2005-06-23 - 14:15
Koç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Erdoğan'ın, ''yeni gömlek markasının 'gayri millilik' olduğunun'', gerek Kıbrıs politikası, gerekse milli varlıkları özelleştirmedeki gayreti ile ortaya çıktığını öne sürdü.
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son dönemlerdeki yaklaşımlarıyla ''anesteziden çıkan hasta'' görünümü sergilediğini ileri sürerek, ''Başbakan, eline, yüzüne bulaştırdığı dış politikadaki başarısızlığını, sağa sola saldırarak örtmeye çalışıyor'' dedi.
Koç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Erdoğan'ın, ''yeni gömlek markasının 'gayri millilik' olduğunun'', gerek Kıbrıs politikası, gerekse milli varlıkları özelleştirmedeki gayreti ile ortaya çıktığını öne sürdü. Başbakanın, ülke yönetimindeki başarısızlığının etkisiyle büyük panik yaşadığını ve bu ruh haliyle CHP'ye ''seviyesizce saldırdığını'' iddia eden Haluk Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Başbakan, karanlıkta ıslık çalmaya başladı. Korkunun ecele çaresi yok Sayın Başbakan... Elinize, yüzünüze bulaştırdığınız dış politikadaki başarısızlığınızı, şimdi sağa sola saldırarak örtmeye çalışmayın.
Meşruiyeti ulusal duruşta değil, yurtdışında arayanlar, Türkiye'de gerçeklerle yüzleştikçe saldırganlaşıyor, çirkinleşiyor. Panik halinde seviyeyi düşürerek, çaresizce CHP'ye çatıyor. Sağa sola saldırıyor. Sayın Başbakan, Türkiye'nin tartışıp kapattığı, birçok kurumun haklı eleştirisini alan Erzurum'daki olayı, aradan haftalar geçtikten sonra ısıtıp, halkın önüne sunuyor. Sonra da kendi kendine, 'Birileri gerilim politikası yaratıyor' diyor. Açın, işsizin, yoksulun türbanlısı olsa ne olur olmasa ne olur.
İktidar, İlhan Selçuk'un deyimiyle 'ekose kumaş üzerine oturmuş bukalemun' gibi. Başı IMF, kuyruğu inanç sömürüsü renginde, gövdesi ise renksiz.
Sayın Başbakan, dünkü grup toplantısında ''Reformların hangisi taviz' diyor. Yine sapla samanı birbirine karıştırıyor. Senin o övündüğün reformların hepsinin altında CHP'nin de imzası var. CHP, Sayın Başbakanın o reform dediği açılımlara değil, kendi meşruiyetini sağlamak için, ulusal çıkarlar yerine önüne getirilen tüm tavizlere evet diyen anlayışına karşı çıkıyor. CHP, senin o tüm görgüsüzlükle gündüz attığın havai fişeklerle kutladığın AB Zirvesi'nde, sana dayatılanları kabul etmene karşı çıkıyor.''
Koç, Başbakanın, kendini olumsuz anlamda aştığını, gelişeceğine ''sığlaştığını ve gerildiğini'' öne sürerek, Türkiye'nin neredeyse bağımsızlıyla özdeşleşmiş kurumlarının blok satışını, ''özgürlük ve sermayenin tabana yayılması'' ile açıkladığını söyledi. ''Ne zamandan beri blok satışla sermaye tabana yayılmış. Yabancı tröstlerin kuyruk oluşturduğu özelleştirme, ne zamandan beri sermayenin tabana yayılması sayılıyor'' diyen Koç, şöyle devam etti:
''Başbakan, Erdemir konusunda aylardır, her fırsatta açıklama yapan, kendisini televizyonlarda tartışmaya davet eden CHP Genel Başkanı Sayın Baykal yerine, Ankara Ticaret Odası'nın Sayın Başkanını kendisine muhatap alıyor. Erdemir'e ortaklığını daha önceden kendisi açıklayan ATO Başkanı'nı sindirmeye çalışıyor. ATO Başkanı, ortaklığını kendisi açıklamasına karşın, Başbakan bunu kendisi ortaya çıkarmış gibi hareket ediyor. Olayı basitleştiriyor. Sayın Başbakan, yüreğin varsa çık Deniz Baykal'ın karşısına, Erdemir'i Sayın Baykal ile milyonların karşısında tartış. Hoş, Sayın Başbakanın televizyon karşısında verdiği sözleri tutmadığına ilişkin sabıkası var ama olsun, Deniz Baykal ona da razı. Büyük bir iddia ile söylüyorum; bu hükümet Erdemir'in, Tüpraş'ın, Seydişehir'in Kıbrıs'ın altında kalacak. ''
İktidarın, devletin en yüksek makamını yıpratmaya çalıştığını, Türkiye'nin tüm Anayasal kurumları ile çatışarak onları boyunduruğuna almak için elinden geleni yaptığını da iddia eden Koç, ''Şimdilerde ise Parlamento'yu yürütmenin boyunduruğunda ezmek ve etkisizleştirmek istediklerini'' ifade etti.
Koç, sözlerini şöyle tamamladı:
''Şimdi, 'Asil milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirmek zorundayız' diyorlar. Asil milletinize verdiğiniz sözleri yerine getirmek son 5 günde mi aklınıza geldi? TBMM'nin 6-7 çalışma günü var ama iktidar, yüzlerce maddelik kanunları birkaç günde geçirmek istiyor. CHP, buna sonuna kadar direnecektir. Hodri meydan; gücünüz yetiyorsa gelir, Temmuz'da da çalışırsınız.''
Koç, Başbakan Erdoğan'ın, seçim sistemine ilişkin dün yaptığı açıklamalarla ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, ''Sayın Başbakan, gündem değiştirmek için daldan dala konuyor. Bizim bu konudaki görüşlerimiz açık. 100 milletvekili ve baraj konusunu da getirsinler, tartışırız'' diye konuştu.
Koç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Erdoğan'ın, ''yeni gömlek markasının 'gayri millilik' olduğunun'', gerek Kıbrıs politikası, gerekse milli varlıkları özelleştirmedeki gayreti ile ortaya çıktığını öne sürdü. Başbakanın, ülke yönetimindeki başarısızlığının etkisiyle büyük panik yaşadığını ve bu ruh haliyle CHP'ye ''seviyesizce saldırdığını'' iddia eden Haluk Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Başbakan, karanlıkta ıslık çalmaya başladı. Korkunun ecele çaresi yok Sayın Başbakan... Elinize, yüzünüze bulaştırdığınız dış politikadaki başarısızlığınızı, şimdi sağa sola saldırarak örtmeye çalışmayın.
Meşruiyeti ulusal duruşta değil, yurtdışında arayanlar, Türkiye'de gerçeklerle yüzleştikçe saldırganlaşıyor, çirkinleşiyor. Panik halinde seviyeyi düşürerek, çaresizce CHP'ye çatıyor. Sağa sola saldırıyor. Sayın Başbakan, Türkiye'nin tartışıp kapattığı, birçok kurumun haklı eleştirisini alan Erzurum'daki olayı, aradan haftalar geçtikten sonra ısıtıp, halkın önüne sunuyor. Sonra da kendi kendine, 'Birileri gerilim politikası yaratıyor' diyor. Açın, işsizin, yoksulun türbanlısı olsa ne olur olmasa ne olur.
İktidar, İlhan Selçuk'un deyimiyle 'ekose kumaş üzerine oturmuş bukalemun' gibi. Başı IMF, kuyruğu inanç sömürüsü renginde, gövdesi ise renksiz.
Sayın Başbakan, dünkü grup toplantısında ''Reformların hangisi taviz' diyor. Yine sapla samanı birbirine karıştırıyor. Senin o övündüğün reformların hepsinin altında CHP'nin de imzası var. CHP, Sayın Başbakanın o reform dediği açılımlara değil, kendi meşruiyetini sağlamak için, ulusal çıkarlar yerine önüne getirilen tüm tavizlere evet diyen anlayışına karşı çıkıyor. CHP, senin o tüm görgüsüzlükle gündüz attığın havai fişeklerle kutladığın AB Zirvesi'nde, sana dayatılanları kabul etmene karşı çıkıyor.''
Koç, Başbakanın, kendini olumsuz anlamda aştığını, gelişeceğine ''sığlaştığını ve gerildiğini'' öne sürerek, Türkiye'nin neredeyse bağımsızlıyla özdeşleşmiş kurumlarının blok satışını, ''özgürlük ve sermayenin tabana yayılması'' ile açıkladığını söyledi. ''Ne zamandan beri blok satışla sermaye tabana yayılmış. Yabancı tröstlerin kuyruk oluşturduğu özelleştirme, ne zamandan beri sermayenin tabana yayılması sayılıyor'' diyen Koç, şöyle devam etti:
''Başbakan, Erdemir konusunda aylardır, her fırsatta açıklama yapan, kendisini televizyonlarda tartışmaya davet eden CHP Genel Başkanı Sayın Baykal yerine, Ankara Ticaret Odası'nın Sayın Başkanını kendisine muhatap alıyor. Erdemir'e ortaklığını daha önceden kendisi açıklayan ATO Başkanı'nı sindirmeye çalışıyor. ATO Başkanı, ortaklığını kendisi açıklamasına karşın, Başbakan bunu kendisi ortaya çıkarmış gibi hareket ediyor. Olayı basitleştiriyor. Sayın Başbakan, yüreğin varsa çık Deniz Baykal'ın karşısına, Erdemir'i Sayın Baykal ile milyonların karşısında tartış. Hoş, Sayın Başbakanın televizyon karşısında verdiği sözleri tutmadığına ilişkin sabıkası var ama olsun, Deniz Baykal ona da razı. Büyük bir iddia ile söylüyorum; bu hükümet Erdemir'in, Tüpraş'ın, Seydişehir'in Kıbrıs'ın altında kalacak. ''
İktidarın, devletin en yüksek makamını yıpratmaya çalıştığını, Türkiye'nin tüm Anayasal kurumları ile çatışarak onları boyunduruğuna almak için elinden geleni yaptığını da iddia eden Koç, ''Şimdilerde ise Parlamento'yu yürütmenin boyunduruğunda ezmek ve etkisizleştirmek istediklerini'' ifade etti.
Koç, sözlerini şöyle tamamladı:
''Şimdi, 'Asil milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirmek zorundayız' diyorlar. Asil milletinize verdiğiniz sözleri yerine getirmek son 5 günde mi aklınıza geldi? TBMM'nin 6-7 çalışma günü var ama iktidar, yüzlerce maddelik kanunları birkaç günde geçirmek istiyor. CHP, buna sonuna kadar direnecektir. Hodri meydan; gücünüz yetiyorsa gelir, Temmuz'da da çalışırsınız.''
Koç, Başbakan Erdoğan'ın, seçim sistemine ilişkin dün yaptığı açıklamalarla ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, ''Sayın Başbakan, gündem değiştirmek için daldan dala konuyor. Bizim bu konudaki görüşlerimiz açık. 100 milletvekili ve baraj konusunu da getirsinler, tartışırız'' diye konuştu.
