İçişleri Komisyonu Başkanı Süleyman Soylu, kabulde yaptığı konuşmada, “Çok kıymetli bir ülkenin, tarihin bize dostluğunu bahşettiği bir ülkenin, aynı zamanda aynı tarihin çocuklarının bulunduğu iki ülkenin sadece bir büyükelçisini ağırlamıyorum aynı zamanda bir dostumu ve arkadaşımı ağırlıyorum” dedi.
Moallem ile birçok kez, birçok yerde karşılaştıklarını kaydeden Soylu, bazen zorlu zaman dilimlerinde, bazen başka dostların ortak günlerinde ve uluslararası bazı toplantılarda bir araya gelindiğini, bu toplantılarda karşılıklı sıcaklık ve samimiyetin hep en üst noktada olduğuna vurgu yaptı. Soylu şunları kaydetti:
“Çok zor zamanlardan da geçtik hep birlikte. Özellikle Lübnan’daki patlama ve akabinde gelişen olaylar sebebiyle. 2019’dan itibaren Lübnan gerçekten çok önemli bir ekonomik darboğaz içine girdi, dalgalanmalar yaşadı. O zaman da Sayın Cumhurbaşkanımızın davetiyle külliyede Lübnan resmi heyetiyle de birlikteydik. Beraber çok güzel organizasyonlar yaptık. Mersin Limanı’ndan Lübnan’a iyilik gemileri gönderdik. Sonra bizim AFAD Başkanımız oraya gitti. Oradaki vatandaşlar şöyle söylemişler, ‘Bu denizin karşısında bizim kardeşlerimiz var, o ülke bir iyilik ülkesidir’ Belki de bir ülke için söylenebilecek en onurlu cümleler bunlardır.”
Türkiye ve Lübnan hükümetleri arasında bu dönemde birçok iş birliklerinin gerçekleştirildiğine dikkat çeken Soylu, bu iş birliklerinin bundan sonra da devam edeceğini belirtti.
İçişleri Komisyonu Başkanı Süleyman Soylu, Gazze’de bir soykırım yaşandığını ve bu soykırımın devam ettiğini söyledi. Bu durumu sadece soykırım olarak değerlendirmenin eksiklik olacağını sözlerine ekleyen Soylu, “Bu, dünyadaki bütün insanlara ve insanlığa işkencedir. İsrail hem dünya tarihine hem insanlara hem de insanlığa işkence etmektedir. Çocuklarımız büyürken, bütün dünya çocukları büyürken, hastanelerin nasıl vurulduğunu, nasıl işlevsiz hale geldiklerini, insanların nasıl aç bırakıldığını, nasıl 20 bine yakın çocuğun öldürüldüğünü ve nasıl 61 bine yakın insanın katledildiğini yaşıyorlar ve bunların her biri her bir büyüyen çocuğa ve insana işkencedir. Keşke bu çağda yaşamasaydık ve keşke bunları görmeseydik” diye konuştu.
Bütün bunlara rağmen ümitsiz olunmayacağını ve bu günlerin birlikte aşılacağını sözlerine ekleyen Soylu, Amin Maalouf’un bir kitabındaki sözlerine atıf yaparak, “Eğer içinde bulunduğumuz kültürde yetişmemiş olsaydık da, farklı mezheplerde farklı anlayışta farklı kültürde olsaydık hepimiz asimile edilirdik ama şu anda kendi kültürümüzde yetiştiğimiz için kendi farklılıklarımızı koruyabilme kabiliyetine sahip olduk. Bu coğrafyanın en büyük özelliği farklılıkları koruyabilmesidir” dedi.
Bugün yaşanan olayların farklılıklara tahammülü olmayanlarla, farklılıklarla zenginleşeceğini, farklılıklara toleranslı olmak gerektiğini düşünenlerin kavgası olduğuna dikkat çeken Soylu, “Biz bu kavganın galibi olacağız çünkü bu kavganın galibi insanlık olacak. Gecenin en zifiri, en karanlık hali sabaha en yakın zamandır” şeklinde konuştu.
Lübnan Büyükelçisi Moallem, bu görüşmeden dolayı duyduğu memnuniyeti ifade ederek, Türkiye’ye ilk geldiği zaman yapılan milli günlerinde Süleyman Soylu’nun Türkiye’yi temsilen milli gün kutlamasına gelmesinden dolayı çok büyük onur duyduğunu söyledi.
2001 senesinden beri Türkiye ile Lübnan arasındaki vizelerin karşılıklı kaldırılması ile ilgili olarak Soylu ile çalıştıklarını hatırlatan Moallem, gelecek günlerin çok daha iyi olacağını dile getirdi.
