Komisyon Başkanı Kasapoğlu, toplantının açılışında, fizik tedavi ve rehabilitasyonun engelli bireyler için önemine dikkati çekerek, bu konunun Komisyon'un çalışma alanının önemli bir kesitini oluşturduğunu söyledi.
Türkiye'de fizik tedavi ve rehabilitasyon altyapısında çok ciddi yatırımlar gerçekleştirildiğini aktaran Kasapoğlu, hizmet planlaması, yaygınlığın ve sürdürebilirliğin en az tedavinin kendisi kadar kritik önemde olduğunu dile getirdi.
Kasapoğlu'nun açış konuşmasının ardından fizik tedavi ve rehabilitasyon alanında uzman akademisyen ve başhekimler sunum yaptı.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Ankara Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Engin Koyuncu, hastanenin kapasitesi, personel sayısı ve çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.
Koyuncu, Avrupa'daki en büyük ve kapsamlı fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinin Türkiye'de bulunduğunu vurgulayarak, "İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi de 650 yatak kapasitesiyle Avrupa'nın en büyük fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesi olarak hizmet sunmakta." dedi.
Komisyon Başkanı Kasapoğlu'nun rehabilitasyon konusunda erişilebilirliğin önemine dikkati çekmesi üzerine Koyuncu, hastanede sunulan hizmet için yatak kapasitesi yeterliliğinin ön şart olduğunu belirtti.
Bunun yanında donanımın ve personel sayısının da önemine vurgu yapan Koyuncu, "Personel kapasitesinde birkaç yıl öncesine kadar bazı branşlarda, özellikle fizyoterapi, dil ve konuşma terapisti, ergoterapist gibi personel sayımızda ciddi yetersizlikler vardı. Örneğin 6 sene önce dil ve konuşma terapisti sayısını sorduğumda 39 gibi bir rakam varken, bugün 567 gibi bir rakam gördüm. Okulların sayısının artmasıyla bu rakamların hızla artacağını düşünüyorum." diye konuştu.
Koyuncu, tedavide tıbbi modelin yanında "sosyal model"in de önemli olduğunu anlattı.
Hastanedeki tedavisinin ardından toplumsal yaşama katılabilmesi için çevresel düzenlemelerin engelli hastaya uygun hale getirmenin önemine işaret eden Koyuncu, şöyle konuştu:
"Örneğin ev düzenlemesinin çok önemli olduğunu vurgulamak isterim çünkü zaman zaman hastaları taburcu etmekte zorlanıyoruz. Evine gittiğinde bir yıl boyunca evinden çıkamadığını söyleyen hastalarımız var çünkü asansör yok ve dışarıya çıkaracak kimsesi yok gibi örneklerle bunu vurgulayabilirim. Dolayısıyla belediyeler veya bakanlıklar yoluyla engelli hastanın ev düzenlemesinin yapılması veya gerektiğinde hastaya uygun bir ev verilmesi burada çok önemli. Yine bakıcı, refakatçi ve yardımcı desteği önemli. Bu destek aralıklı ve sürekli olabilir. Bunun yanında sosyal yaşama katılım için de çevre düzenlemesi, araç düzenlemesi, uygun toplu taşıma imkanlarının sağlanması, kamu binalarının, sosyal, kültürel aktivite alanlarının uygun hale getirilmesi de önemli."
Koyuncu, yeni yapılan kamu binalarında da bu tür eksikliklerin görülebildiğini dile getirerek, bu konularda hassasiyet gösterilmesini istedi.
Hastane temelli rehabilitasyonda mekan, donanım ve personel ihtiyacının hızla giderildiğini anlatan Koyuncu, güçlendirilmesi gereken alanlar hakkında da önerilerini paylaştı.
- "Engelli kliniklerimizde tüm tedaviler gerçekleştirilebiliyor"
Ankara İl Sağlık Müdürü Uzman Dr. Ali Niyazi Kurtcebe, Ankara'nın, yapılan yatırımlarda sağlıkta da başkent durumunda olduğunu belirtti.
Şehirde 110 bini geçen "sağlık ordusuyla" hizmet verdiklerini aktaran Kurtcebe, bu sayının 70 bininin kamu sağlık hizmetlerinde görev yaptığını bildirdi.
Kurtcebe, Ankara'daki kamu hastanelerinin tümünde hem görme engelli hem de işitme engelli bireylerin ilgili birimlere yönlendirilmesi için personelin bulunduğunu kaydetti.
Komisyon Başkanı Kasapoğlu'nun, engelli bireylerin diş tedavisi konusunda önemli bir ihtiyacın olduğunu belirtmesi üzerine Kurtcebe, Kovid 19 salgını döneminde ağız ve dış sağlığı hizmetlerinde aksamalar yaşandığını anımsattı.
Kurtcebe, bu dönemde engelli bireylerin ihtiyaçlarının ise katlanarak arttığını söyleyerek, "2022 sonrasında göreve başlandığında hem engelli anlamında hem de tüm ağız ve diş sağlığı hizmetleri anlamında randevu sistemlerimizi tekrar güncelleyerek tüm Ankara'da şu anda ertesi güne randevu alabilir bir hale getirdik." ifadelerini kullandı.
Ankara'daki kamuya ait tüm ağız ve diş hastaneleri ve merkezlerinde engelli kliniğinin bulunduğu bilgisini veren Kurtcebe, şöyle konutu:
"Toplamda 8 ağız ve diş sağlığı merkezi, 4 ağız ve diş sağlığı hastanesi olmak üzere 12 merkezimiz bulunmakta. Buradaki hastalarımız randevulu veya randevusuz olduğuna bakılmaksızın başvurduğu andan itibaren direkt muayene ediliyor, tedavilileri gerçekleştiriliyor. Sağlık testine başvurduğu andan itibaren de yardımcı bir personel eşlik ediyor. Engelli kliniklerimizde tüm tedaviler gerçekleştirilebiliyor."
- "Deprem bölgelerindeki fizik tedavi ve rehabilitasyon imkanları 'upgrade' edildi"
Yozgat Bozok Üniversitesi Rektörü ve Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Kurucu Başhekimi Prof. Dr. Evren Yaşar, bir fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanının "insan fonksiyon mühendisi" olduğunu belirtti.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de tekerlekli sandalye, yardımcı cihaz, ortez ve protez temininde sorunların yaşandığını kaydeden Yaşar, "Türkiye'de tekerlekli sandalye, yardımcı cihaz, ortez ve protez teminindeki temel sorun, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) geri ödeme tavanıyla piyasa fiyatı arasındaki uyumsuzluk ve cihazın ürün olarak verilmesine karşın değerlendirme, deneme, uyarlama, eğitim, takip, bakım ve onarım zincirinin çoğu zaman paket halinde işlememesi." değerlendirmesinde bulundu.
Yaşar, bunun sadece devletin sorumluluğu olmadığını, özel sektörün de konuya ilişkin sorununun ve hatasının bulunduğun altını çizdi.
6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerdeki tecrübelerini paylaşan Yaşar, "Ben Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu olarak inanılmaz şeyler gördüm askerlerde, ağladığım olmadı ama depremden sonra başhekimken ağlayarak çıktığım bir sürü oda oldu." ifadesini kullandı.
Yaşar, deprem bölgesindeki fizik tedavi ve rehabilitasyon altyapısıyla ilgili "Şu an deprem bölgelerindeki fizik tedavi ve rehabilitasyon imkanları, cihaz ve yatak kapasitesi olarak 'upgrade' edildi, bunu çok açık yüreklilikle ifade edebilirim. Devlet bazen üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor. Biz mevzuat değil de insanla ilgili bir entegrasyon sorunu yaşıyoruz. Bunu da çözmek çok zor değil." dedi.
Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Emre Adıgüzel, Türkiye'de rehabilitasyon anlamında devlet veya özel birçok yerde çok iyi işler yapıldığını ancak ele ele verildiğinde daha iyi şeylerin yapılabileceğini vurguladı.
Rehabilitasyon sürecinde hastaya dokunan faaliyetlerin önemine dikkati çeken Adıgüzel, sporun buradaki önemine vurgu yaptı.
Ankara Etlik Şehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Başhekim Vekili Dr. Öğretim Üyesi Ayşegül Yaman, hastane bünyesinde gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Yaman, hastanede hizmete sunulan "Model Ev" ile hastaların evde yapabilecekleri adaptasyonlar konusunda fikir edinmelerini, aynı zamanda mevcut fonksiyonel kapasiteleriyle günlük yaşamlarını nasıl devam ettirebileceklerini çalıştırdıklarını aktardı.
Model Ev'in "bir pratik alanı" olduğunu anlatan Yaman, "Bu Model Ev'in içerisinde mutfağı, yatak odası, banyosu, oyun alanları, markete kadar alanlar mevcut ve bunların içerisinde aktif çalışabilmekteler." dedi.
Komisyonda ayrıca, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Görevlisi ve Bilkent Şehir Hastanesi Yoğun Bakım Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Seval İzdeş, Ankara Etlik Şehir Hastanesi'nden Prof. Dr. Özgür Zeliha Karaahmet, Ankara Üniversitesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon Hastanesi'nden Prof. Dr. Şehim Kutlay ve Ankara Bilkent Şehir Hastanesi'nden Prof. Dr. Ebru Alemdaroğlu da sunum yaptı.
