2006-03-19 - 11:00
TUSKON 1. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan TBMM Başkanı Arınç ekonomi ve siyasette değişim olgusuna dikkat çekerek " Herkes yeni bir siyaset anlayışının olduğunu, yeni bir ekonomik anlayışın varolduğunu, dünyanın değiştiğini ve kendilerinin de değişmek zorunda oluduğunu anlamalıdır." dedi.
İstanbul'da bulunan TBMM Başkanı Bülent Arınç Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu'nun (TUSKON) 1. Olağan Genel Kurul'una katıldı.
TUSKON'un Genel Kurul toplantısında bir konuşma yapan Meclis Başkanı Arınç Türkiye'nin 76 ilinden gelen sanayici, işadamı ve yerel yöneticilere "Türkiye geleceğin parlayan yıldızıdır. Bölgesinin en güçlü ülkesidir. Avrupa Birliği'ne üye olmasına az bir zaman kalan güçlü bir devlettir. Kökü derinlerde parıltılar saçan bir medeniyetin mirasçısıdır. Sahip olduğumuz inanç, tarih, kültür, coğrafya ve kardeşlik bağlarımız gücümüzün en büyük kaynağıdır. Böyle bir ülkede yaşadığınızı bilin ve varsa tüm komplekslerinizden kurtulun. Başınızı dik tutun ve büyük hayaller kurun." dedi.
Sanayici ve işadamlarına hitaben yaptığı konuşmada Anadolu'ya vurgu yapan TBMM Başkanı Arınç; "Büyük Türkiye'nin inşasında ben ne yapabilirim? diye sorun kendize. Sonra da bu ülke için bir tuğla da siz koyun. Hükümetimizin, Meclisimizin ve devletinizin bu ülke için bir tuğla koyan herkesin hizmetinde olduğunu bilin, buna inanın. Tutkuyla, aşkla ve inançla vatanınız için çalışın. Bu halk için çalışın. Anadolu'nun garip kalmış bölgelerine gidin, oralara yatırım yapın. Bir çobana, ırgata, bakkala, terziye, seyyar satıcıya bir umut da siz verin. Bu halka sahip çıkın, onlardan biri olun, onları sevin. Dünya yeni bir Türkiye görsün, bu ülkenin fotoğrafında siz de yer alın." şeklinde konuştu.
Konuşmasında Anadolu'ya yaptığı gezilerde kendi ayakları üzerinde duran esnaf, tüccar ve sanayicilerin varlığını görmenin kendisini çok heyecanlandırdığını belirten Arınç "Kendi kendine yeten, şehrine sahip çıkan, oraya yatırım yapan bir işadamı o şehirde beni en çok sevindiren kişidir" dedi.
"Ben oralara gittiğimde görmek istediğim iki şey olmuştur. Yüzü gülen vatandaşlar ve yüzü gülen işadamları, esnaf ve tüccarlar yani sizler" diye konuşan Arınç; "Eğer esnafın yüzü gülüyorsa, o şehirde halkın ekonomik durumu iyi demektir. Ekonomisi iyi olan şehrin, yolu da, okulu da, iyi olur. O zaman en çok görmek istediğim şeyi görebiliyorum, yüzü gülen vatandaşı. Ben o vatandaşları temsil eden bir Meclis'in Başkanıyım. Temsil ettiğim halkın yüzünün gülmesinden daha fazla ne isteyebilirim ve beni daha fazla ne mutlu edebilir." dedi.
"SİYASET ANADOLU İNSANINA ÜMİT VERMELİ"
Anadolu insanın Ankara'dan bir çok beklentisi olduğunu yıllarca tütün fiyatını, üzüm fiyatını bekleyen bir ailenin çocuğu olarak bildiğini ifade eden Meclis Başkanı Arınç siyasetçilerin Anadolu insanın ümitlerini görmesi gerektiğine dikkat çekerek şunları dedi:
"Anadolu kendilerini ümitlendiren, heyecanlandıran gözlerine ışık veren ümit sözleri bekliyor. Bu sözlerin küçük de olsa her gün adım adım yerine getirilmesini bekliyor. Anadolu halkı radyolarda, gazetelerde bu ülkede güzel şeylerin olduğunu gösteren haberler görmek istiyor. Siyaset işte bu umudu halka aşılayabilmelidir. Hem de herkese.
Siyaset Hakkari'de Zap suyunun kenarında koyun otlatan çobana, Erzurum Oltu'da taş işçisine, Trabzon'da takasıyla Karadeniz'e açılan balıkçıya, köyünden kopup Çukurova'da pamuk toplayan Bismilli ırgata, Kahramanmaraş'ta iplik fabrikasındaki bir tezgahtara, Edirne Keşan'da ayçiçeği toplayan bir çocuğa, Manisa Gördes'te tütün dizen bir kadına ve Akdeniz'de Toros yaylalarında keçi güden yaşlı bir adama gelecek için ümit aşılamaktır.
Siyaset bu insanların ufuklara baktığında gönüllerine huzur vermektir, yüzlerine tebessüm kondurmaktır. Çocuklarının geleceklerini düşünen bir çiftçinin, hamalın, ırgatın, memurunun yüreğinden endişeyi, kaygıyı alabilmektir.
Bunları başardığımızda o zaman hepimiz yataklarımızda huzurla uyuyabiliriz. Ben bir Meclis Başkanı olarak, buradakiler bakan olarak, siyasetçi olarak ancak o zaman huzurla uyuyabilmeliyiz diye düşünüyorum."
Konuşmasında Dünya milyarderleri arasında Türkiye'den bir çok isim olduğunu hatırlatan Arınç "Bizim için ekonomi dünyasında önemli prestijdir. Bu gelişmelerin şimdi ekonomi katmanlarından en üst düzeylerden alt tabakalara inmesini bekliyoruz. Orta ölçekli sanayide ve diğer iş alanlarında buna benzer prestij gelişmelerinin olmasını temenni ediyoruz." diye konuştu.
Ekonomik iyileştirmeler için her şeyi hükümetten beklemenin yanlış bir ekonomik anlayış olduğunu vurgulayan TBMM Başkanı Arınç konuşmasında şunları kaydetti;
Nedense herkes ekonomik iyileştirmeler için her şeyi devletten bekler haldedir. Her şeyin sorumlusu hükümet, her konuda adım atacak olan hükümet olmalıdır, diye düşünülüyor.
Bence bu çok yanlış bir düşüncedir.
Burada hepimizin sorumluluğu var. Bir hükümet, vatandaşlarının gönüllerine umut aşılayamıyorsa, onlara gerçekleştirebilir hedefler gösteremiyorsa onun sorumluluğu vardır.
Muhalefet yapan bir siyasetçi ekonomik tabloyu eleştirirken bile insanların yüreğine umutsuzluk aşılıyorsa, sorumluluğu var demektir. Eğer bir iş adamının gözü sürekli devlet ihalesindeyse ve yeni yatırım yapmıyorsa onun da sorumluluğu vardır.
Çiftçi ürününü satmak için devlete sırtını dayamışsa onun da sorumluluğu vardır. Bir sanayici "daha iyi nasıl üretim yaparım" demiyorsa, tüccarlarımız "nasıl yeni pazarlar bulabilirim" demiyorsa, bir bilim adamı "nasıl yeni buluşlar yaparım" demiyorsa, hatta bir işçi "nasıl daha verimli çalışırım" diye düşünmüyorsa, bozuk olan ekonomik tabloda onların da sorumluluğu vardır, olmalıdır."
Yüzyılların "devlet baba" geleneği, eski siyasetçilerin her şeye muhalif olma huyları, sanayici olduğu halde para satıp zengin olanların, "az çalışıp kestirmeden zengin olalım" diyenlerin devri artık kapanıyor.
Herkes yeni Türkiye'yi anlamak zorundadır. Herkes yeni bir siyaset anlayışının olduğunu, yeni bir ekonomik anlayışın var olduğunu, dünyanın değiştiğini ve kendilerinin de değişmek zorunda olduğunu anlamalıdır.
Değişimi anlamayan kim olursa olsun kısa sürede yok olmaya mahkumdur."
ARINÇ'IN DUYGULANDIĞI AN
Konuşmasında, Çanakkale Deniz Zaferi'nin 91. Yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü ile İstiklal Marşı konulu etkinliklerde büyük bir heyecana tanık olduğunu, İstiklal Marşı'nı okurken bir öğrencinin gözyaşlarına boğulmasının herkesi çok duygulandırdığını, mutlu ettiğini dile getiren Arınç'ın bu sırada sesinin titrediği gözlendi. Salondan bu sırada alkış sesleri yükseldi. Arınç, bunların Türkiye'yi ayakta tutan ortak değerler, ortak bir güç olduğunu aktararak, bu değer ve güçle zorlukların aşıldığını anlattı.
Arınç, konuşmasını tamamlarken, 10 gün önce Hırvatistan'da bir Türk girişimcinin otel temel atma törenine katıldığını anımsatarak, Türk sanayici ve işadamlarının dünyanın her yerinde yaptığı bu çalışmaların herkesi gururlandırdığını, heyecan verdiğini söyledi.
Konuşmasında TUSKON'a başarılar dileyen Meclis Başkanı Arınç, Konfederasyonun hedefine çok kısa zamanda varacağı inancını taşıdığını söyledi.
Not: TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın TUSKON 1. Olağan Genel Kurul'unda yaptığı konuşmanın tam metnini 'İlgili Dökümanlar' bölümünde bulabilirsiniz.
