2005-05-12 - 12:15
TBMM BAŞKANI ARINÇ, AVUSTRALYA BAŞBAKANI HOWARD VE DIŞİŞLERİ BAKANI DOWNER İLE GÖRÜŞTÜ
Ermeni Soykırımı iddialarından Türkiye'nin üzüntü duyduğunu ancak, soykırım yapmadığını söyleyen Arınç "Türkiye, bölgesinde huzur, güven ve istikrar unsurudur'' dedi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın Avustralya'ya yapmakta olduğu resmi ziyaret sürüyor. Arınç bugün Kanberra'da Avustralya Başbakanı John Howard ile Dışişleri ve Ticaret Bakanı Alexander Downer ile görüştü. Arınç'ın Howard ile görüşmesi basına kapalı olarak yapıldı ve 35 dakika sürdü.

Arınç, Howard ile yaptığı görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Howard'ın, Anzak törenlerine katılmaktan mutlu olduğunu; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeden memnun kaldığını ve Erdoğan'ın Avustralya'ya ziyaretini dört gözle beklediğini söylediğini aktardı. Arınç, kendisinin de ilişkilerin Anzak törenleriyle sınırlı kalmamasını, her alanda geliştirilmesi gerektiğini söylediğini bildirdi. Arınç, Ermeni soykırımı iddialarından Türkiye'nin üzüntü duyduğunu belirttiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bazı ülkelerde bu konuda kararlar alındığını üzüntüyle görüyoruz. Birinci Dünya Savaşı şartlarında cereyan etmiş acı olaylar hepimizi üzmüştür. Ama Türkiye soykırım yapmamıştır. Tarihte yaşanmış olayları, tarihçilere bırakmamız lazım. Parlamentolar bu konuda kararlar almamalı. Yeni Güney Galler ve Ryde'da böyle kararlar alındığını duyduk. Bundan dolayı üzüntümüzü ifade ediyoruz.''

Arınç, bu sözleri üzerine Başbakan Howard'ın, ''Evet, haklısınız ama Avustralya'da birçok etnik grup var. Önemli olan hükümetlerarası ilişkidir. Bu konuda Türkiye ile Avustralya arasında bir sorun yok'' dediğini bildirdi.

TBMM Başkanı Arınç başkanlığındaki heyet, Kanberra'daki ikinci gününde, ilk olarak Küçük Ölçekli İşletmeler ve Turizm Bakanı Bayan Fran Bailey ile biraraya geldi. Bailey, görüşme sırasında yaptığı konuşmada, Avustralya ile Türkiye arasındaki ilişkilere büyük önem verdiklerini, daha çok Türk turistin Avustralya'ya gelmesini istediklerini bildirdi. İki ülke arasında turizm anlaşması için elinden geleni yapacağını belirten Bailey, karşılıklı ziyaretlerin ülkelerin birbirlerine daha iyi anlamalarına vesile olduğunu söyledi.

DEMOKRASİ VE BARIŞ İSTİYORUZ
Arınç da Türkiye ile Avustralya'nın birbirlerine çok uzak olmasına karşın, halklar arasında geçmişe dayanan önemli bir dostluk bulunduğunu belirtti. Türkiye'nin turizm açısından çok zengin, kültür ve tarih varlığı hazinesi olduğunu kaydeden Arınç, şöyle dedi:

''Türkiye, yüzlerce yıl öncesine ait kültür ve tarih eserlerine sahiptir. Turizm sektörü Türkiye'de büyük bir gelişme göstermiştir. Anzak Günü'ne sadık kalmadan Türkiye'yi ziyaret etmelisiniz. Turizm alanında Avustralya ile işbirliği yapabiliriz. Türkiye, bölgesinde huzur, güven ve istikrar unsurudur. Çevresindeki olumsuzluklardan Türkiye etkilenmemektedir. Terörizme karşıyız, demokrasi ve barış istiyoruz.''

Bülent Arınç ve beraberindeki Türk heyeti, daha sonra Avustralya Parlamentosu Dışişleri, Savunma ve Ticaret Komitesi Başkanı Senatör Alan Ferguson ve komite üyeleri ile görüştü. Ferguson, komitenin çalışmaları hakkında bilgi verdikten sonra Avustralya tarihinde Türkiye'nin çok önemli yeri olduğunu, 90. yıl kutlamalarına katılan Avustralyalıların büyük misafirperverlik gördüklerini söyledi.

TBMM Başkanı Arınç ise iki ülkenin dışişleri konusunda temel politikalarda birleştiklerini ifade ederek, ''Özgürlüklerden ve demokrasiden yanayız, terörizme karşıyız. Türkiye, Kosova'dan Afganistan'a kadar birçok konuda yardımcı oluyor. Dünya barışının korunmasında Türkiye'ye büyük görevler düşüyor'' dedi.

AB İLE İLİŞKİLER
Ferguson'un, ''Bazı ülkelerin, Türkiye'nin AB'ye girmesini neden istemediklerine'' ilişkin sorusunu cevaplandıran Arınç, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin bugün başlamadığını, bu ilişkilerin 40 yıldır devam ettiğini belirtti. Geçen yılın Aralık ayında 25 ülkenin ittifakıyla Türkiye ile müzakerelerin 3 Ekim 2005 tarihinde başlamasının kararlaştırıldığını anımsatan Arınç, şunları kaydetti:

''Ancak, Avrupa'nın bazı ülkelerinde hem kamuoylarında hem de siyasetçiler arasında Türkiye'nin üyeliğine karşı düşünceler var. Bunları iki kategoride toplamak mümkündür. Birinci kategoride; Türkiye söz konusu olmadan AB sınırlarının genişlemesine karşı olanlar vardır. Bunlar, 'AB nereye kadar genişleyecek' diyorlar.

İkinci kategoride olanlar, Türkiye'nin Müslüman kimliğine sahip olduğunu, bunun, 'AB ile uyuşmadığını'; fazla nüfusumuzun Avrupa'yı kuşatacağını söylüyorlar. Türkiye'nin ekonomisini zayıf buluyorlar. Türkiye hakkında önfikirli düşünceler bunlar... Türkiye karşıtlığını iç politika malzemesi yapıyorlar. Biz de Türkiye-AB ilişkilerinin karşılıklı çıkara, bir sözleşmeye dayandığını söylüyoruz. Türkiye'nin avantajlarını anlatıyoruz. AB'ye sağlayacağı katkıları anlatıyor ve kamuoylarını etkilemeye çalışıyoruz. Bunda da başarı sağlıyoruz. Bazı ülkelerdeki Türkiye karşıtı düşünceler, şimdi normale döndü. Fransa, Avusturya ve Almanya'daki muhalefet partisinin düşünceleri karşı görülüyor. Bu itirazlar da eskisi gibi güçlü değil, gittikçe daha da normalleşiyor. Müzakereler 3 Ekim'de başlayacak. Müzakere sürecinin zor olacağını ve kısa sürede bitmeyeceğini düşünüyoruz. Tam tarih vermek doğru değil ama 2010-2012'de tam üyeliğin gerçekleşeceği söylenebilir.''

TBMM Başkanı Bülent Arınç başkanlığındaki Parlamento heyeti, daha sonra Senato ve Temsilciler Meclisi toplantılarına katılarak bakanlara yöneltilen soruları ve cevaplarını bir süre izledi.

Arınç başkanlığındaki heyet, yarın Sidney'e hareket edecek, buradaki temaslarının ardından 14 Mayıs Cumartesi günü Türkiye'ye dönmek üzere Avustralya'dan ayrılacak.