2005-03-22 - 11:10
Antalya'da yapılmakta olan "1. Çevre ve Ormancılık Şurası"nda konuşan Arınç, "Ülkemizin daha yeşil, daha temiz ve daha yaşanabilir hale gelebilmesi için yaşlısından gencine, kadınından çocuğuna kadar toplumun her kesimine önemli görevler düşüyor" dedi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, "gelecek kuşaklara temiz bir dünya bırakmak hepimizin insanlık borcu ve sorumluluğudur" dedi.
Antalya'nın Kemer İlçesi'ne bağlı Göynük Beldesi'nde bugün başlayan "1. Çevre ve Ormancılık Şurası"nda konuşan Arınç, "Ülkemizin daha yeşil, daha temiz ve daha yaşanabilir hale gelebilmesi için yaşlısından gencine, kadınından çocuğuna kadar toplumun her kesimine önemli görevler düşüyor" diye konuştu.
Bugün dünyanın karşı karşıya bulunduğu sorunlar arasında çevre ile ilgili olanların ilk sırada yer aldığına işaret eden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geride bıraktığımız yüzyılda hızlı nüfus artışı, sanayileşme ve şehirleşme çevre sorunlarını beraberinde getirmiştir. Bu sorunlar maalesef bütün insanlığı tehdit eden üzücü boyutlara ulaşmıştır. Çevreye gereken önemin verilmemesi sonucunda hayat kaynaklarımız olan hava, su ve toprak bilinçsizce tüketilerek doğal denge bozulmuştur.
Yaşanabilir alanın azalmasına rağmen dünyanın nüfusu hızla artıyor. Birleşmiş Milletler raporları, dünya nüfusunun 1999'da 6 milyara yükseldiğini gösterirken 2012'de bu rakamın 7 milyara ulaşacağını ortaya koyuyor.
Artan nüfusun çevre üzerindeki baskısı, insanlığı dünya kaynaklarının tükenmesi tehlikesiyle karşı karşıya bırakmıştır. "Hava, su, toprak tükenir mi?" Evet, hiç kimsenin aklına gelmeyen bu kaynaklar, şimdi tükenme noktasına gelmiştir. Bu tablonun sonucunda, dünyanın çeşitli bölgelerinde trajik manzaralarla karşılaşıyoruz. Birleşmiş Milletler rakamlarına göre, dünyada 15 bin 589 canlı türü yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor. Ne acıdır ki, canlıların soylarının tükenme hızı, geçmişe göre 100 ile 1000 kat arasında artmıştır."
TBMM Başkanı Arınç, UNICEF ve Dünya Sağlık Örgütü'nün hazırladığı "Milenyum Kalkınma Hedeflerine Ulaşma" başlıklı rapora göre, şu an dünyada tam 1 milyar kişi temiz içme suyu bulamadığını hatırlattığı konuşmasında
"Tahrip gücü yüksek modern silahlara milyarlarca dolarlık harcama yapabilen insanlığın çevre konusunda gösterdiği duyarsızlık düşündürücüdür. Silaha yapılan bu abartılı harcamaların bir kısmının çevre sorunlarına ayrılması halinde, daha yaşanabilir bir dünyaya kavuşmamız mümkün olacaktır" dedi.
Çevre ve ormancılık konularında Türkiye'nin de durumunun da pek parlak olmadığını vurgulayan Arınç, "Böylesine köklü sorunların çözülmesi sadece hükümetin çalışmasıyla mümkün değildir. Ülkemizin daha yeşil, daha temiz ve daha yaşanabilir hale gelebilmesi için yaşlısından gencine, kadınından çocuğuna kadar toplumun her kesimine önemli görevler düşüyor" dedi.
Türkiye'nin orman yangınlarının yanı sıra, diğer çevre sorunlarıyla da karşı karşıya bulunduğunu hatırlatan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
Milletimizin geleceğini ilgilendiren böylesi hayati sorunların çözümü konusunda ümitsiz değiliz. Türkiye her alanda çok büyük bir değişim ve dönüşüm yaşıyor. Bu süreç, Avrupa Birliği müzakereleri ile daha da hız kazandı. Bu tarihi dönüşümün gerçekleşmeye başladığı alanlardan birisi de kuşkusuz çevre ve ormancılıktır. Avrupa Birliği'ne tam üyelik müzakerelerinin başlamasıyla birlikte en ciddi dönüşüm tarımla bağlantılı olarak bu alanlarda yaşanacaktır. Bütün alanlarda olduğu gibi çevre ve ormancılıkta da, değişimi önce insanımız için yapmalıyız."
Meclis ve hükümetin çevre sorunlarına çok duyarlı olduğunu belirten Arınç, TBMM'nin son dönemde çevre ve ormancılık alanlarında çok sayıda kanun ve yönetmenlik çıkardığını ifade ederek şöyle dedi:
"Bunun dışında biz de TBMM'nin kuruluşunun 85. Yıldönümü kutlamalarında bazı projelerimizle çevreci yönümüzü ortaya koyduk. Bildiğiniz gibi, 2005'i "Milli Egemenlik Yılı" olarak ilan ettik. Bu sene içerisinde Türkiye'nin çeşitli illerinde 64 ayrı etkinlik düzenleyeceğiz.
Meclis bahçemize "Türkiye'nin Çiçekleri Parkı" açacağız. Burada Türkiye'nin dört bir yanında yetişen değerli çiçekler sergilenecek. Yine birkaç ayrı alanda hatıra ormanı oluşturarak 85. yılımızda çevre dostlarıyla buluşacağız. Meclis kampusu içinde "TBMM Başkanları Parkı" açacağız. Bu parkta, bugüne kadar görev yapan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere 22 TBMM Başkanı adına sedir ağaçları dikeceğiz.
İnsanoğlunun tabiatla asırlardır sürdürdüğü savaşı kaybettiğini anlaması lazımdır. Artık yeni bir anlayış geliştirmek gereklidir. Savaşarak değil barışarak, doğal kaynaklarımızı koruyarak huzurlu bir dünyada yaşayabileceğimizi anlamalıyız. Unutmamalıyız ki, biz bu dünyayı gelecek nesillerden emanet aldık.
Gelecek kuşaklara temiz bir dünya bırakmak hepimizin insanlık borcu ve sorumluluğudur. Sahip olduğu zengin kaynaklarıyla dünyanın ender ülkelerinden birisi olan Türkiye'nin havasını, suyunu ve toprağını millet olarak koruyalım. Daha temiz, daha yeşil, daha verimli ve daha kaliteli bir Türkiye'de yaşamak ümidiyle, 1. Çevre ve Orman Şurasında alınan kararların hayata geçirilmesini diliyorum."
Antalya'nın Kemer İlçesi'ne bağlı Göynük Beldesi'nde bugün başlayan "1. Çevre ve Ormancılık Şurası"nda konuşan Arınç, "Ülkemizin daha yeşil, daha temiz ve daha yaşanabilir hale gelebilmesi için yaşlısından gencine, kadınından çocuğuna kadar toplumun her kesimine önemli görevler düşüyor" diye konuştu.
Bugün dünyanın karşı karşıya bulunduğu sorunlar arasında çevre ile ilgili olanların ilk sırada yer aldığına işaret eden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geride bıraktığımız yüzyılda hızlı nüfus artışı, sanayileşme ve şehirleşme çevre sorunlarını beraberinde getirmiştir. Bu sorunlar maalesef bütün insanlığı tehdit eden üzücü boyutlara ulaşmıştır. Çevreye gereken önemin verilmemesi sonucunda hayat kaynaklarımız olan hava, su ve toprak bilinçsizce tüketilerek doğal denge bozulmuştur.
Yaşanabilir alanın azalmasına rağmen dünyanın nüfusu hızla artıyor. Birleşmiş Milletler raporları, dünya nüfusunun 1999'da 6 milyara yükseldiğini gösterirken 2012'de bu rakamın 7 milyara ulaşacağını ortaya koyuyor.
Artan nüfusun çevre üzerindeki baskısı, insanlığı dünya kaynaklarının tükenmesi tehlikesiyle karşı karşıya bırakmıştır. "Hava, su, toprak tükenir mi?" Evet, hiç kimsenin aklına gelmeyen bu kaynaklar, şimdi tükenme noktasına gelmiştir. Bu tablonun sonucunda, dünyanın çeşitli bölgelerinde trajik manzaralarla karşılaşıyoruz. Birleşmiş Milletler rakamlarına göre, dünyada 15 bin 589 canlı türü yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor. Ne acıdır ki, canlıların soylarının tükenme hızı, geçmişe göre 100 ile 1000 kat arasında artmıştır."
TBMM Başkanı Arınç, UNICEF ve Dünya Sağlık Örgütü'nün hazırladığı "Milenyum Kalkınma Hedeflerine Ulaşma" başlıklı rapora göre, şu an dünyada tam 1 milyar kişi temiz içme suyu bulamadığını hatırlattığı konuşmasında
"Tahrip gücü yüksek modern silahlara milyarlarca dolarlık harcama yapabilen insanlığın çevre konusunda gösterdiği duyarsızlık düşündürücüdür. Silaha yapılan bu abartılı harcamaların bir kısmının çevre sorunlarına ayrılması halinde, daha yaşanabilir bir dünyaya kavuşmamız mümkün olacaktır" dedi.
Çevre ve ormancılık konularında Türkiye'nin de durumunun da pek parlak olmadığını vurgulayan Arınç, "Böylesine köklü sorunların çözülmesi sadece hükümetin çalışmasıyla mümkün değildir. Ülkemizin daha yeşil, daha temiz ve daha yaşanabilir hale gelebilmesi için yaşlısından gencine, kadınından çocuğuna kadar toplumun her kesimine önemli görevler düşüyor" dedi.
Türkiye'nin orman yangınlarının yanı sıra, diğer çevre sorunlarıyla da karşı karşıya bulunduğunu hatırlatan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
Milletimizin geleceğini ilgilendiren böylesi hayati sorunların çözümü konusunda ümitsiz değiliz. Türkiye her alanda çok büyük bir değişim ve dönüşüm yaşıyor. Bu süreç, Avrupa Birliği müzakereleri ile daha da hız kazandı. Bu tarihi dönüşümün gerçekleşmeye başladığı alanlardan birisi de kuşkusuz çevre ve ormancılıktır. Avrupa Birliği'ne tam üyelik müzakerelerinin başlamasıyla birlikte en ciddi dönüşüm tarımla bağlantılı olarak bu alanlarda yaşanacaktır. Bütün alanlarda olduğu gibi çevre ve ormancılıkta da, değişimi önce insanımız için yapmalıyız."
Meclis ve hükümetin çevre sorunlarına çok duyarlı olduğunu belirten Arınç, TBMM'nin son dönemde çevre ve ormancılık alanlarında çok sayıda kanun ve yönetmenlik çıkardığını ifade ederek şöyle dedi:
"Bunun dışında biz de TBMM'nin kuruluşunun 85. Yıldönümü kutlamalarında bazı projelerimizle çevreci yönümüzü ortaya koyduk. Bildiğiniz gibi, 2005'i "Milli Egemenlik Yılı" olarak ilan ettik. Bu sene içerisinde Türkiye'nin çeşitli illerinde 64 ayrı etkinlik düzenleyeceğiz.
Meclis bahçemize "Türkiye'nin Çiçekleri Parkı" açacağız. Burada Türkiye'nin dört bir yanında yetişen değerli çiçekler sergilenecek. Yine birkaç ayrı alanda hatıra ormanı oluşturarak 85. yılımızda çevre dostlarıyla buluşacağız. Meclis kampusu içinde "TBMM Başkanları Parkı" açacağız. Bu parkta, bugüne kadar görev yapan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere 22 TBMM Başkanı adına sedir ağaçları dikeceğiz.
İnsanoğlunun tabiatla asırlardır sürdürdüğü savaşı kaybettiğini anlaması lazımdır. Artık yeni bir anlayış geliştirmek gereklidir. Savaşarak değil barışarak, doğal kaynaklarımızı koruyarak huzurlu bir dünyada yaşayabileceğimizi anlamalıyız. Unutmamalıyız ki, biz bu dünyayı gelecek nesillerden emanet aldık.
Gelecek kuşaklara temiz bir dünya bırakmak hepimizin insanlık borcu ve sorumluluğudur. Sahip olduğu zengin kaynaklarıyla dünyanın ender ülkelerinden birisi olan Türkiye'nin havasını, suyunu ve toprağını millet olarak koruyalım. Daha temiz, daha yeşil, daha verimli ve daha kaliteli bir Türkiye'de yaşamak ümidiyle, 1. Çevre ve Orman Şurasında alınan kararların hayata geçirilmesini diliyorum."
