2005-09-29 - 13:15
NTV Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün hazırladığı Ankara Gündemi programında, Yeni yasama yılındaki seçim tartışmalarıyla ilgili soruları cevaplandıran TBMM Başkanı Bülent Arınç, "Bu parlemento 5 yıllık bir dönem için seçildi. Bizim için 3 Kasım'ın miadı 5 yıldır" dedi.
TBMM'nin 5 yıllık bir dönem için seçildiğini belirten TBMM Başkanı Bülent Arınç, "Bizim için 3 Kasım 2002'nin miadı 5 yıldır" dedi.
NTV Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün TBMM'nin açılışı ve iç politikaya ilişkin sorularını cevaplandıran Başkan Arınç, dönem sonuna kadar TBMM'de alınacak her kararın meşru olacağını ifade etti.
Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun yaklaşık 51 maddeden oluşan Anayasa değişiklik çalışmasında Cumhurbaşkanının yetkileri ve görev süresinin değiştirildiğine ilişkin düzenlemeler konusunda düşüncelerini açıklayan TBMM Başkanı Bülent Arınç, şunları söyledi:
"Bizde Anayasa değişiklikleri tasarı olarak gelmez, milletvekillerinin teklifi olarak gelir. En az 184 milletvekilinin imzasıyla Anayasa değişikliği teklifi verilebilir. Ben doğrusu bunun teklif olarak meclise gelip gelmeyeceğini, komisyonlardan geçerek Genel Kurula yürüyüp yürümeyeceğini doğrusu bilmiyorum. CHP bunu tek başına getirmeye kalksa faraza, 158 veya 157 milletvekili ile bu mümkün değil. Bu AK Parti milletvekilleri için mümkün. Onlar için mümkün olan şeye partileri karar verirse, milletvekilleri kendi inisiyatifiyle bunu getirebilir. Meclise geldikten sonra üzerinde konuşabileceğimiz bir konu. Ben gelsin veya gelmesin noktasında değilim."
Erken seçim tartışmaları ve Cumhurbaşkanın bu parlamento tarafından seçilip seçilmemesine ilişkin görüşlerini de yöneltilen soru üzerine açıklayan Başkan Bülent Arınç, "Bir defa bu dönem beş yıllık bir dönem olarak seçildi. Benim meclis başkanı olarak amacım bu dönemi salimen tamamlamak. Bizim için 3 Kasım 2002'nin miadı 5 yıldır" dedi. Hükümetin beş yılı doldurarak seçime gideceğine ilişkin beyanları olduğunu hatırlatan Başkan Arınç, "Benim temennim parlamentonun miadını tam doldurmak suretiyle yeni seçimlerin yapılmasıdır" açıklamasında bulundu.
MEŞRUİYET TARTIŞMALARI VE SEÇİM
Meclisin alacağı kararlara ilişkin meşruiyet tartışması yapılamayacağını kaydeden Başkan Arınç, şunları söyledi:
"Bu süreç içinde meclis hangi kararı alırsa, meclis hangi kanunu çıkarırsa, bunun içinde Cumhurbaşkanlığı seçimi de dahil, hepsi meşrudur. Meclisin kapandığı son güne kadar aldığı her kararın meşru olduğuna dair anayasal hükümler var. Yani bu parlamento yeni cumhurbaşkanını seçmemeli diyen birisi varsa ki var birkaç kişi ben bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Meclise karşı bir güvensizliktir. Bu meclisin suyu mu çıktı? Niçin Cumhurbaşkanını seçmesin. Hükümet içinde Cumhurbaşkanının seçimi gündeme gelecek olursa, bunu engelleyecek, onu geçersiz sayacak hiçbir argümanın bulunmadığını düşünüyorum. Böyle bir şeyi iddia edenler varsa, geçtiğimiz dönemde sayın Cumhurbaşkanını seçen kadronun bugün nerede olduğuna baksınlar. Bugün sayın Sezer'in meşruiyeti tartışılıyor mu? Hayır. Bunu tartışan insana önce biz karşı çıkarız. Ama sayın Sezer'i o gün mecliste seçen milletvekillerinden hiç kimse yok bugün. Yani bu onun meşruiyetini kaybettiği anlamına gelmez. Meclis seçimini yapmıştır. Bu seçim meşrudur."
Temsilde adaletin sağlanması için seçim barajının düşürülmesi konusunda görüşlerini daha önce de açıkladığını yöneltilen soru üzerine hatırlatan TBMM Başkanı Bülent Arınç, "Görüşlerimde değişen bir şey yok. Mecliste temsil adaletinin sağlanması konusunda seçim kanununda değişiklik yapılmasını önerdim. Oturumlar tertipledim. Açık oturumlara çıktım. Görüşlerimi açıkladım. Ama şu ana kadar Sayın Başbakan'ın birkaç görüşü oldu. 450 milletvekilliği gibi, Türkiye milletvekilliği olabilir, hepsi konuşulabilir, tartışılabilir ama diğer partilerin hiçbirinden bu konuda bir destek veya görüşlerini açıklayan bir ifade duymadım. Herhalde bu seçim kanunu ile seçimlere gidilecek" dedi.
SİLAHA VEDA KAMPANYASI
TBMM'de grup kurma sayısının 40'a çıkartılacağına ilişkin iddialara, Anayasal düzenlemeyi gerektiren bir konu olduğu şeklinde cevap veren Başkan Arınç, yeni yasama yılında silaha karşı başlatacağı kampanya ya değindi. Silah taşıma ve kullanımı konusunda Türkiye'de bir başıbozukluk olduğuna vurgu yayan TBMM Başkanı Bülent Arınç, düşüncesini şöyle dile getirdi:
"Bu başıbozukluk çok acı olaylara sahne oldu. O kadar sorumsuzca, o kadar gelişigüzel, o kadar çirkin bir şekilde bu silah kullanımı var ki bu Türkiye'de buna artık toplumsal bir tepki gösteriyoruz. Bu olaylardan bir tanesine de iki milletvekilimizin karışmış olması bizi fevkalade üzdü. O bölgenin bir geleneği olabilir. O geleneği doğru kabul etmek, haklı kabul etmek bence çok yanlıştır. Şimdi buna karşı bir toplumsal tepki ortaya çıktı. Biz meclis olarak üzerimize düşeni yapacağız. Bu konuda önlem almak hükümetin, İçişleri Bakanlığı'nın, Adalet Bakanlığı'nın görevidir diye düşündüm. Sanıyorum İçişleri Bakanlığı'nın silah taşıma ve bulundurma ruhsatlarıyla ilgili bir çabası var. Adalet Bakanlığı da belki cezaları daha caydırıcı hale getirmek için bir çalışma yapabilir. Ben 1 Ekim'de yeni yasama yılının başlangıcında bu hassas konuyu gündeme getirmek istiyorum. Açış konuşmamda da birkaç kelimeyle bu konuya eğileceğim. Sayın Cumhurbaşkanının konuşmasından önce benim bir konuşmam var bir hoşgeldiniz konuşması gibi. Silahlanmaya hayır, milletvekillerimiz meclise silahsız gelecekler gibi bir kampanya başlatacağız. Zaten dönemin başında bu konuyla ilgili çok çalışmalar yaptım. Meclise silahla gelen milletvekillerimizin sayısı biri ikiyi geçmez. Buna rağmen bu konudaki duyarlılığımızı devam ettiriyoruz. Kampanyamızda afişlerimizle, konuşmalarımızla bunu destekleyeceğiz. Hükümetin yaptığı çalışmalara da, bireysel inisiyatiflere de, STÖ'lerin yaptığı çalışmalara da kampanyamızla destek vereceğiz. Umarım yararlı olur. Çünkü bu herkes tarafından desteklenen bir kampanya oldu. Umarım sonuca ulaşacağız."
Yeni yasama döneminde parlamentonun seçime gittiğini ancak bunun bugünden yarına seçim anlamına gelmediğinin altını çizen Başkan Bülent Arınç, "Kişisel görüşüm meclis seçime gidiyor. Herkesin böyle tüylerinin diken diken olmasına gerek yok. 5 yıllık dönemin üç yılı bitti iki yılı kaldı. Kalan iki yılda daha hızlı gider süreç. Zamanın nasıl geçtiğinin farkına varamazsınız. Üç yıldır yürüyerek gidiyorduk, şimdi koşarak gidiyoruz" dedi.
Meclisin yapısal ve kurumsal çalışmalar yapması gerektiğine dikkat çeken Başkan Arınç, bu amaçla TBMM İç Tüzüğü'nün değiştirilmesi için yaptırdığı çalışma hakkında bilgi verdi:
İÇ TÜZÜK ÇALIŞMASI VE DENETİM
"Şu anda bizim iç tüzüğümüzün 180'e yakın maddesi var. Biz bunların hemen hemen 30 tanesini yürürlükten kaldırıyoruz. 9 tanesini değiştiriyoruz. 90 civarında maddeyi de yeniden düzenliyoruz. Daha işlek, daha işlevsel, daha az sürede daha çok çalışan, fonksiyon yerine getiren ve bazı yorumlara yol açmayacak, daha net bir iç tüzük yapma gayretimiz var. Ben partilerden bunu bekledim. Partilerden bir iki bireysel teklifin dışında gelmedi. Kanunlar Kararlarla yaptırdığım bu çalışmayı gruplara göndereceğim. Görüşlerini alacağım. Sonra da eğer olurlarını alabilirsem, meclisten bunun geçmesi için çalışacağım."
12 Ekim'de düzenleyeceği basın toplantısı ile Meclisin denetime açılması konusunda bir teklifi kamuoyu ve parlamento ile paylaşacağını da belirten Başkan Arınç, "Benim demokrasiden anladığım seçilenler denetlenmelidir. Yetkisi olanların, yetkisi ve sorumlulukları mutlaka denetlenmelidir. Bu konuda bir boşluk var. Bu boşluğu giderek bazı tedbirlerin alınmasını başkan olarak ben talep edeceğim. Bunun demokrasi için iyi bir gelişme olacağını düşünüyorum" diye konuştu.
NTV Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün TBMM'nin açılışı ve iç politikaya ilişkin sorularını cevaplandıran Başkan Arınç, dönem sonuna kadar TBMM'de alınacak her kararın meşru olacağını ifade etti.
Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun yaklaşık 51 maddeden oluşan Anayasa değişiklik çalışmasında Cumhurbaşkanının yetkileri ve görev süresinin değiştirildiğine ilişkin düzenlemeler konusunda düşüncelerini açıklayan TBMM Başkanı Bülent Arınç, şunları söyledi:
"Bizde Anayasa değişiklikleri tasarı olarak gelmez, milletvekillerinin teklifi olarak gelir. En az 184 milletvekilinin imzasıyla Anayasa değişikliği teklifi verilebilir. Ben doğrusu bunun teklif olarak meclise gelip gelmeyeceğini, komisyonlardan geçerek Genel Kurula yürüyüp yürümeyeceğini doğrusu bilmiyorum. CHP bunu tek başına getirmeye kalksa faraza, 158 veya 157 milletvekili ile bu mümkün değil. Bu AK Parti milletvekilleri için mümkün. Onlar için mümkün olan şeye partileri karar verirse, milletvekilleri kendi inisiyatifiyle bunu getirebilir. Meclise geldikten sonra üzerinde konuşabileceğimiz bir konu. Ben gelsin veya gelmesin noktasında değilim."
Erken seçim tartışmaları ve Cumhurbaşkanın bu parlamento tarafından seçilip seçilmemesine ilişkin görüşlerini de yöneltilen soru üzerine açıklayan Başkan Bülent Arınç, "Bir defa bu dönem beş yıllık bir dönem olarak seçildi. Benim meclis başkanı olarak amacım bu dönemi salimen tamamlamak. Bizim için 3 Kasım 2002'nin miadı 5 yıldır" dedi. Hükümetin beş yılı doldurarak seçime gideceğine ilişkin beyanları olduğunu hatırlatan Başkan Arınç, "Benim temennim parlamentonun miadını tam doldurmak suretiyle yeni seçimlerin yapılmasıdır" açıklamasında bulundu.
MEŞRUİYET TARTIŞMALARI VE SEÇİM
Meclisin alacağı kararlara ilişkin meşruiyet tartışması yapılamayacağını kaydeden Başkan Arınç, şunları söyledi:
"Bu süreç içinde meclis hangi kararı alırsa, meclis hangi kanunu çıkarırsa, bunun içinde Cumhurbaşkanlığı seçimi de dahil, hepsi meşrudur. Meclisin kapandığı son güne kadar aldığı her kararın meşru olduğuna dair anayasal hükümler var. Yani bu parlamento yeni cumhurbaşkanını seçmemeli diyen birisi varsa ki var birkaç kişi ben bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Meclise karşı bir güvensizliktir. Bu meclisin suyu mu çıktı? Niçin Cumhurbaşkanını seçmesin. Hükümet içinde Cumhurbaşkanının seçimi gündeme gelecek olursa, bunu engelleyecek, onu geçersiz sayacak hiçbir argümanın bulunmadığını düşünüyorum. Böyle bir şeyi iddia edenler varsa, geçtiğimiz dönemde sayın Cumhurbaşkanını seçen kadronun bugün nerede olduğuna baksınlar. Bugün sayın Sezer'in meşruiyeti tartışılıyor mu? Hayır. Bunu tartışan insana önce biz karşı çıkarız. Ama sayın Sezer'i o gün mecliste seçen milletvekillerinden hiç kimse yok bugün. Yani bu onun meşruiyetini kaybettiği anlamına gelmez. Meclis seçimini yapmıştır. Bu seçim meşrudur."
Temsilde adaletin sağlanması için seçim barajının düşürülmesi konusunda görüşlerini daha önce de açıkladığını yöneltilen soru üzerine hatırlatan TBMM Başkanı Bülent Arınç, "Görüşlerimde değişen bir şey yok. Mecliste temsil adaletinin sağlanması konusunda seçim kanununda değişiklik yapılmasını önerdim. Oturumlar tertipledim. Açık oturumlara çıktım. Görüşlerimi açıkladım. Ama şu ana kadar Sayın Başbakan'ın birkaç görüşü oldu. 450 milletvekilliği gibi, Türkiye milletvekilliği olabilir, hepsi konuşulabilir, tartışılabilir ama diğer partilerin hiçbirinden bu konuda bir destek veya görüşlerini açıklayan bir ifade duymadım. Herhalde bu seçim kanunu ile seçimlere gidilecek" dedi.
SİLAHA VEDA KAMPANYASI
TBMM'de grup kurma sayısının 40'a çıkartılacağına ilişkin iddialara, Anayasal düzenlemeyi gerektiren bir konu olduğu şeklinde cevap veren Başkan Arınç, yeni yasama yılında silaha karşı başlatacağı kampanya ya değindi. Silah taşıma ve kullanımı konusunda Türkiye'de bir başıbozukluk olduğuna vurgu yayan TBMM Başkanı Bülent Arınç, düşüncesini şöyle dile getirdi:
"Bu başıbozukluk çok acı olaylara sahne oldu. O kadar sorumsuzca, o kadar gelişigüzel, o kadar çirkin bir şekilde bu silah kullanımı var ki bu Türkiye'de buna artık toplumsal bir tepki gösteriyoruz. Bu olaylardan bir tanesine de iki milletvekilimizin karışmış olması bizi fevkalade üzdü. O bölgenin bir geleneği olabilir. O geleneği doğru kabul etmek, haklı kabul etmek bence çok yanlıştır. Şimdi buna karşı bir toplumsal tepki ortaya çıktı. Biz meclis olarak üzerimize düşeni yapacağız. Bu konuda önlem almak hükümetin, İçişleri Bakanlığı'nın, Adalet Bakanlığı'nın görevidir diye düşündüm. Sanıyorum İçişleri Bakanlığı'nın silah taşıma ve bulundurma ruhsatlarıyla ilgili bir çabası var. Adalet Bakanlığı da belki cezaları daha caydırıcı hale getirmek için bir çalışma yapabilir. Ben 1 Ekim'de yeni yasama yılının başlangıcında bu hassas konuyu gündeme getirmek istiyorum. Açış konuşmamda da birkaç kelimeyle bu konuya eğileceğim. Sayın Cumhurbaşkanının konuşmasından önce benim bir konuşmam var bir hoşgeldiniz konuşması gibi. Silahlanmaya hayır, milletvekillerimiz meclise silahsız gelecekler gibi bir kampanya başlatacağız. Zaten dönemin başında bu konuyla ilgili çok çalışmalar yaptım. Meclise silahla gelen milletvekillerimizin sayısı biri ikiyi geçmez. Buna rağmen bu konudaki duyarlılığımızı devam ettiriyoruz. Kampanyamızda afişlerimizle, konuşmalarımızla bunu destekleyeceğiz. Hükümetin yaptığı çalışmalara da, bireysel inisiyatiflere de, STÖ'lerin yaptığı çalışmalara da kampanyamızla destek vereceğiz. Umarım yararlı olur. Çünkü bu herkes tarafından desteklenen bir kampanya oldu. Umarım sonuca ulaşacağız."
Yeni yasama döneminde parlamentonun seçime gittiğini ancak bunun bugünden yarına seçim anlamına gelmediğinin altını çizen Başkan Bülent Arınç, "Kişisel görüşüm meclis seçime gidiyor. Herkesin böyle tüylerinin diken diken olmasına gerek yok. 5 yıllık dönemin üç yılı bitti iki yılı kaldı. Kalan iki yılda daha hızlı gider süreç. Zamanın nasıl geçtiğinin farkına varamazsınız. Üç yıldır yürüyerek gidiyorduk, şimdi koşarak gidiyoruz" dedi.
Meclisin yapısal ve kurumsal çalışmalar yapması gerektiğine dikkat çeken Başkan Arınç, bu amaçla TBMM İç Tüzüğü'nün değiştirilmesi için yaptırdığı çalışma hakkında bilgi verdi:
İÇ TÜZÜK ÇALIŞMASI VE DENETİM
"Şu anda bizim iç tüzüğümüzün 180'e yakın maddesi var. Biz bunların hemen hemen 30 tanesini yürürlükten kaldırıyoruz. 9 tanesini değiştiriyoruz. 90 civarında maddeyi de yeniden düzenliyoruz. Daha işlek, daha işlevsel, daha az sürede daha çok çalışan, fonksiyon yerine getiren ve bazı yorumlara yol açmayacak, daha net bir iç tüzük yapma gayretimiz var. Ben partilerden bunu bekledim. Partilerden bir iki bireysel teklifin dışında gelmedi. Kanunlar Kararlarla yaptırdığım bu çalışmayı gruplara göndereceğim. Görüşlerini alacağım. Sonra da eğer olurlarını alabilirsem, meclisten bunun geçmesi için çalışacağım."
12 Ekim'de düzenleyeceği basın toplantısı ile Meclisin denetime açılması konusunda bir teklifi kamuoyu ve parlamento ile paylaşacağını da belirten Başkan Arınç, "Benim demokrasiden anladığım seçilenler denetlenmelidir. Yetkisi olanların, yetkisi ve sorumlulukları mutlaka denetlenmelidir. Bu konuda bir boşluk var. Bu boşluğu giderek bazı tedbirlerin alınmasını başkan olarak ben talep edeceğim. Bunun demokrasi için iyi bir gelişme olacağını düşünüyorum" diye konuştu.
