeki iddiaları hatırlatan Açıkkapı, "Ama gerçek şu; Türkiye, tarım ve gıdada net ihracatçıdır. 2024 yılında 32,6 milyar dolarlık tarım ve gıda ihracatı yapılmıştır. 2024'te 10,8 milyar dolar dış ticaret fazlası verdiğimizi de görüyoruz. Son 23 yıl içerisinde ihraç ürünlerimizin çeşidi 2 bin 218'e ulaşmıştır. Bu oldukça dikkat çekicidir. İhracat yaptığımız ülke sayısı ise 186'ya ulaşmıştır. Bu da takdir edilmesi gereken bir konudur. Yani Türkiye ithalatçı bir ülke değil aksine ihracatçı bir ülke konumundadır." dedi.
AK Parti'li Açıkkapı, "Çiftçiye yeterli destek yok." şeklindeki sözlere yönelik de "Gerçek şu: 2025 yılında tarımsal destek bütçesi 135 milyar Türk lirasına ulaşmıştır." diye konuştu.
Zirai dondan dolayı üreticiye destek verildiğini belirten Açıkkapı, "Destekler 1,8 milyar liradan günümüzde 91,6 milyar liraya yükselmiştir. Elazığ'da bu zirai dondan dolayı üreticilerimiz, verilen desteklerden dolayı oldukça memnun olmuştur." ifadelerini kullandı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, Tarım ve Orman Bakanlığının 2026 yılı bütçesi üzerinde görüşlerini dile getirdi.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, nisan ayındaki zirai dondan 34 civarında ilin etkilendiğini ancak Malatya'nın yüzde 100 kayıp veren tek il olduğunu söyledi.
Ağbaba, 2025 yılı üretim sezonu için zirai don ve akabinde kuraklık nedeniyle üreticinin emeğinin karşılığını alamadığını belirterek, bu konuda faizsiz kredi verilmesini talep ettiklerini ifade etti.
TARSİM'in değiştirilmesini istediklerini anlatan Ağbaba, "Yıllardan beri söylüyoruz, bu sistem bize çok uymuyor. Yaşanan iklim değişikliği nedeniyle TARSİM'de mutlaka yönetmelik değişikliğine gidilmeli." dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, son dönemde, üretim planlaması ve bununla ilişkilendirilen yeni destekleme modeline yönelik düzenlemelerle tarım sektöründe çığır açan kararlar alındığını dile getirerek, tarım envanterinin oluşturulması ve mevcut bilgi sistemlerinin iyileştirilmesine yönelik çalışmalar yapıldığını kaydetti. Kalaycı, "Bununla birlikte, yüksek girdi maliyetleri altında üretimini fedakarca sürdüren çiftçimizin, besicimizin ve süt üreticimizin gelirini artıracak ve daha fazla üretmesini sağlayacak köklü tedbirleri uygulamaya koymamız lazımdır." değerlendirmesinde bulundu.
TÜİK verilerine göre ekim ayı itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 32,87 iken, bu oranın tarımsal girdiler toplamında yüzde 34,60, hayvan yeminde yüzde 38,34, gübrede ise yüzde 51,78 düzeyinde olduğunu, mazot fiyatının da bir yılda yüzde 35'in üzerinde arttığını anlatan Kalaycı, "Çiftçimizin daha fazla desteklenmesini, mazot, gübre, ilaç, yem gibi girdilerini uygun fiyatla alabilmelerinin sağlanmasını gerekli görüyoruz." dedi.
- "DSİ yatırımları ülkemiz için büyük önem taşımaktadır"
AK Parti Adıyaman Milletvekili Resul Kurt, iklim krizi, gıda arz güvenliği sorunları, tedarik zinciri kesintileri ve küresel ekonomik dalgalanmalar sonucunda tarımın milli güvenlik meselesi haline geldiğini söyledi.
Böyle bir dönemde Türkiye'nin, Avrupa'da tarımsal hasılada birinci, dünyada 7. sıraya yükseldiğine dikkati çeken Kurt, 2002'de 36,9 milyar lira olan tarımsal hasılanın 2024 yılında 2 trilyon 595 milyar liraya yükseltildiğini ifade etti.
Dünya Bankası verilerine göre, 2030'da dünya nüfusunun yarısından fazlasının su stresi yaşayacağını söyleyen Kurt, "Bu nedenle, DSİ yatırımları ülkemiz için büyük önem taşımaktadır. Son 23 yılda 3 trilyon 510 milyar lira yatırımla 805 baraj, bin 890 sulama tesisi, 6 bin 239 taşkın koruma tesisi tamamlanmıştır." diye konuştu.
DEM Parti Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan, bu bütçenin halkın çıkarına ve tarımsal kalkınmaya uygun olmadığını savundu.
Tanhan, "Tarım Kredi Kooperatifi çiftçinin en önemli destek kuruluşu olması gerekirken adı maalesef sürekli yolsuzluklarla, usulsüzlük iddialarıyla gündeme geliyor." sözlerini sarf etti.
- "Tarımsal sanayide ürün bazında kümelenme modeline geçmeyi planlıyoruz"
AK Parti Kırşehir Milletvekili Necmettin Erkan, tarım alanında yapılan en önemli reformlardan birinin tarım topraklarının bölünmesini engellemek olduğunu belirtti.
Küçükbaş hayvancılığın toplam kırmızı et üretimindeki payını yüzde 35 seviyelerine çıkarmak için yeni destek ve programları hayata geçireceklerini anlatan Erkan, ülke suları dışında balıkçılık faaliyetlerini destekleyeceklerini, iklim değişikliği etkilerine dayanıklı, yeni, çeşitli bitkilerin ve hayvan ırklarının geliştirilmesini sağlayacaklarını söyledi.
Bu sektördeki hedeflere değinen Erkan, şunları kaydetti:
"Gıdalardaki antibiyotik ve pestisit kalıntısının önlenmesi için etkin bir mücadele yürüteceğiz. Gıda kaybı ve israfın önlenmesi için tarım örgütleri ile kurumlar arasında işbirliğini artıracağız. Tarımsal sanayide ürün bazında kümelenme modeline geçmeyi planlıyoruz. Organize tarım bölgelerini yaygınlaştırarak bunların lojistik merkezlerle entegrasyonunu sağlayacağız. Genetik kaynaklarımızı koruyacak, bu kaynakların sürdürülebilir kullanımını sağlayacak ve envanterlerini genişleteceğiz. Ormanlarımızı iklim değişikliğine karşı daha dirençli hale getirmek için yangın riski belirleme ve erken uyarı sistemlerini uygulamaya alacağız. Orman ürünleri sektöründe sürdürülebilir ham madde tedariki için yol haritası oluşturacağız."
- "Köklü reformlardan bahsetmek zorundayız"
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş, tarım desteklerinin milli gelir içindeki payının hızla azaldığını savundu.
Taş, ülke tarımının derin yapısal sorunlarla boğuştuğunu öne sürerek, "Bu nedenle Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesini konuşurken günü kurtaran destek paketlerinden değil, Türkiye'yi geleceğe taşıyacak köklü reformlardan bahsetmek zorundayız. Bugün elimizdeki tablo şunu gösteriyor: üretim dağınık, pazarlama istikrarsız, örgütlenme yetersiz, su yönetimi kırılgan ve tarımın stratejik bütünlüğü de maalesef kaybolmuş durumda. Adeta üreticiler kaderlerine terk edilmiş, tüketici de pahalılığa mahkum edilmiş. Tarımsal üretimimizi yönlendirecek bir ulusal planlama sistemine girmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Yeni Yol Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık, 2026 yılı için Tarım ve Orman Bakanlığının bütçesi 542 milyar lirayken, faize ayrılan ödeneğin 2 trilyon 740 milyar lira olduğunu söyleyerek, ekonomi politikalarını eleştirdi. Kısacık, "Neredeyse Tarım ve Orman Bakanlığı bütçemizin 4 katından fazlasını faize veriyoruz." şeklinde konuştu.
Komisyonda Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtlıyor.
