2006-05-12 - 15:10
TBMM BAŞKANI ARINÇ: İNSANLIĞIN, İSTANBUL'DAKİ CAMİ, KİLİSE, SİNAGOG VE ÇOK SAYIDA MABEDİN BARIŞ VE DİYALOG ÇAĞRISINI DAHA İYİ OKUMAYA İHTİYACI VAR"
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği tarafından İstanbul'da düzenlenen "İnanç Turizmi Günleri" programında konuşan Arınç, dünyaya seslenerek, "Gelin kökü sevgi ve hoşgörüye dayanan bir medeniyetin insanlığa sunduğu zenginlikleri görün" dedi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen "İnanç Turizmi Günleri" programını ülkemizin inanç ve kültür potansiyellerinin tanıtılması bakımından çok anlamlı bulduğunu söyledi.

Ülkemize sağladığı çok yönlü katkılarla ekonomimizin temel sektörlerinden biri olan turizmin her geçen gün gelişerek büyüdüğünü belirten Arınç, 2005 yılında ülkemize gelen turist sayısının 24 milyonu aşarak toplam 18.1 milyar dolar civarında gelir getirdiğini kaydetti.

Konuşmasında Devlet İstatistik Enstitüsü'nün Türkiye'yi ziyaret eden turistlerle ilgili bir araştırmasına da yer veren Arınç, şunları söyledi:

"Araştırma, yüzde 49 gibi ağırlıklı bir bölümün gezi ve eğlence amacıyla ülkemize geldiğini ortaya koyuyor. Bugün burada üzerinde konuştuğumuz inanç turizmi ise son yıllarda önemli oranda artış hızı gösterse de maalesef istenilen düzeylerde değildir. Elbetteki turizm çeşitlerinden hiçbiri diğerinin alternatifi olamaz. Turizme bir bütün olarak bakmalı ve hepsinin gelişmesi için devletiyle, özel sektörüyle hep beraber gayret göstermeliyiz. Değerli turizmcilerimiz ülkemizin maddi ve manevi değerlerini insanlığa, konuklarımıza sunarken aynı zamanda uluslararası dostluğa ve barışa da katkıda bulunuyorlar."

Ülkemizdeki turizmin sadece deniz, güneş ve kumdan ibaret olmadığına işaret eden TBMM Başkanı Arınç, "Türkiye'nin dünyanın bir çok turizm bölgesinden belkide en büyük farkı, zengin inanç ve kültür birikimidir" dedi.

"Bu coğrafyada tarih boyunca bir çok medeniyet hayat bulmuş, kültürler dostça buluşmuş, farklı inançların mensupları huzur ve barış içerisinde özgürce yaşayarak bizlere eşsiz miraslar bırakmıştır." Diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkemizin dört bir yanında yükselen cami, kilise ve sinagoglarla Türkiye adeta bir inançlar müzesi gibidir. Sultan Ahmet, Selimiye, Süleymaniye, Ulu Cami, gibi İslam dininin mabetlerinin en güzel örneklerinin yer aldığı ülkemizde, birçok dinin ibadethanesi de inanç ve kültür zenginliğimizi artırmaktadır. Hıristiyanlığın tarihi merkezlerinden biri olan Kapadokya'nın yanı sıra Aziz Nikalos, Aya Yorgi, Saint Piere, Sumela Kiliseleri ülkemizdeki hristiyanların mabetlerinden sadece bir kaçıdır. Galata'daki Neve Şalom, Balat'taki Ahrida, Ortaköy'deki Etz Ahayim ve daha bir çok sinagoglarıyla bu topraklar Musevi vatandaşlarımızın ibadethanelerine de kucak açmıştır. Yine, Deyr Ul Zeferan ve Deyr Ul Umur Manastırlarıyla Süryanilerin inanç merkezi olan Mardin, bu zengin kültür coğrafyasındaki önemli örneklerdendir. Farklı dinlere ait bu mabetler, ülkemizin yüzyıllar boyu ibadet özgürlüğüne saygı geleneğini simgeleyen en açık göstergelerdir. Türkiye'deki farklı inançlar, sadece ibadethanelerle değil, diyalog ve kardeşlik içerisinde bir arada yaşayan farklı dinlere mensup insanlarla da tüm canlılığıyla yaşıyor."

TBMM Başkanı Arınç, bir çok sektörü besleyen turizmi sadece ekonomik boyutlarıyla değil, sosyal ve kültürel açıdan da değerlendirmek gerektiğini ifade ederek, "Dünyanın içinde bulunduğu koşullar özellikle inanç turizminin ekonomik boyutundan çok daha önemli olan yönünü göstermesi bakımından dikkat çekicidir." Diye konuştu.

Kültür ve inanç farklılıklarının çatışmanın değil, barış ve diyalog içerisinde zenginleşmenin kaynağı olduğunu ortaya koyan en güzel adresin Türkiye olduğunu belirten Arınç, "Ülkemizde hayat bulmuş çeşitli inanç ve kültürlerden tüm medeniyetlerin bize sunduğu en etkileyici tarih tecrübesi, insanlığın farklılıklarını barındırarak huzur içerisinde yaşayabileceği gerçeğidir."

TBMM Başkanı Arınç, konuşmasının son bölümünde dünyaya seslenerek şu çağrıyı yaptı:

"İnsanlığın ihtiyaç duyduğu birlikte yaşama kültürünün en canlı ve çarpıcı fotoğraflarını ülkemizin her köşesinde görmek mümkündür. Medeniyetlerin çatışmasından bahseden insanların, farklı inançların nasıl huzur ve barış içerisinde yaşadığını görmeleri için İstanbul'un siluetine bakmaları yeterlidir. İnsanlığın, İstanbul'daki cami, kilise, sinagog ve çok sayıda farklı mabedin barış ve diyalog çağrısını daha iyi okumaya ihtiyacı var. Böylesine önemli bir toplantının ülkemizdeki inanç zenginliğinin en etkileyici örneği olan barış kenti İstanbul'da düzenlenmesinde çok isabetli olduğu kanaatindeyim. İnsanlığın ortak değerlerini, abidelerini, mabetlerini ve eşsiz eserlerini barındıran ülkemize dünyanın her yerinden insanları davet ediyorum. Gelin kökü sevgi ve hoşgörüye dayanan bir medeniyetin insanlığa sunduğu zenginlikleri görün. İnançların nasıl bir arada, dostluk, huzur ve barış içerisinde yaşadığına şahit olun. Farklı dinlerin temsilcilerini bir araya getiren bu toplantından birlik ve beraberliğe muhtaç tüm dünyaya önemli mesajlar verileceğine yürekten inanıyorum."