2005-07-08 - 17:00
CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ KOÇ: BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN, ''VAKIF ÜNİVERSİTELERİNDE TÜRBANIN SERBEST OLMASI''NA İLİŞKİN ÖNERİSİ İLE İLGİLİ ''BUNUN GEÇERLİLİĞİ YOKTUR, KARŞILIĞI YOKTUR, TARTIŞMASI BİLE ABESTİR'' DEDİ
Haluk Koç, düzenlediği basın toplantısında, "Sayın Arınç'ı, görev sorumluluğu ve tarafsızlığını korumaya davet ediyorum'' şeklinde konuştu
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD'de yaptığı açıklamaları eleştirerek ''Çok acıdır; sayın Başbakan, genellikle zengin sofralarında içini döken başbakan manzarası çiziyor. Yoksul halkın iktidara getirdiği Erdoğan, ABD'de zengin sofralarında CHP'yi şikayet ediyor'' dedi.

Başbakanın her ABD ziyaretinde, CHP olarak ''tetikte olduklarını'' ifade eden Koç, Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında, şunları söyledi:

''Çünkü ABD'ye giderken, havada ya da ABD kara parçası üzerinde Sayın Başbakana genellikle bir şey oluyor. 'Ah CHP', 'CHP yüzünden', 'Zaten CHP bizim elimizi kolumuzu bağlıyor' gibi açıklamalar yapıyor. Çok acıdır, Sayın Başbakan, genellikle zengin sofralarında içini döken başbakan manzarası çiziyor. Yoksul halkın iktidara getirdiği Erdoğan, ABD'de zengin sofralarında CHP'yi şikayet ediyor.

Sayın Başbakana hatırlatıyoruz. ABD'de de bulunsa, bir kıtadan bir kıtaya uçarken havada da bulunsa, Türkiye'de de bulunsa şunu altını çizerek hatırlatıyoruz; Türkiye'yi daha da yoksullaştıracak, ekonomide ve dış politikada sınırsız, sorumsuz teslimiyete götürecek adımları, bilin ki CHP size bundan sonra da attırmayacaktır. Siyasi hesabınızı buna göre yapın. İstersen dünyayı dolaş, şikayetlerine istediğin yerde devam et. TBMM, IMF'nin verdiği ev ödevlerine CHP'nin destek vereceği bir çalışma alanı olmayacaktır. Sayın Başbakan, bu böyle biline.

Bir iktidar düşünün, kendisine IMF ile vardıkları anlaşmanın 1. gözden geçirme aşaması için 'Şu şu yasaları çıkaracaksınız' deniliyor. Hükümet olarak, 359 kişilik bir gruba sahip bir iktidar partisi olarak, son ana kadar Meclis'e bir çalışma programı sunamıyorlar. Meclis her gün 14.00-23.00 ya da bazı günler 11.00-23.00 saatleri arası çalışıyor, yani tam mesai yapıyor. Son üç ay çoğu zaman hafta sonları dahil çalışıyor. Son 3 günde, demokrasiyi hızlı trene bindirecek İçtüzük değişikliğini de yapıyorlar. 24 yasayı, 'el kaldır, el indir' şeklinde çıkarıyorlar. Sosyal Güvenlik Yasası'nı çıkaramadıkları için sayın Başbakan ABD'de, CHP'yi suçluyor. 'Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu' demek geliyor insanın içinden...''

''TARTIŞMASI BİLE ABES''
CHP Grup Başkanvekili Koç, Başbakanın, ''türbanın vakıf üniversitelerinde serbest olmasına'' ilişkin önerisiyle ilgili soruyu yanıtlarken, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkardığı yasalar, anayasa, Türkiye'deki üniversiteler, çalışma koşullarını düzenleyen 2547 sayılı yasa, yüksek yargı organı kararları tüm Türkiye'yi bağlayan; Türkiye'deki bu sürecin içindeki tüm kurumları bağlayan yasalardır. Başbakan, bu konuda ciddi hukuk danışması alsaydı bence daha uygun olurdu. Başbakan havadayken böyle ilginç önerilerde buluyor. Bunun geçerliliği yoktur, karşılığı yoktur, tartışması bile abestir'' dedi.

BÜLENT ARINÇ'IN AÇIKLAMALARI
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, TBMM Başkanı Arınç'ın, dünkü basın toplantısında, ''bir hükümet mensubuymuş, iktidarın yetkilisiymiş'' gibi açıklamalarda bulunduğunu ileri sürerek, ''Ben, bir kez daha Sayın Arınç'ı üzmeden, sinirlendirmeden, hiddetlendirmeden görev sorumluluğu ve tarafsızlığını korumaya davet ediyorum'' dedi.

Arınç'ın, tüm TBMM'nin başkanı olduğuna dikkati çeken Koç, ''tutum ve davranışlarını da buna göre sürdürmesi'' gerektiğini söyledi. Koç, Meclis başkanlarının siyasi kimliği olup olmadığı konusunda, şu değerlendirmeyi yaptı:

''TBMM İçtüzüğü'nün 10. maddesi, başkan seçimini düzenliyor. Burada şöyle söyleniyor; siyasi gruplar başkanlık için aday gösteremezler. TBMM başkanı, içtüzüğün 10. maddesi gereği seçildikten sonra tüm Meclisin, Meclis'teki tüm siyasi partilerin, grupların hepsinin başkanı sıfatını kazanıyor. Sayın Meclis Başkanı, tarafsız kimliğini her alanda sürdürmek zorunda.''

Haluk Koç, ''Ben, sayın Meclis Başkanı'na, Meclis başkanının görevleriyle ilgili olarak İçtüzüğün 14. maddesini hatırlatmak istiyorum'' dedi. Arınç'ın, ''bir hükümet mensubuymuş, hükümetin bir kanadıymış, iktidarın bir yetkilisiymiş gibi'' açıklamalar yaptığını iddia eden Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Anayasanın 6-7-8-9-11. maddelerini bir kez daha hatırlatmak istiyorum kendisine... 'Yürütme yetkisi, cumhurbaşkanı ve başbakan tarafından, anayasa ve kanunlara uygun olarak yerine getirilir' diyor. Sayın Arınç, cumhurbaşkanını görmüyor, 'anayasaya ve kanunlara uygun
olarak kullanılır' ifadesini görmüyor. 'Biz çoğunluğuz, her şeyi yaparız' diyor.

Sayın Arınç'ın hedefinde yargı da vardı. Anayasa 'Yargı yetkisi Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır' diyor. 11. madde her şeyi özetliyor, 'Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü' diye. Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır ve madde şu tokat gibi cümleyle bitiyor; 'Kanunlar anayasaya aykırı olamaz.' Bu kadar konuşmaya, siyasi içerikli mesajlarına, anayasanın 6-7-8-9-11. maddeleri ile içtüzüğün 10 ve 14. maddesi sanıyorum yeterli yanıt oluşturuyor. Sayın Meclis Başkanı'nın bundan sonraki tutumunda bu çerçeve içinde hareket etmesi, umarım temsil ettiği noktanın görev sorumluluğu ile bağdaşan süreç olacaktır.''

ENFLASYON
Koç, DİE'nin açıkladığı enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını savundu ve enflasyonda iddia edilen düşmenin sokağa yansımadığını söyledi. İzafi kiranın enflasyon sepetinden çıkarılması sonucu, endeks içinde kiranın ağırlığının düştüğünü belirten Haluk Koç, ''Oysa ortalama kira artışı, enflasyondaki artışın son iki yıldır 3-4 katı büyüklüğündedir. Özellikle büyük kentlerde ev kiralarının ortalama artış oranı, son iki yıldır yıllık bazda yüzde 40'ı aşmış bulunmaktadır'' dedi.

LONDRA'DAKİ SALDIRILAR
Londra'daki saldırıların son derece üzücü olduğunu ifade eden Haluk Koç, ancak gerçekleri görmek gerektiğini belirterek şöyle dedi:

''Tehdit unsuru olarak bölgelere savaş açarak, küresel terörün önüne geçilemeyeceği çok açık. Bunun tek çözümü, dünyadaki gelir dağılımı adaletsizliğini giderecek, dünyaya sosyal demokrasi önerecek bir programın devreye sokulması. Bu şekildeki gelişmişlik farkları, dünyadaki küresel terörün çıkış noktaları arasında yer alıyor. Dünyadaki haksız, hukuksuz işgaller, sömürge savaşları da mazlum toplumların tepkisini kabartıyor. Ama terörü hiç kimsenin mücadele yöntemi olarak benimsememesi gerektiğini, bunun, bir çıkmaz yol olduğunu her fırsatta söylüyoruz. Küresel terörle mücadele etmek için dünyada küreselleşmenin getirdiği olumsuz gelir dağılımının giderilmesine yönelik çözümler aranması şartı var. Olayı bu boyutuyla da görmek lazım.''

KOÇ'UN KABULÜ
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Türk Haber-Sen Genel Başkanı İsmail Karadavut ile bazı sendika üyelerini TBMM'de kabulünde yaptığı konuşmada ise 'Telekom ihalesini Türkiye'ye zafer olarak sunanların bu ülkeyi sevmesinden kuşku duyduklarını'' söyledi.

''Muhaberesiz ülke, yeri geldiğinde muharebe yapamaz'' diyen Koç, Telekom'un özelleştirilmesine her platformda karşı çıkacaklarını bildirdi. Stratejik önemi bulunan kurumların özelleştirilmesiyle Türkiye'nin önünün kapatılmak istendiğini ifade eden Koç, ''Değişik konularda bocalayan bir iktidar görüntüsü var. Sıkıştılar, nerede sıkıştılar? Ulusal çıkarlarla, kendilerine dikte edilen, yapmaları için yön gösterilen, atmaları gereken adımları gösteren uluslararası kuruluşların fetvaları arasında sıkıştılar. Bu çelişkiye son verilmesi gerekir. İktidarın bir gün daha işbaşında olması, Türkiye için son derece riskler taşıyor'' diye konuştu.

TCK DEĞİŞİKLİĞİNE İLİŞKİN KANUN
Haluk Koç, eğitim kurumlarıyla ilgili TCK'da değişiklik öngören kanunu Anayasa Mahkemesi'ne götürüp götürmeyeceklerine ilişkin soruya şu karşılığı verdi:

''O konuda hazırlığımız var. Hukuk boyutuyla şöyle bir sıkıntı var. Yabancılara toprak satışıyla ilgili kanunu CHP Anayasa Mahkemesi'nde iptal ettirdi. Fakat, yerine herhangi bir şey konulmadığı için şu anda her şey serbest Türkiye'de. Şimdi TCK'nın 263. maddesiyle ilgili de Anayasa Mahkemesi'ne gidilir ve bir iptal süreci yaşanırsa yerine bir şey koymadığınız zaman boşluk doğacak. Bununla ilgili hukuki değerlendirmeler hem parti
genel merkezinde hem CHP hukuk bürosunda devam ediyor. Bu hukuki değerlendirmelerin sonucunda siyasi karar verilecek.''