2005-03-22 - 10:12
''DÜNDEN BUGÜNE DEMOKRASİ YOLCULUĞUMUZ'' KONULU PANEL DOLMABAHÇE SARAYI'NDA YAPILDI.
Alptekin, yapılan reformlarla halkın beklentilerinin önemli ölçüde karşılandığını, siyasetin ve siyasetçilerin itibarının da arttığını söyledi.
Milli Saraylar Daire Başkanlığı'nca düzenlenen ''Dünden Bugüne Demokrasi Yolculuğumuz'' konulu panel Dolmabahçe Sarayı'nda yapıldı.

TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin, panelde yaptığı konuşmada, TBMM'nin önceki dönemlerde bir itibar kaybı yaşadığını belirterek, son dönemdeki önemli atılımlarla Meclis'in itibarının yeniden yükseldiğini söyledi. Kamuoyu araştırmalarının da bunu gösterdiğini vurgulayan Alptekin, yapılan reformlarla halkın beklentilerinin önemli ölçüde karşılandığını, siyasetin ve siyasetçilerin itibarının da arttığını söyledi.

Alptekin, artık TBMM'nin kapılarının kurumlara ve halka açık olduğunu, bu çerçevede televizyon ve internet gibi teknolojik imkanların da kullanıldığını dile getirerek, Türkiye'nin 1960'lardan sonra tanıştığı darbeler dönemi ve diğer bütün engelleri aşan bir ülke olma yolunda ilerlediğini vurguladı.

Soruları da yanıtlayan İsmail Alptekin, 1 Nisan'da yürürlüğe girecek yeni Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) hata varsa, gereken düzeltmelerin gelecek yasama döneminde yapılabileceğini belirtti.

YENİ ANAYASA
Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk ise, Türkiye'nin yaklaşık 150-200 yıllık demokrasi yolculuğu bulunduğunu, bu süreçte bazı kesintilerle birlikte ülkede birçok demokrasi denemeleri yapıldığını, son dönemlerde de AB üyeliği yolunda zorunlu bir hukuk değişimi içerisine girildiğini söyledi.

Türkiye'nin ülke gerçeklerini yansıtan bir anayasa yapması gerektiğini savunan Cindoruk, ''Türkiye hiç vakit kaybetmeden demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasasını yapma kararlılığını göstermelidir. Bu, Türkiye'nin temel sorunudur'' dedi.

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu ise göreve geldiği günden beri 53 maddelik bir anayasa çalışması üzerinde durduğunu anlatarak, ancak komisyonlarda bir türlü uzlaşma sağlanamaması nedeniyle bunun hayata geçirilemediğini söyledi.

Çalışmalarda 10 madde üzerinde uzlaşma sağlandığını ve bunun da yeterli olmadığını belirten Kuzu, anayasal düzenlemeler nedeniyle demokraside olması gereken ''çoğulculuk'' yerine ''çoğunluk'' anlayışının hakim olduğunu ve bunun da olumsuz sonuçlar doğurduğunu kaydetti.

YÜZDE 10 BARAJI
Kuzu, seçimlerdeki yüzde 10'luk ülke barajına ilişkin bir soruya, ''Yüzde 10'luk ülke barajının yüksek olduğunu yıllardan beri savunuyorum. Ama bu barajın yüzde 10'un altına çekilmesinin, bu şartlarda ülke yararına olmayacağı inancındayım. Bu baraj aşağı çekilebilir veya tamamen kaldırılabilir, ama başkanlık sistemine geçilmesi şartıyla'' yanıtını verdi.

Gazeteci-yazar Mehmet Altan, Türkiye'nin demokrasi yolculuğunda iç dinamiklerin güçlü olmaması nedeniyle hiçbir zaman gerçek muhalefetin var olmadığını öne sürerek, ''Bugüne kadar yapılan sadece iktidardan pay kapma kavgasıydı. Gerçek muhalefeti AB sayesinde son dönemlerde görmeye başladık'' dedi.