Komisyon, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş'un başkanlığında toplandı.
Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bugün Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları görüşülecek.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Bakanlığının bütçesine ilişkin sunumuna başladı.
Muş, toplantının açılışında, Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen askeri kargo uçağında şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, ailelerine ve Türk milletine başsağlığı diledi.
Öte yandan toplantı öncesinde CHP milletvekilleri, kadın cinayetlerine tepki gösterdi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Bakanlığının 2026 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı.
Ailenin, Türk milletinin kökü, kültürünün taşıyıcısı ve medeniyetinin temeli olduğunu belirten Göktaş, aileyi korumak ve güçlendirmenin, bir sosyal politika olmanın ötesinde, tarihe, kültüre ve geleceğe karşı bir sorumluluk olduğunu vurguladı.
Göktaş, ellerindeki verilerin, aile ve nüfus yapısında önemli bir dönüşüme işaret ettiğini aktararak, "Evlilik yaşı ile boşanma ve hiç evlenmeme oranlarının yükselmesinin de etkisiyle tek kişilik hane oranı yüzde 20'ye ulaşmıştır." ifadesini kullandı.
Aile Enstitüsünün, aile yapısındaki dönüşümü ve toplumsal eğilimleri analiz eden ve politika üreten çalışmalarına bu yıl başladığını hatırlatan Göktaş, Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Eylem Planı'nı da kararlılıkla uyguladıklarını bildirdi. Göktaş, Bakanlık olarak yıl boyunca 14 bin 121 etkinlik ve faaliyet gerçekleştirdiklerini ve 2025 Aile Yılı'nda da önemli politikaları hayata geçirdiklerini söyledi.
Aile ve Gençlik Fonu'nu 81 ilde yaygınlaştırdıklarını anlatan Göktaş, "Bugüne kadar 62 bin 74 çiftimiz projeden yararlanmaya hak kazandı. 49 bin 112 çiftimize 7 milyar 367 milyon lira ödeme gerçekleştirdik. 125 bin 112 çiftimiz evlilik öncesi eğitim ve danışmanlık hizmetimizden faydalandı. Pek çok sektörde yaptığımız 1925 indirim anlaşmasıyla, çiftlerimizin evlilik hazırlıklarını kolaylaştırdık. 48 ay içinde çocuk sahibi olan çiftlerimizin geri ödemelerine, her çocuk için 12 ay erteleme imkanı getirdik. Kredi miktarını, 25 yaşına kadar olan gençlerimiz için 250 bin liraya, 26 ila 29 yaşlarındaki gençlerimiz için 200 bin liraya yükselttik." diye konuştu.
- "2025 Aile Yılı, aile kurumunu güçlendiren bir dönüm noktası olacak"
Bakan Göktaş, bu yıl doğum yardımı sisteminde önemli bir reform yaptıklarına dikkati çekerek, şu bilgileri paylaştı:
"İlk çocuk için verdiğimiz tek seferlik doğum yardımını 5 bin liraya çıkardık. İkinci çocuk için her ay 1500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için ise her ay 5 bin lira veriyoruz. Doğrudan annelerin hesabına yatırdığımız destekleri çocuklar 5 yaşını doldurana kadar sürdüreceğiz. Mayıstan bugüne kadar 567 bin 546 çocuk için 5,86 milyar lira ödeme gerçekleştirdik. Kamu kurum ve kuruluşlarında kreş ve çocuk bakımevlerinin yaygınlaştırılması için yapılacak yatırımları, tasarruf tedbirleri kapsamından çıkardık. İnanıyoruz ki, 2025 Aile Yılı, aile kurumunu güçlendiren, aile değerlerini ve dayanışmayı yeniden canlandıran bir dönüm noktası olacak."
Göktaş, "İlk Öğretmenim Ailem" mobil uygulamasıyla ebeveynlere çocuk eğitimi, gelişimi ve aile içi iletişim konularında rehberlik ettiklerini, Modüler Aile Eğitim Programıyla da 5,7 milyon kişiye ulaştıklarını söyledi.
"Evlilik Öncesi Eğitim Programı ile 2013'ten bugüne 2,4 milyon gencimizin bilinçli ve sağlıklı evlilik yapmalarına destek olduk." diyen Göktaş, Aile Danışmanlığı hizmetini de 81 ilde ücretsiz başlattıklarını kaydetti.
- "20 bin 644 çocuğumuzun kalıcı aileye kavuşmasını sağladık"
Çocukların, özgüveni yüksek ve topluma değer katan bireyler olarak yetişmeleri için tüm kaynakları seferber ettiklerini vurgulayan Göktaş, "Ebeveyn kaybı yaşayan 105 bin 598 çocuğumuzu, güvenli bir gelecek kurmaları için takip ediyoruz. Sosyal ve Ekonomik Destek Hizmeti (SED) ile 179 bin 266 çocuğa ailelerinin yanında destek oluyoruz. SED alan ortaokul ve lise öğrencilerimizin, kültür, sanat ve spor alanlarında kendilerini geliştirmelerine imkan sağlıyoruz. Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayelerinde yürütülen ve UNICEF'in iyi uygulama örnekleri arasına giren Gönül Elçileri Projesi ile 10 bin 732 çocuğumuz koruyucu ailelerin yanında güvenle büyüyor." ifadelerini kullandı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, bu yıl geçici ve profesyonel koruyucu aile modellerinin pilot uygulamasını başlattıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Bugüne kadar 20 bin 644 çocuğumuzun evlat edinme hizmetiyle kalıcı bir aileye kavuşmasını sağladık. 1307 çocuk evi ve çocuk evleri sitelerinde, 13 bin 813 çocuğumuza hizmet veriyoruz. 59 ihtisaslaşmış çocuk evleri sitesinde 1350 çocuğa özel bakım ve rehabilitasyon desteği sunuyoruz. Bugün, 46'sı milli, 3 bin 109'u lisanslı olmak üzere 6 bin 8 çocuğumuzu sporla buluşturduk. Bu yıl, korumamız altındaki 286 çocuğumuz üniversiteye yerleşti. Yıl içinde, 1269 gencimizi istihdam ederek 65 bin 534 gencimizin kamuda görev almasına imkan tanıdık. Gençlerimizin özel sektörde istihdamını teşvik etmek amacıyla 5 yıl boyunca SGK primlerini biz karşılıyoruz. Koruma altında yetişen 9 bin 536 çocuğa rehberlik sunarken, istihdam edilen 5 bin 413 çocuğa iş hayatına uyum desteği verdik."
Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Yeşilay ile işbirliği çerçevesinde "Güçlendirici Bakım Modeli"ni hayata geçirdiklerini ifade eden Göktaş, bu modelle, suça sürüklenen ve madde bağımlılığı tedavisi tamamlanan çocuklara sunulan destekleyici hizmetleri daha bütüncül bir yapıya kavuşturduklarını dile getirdi.
- "26. Çocuk Forumu'nu önümüzdeki hafta 'Dijital Dünyada Çocuk Hakları' temasıyla gerçekleştireceğiz"
"Çocuklar Güvende Programı" ile risk altındaki çocuklara ve ailelerine koruyucu, önleyici ve destekleyici hizmetler sunmaya devam ettiklerini belirten Göktaş, "2017'den beri 325 bin 733 çocuk için izleme ve değerlendirme süreci yürüttük. Bakanlığımız denetimindeki 2 bin 377 kreş, gündüz bakımevi ve çocuk kulübünden 82 bin 837 çocuğumuz faydalanırken, bunlardan 3 bin 99 çocuğumuza ücretsiz bakım hizmeti sunuyoruz." dedi.
Bakan Göktaş, ayrıca ev temelli çocuk bakım hizmet modeli "Komşu Anne Projesi"nin pilot hazırlık çalışmalarını yürüttüklerini bildirdi.
Sosyal medya kullanımına yönelik yaş sınırı düzenlemesi üzerinde titizlikle çalıştıklarını vurgulayan Göktaş, "Çocuk için Dost Uygulamalar platformuyla çocuklar için güvenli bir dijital alan oluşturuyoruz. Bugün, 81 ilde 46 bin 996 üyeye ulaşan Çocuk Hakları Komitelerimizle çocuklarımızın hak ve sorumluluklarının bilincinde bireyler olarak yetişmelerini destekliyoruz. Çocuk katılımı konusunda rol model alınan ülke olarak, 26. Çocuk Forumu'nu önümüzdeki hafta 'Dijital Dünyada Çocuk Hakları' temasıyla gerçekleştireceğiz."
Engelli Hakları İzleme ve Değerlendirme Kurulu ile politika ve uygulamaları yakından takip ettiklerini anlatan Göktaş, şunları kaydetti:
"Bakanlığımıza bağlı 106 merkezde 6 bin 879 engelli bireye, 330 özel bakım merkezinde ise 31 bin 480 kişiye yatılı bakım hizmeti sunuyoruz. 142 gündüzlü bakım ve rehabilitasyon merkezimizde 7 bin 100 kapasiteyle engelli vatandaşlarımızın sosyal ve mesleki gelişimlerini güçlendiriyoruz. 145 umut evimizle 497 engelli vatandaşımızın toplumla iç içe bir hayat yaşamalarını sağlıyoruz. Engelli vatandaşlarımız, tüm bu hizmetlerimizden tamamen ücretsiz faydalanıyor. Bu yıl, 360 kapasiteli 4 yeni engelsiz yaşam merkezi ve 3 gündüzlü hizmet merkezini açtık. 2026 yılı sonuna kadar 305 kapasiteli 3 engelsiz yaşam merkezi ve 2 gündüzlü hizmet merkezini daha açacağız."
- "Evde Bakım Yardımıyla 521 bin kişiye destek oluyoruz"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, Bireysel Sosyal Hizmet Danışmanlığı ile otizmli bireylere ve ailelerine birebir destek olduklarını ifade ederek, "Bu yıl başlattığımız yeni bir model olan 0-8 yaş arası Erken Çocukluk Gelişim Merkezlerinde, gelişim riski veya engeli olan çocuklarımız için eğitim, sağlık, bakım ve rehabilitasyon hizmetleri sunuyoruz. Evde Bakım Yardımıyla 521 bin kişiye destek oluyor, bakımı üstlenen engelli yakınlarına aylık 11 bin 702 lira ödeme yapıyoruz." diye konuştu.
Engelli bireylerin istihdamını, sosyal kapsayıcılığın temel unsuru olarak gördüklerini dile getiren Göktaş, şu verileri paylaştı:
"Sınav ücretlerini Bakanlığımızın karşıladığı EKPSS ile engelli bireylerin niteliklerine uygun kadrolarda görev almasını sağlıyoruz. 2002'den bugüne kamuda engelli istihdamında 14 kat artış sağlayarak 81 bin 677 engellinin kamuya yerleştirilmesini sağladık. Korumalı iş yerlerine, her engelli için aylık 6 bin 454 lira ücret teşviki veriyoruz. Ücretsiz seyahat uygulaması kapsamında 15 binden fazla araca gelir desteği sağlıyoruz. 81 ilde 3 bin 992 kuruma Erişilebilirlik Belgesi verdik. 29 bin 801 kişinin erişilebilirlik eğitimi almasını sağladık. Kamu kurumlarından 5 bin 89 temsilciye erişilebilir dijital tasarım ve sosyal medya eğitimi verdik. AİLEM Engelsiz İletişim Merkezimizde işitme engelli vatandaşlarımıza, haftanın her günü ücretsiz hizmet sunarak 222 binden fazla aramaya destek verdik."
- "2026'da 8 yeni huzurevinin açılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz"
Bakan Göktaş, Türkiye'nin nüfusunun giderek yaşlandığını, yaşlı nüfus oranının 2040'ta yüzde 16'yı aşacağının öngörüldüğünü söyledi.
"Yaşlanma Vizyon Belgesi" ve "Yaşlı Hakları Ulusal Eylem Planı" ile her yaşta aktif ve üretken yaşamı destekleyen çalışmalar yürüttüklerine dikkati çeken Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"172 huzurevimizde 15 bin, 280 özel huzurevinde ise 13 bin 633 yaşlımıza ev sıcaklığında bakım sunuyoruz. Bakanlığımıza bağlı huzurevlerinde kalan yaşlılarımızın yaklaşık yüzde 30'u bakım hizmetinden tamamen ücretsiz yararlanıyor. 2025'te 8 huzurevini hizmete sunduk. 2026'da 8 yeni huzurevinin açılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 41 gündüzlü bakım ve aktif yaşam merkezimizde 2 bin 50 kapasite ile yaşlılarımıza psikososyal destek sunuyoruz. Yaşlı Destek Programı ile 159 bin 499 yaşlımıza kendi evlerinde destek sağladık. Tazelenme Üniversitesi programları kapsamında 27 üniversiteyle 6 bin 320 yaşlımızı aktif ve sağlıklı yaş almaya teşvik ediyoruz. 'Darülaceze Sosyal Yaşam Şehri' ile 130 yıllık köklü sosyal hizmet geleneğimizi geleceğe taşıyan bir merkez inşa ettik. Türkiye'nin ilk resmi Alzheimer ve Demans Bakım Merkezinde, özel ihtiyaçlara yönelik sağlık, rehabilitasyon ve sosyal destek hizmetlerini sunuyoruz."
Göktaş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Bakanlığının 2026 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı.
Son 23 yılda hayata geçirilen politikalarla kadınların her alanda daha etkili şekilde yer almasının önünü açtıklarını belirten Göktaş, Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile bu kazanımları kalıcı hale getirecek faaliyetler yürüttüklerini dile getirdi.
8 Mart'ta yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle Koordinasyon Kurulları oluşturduklarını anımsatan Göktaş, bu kurullarla politikaların yerelde daha etkin uygulanmasını sağladıklarını, kurumlar arası işbirliğini artırdıklarını ifade etti.
Kadınların ekonomide öncü bir güç olmasını sürdürülebilir kalkınmanın temel koşulu olarak gördüklerine dikkati çeken Göktaş, "Yürüttüğümüz çalışmalarla bugün, kadınların iş gücüne katılım oranını yüzde 35,7'ye, kadın istihdam oranını ise yüzde 31,8'e yükselttik." diye konuştu.
Kadın girişimcileri destekleyen projelere ilişkin örnekler veren Göktaş, "kadingirisimci.gov.tr" platformuyla tüm destek ve teşvikleri bir araya getirdiklerini, yedi bölgede "Yükselen Kadınlar: Kendi İşim, Benim İzim" programını başlattıklarını, "Kadınlar için Enerji Okulu"nu hayata geçirdiklerini, kadınların turizmde varlığını ve gücünü artırdıklarını, kadın kooperatiflerini üretimden pazarlamaya her aşamada desteklediklerini anlattı.
Bu süreçte 1319 kadın kooperatifinin kurulmasına destek olduklarını belirten Göktaş, 7 bin 352 kadın girişimcinin e-ticaret yoluyla satış yapmalarını sağladıklarını vurguladı.
Bakan Göktaş, bilim ve teknoloji alanında kadınların etkin bir şekilde var olmasını, Türkiye'nin geleceği açısından en büyük güvence olarak gördüklerinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Kadınların ve kız çocuklarının yeşil ekonomi, teknoloji ve dijital dönüşümde yeni beceriler kazanarak bugünün ve yarının liderleri olmaları için çalışmalar yürütüyoruz. Türkiye'nin Mühendis Kızları Projesi ile 1546 kız öğrenciye burs, staj ve mentorluk desteği sağladık. Geleceğini Kuran Genç Kadınlar Projesi ile eğitimde veya istihdamda yer almayan 4 bin 500'e yakın genç kadına ulaştık. Onlara mesleki eğitim, psikososyal destek ve dijital fırsatlara erişim imkanı sunduk, girişimcilik potansiyellerini güçlendirmek amacıyla çalışmalar yürüttük. Kadınlara Yönelik Yapay Zeka ve Veri Bilimi Geliştirme Programı ile kadınların bu alanda daha fazla temsil edilmelerine destek oluyoruz."
- "Araştırmada, dijital şiddet ve ısrarlı takibe ilişkin ilk kez kapsamlı veriler elde ettik"
Kadına yönelik şiddete karşı mücadeleyi sıfır tolerans ilkesi doğrultusunda sürdürdüklerini anlatan Göktaş, şiddetin önlenmesi, mağdurların korunması, faillerin cezalandırılması için bütüncül ve kararlı bir mücadele yürüttüklerini vurguladı.
Bu mücadeleyi her zaman siyaset üstü bir anlayışla ele aldıklarının altını çizen Göktaş, "6284 Sayılı Kanun ve ilgili düzenlemelerle, şiddetle mücadelede, dünyada eşi benzeri olmayan güçlü bir yasal altyapı oluşturduk. Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişikliklerle şiddet eylemlerine yönelik caydırıcı mekanizmaları daha da artırdık. 81 ilde avukatlarımızla her türlü şiddet, tehdit, istismar, ısrarlı takip vakaları ve iddiaları büyük bir titizlikle takip ediyoruz. Mağdurların korunması ve faillerin en ağır şekilde ceza alması için açılan davalara hukuk hizmetlerimizle müdahil oluyoruz." ifadelerini kullandı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, bu süreçte beşer yıllık dönemlerle uygulamaya konulan 4 Ulusal Eylem Planı'nın kendileri için önemli bir yol haritası olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Beşinci Eylem Planımızı 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde açıklayacağız. Bunun yanı sıra 10 yıl aradan sonra 'Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddet Araştırması'nı 18 bin 275 kadınla yapılan görüşmeyle tamamladık. Araştırmada, dijital şiddet ve ısrarlı takibe ilişkin ilk kez kapsamlı veriler elde ettik. Yeni Eylem Planımızı da dijital şiddet dahil olmak üzere, kadınların bugün karşılaştığı tehditlere ve geleceğin risklerine yanıt verecek biçimde hazırlıyoruz. Öte yandan, şiddet mağdurlarının iyilik halini güçlendirmek amacıyla şiddetin kaynağına inen yeni bir destek modeli geliştiriyoruz. Bu modelle, şiddet uygulayanlara yönelik psikososyal müdahaleyle, faili de odağa alarak şiddet döngüsünü kırmayı hedefliyoruz."
- "OECD'nin eşitlik temelli bütçeleme uygulayan 23 ülkesinden biri olduk"
Kadına yönelik şiddetle mücadeleyi merkezde ve yerelde oluşturdukları Koordinasyon Kurullarıyla en üst düzeyde sürdürdüklerini vurgulayan Göktaş, Adalet, İçişleri ve Sağlık bakanlıkları arasında kurdukları veri entegrasyon sistemleriyle şiddetle mücadelede teknoloji altyapısını sağlamlaştırdıklarını anlattı.
ALO 183, KADES ve elektronik kelepçe uygulaması ile şiddet vakalarına müdahale mekanizmalarını güçlendirdiklerini belirten Göktaş, 81 ilde faaliyet gösteren Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) sayısını 86'ya çıkardıklarını, 432 Sosyal Hizmet Merkezinde Şiddetle Mücadele İrtibat Noktaları kurduklarını ifade etti.
Göktaş, Bakanlığına bağlı 112 kadın konukevi ile şiddet mağduru kadınlara ve çocuklara hizmet verdiklerini dile getirerek, Adıyaman, Hatay, İstanbul ve Kocaeli'nde 4 yeni kadın konukevi daha inşa edeceklerini bildirdi.
Bütçede kadınlar için ayrılan miktara ilişkin bilgi veren Göktaş, şunları kaydetti:
"2026 yılı bütçemizde evde bakım, SED, koruyucu aile, doğum yardımları, eşi vefat eden, engelli ve 65 yaş üstü kadınlara verilen destekler, ADEM ve SODAM projeleri, genel sağlık sigortası primleriyle birlikte kadınlar için ayrılan toplam tutar 287 milyar 36 milyon liradır. Bakanlığımız bütçesinin yüzde 53'ünü kadınlara ayırdık. Nitekim son dönemde planlama ve bütçeleme süreçlerinde kadın-erkek fırsat eşitliğini öncelikli hale getirecek adımlar da attık. Merkezi yönetim bütçesinde yer alan programlarda ilgili gösterge sayısı 2022'de 39 iken, 2025 bütçesinde bu sayıyı 60'a yükselttik. Böylece OECD'nin eşitlik temelli bütçeleme uygulayan 23 ülkesinden biri olduk."
- Şehit yakını, gazi ve gazi yakınları için kamuda 51 bin 947 atama gerçekleştirildi
Bakan Göktaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu "Terörsüz Türkiye" vizyonuyla güçlü ve müreffeh bir Türkiye'nin inşasına vurgu yaparak, "Terörsüz Türkiye hedefi, sadece güvenlik meselesi değil, ülkemizde huzurun, istikrarın ve milli birliğin de ortak davasıdır. Bu davanın esas mimarları, vatanımızı canları pahasına koruyan şehitlerimiz ve fedakar gazilerimizdir." dedi.
Terörsüz Türkiye Kardeşlik Sofraları vesilesiyle ülkenin dört bir yanında şehit yakınları ve gazilerle bir araya geldiklerini belirten Göktaş, yaptıkları düzenlemelerle şehit yakını, gazi ve gazi yakınları için kamuda istihdam hakkını genişleterek 51 bin 947 atama gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Barınmadan istihdama, rehabilitasyondan sosyal konutlara kadar her alanda öncelik tanıdıklarını ve vefalarını bir sosyal politika kültürüne dönüştürdüklerinin altını çizen Göktaş, TOKİ'nin Yüzyılın Konut Projesi'nde, engelli vatandaşlar ve gençlerin yanı sıra şehit yakını ve gaziler için ayrı bir kontenjan ayrıldığını anımsattı.
Göktaş, Sağlık Bakanlığı ile kurdukları işbirliğiyle, şehit yakını ve gazilerin Merkezi Hekim Randevu Sisteminde öncelikli randevu almalarını sağladıklarını, bu yıl Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı işbirliğiyle ilk kez evsel doğal gaz faturalarında yüzde 50 indirim uygulamasını hayata geçirdiklerini ve özel öğretim kurumlarında şehit ve gazi çocukları için yemek, pansiyon, kitap, kırtasiye ve ilave ücretleri de kaldırdıklarını bildirdi.
- "'Biz büyük bir aileyiz' anlayışıyla çalışmaya devam edeceğiz"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, büyüyen ve gelişen Türkiye'nin artan refahını sosyal yardımlar aracılığıyla vatandaşlara ulaştırdıklarını dile getirerek, "Dünya Bankası ve Avrupa Konseyi tarafından iyi uygulama örneği olarak gösterilen Bütünleşik Sosyal Yardım Bilgi Sistemiyle tüm süreçleri veriye dayalı ve etkin biçimde yönetiyoruz. Türkiye'nin dört bir yanında görev yapan 1003 Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfıyla devletimizin şefkat elini vatandaşlarımıza uzatıyoruz. Sosyal yardımdan faydalananların yüzde 83,2'si engellilik, yaşlılık, hastalık veya bakım nedeniyle çalışamayacak durumda olan kişilerden oluşuyor." şeklinde konuştu.
Ulusal Vefa Programı ile 128 bin 80 yaşlının temel ihtiyaçlarını evlerinde karşıladıklarını anlatan Göktaş, e-Ailem, Yeni Sosyal Ödeme Sistemi ve Aile Kart uygulamalarıyla sosyal yardımlara erişimi daha etkin, hızlı ve şeffaf hale getirdiklerini, sosyal yardım modelinin uluslararası alanda takdir gören ve 22 ülke tarafından örnek alınan bir model haline geldiğini vurguladı.
Türkiye'nin insani duruşunu ve sosyal adalet vizyonunu dünyaya yansıttıklarını anlatan Göktaş, bu kapsamda uluslararası platformlarda aktif rol aldıklarını, aile, kadın, çocuk, engelli ve yaşlı politikalarında iyi uygulama örneklerini paylaşarak işbirliklerini güçlendirdiklerini dile getirdi.
Uluslararası alandaki temas ve çalışmalarla Türkiye'nin aile diplomasisini dünya gündemine taşıdıklarını ifade eden Göktaş, Türkiye'nin bu alanda etkisini güçlendiren bir ülke konumuna geldiğini kaydetti. Göktaş, bu yıl düzenlenen ve 26 ülkeden katılımcının yer aldığı Uluslararası Aile Forumu'nun aileyi merkeze alan küresel işbirliğinin en güçlü platformlarından birine dönüştüğünün altını çizdi.
Kadın hakları alanındaki gelişmeleri uluslararası düzeyde yakından takip ettiklerine ve küresel gündemlere aktif katkı sağladıklarına dikkati çeken Göktaş, 2026'nın Haziran ayında, 60'tan fazla ülkeden 1000'in üzerinde kadın liderin, kamu-özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin bir araya geleceği Küresel Kadınlar Zirvesine ev sahipliği yapacaklarını ifade etti.
Bakan Göktaş, bunun yanı sıra bölgesel eşitsizlikler ve adaletsizliklerin derinleştiğine dikkati çektiklerini, özellikle İsrail'in zulmü altındaki Filistinli kadın ve çocukların sesi olduklarını vurguladı.
2025'te 47 farklı ülkeden bakanlar ve uluslararası kuruluşlarla yapılan 69 temasla mevcut işbirliklerini derinleştirdiklerini, yeni ortaklıkların da temelini attıklarını belirten Göktaş, "Bu görüşmeler sonucunda sadece bu yıl 8 yeni mutabakat zaptı ve 3 faaliyet planı imzaladık. Göreve geldiğimizden bugüne 18 ülkeyle 19 mutabakat zaptı ve 4 faaliyet planını hayata geçirmiş olduk." dedi.
Göktaş, Bakanlığının 2026 yılı bütçe verilerini sıralayarak, "'Biz büyük bir aileyiz' anlayışıyla, ülkemizin birliği, refahı ve sosyal adaletini güçlendirmek için çalışmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda hizmetlerimizi, toplumun tüm kesimlerine hızlı ve etkin biçimde ulaştırmayı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2026 yılı bütçesine yönelik görüş, öneri ve eleştirilerini dile getirdi.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Erhan Usta, Bakanlığın hem bütçe hem de milli gelir payı üzerindeki kaynaklarının azaldığını iddia etti.
Ailelere yapılan yardım oranının OECD ortalamasına göre düşük olduğunu söyleyen Usta, "Uluslararası mukayeselere baktığımız zaman daha fazla destek vermemiz lazım." dedi.
Doğurganlık oranının düşmesine de değinen Usta, "Bu hakikaten siyaset üstü bir konu. Türkiye'nin bunun üzerine eğilmesi lazım." ifadesini kullandı.
Usta, doğurganlık oranının düşmesiyle ilgili araştırma komisyonu kurulması gerektiğini belirterek, çocukların kötü alışkanlık edinmesinin önüne geçilmesi çağrısı yaptı.
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, Bakanlığın bütçesindeki her eksikliğin, ülkedeki kadınlar, yoksullar, çocuklar, engelliler ve yaşlılar olmak üzere tüm risk grubunu ilgilendirdiğini belirtti.
Bakanlık bütçesinin genel bütçe içindeki payının giderek azaldığını savunan Kaya, "Artan yoksulluk ve sosyal risklere rağmen bu düşüş gözlemleniyor. Yani yoksulluk gittikçe derinleşiyor, evet, sosyal riskler büyüyor ama ne yazık ki sosyal hizmete dair finansman küçülüyor." diye konuştu.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş, terörle mücadelede yaralanıp gazi sayılmayanların haklarının teslim edilmesi gerektiğini savundu.
Yardım yapılan hane sayısının arttığını ancak yoksul sayısının azalmadığını ileri süren Taş, "Her geçen gün artan sayıda vatandaşımız maalesef yardımlarla hayatını idame ettirmeye çalışır hale geliyor ülkemizde." değerlendirmesinde bulundu.
Taş, kadınların istihdam desteği yerine gıda kolisi, gençlerin meslek edindirme yerine nakit yardımı beklediğini kaydederek, "Bu tablo, Türkiye'nin sosyal devlet değil de yardım devleti haline geldiğini de bir yandan gözlerimizin önüne seriyor." ifadesini kullandı.
CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, Türkiye'de 17 milyondan fazla insanın yoksulluk nedeniyle yardımlarla geçinmek zorunda kaldığını öne sürdü.
Açlık sınırı, asgari ücret ve emekli maaşı üzerinden değerlendirmelerde bulunan Ocaklı, "Bu durumda aile kurumunun varlığını sürdürebilmesini imkansız hale getirdiniz. 'Nüfus artışı hızı 1,7'ye düşmüş ve bu çok tehlikeliymiş.' Tamam da bunun sorumlusunu hayatını cehenneme çevirdiğiniz halkta aramayacaksınız, bunun sorumlusu sizlersiniz." şeklinde konuştu.
- "Kadına şiddetin tamamen ortadan kaldırılması şart"
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, ailenin toplumun temel direği ve bireyle toplum arasındaki bağlantıyı sağlayan unsur olduğunu dile getirerek, "Aile kurumu mutlaka korunmalıdır. Aileyi destekleyici ve güçlendirici politikalar oluştururken özellikle yoksulluk, sağlık, eğitim, kadın erkek eşitliği, genç işsizliği gibi konular önceliklendirilmelidir." diye konuştu.
Ülkede kadın haklarına yönelik önemli gelişmeler olduğunun altını çizen Aksu, şunları kaydetti:
"Gelişmiş ülke olabilmek ve medeniyetimizin gereğini yerine getirmek için kadına şiddetin tamamen ortadan kaldırılmasının şart olduğunu düşünüyoruz. Burada esas olan toplumu şiddete yönelten sebeplerin ortadan kaldırılmasıdır. Özellikle önleyici tedbirlere ağırlık verilmelidir. Baskılara ve şiddete maruz kalan ve suça karıştırılan çocukları korumak için önleyici tedbirler alınmalıdır."
Aksu, engellilerin başkalarına muhtaç olmadan hayatlarını idame ettirebilmeleri için tüm şartların oluşturulması gerektiğini vurguladı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, şehitlere, gazilere ve ailelerine sahip çıkılmasının devlet ve milletin vazifesi olduğunu kaydetti.
Kalaycı, "Şehitlerimizin anne ve babalarının aylıklarının artırılması, şehit çocuklarının hepsine iş imkanı verilmesi, gazilerimize ek istihdam hakkı verilmesi ve terörle mücadelede yaralanmalarına rağmen mevzuata göre malulü sayılmamaları nedeniyle aylık bağlanamamış kahramanlarımıza onurla taşıyacakları gazilik unvanı ve hakları verilmesi görüşündeyiz." dedi.
Kalaycı, yüksek enflasyon ve geçim şartları dikkate alındığında, asgari ücret ve emekli aylıklarının artırılması gerektiğini dile getirdi.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Togg'un siyasi bir mesele yapılmamasını, yerli ve milli bir araç olduğunu söyledi.
Doğurganlık oranının düşüklüğüne değinen Ağbaba, şu ifadeleri kullandı:
"Bizim bir beka meselemiz varsa bu doğum oranlarımızın düşük olması. Bunu hep birlikte konuşmalıyız. Sanki her şey normalmiş gibi... Hayır efendim, mesele tercih değil, koşulların zorlanmasıdır. Aileler çocuk yapmak istemiyor değil, korkuyorlar çünkü gelecek güvencesiz, geçim kaygısı... Gençlerin hayalleri geçmişte kaldı. Bu ülkede çocuk sahibi olmak bırakın aileyi, akrabaya bile yük oluyor."
- "Üniversite de yapıyoruz kreş de yapıyoruz"
AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yegin, partisinin kurulduğu günden bu yana yaptığı sosyal yardımların büyüklüğüne işaret etti.
Muhalefetin bunu takdir etmek yerine eleştirmesine tepki gösteren Yegin, "Sizin nezdinizde sosyal yardımlar bir hak değil, lütuf olarak veriliyor. 'Sosyal yardım değil siyasi yardım, yoksulluğu çözmek yerine istismar etmek istiyor, sosyal yardımlar keyfi veriliyor.' O kadar yanlış ve yanlı yorumlar ki bunlar, Gerçekten say say bitmez." diye konuştu.
Yegin, toplumdan gelen farklı talepleri karşılamaya yönelik yapılan çalışmalara "akıl dışı" mantığıyla bakmanın, toplumdaki bu taleplere "kulak tıkamak ve kopuk olmak" anlamına geldiğini dile getirerek, "Birisi diyor ki 'çocuğu emanet edeceğimiz kreş desteği verin', veriliyor. Bir başkası çıkıyor, 'üniversite yapacağınıza kreş yapın' diyor. Ya kardeşim üniversite de yapıyoruz kreş de yapıyoruz. Biz hepsini önemsiyor, birini diğerine tercih etmiyoruz." ifadelerini kullandı.
Kadın cinayetlerinden "iktidarın sorumlu tutulması" düşüncesini yanlış bulduğunu söyleyen Yegin, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Arkadaşlar, sizin aileyle derdiniz ne? Sizler bireyin özgürlüğünün aileden bağımsız olmakla mümkün olduğunu hatta özgürlüğün oradan başlayacağını düşünüyorsunuz. Bu çok yanlış bir düşünce. Siz LGBT'yi bayraklaştırarak, yalnız yaşamayı maharet gibi anlatarak, annenin, ablanın, babanın, kardeşin, babaannenin, o beraber olmanın bağını kesmeye dönük tutumunuzdan vazgeçin."
EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca Demir, Bakanlığın açtığı sığınma evlerinin az olduğunu söyledi.
Bakanlığın "Komşu Anne" projesini eleştiren Demir, "Devlet dediğin, çocuğu komşuya değil, kamu kreşine emanet eder ama bu bütçede bir tane ücretsiz kreş planı yok. Kamu kreşleri 1 yılda 643'ten 192'ye düştü." dedi.
TİP İstanbul Milletvekili Saliha Sera Kadıgil, yaşlı nüfus oranına göre huzurevlerinin azlığına dikkati çekti.
AK Parti'nin "aile modeli"ni eleştiren Kadıgil, "Aileyle derdi olan biz değiliz, kurmaya çalıştığınız sistemde. Bu sistemin aileyle, kadınlarla ilgili bir derdi var. Bu iktidar için makbul kadın, evinin içinde oturan, yaşlıya, engelliye, çocuğa bakan kadındır. Bu iktidar için makbul kadın, erkeğine tabi kadındır." ifadelerini kullandı.
- "Bugün öğrenim elemanlarının yüzde 60'ı kadın"
AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, yoksullukla mücadele ve sosyal yardımların yüzde 61'inin, engelliler için ayrılan bütçenin de yüzde 52'sinin kadınlara gittiğini belirtti.
İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasına yönelik eleştirilere yanıt veren Keşir, "İstanbul Sözleşmesi'nden çıktıktan sonra kadına yönelik şiddetle mücadelede kararlılığımızda hiç geri adım atmadık." ifadesini kullandı.
Keşir, parlamentodaki milletvekillerinin yüzde 20'sinin kadın olduğuna değinerek, "Bugün öğrenim elemanlarının yüzde 60'ı kadın, araştırma görevlilerinin yüzde 51'i kadın, bugün hakimlerin yüzde 46'sı kadın, bugün sağlık sektöründe çalışanların yüzde 56'sı kadın, bugün kadın doçent oranı yüzde 40. Evine kapattığımız kadınlar mı bunlar?" diye konuştu.
Konuşmaların ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, milletvekillerin sorularını yanıtlayacak.
