2004-09-19 - 14:00
OSMANLI SARAY RESSAMI ZONARO'NUN DOĞUMUNUN 150. YILI DOLAYISIYLA DOLMABAHÇE SARAYI'NDA DÜZENLENEN SERGİ, TBMM BAŞKANI ARINÇ'IN DA KATILIMIYLA AÇILDI
Serginin açılışında konuşan Arınç, 18 Eylül 2004 tarihinin Zonaro'nun doğumunun 150. yılı olduğunu ve bu anlamlı serginin de kültürel yaşama katkıda bulunacağını düşündüğünü söyledi.
Padişah 2. Abdülhamit'in Osmanlı saray ressamı olan İtalyan Ressam Fausto Zonaro'nun doğumunun 150. yılı dolayısıyla ''Doğumunun 150. yılında Osmanlı Saray Ressamı FaustoZonaro'' sergisi, TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın da katılımıyla açıldı.

Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu'nda gerçekleştirilen serginin açılışında konuşan Arınç, 18 Eylül 2004 tarihinin Zonaro'nun doğumunun 150. yılı olduğunu ve bu anlamlı serginin de kültürel yaşama katkıda bulunacağını düşündüğünü ifade etti.

Arınç, sergide 21'i TBMM Milli Saraylar Koleksiyonu, 41'i İtalya'dan Zonaro ailesi ve diğer koleksiyonlar, 38'i de Türk koleksiyonerlerden olmak üzere 100 tablonun yer aldığını belirterek, bunların yarıdan fazlasının hiç sergilenmemiş eserler olduğunu söyledi.

Zonaro'nun önemli başyapıtları ''Ertuğrul Süvari Alayı'', ''10 Muharrem'', ''Fatih'in İstanbul'a Girişi'', ''Çığırtkan'' ve ''Rüya Gören Kız'' adlı tablolara işaret eden Arınç, ''Türkiye-İtalya
arasındaki önemli kültürel ortak değerlerden biri olan bu etkinlik, her iki ülke arasında varolan iyi ilişkilere bir derinlik katacağı gibi, bundan sonra başka ülkelerle de kurulacak kültürel diyaloglar için de önemli bir ilham kaynağı oluşturacak'' dedi.

Arınç, 1891 yılında İstanbul'a gelen ve 1896'da Padişah 2. Abdülhamit tarafından saray ressamlığına atanan Fausto Zonaro'nun 14 yıl boyunca bu görevi sürdürdüğünü anlatarak, ressamın İstanbul'da yüzlerce esere imza attığını ifade etti.

Serginin açılışına katılan Fausto Zonaro'nun torunu Jolanda Meneguzzer Trevigne'nin burada bulunmasının sergiye anlam kattığını dadile getiren Arınç, Zonaro ailesinin İstanbul'u ikinci evleri saymalarını istedi.

TÜRKİYE-İTALYA İLİŞKİLERİ.-

İtalya Büyükelçisi Carlo Marsili de, serginin iki ülke arasındaki ilişkilerin de bir simgesi olduğunu kaydederek, Zonaro'nun İtalya ve Türkiye arasındaki kültürel ilişkilerde görev almış önemli bir ressam olduğunu dile getirdi.

Marsili, İtalya'nın Türkiye'nin AB'ye katılım arzusuna destek verdiğini de ifade ederek, ''Türkiye'nin AB'ye katılması, birliğe kültürel olarak da değer katacak'' dedi.

''Doğu ve Batı arasında köprü olan, nüfusu müslüman ağırlıklı laik Türkiye'nin AB'ye katılımının'' önemine işaret eden Marsili, ''Türkiye'nin reformlarıyla AB'ye katılımına hazır olduğu görmek bizim için mutluluk verici'' dedi.

ZONARO'NUN TORUNU DA KATILDI

Fausto Zonaro'nun torunu Jolanda Meneguzzer Trevigne de, dedesine gösterilen sevgi dolayısıyla teşekkür ederek, buradaki sevginin dedesine ulaşacağını umduğunu söyledi. Sergi, Jolanda Meneguzzer Trevigne'nin kurdelayı kesmesiyle açıldı.

TBMM Başkanı Arınç, Trevigne ve beraberindekiler, daha sonra sergiyi gezdiler. Arınç, tablolar arasında yer alan Jolanda MeneguzzerTrevigne'nin annesi ''Mafalda''nın portresine işaret etti.

Zonaro'nun ''10 Muharrem'', ''Ertuğrul Süvari Alayı'', ''Fatih'inİstanbul'a Girişi'', adlı tablolarıyla özel olarak ilgilenen Arınç, Zonaro'nun ''Nü Çalışması'' adlı tablosu önünde fotoğraf çekmek için bekleyen gazetecilere de ''Burada özellikle çekin. Beklediğinize
değsin'' dedi.

SORULARI DA YANITLADI

TBMM Başkanı Arınç, daha sonra gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Bir gazetecinin ''Bu sergi Fausto Zonaro'ya iade-i itibar mı?'' şeklindeki sorusu üzerine de Arınç, şunları söyledi:

''Öyle de diyebiliriz. Zonaro bir dahi. Eserlerine bakınca bu dehayı görüyoruz. Burada 100 eser sergileniyor. Başyapıtlarının yanı sıra öğrencilik yıllarında yaptıkları da var. Hepsi birer şaheser. 14 yıl sarayda kalıyor. 2. Abdülhamit kendisine saray ressamı unvanı veriyor. İttihat ve terakkiciler kendisini küstürüyor. O da daha sonra 'dön' ricalarına rağmen dönmüyor. Ama İstanbul'a karşı, Osmanlı'ya karşı hayranlığını muhafaza ediyor.

Bir büyük ressamın eserlerini İstanbul'da sergilemek bize büyük bir onur verdi. Büyük bir ressamdır.İstanbul'dan gidişi, tekrar eserlerinin dönüşü sizin söylediğiniz biçimde değerlendirilebilir.''

AB-İKÖ TOPLANTISI.

''Serginin Ekim ayında gerçekleştirilecek AB-İKÖ Dışişleri Bakanları Toplantısı sırasında da gezilmesi mümkün olacak mı?'' sorusu üzerine de Arınç, serginin 3 Ekim'e kadar açık kalacağını ifade ederek, ''Başbakanlık bizden AB-İKÖ Dışişleri Bakanları toplantısında
burada konuklara yemek vermemizi istedi. NATO Zirvesi sırasında da Muayede Salonu'nda yemek verilmişti. Bu kez daha kalabalık olacak, 250kişiye yemek düşünülüyor. Yemek Muayede Salonu'nda verilecek. Serginin orada olması mümkün değil. Başka fiziki mekan olabilirse burayı muhafaza ederiz. Yoksa burası belirlenen tarihte sona erecek'' dedi.

Serginin Kasım ayı içerisinde İtalya'da da tekrarlanacağını belirten Arınç, belki kendisinin de o sergiye katılacağını söyledi.

Arınç, bir gazetecinin ''Zina tartışmaları''na ilişkin soru sormak istemesi üzerine ise ''Onları karıştırmayın. Başka mekanlarda bu sorularınıza yanıt vereyim'' dedi.

''Atatürk zamanında 1937'de burada bir sergi açılmıştı. Yaklaşık 70 yıl sonra bu ikinci sergi. Yenileri de açılacak mı?'' sorusu üzerine de Arınç, bu mekanda başka sergilerin açılmasına devam edileceğini, kültür ve sanat faaliyetlerini sürdürmek istediklerini kaydederek, ''Bütün bunlar insanlığın ortak malıdır. Herkes görmeli, izlemeli'' dedi.

TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı, İtalyan Kültür Merkezi ve Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık işbirliğiyle düzenlenen sergi, 3 Ekim'e kadar açık kalacak.