2005-03-28 - 15:31
Koç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakanlık, devlet bakanlıkları ve diğer bakanlıklarda 50'nin üzerinde üst düzey bürokratın vekaleten atandığını, aradan 2,5 yıl geçmesine karşın bu kadrolara asaleten atamaların hala gerçekleştirilemediğini söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Başbakanlık ve bakanlıklarda 50'nin üzerinde üst düzey bürokratın vekaleten görev yaptığını belirterek, ''Milletin tek başına iktidar yaptığı AKP ülkeyi vekaleten yönetiyor'' dedi.
Koç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakanlık, devlet bakanlıkları ve diğer bakanlıklarda 50'nin üzerinde üst düzey bürokratın vekaleten atandığını, aradan 2,5 yıl geçmesine karşın bu kadrolara asaleten atamaların hala gerçekleştirilemediğini söyledi.
''Niye vekaleten atanıyorlar, asaleten atamalarına ne engel oluyor?'' diye soran Koç, bu görevlerdeki insanların büyük bölümünün geçmişleri ve yasal engelleri nedeniyle asaleten atanamadıklarını ileri sürdü. Koç, şunları söyledi:
''Milletin tek başına iktidar görevi verdiği AKP ülkeyi vekaleten yönetiyor. Siz bakmayın Başbakanın öyle esip gürlemesine ve garipleri azarlamasına. Bakın biz 2 yıldır Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer ile ilgili çok net ifadelerde bulunduk. Bu kişinin Cumhuriyete yönelik değerlendirmelerinin o görevde bulunmasına engel olduğunu açıkladık. Bu kişi şimdi de karşımıza intihal suçu kesinleşmiş biri olarak çıkıyor. Yani devlet bürokrasisinin en üst düzeyinde görev yapan kişi intihal suçlusu. Bu kişinin görevinde kalıp kalmayacağını merakla bekliyoruz.''
''EDİRNE'YE KADAR ASLAN...''
Hükümetin Edirne'ye kadar aslan, Edirne'den sonra ise kuzulaşan bir dış politika izlediğini öne süren Koç, 3 Ekim'e kadar Türkiye'den haksız olarak talep edilen birçok şeyin hükümet tarafından taksit taksit verileceğini ileri sürdü. AB ile ilgili bayram yapanların yaşanan sürecin sonunda kroke durumuna düşmüş boksöre benzediğini öne süren Haluk Koç, ''Dayak yiyen boksörün adı bu iktidardır'' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ulusa sesleniş konuşmasını da eleştiren Koç, Başbakanın bu konuşmaları hangi şartlarda hazırladığını merak ettiğini söyledi. Türkiye'de yoksulluğun tarihe karıştığını ve ülkede artık açlık diye bir gerçeğin ortaya çıktığını ifade eden Koç, ''Bu ülkede sosyal barışın bozulmasından büyük endişe duyuyorum. Bunlar felaket tellallığı değil ülkenin gerçekleri, başbakan bunları görmeli'' dedi.
2,5 yıllık iktidar döneminin ardından AK Parti'nin inişe geçtiğini ve siyasi tarihte bu kadar kısa sürede yaşanan başarısızlığının ender görüleceğini kaydeden Koç, ''Bu sürede hiçbir siyasi oluşum bu kadar çabuk erimemiştir. Bunlar bizim düşüncelerimiz değil Anadolu'dan gelen seslerdir'' diye konuştu.
Koç, CHP'li 5 milletvekilinin bugün ağır eleştirilerde bulunarak istifa ettiğini, bu istifaları ve eleştirileri onaylamadığını belirterek, şunları söyledi:
''Bu arkadaşlarımız yakın gelecekte pişmanlıkları ile baş başa kalacaklardır. Başka bir partiye geçeceklerini belirten arkadaşlarımızın girişimi ile seçimler öncesinde bu partiye hazine yardımı yapılacaktır. Bu yaklaşım siyasi ahlakla bağdaşmaz.
CHP bu konuyu; yaşanan istifalar sonrasında değil, 8 Nisan 2003 tarihinde TBMM Başkanlığına verdiği kanun teklifi ile meclis gündemine getirmiştir. CHP'ye bu kadar ağır eleştirilerde bulunanlar bir gün olsun aynanın önünde durup 'ben bugüne kadar partim için ne yaptım' dememişlerdir. O nedenle bu yolla sonsuz eleştiri hakkını kullanmak doğru değildir. Partide kurumsal bir demokrasi vardır. Bu hakkı herkes sonuna kadar kullanabilir. Bunu bırakıp partiyi terk etme yolunu seçenler, bugüne kadar hiçbir başarı kazanamamışlardır.
Buradan CHP örgütlerini de sağduyuya davet ediyorum ve CHP'nin güçlü olmasının Türkiye'nin gücü ile orantılı olduğunu söylüyorum. CHP örgütleri yapacakları demokratik seçimlerle tüm bu eleştirileri haksız kılacak sağduyuya sahiptir.''
Koç, hazine yardımının kısıtlanması ile ilgili tekliflerini bu hafta meclis gündemine getirip getirmeyeceklerinin sorulması üzerine, ''Bilemiyorum, henüz program netleşmedi. Ancak AKP'de bizim gibi düşünüyorsa çıkarabiliriz'' dedi.
Koç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakanlık, devlet bakanlıkları ve diğer bakanlıklarda 50'nin üzerinde üst düzey bürokratın vekaleten atandığını, aradan 2,5 yıl geçmesine karşın bu kadrolara asaleten atamaların hala gerçekleştirilemediğini söyledi.
''Niye vekaleten atanıyorlar, asaleten atamalarına ne engel oluyor?'' diye soran Koç, bu görevlerdeki insanların büyük bölümünün geçmişleri ve yasal engelleri nedeniyle asaleten atanamadıklarını ileri sürdü. Koç, şunları söyledi:
''Milletin tek başına iktidar görevi verdiği AKP ülkeyi vekaleten yönetiyor. Siz bakmayın Başbakanın öyle esip gürlemesine ve garipleri azarlamasına. Bakın biz 2 yıldır Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer ile ilgili çok net ifadelerde bulunduk. Bu kişinin Cumhuriyete yönelik değerlendirmelerinin o görevde bulunmasına engel olduğunu açıkladık. Bu kişi şimdi de karşımıza intihal suçu kesinleşmiş biri olarak çıkıyor. Yani devlet bürokrasisinin en üst düzeyinde görev yapan kişi intihal suçlusu. Bu kişinin görevinde kalıp kalmayacağını merakla bekliyoruz.''
''EDİRNE'YE KADAR ASLAN...''
Hükümetin Edirne'ye kadar aslan, Edirne'den sonra ise kuzulaşan bir dış politika izlediğini öne süren Koç, 3 Ekim'e kadar Türkiye'den haksız olarak talep edilen birçok şeyin hükümet tarafından taksit taksit verileceğini ileri sürdü. AB ile ilgili bayram yapanların yaşanan sürecin sonunda kroke durumuna düşmüş boksöre benzediğini öne süren Haluk Koç, ''Dayak yiyen boksörün adı bu iktidardır'' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ulusa sesleniş konuşmasını da eleştiren Koç, Başbakanın bu konuşmaları hangi şartlarda hazırladığını merak ettiğini söyledi. Türkiye'de yoksulluğun tarihe karıştığını ve ülkede artık açlık diye bir gerçeğin ortaya çıktığını ifade eden Koç, ''Bu ülkede sosyal barışın bozulmasından büyük endişe duyuyorum. Bunlar felaket tellallığı değil ülkenin gerçekleri, başbakan bunları görmeli'' dedi.
2,5 yıllık iktidar döneminin ardından AK Parti'nin inişe geçtiğini ve siyasi tarihte bu kadar kısa sürede yaşanan başarısızlığının ender görüleceğini kaydeden Koç, ''Bu sürede hiçbir siyasi oluşum bu kadar çabuk erimemiştir. Bunlar bizim düşüncelerimiz değil Anadolu'dan gelen seslerdir'' diye konuştu.
Koç, CHP'li 5 milletvekilinin bugün ağır eleştirilerde bulunarak istifa ettiğini, bu istifaları ve eleştirileri onaylamadığını belirterek, şunları söyledi:
''Bu arkadaşlarımız yakın gelecekte pişmanlıkları ile baş başa kalacaklardır. Başka bir partiye geçeceklerini belirten arkadaşlarımızın girişimi ile seçimler öncesinde bu partiye hazine yardımı yapılacaktır. Bu yaklaşım siyasi ahlakla bağdaşmaz.
CHP bu konuyu; yaşanan istifalar sonrasında değil, 8 Nisan 2003 tarihinde TBMM Başkanlığına verdiği kanun teklifi ile meclis gündemine getirmiştir. CHP'ye bu kadar ağır eleştirilerde bulunanlar bir gün olsun aynanın önünde durup 'ben bugüne kadar partim için ne yaptım' dememişlerdir. O nedenle bu yolla sonsuz eleştiri hakkını kullanmak doğru değildir. Partide kurumsal bir demokrasi vardır. Bu hakkı herkes sonuna kadar kullanabilir. Bunu bırakıp partiyi terk etme yolunu seçenler, bugüne kadar hiçbir başarı kazanamamışlardır.
Buradan CHP örgütlerini de sağduyuya davet ediyorum ve CHP'nin güçlü olmasının Türkiye'nin gücü ile orantılı olduğunu söylüyorum. CHP örgütleri yapacakları demokratik seçimlerle tüm bu eleştirileri haksız kılacak sağduyuya sahiptir.''
Koç, hazine yardımının kısıtlanması ile ilgili tekliflerini bu hafta meclis gündemine getirip getirmeyeceklerinin sorulması üzerine, ''Bilemiyorum, henüz program netleşmedi. Ancak AKP'de bizim gibi düşünüyorsa çıkarabiliriz'' dedi.
