2012-03-08 - 12:00
Cumhurbaşkanı Vekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı.
TBMM Başkanı Çiçek'in mesajı şöyle:
"İyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta, varlıkta ve yoklukta, sevinçte ve hüzünde hayatın her alanında erkeklerle aynı hak ve sorumluluğa sahip olmaları gerektiğine inandığım kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum.
Demokrasinin en temel göstergelerinden biri, kadınlar ile erkeklerin ekonomik, sosyal ve siyasal alanda eşit haklara sahip olmalarıdır. Dünyanın gelişmiş toplumlarına bakıldığında, kadınların hayatın her alanında daha etkin oldukları görülür.
Bizim de, medeni değerleri benimsemiş gelişmiş bir toplum olmamız, kadınlarımızı, yaşamın en saygın yerine taşımamızla mümkündür. Onlar, bugün sahip oldukları haklarına, uzun mücadeleler sonunda kavuşmuşlardır. Kadınların verdikleri mücadelede en temel talepleri yaşamın her alanında erkekler kadar hak ve söz sahibi olmaktır.
Türk kadını, siyasal haklarına 1934 yılında kavuşmuş ve bu alanda dünya kadınlarına öncülük etmiştir. Ancak, geçen zaman içinde, ekonomik, sosyal ve kültürel nedenlerle kadınlarımız ülke yönetiminde daha fazla görünür olma imkânını bulamamışlardır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, kadınlara dönük ayrımcılığı ortadan kaldırmak ve kadın haklarına dönük mevzuattan kaynaklı sorunları gidermek için bugüne kadar önemli adımlar atılmıştır. Kadınların kendi haklarını koruyabilir yetkinliğe kavuşmaları konusunda yapılan yasal düzenlemeler son derece önemlidir ancak yeterli değildir. Çıkarılan yasaların ve alınan kararların hayata geçmesi, parlamento olarak en büyük hedefimizdir.
Kadınların, hayatın her alanında daha görünür olmaları, yönetimde etkin olmaları toplumsal anlayış ve davranış biçimlerinin gözden geçirilmesini ve değiştirilmesini de gerektirmektedir. Bu konuda toplumun bütün katmanlarının sorumluluğu söz konusudur.
Geleceğimizin teminatı olarak gördüğümüz çocuklarımızı yetiştiren kadınlar, sosyal yaşamda daha etkin olarak yer almalıdırlar.
Başta kadınlar olmak üzere, insana dönük her türlü şiddet toplumsal onay görmemelidir. Kadınların şiddet mağduru olmaları ve tacize maruz kalmaları kabul edilir bir durum değildir. Töre bahanesiyle kadınlara yönelen saldırganlık hiçbir şekilde mazur görülmemelidir.
Bir toplum, ancak kadınıyla birlikte yücelebilir. Kadını mutsuz olan bir toplum mutlu olamaz. Kadınını değersizleştiren bir toplum, sağlıklı bir geleceğe sahip olamaz.
Kadınların erkeklerle eşit toplumsal statüye kavuşmaları, onlara eğitim ve fırsat eşitliği yaratmamızla mümkün olacaktır.
Bütün kadınlar, annelerimize gösterdiğimiz saygıyı hak etmektedirler.
Doğumdan ölüme kadar varlıklarını hep hissettiğimiz, bizi biz yapan kadınlarımızın bu özel gününü yürekten kutluyorum. Bütün dünya kadınlarına sağlık, mutluluk ve esenlik dolu günler diliyor, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum."(13.25)
