2004-05-05 - 00:00
Arınç, "Bugün dünyadaki global iktisadi gelişim ve makro ekonomik yapılar, artık tutucu, devletçi ve içine kapanık ekonomik yapıların varlığına müsaade etmiyor"
TBMM Başkanı Bülent Arınç, ''TBMM, Türkiye'nin ekonomisi için göreve hazırdır'' dedi.
Bülent Arınç, 4. Türkiye İktisat Kongresi'nde yaptığı konuşmada, 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında toplanan İzmir İktisat Kongresi'nin üzerinden 81 yıl geçtiğini, o tarihlerde daha yeni kazanılmış milli mücadelenin ardından bir anlamda iktisadi milli mücadele başlatıldığını kaydetti.
1923 yılının iktisadi açıdan bir dönüm noktası olduğuna işaret eden Arınç, savaş ekonomisinden kurtulmanın, devletçi yönetimden daha liberal bir sisteme geçişin bu kongrede alınan en önemli kararlar olduğunu belirtti.
81 yıllık sürede iki defa daha kongre düzenlendiğini hatırlatan Arınç'ın konuşması şöyle:
"O tarihlerde daha yeni kazanılmış milli mücadelenin ardından bir anlamda iktisadi milli mücadele başlatılmıştı.
1923 yılının, iktisadi açıdan bir dönüm noktası olduğu herkesçe malumdur. Savaş ekonomisinde kurtulma, devletçi yönetimden daha liberal bir sisteme geçiş bu kongrede alınan en önemli kararlardı.
81 yıllık aradan sonra iki defa daha kongre düzenlendi. Bu kongreler aslında değişen Türkiye'nin yüzünü de bir anlamda yansıtıyor. İlk İzmir kongresinde davet edilen bazı delegeler yol paralarını temin edemedikleri için gelememişlerdi. Ülke bu denli fakirdi ama büyük bir iktisadi dönüşüm yapacak kadar da bilgiye önem veriyordu.
Bugün Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar önceki kongrelere oranla çok değişmiştir. Burada gördüğüm tablo, katılımcıların sayısı, uluslararası boyutu ve kongrenin çalışma düzeni Türkiye'nin bir dünya devleti olduğunu gösteriyor.
Değerli katılımcılar,
Bugün dünyadaki global iktisadi gelişim ve makro ekonomik yapılar, artık tutucu, devletçi ve içine kapanık ekonomik yapıların varlığına müsaade etmiyor.
Ayrıca Mustafa Kemal Atatürk'ün de altını çizdiği gibi, siyaseten özgürlük, dünya politikalarında etkin olmak için "iktisadi zaferler" zorunludur.
Türkiye de ekonomik olarak büyük başarılar elde edecek altyapı ve beyin gücüne sahiptir. Ancak üzülerek görüyorum ki 81 yıl içinde düzenlenen 3 kongrede de devletin ekonomiden el çekmesi, serbest piyasa şartlarının güçlenmesi konularında sürekli bir istek vardır. Bu sürekli istekler, daha ilk kongrede alınan kararlardan olan liberal ekonomik düzen ve devletin ekonomiye etkisinin azaltılması kararlarının uygulanmadığını gösteriyor.
Saygıdeğer misafirler,
Hepinizin malumu olduğu üzere, Türkiye 2001 yılında tarihinin en büyük ekonomik bunalımını geçirdi. Dünyada bizim gibi ekonomik bunalım geçiren bir çok ülke de oldu. Yaşadığımız büyük kriz uzun yıllardır sürdürdüğümüz ekonomik gelişmelere ciddi darbe vurdu. Krizin büyüklüğü nedeniyle halen tam anlamıyla kendimize gelebilmiş değiliz. Ancak göstergeler hükümetin uyguladığı ekonomi politikalarının başarılı olduğunu göstermektedir. Fakat genel hatlarıyla istediğimiz yere gelmediğimiz, bunun için de zamana ve çok çalışmaya ihtiyacımız olduğu da bir gerçektir.
Burada bizim protokol konuşmalarımızdan sonra dünyanın dört bir yanından gelen bilim adamlarıyla ortak çalışmalar yapacak Türkiyeli bilim adamlarına bir küçük hatırlatmada bulunmak istiyorum.
Bu kongrenin adı Türkiye İktisat Kongresi diye değiştirildiğine göre burada sizlerden Türkiye'nin geleceği ile ilgili önemli açılımlar bekliyoruz.
Sizler, Türkiye'nin iktisadi kalkınması için ne yapmamız gerektiğini tartışacak, kararlar alacak ve deklare edeceksiniz. Bu kararları alırken bu kongreyi ilk düzenleyenler kadar cesur olmalısınız. Cesurca sorunlarımızı tartışmalı ve artık kangren olmuş sorunlarımızı nasıl çözeceğimizi bize anlatmalısınız.
Meclisimiz Türkiye'nin ekonomisi için göreve hazırdır. Meclisimiz en büyük sorunumuz, ekonomimizi en ciddi yaralayan yolsuzluklar konusunda, ne kadar kararlı olduğunu ve halkın parasını gasp edenlere nasıl hesap sorduğunu herkese göstermiştir. Bundan sonra da halkın bir kuruşunu haksız yere alan herkesten hesap sorulmaya devam edecektir.
Bu yüzden TBMM'nin, ekonomik zafer için, daha güçlü bir Türkiye için her türlü göreve hazır olduğunu, bu konuda her türlü desteği vereceğini sizlere ifade etmek isterim.
Saygıdeğer katılımcılar,
Konuşmamı tamamlarken, jeopolitik konumumuz, dünya siyasetindeki yerimiz ve geleceğimiz için artık sarsılmaz bir ekonomiye ihtiyaç duyduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyorum.
Aramızda çok sayıda yabancı konuk bulunuyor. Onlara güzel ülkemize ve güzel şehrimize hoş geldiniz derken, Türkiye'nin bu yüzyılın parlayan yıldızı olacağına olan güçlü inancımızı da ülkelerine taşımalarını ve geleceğe yatırım yapmak için doğru ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatmak isterim.
Bu kongrenin Türk halkı için, ülkemiz ve gelecek nesillerimiz için hayırlar getirmesini Allah'tan diliyorum. Hepinizi en derin sevgi ve saygılarımla selamlarım."
