2004-09-22 - 13:15
TBMM Başkanı Arınç, görev süresi 30 Eylül'de sona erecek Başkanlık Divanı'nın son toplantısında gazetecilerin CHP'nin olağanüstü toplantı çağrısına ilişkin sorularını cevapladı.
TBMM Başkanı Arınç, Başkanlık Divanı Toplantısı öncesinde bir gazetecinin, "Dün CHP'nin Meclisin Olağanüstü Toplanması ile ilgili yaptığı başvurusu ile ilgili karar verebildiniz mi? sorusunu da yanıtladı.
Arınç, Kemal Anadol ve beraberindeki arkadaşlarının kendisini ziyaret ederek 123 imzalı, meclisin yeniden toplanması ile ilgili taleplerini ilettiklerini söyledi.
Gerekli incelemeyi yaptıklarını belirten Arınç, içtüzüğe uygun bir müracaatın olduğunu söyledi. "Şimdi benim çağrı yapmam gerekecek" diye konuşan Arınç, "Şunu düşünüyorum. Birincisi, bir çağrı yapılabilir, bu 110 imza ile mümkün, ama önemli olan toplantının yapılabilmesi ve amaçlanan neticenin alınmasıdır.
Dolayısıyla ilk toplantıda bir yoklama yapıldığına ve 184 milletvekili gerektiğine göre buna katkıda bulunacak diğer bir partiye ihtiyaç var. Bu şüphesiz Adalet ve Kalkınma Partisi'dir. Ak Parti'nin de iştiraki olmalı ki bu toplantı yapılabilsin. Bu konuda kendileriyle temas ediyorum. Birkaç gün içinde sonucu alıp çağrıyı yapacağız, katılmadıkları takdirde bunun sonuçları görünür. Katıldıkları takdirde de Meclisimiz açılır ve gereken çalışmalar yapılır" dedi.
TBMM Başkanı olarak 7 gün içerisinde böyle bir toplantı talebini karşılaması gerektiğini ifade eden Arınç, bunun için şartların oluşması gerektiğini kaydetti.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Kemal Anadol ve arkadaşlarının dün kendisini ziyaret ettikten sonra basına bir açıklama yaptığını, bu açıklamanın olumlu ve doğru olduğunu, kendisini de Kuveyt Parlamentolararası Dostluk Grubunu ziyaret ettiğini ve bu ziyaretle ilgili konuşma yaptığını ifade etti.
Bülent Arınç, "bugün gazetelerde benim ve Sayın Anadol'un konuşmasında geçmeyen, bazı ifadeler bulunduğunu üzüntüyle gördüm. Arkadaşlarımızın ağzından çıkmamış basına yansımamış herhangi bir şeyi, böyle bir şey konuşulmuş diye yayımlamak basın etiği açısından doğru değildir" dedi.
Başka bir soru üzerine de Arınç, 1 Ekim'de İsmail Alptekin meclisi açtıktan sonra aday belirlenmesi için 5 günlük bir süre olduğunu, bu süre içinde içtüzükte açık bir hüküm bulunmamakla birlikte yasama çalışması yapılmadığını belirtti.
Arınç, "Kanaatime göre doğru olan o 5 günlük süre içerisinde yasamaya ilişkin çalışmanın yapılmamasıdır" dedi.
Arınç, "TCK ile ilgili bir gelişme olacaksa benim kanaatime göre 30 Eylüle kadar bunun olması gerekir" diye konuştu.
Arınç, Kemal Anadol ve beraberindeki arkadaşlarının kendisini ziyaret ederek 123 imzalı, meclisin yeniden toplanması ile ilgili taleplerini ilettiklerini söyledi.
Gerekli incelemeyi yaptıklarını belirten Arınç, içtüzüğe uygun bir müracaatın olduğunu söyledi. "Şimdi benim çağrı yapmam gerekecek" diye konuşan Arınç, "Şunu düşünüyorum. Birincisi, bir çağrı yapılabilir, bu 110 imza ile mümkün, ama önemli olan toplantının yapılabilmesi ve amaçlanan neticenin alınmasıdır.
Dolayısıyla ilk toplantıda bir yoklama yapıldığına ve 184 milletvekili gerektiğine göre buna katkıda bulunacak diğer bir partiye ihtiyaç var. Bu şüphesiz Adalet ve Kalkınma Partisi'dir. Ak Parti'nin de iştiraki olmalı ki bu toplantı yapılabilsin. Bu konuda kendileriyle temas ediyorum. Birkaç gün içinde sonucu alıp çağrıyı yapacağız, katılmadıkları takdirde bunun sonuçları görünür. Katıldıkları takdirde de Meclisimiz açılır ve gereken çalışmalar yapılır" dedi.
TBMM Başkanı olarak 7 gün içerisinde böyle bir toplantı talebini karşılaması gerektiğini ifade eden Arınç, bunun için şartların oluşması gerektiğini kaydetti.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Kemal Anadol ve arkadaşlarının dün kendisini ziyaret ettikten sonra basına bir açıklama yaptığını, bu açıklamanın olumlu ve doğru olduğunu, kendisini de Kuveyt Parlamentolararası Dostluk Grubunu ziyaret ettiğini ve bu ziyaretle ilgili konuşma yaptığını ifade etti.
Bülent Arınç, "bugün gazetelerde benim ve Sayın Anadol'un konuşmasında geçmeyen, bazı ifadeler bulunduğunu üzüntüyle gördüm. Arkadaşlarımızın ağzından çıkmamış basına yansımamış herhangi bir şeyi, böyle bir şey konuşulmuş diye yayımlamak basın etiği açısından doğru değildir" dedi.
Başka bir soru üzerine de Arınç, 1 Ekim'de İsmail Alptekin meclisi açtıktan sonra aday belirlenmesi için 5 günlük bir süre olduğunu, bu süre içinde içtüzükte açık bir hüküm bulunmamakla birlikte yasama çalışması yapılmadığını belirtti.
Arınç, "Kanaatime göre doğru olan o 5 günlük süre içerisinde yasamaya ilişkin çalışmanın yapılmamasıdır" dedi.
Arınç, "TCK ile ilgili bir gelişme olacaksa benim kanaatime göre 30 Eylüle kadar bunun olması gerekir" diye konuştu.
