2006-07-18 - 16:50
TBMM Başkanı Arınç bir gazetecinin terörle mücadelede sınır ötesi operasyon gerekip gerekmediğine ilişkin sorusuna Hükümetin terörle mücadelede büyük bir kararlılık içinde olduğunu ve elinden geleni yaptığını belirterek "İlave tedbirler gerekiyorsa ve bunlar yasal anlamdaysa, bu konuda Meclisimize gelen tüm önerileri, en kısa zamanda sonuçlandırmak bizim görevimizdir." dedi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, hükümetin, terörle mücadelede büyük
bir kararlılık içinde olduğunu, elinden geleni yaptığını ve yapacağını belirterek,
''Ek tedbirler gerekiyorsa ve bunlar yasal anlamdaysa, bu konuda
Meclisimize gelen tüm önerileri, en kısa zamanda sonuçlandırmak bizim
görevimizdir'' dedi.
Arınç, KKTC'nin Ankara Büyükelçisi Tamer Gazioğlu ve beraberindeki
heyeti kabulünde bir gazetecinin, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson'ın
açıklamalarını anımsatması üzerine Arınç, büyükelçinin muhatabının
kendisi değil, Dışişleri Bakanlığı ve bürokratları olduğunu söyledi.
Arınç, açıklama yapılması gerekiyorsa, bunun, bakanlığın görevi
olduğuna işaret etti.
Terörle mücadelede sınır ötesi bir operasyon gerekip
gerekmediğinin sorulmasına karşılık Arınç, Terörle Mücadele Yüksek
Kurulu ve Bakanlar Kurulu'nun yaptığı toplantılarda, terör konusunun
ele alındığını hatırlattı.
Hükümetin, Anayasa gereğince milli güvenliğin sağlanmasından
sorumlu olduğuna işaret eden Arınç, şöyle konuştu:
''Ulusal güvenliğimizin her şart altında sağlanmasına çok önem
veriyoruz. Bu konuda güvenlik güçlerimizin, bütün ihtiyaçlarını
gidermeyi ve onların terörle nasıl mücadele edilmesi gerekiyorsa, o
şekilde mücadele etmeleri konusunda, lojistik destek sağlamayı, siyasi
irade ve kararlılık göstermeyi, bir görev olarak biliyoruz.
Bu konuda, hiçbir eksikliğin bulunmadığını, terörle mücadelenin
büyük bir kararlılıkla süreceği ifade edilmiştir. Terörle mücadelenin
yöntemleri, eldeki bütün imkanların kullanılmasıyla yapılır. Terörle
mücadele, tüm insanlığın ortak bir sorunu haline geldi. Terör
konusunda uluslararası alanda, hem terörün tanımında, hem de
mücadelede ortak bir platform meydana getirilmesinde beraberliklerimiz
var.''
''ÖZGÜRLÜKLERİ KISITLAMA NİYETİMİZ YOK''
TBMM Başkanı Arınç, son günlerdeki olayların, terörün
kıpırdadığını, faaliyet göstermek için zemin aradığını, toplumda
huzursuzluk yaratmaya çalıştığını ortaya koyduğunu ifade etti.
Arınç, ''Hükümet, terörle mücadelede büyük bir kararlılık
içindedir, elinden geleni yapmış ve yapacaktır. İlave tedbirler
gerekiyorsa ve bunlar yasal anlamdaysa, bu konuda Meclisimize gelen
tüm önerileri, en kısa zamanda sonuçlandırmak bizim görevimizdir''
diye konuştu.
Terörle mücadele edilirken, toplumun özgürlüklerini kısıtlama ve
demokrasinin üzerine bir şey örtme niyetlerinin bulunmadığını anlatan
Arınç, her zaman daha çok demokrasi ve özgürlüğün olacağını ancak
bunları yok etmeye yönelik terör eylemlerine en acımasız şekilde
karşılık verileceğini söyledi. Arınç, toplumun huzuru, geleceği için
buna ihtiyaçları olduğunu dile getirdi.
''SADECE SİLAHLA OLMAZ''
Bülent Arınç, Türkiye'nin, huzur ve istikrarın tadını aldığını,
derlenip toparlanma peşinde olduğunu, dış itibarının arttığını, AB ile
müzakerelerde başarılı olarak yürüdüğünü, makro ekonomik dengelerin
oturduğunu, ileriye yönelik ümit ve güven havasının hakim olduğunu
belirtti. Arınç, ''Bunları kaybetmeyi, terör korkusuyla üzerini
örtmeyi veya örtbas etmeyi hiçbir zaman düşünmüyoruz'' dedi.
Terörle mücadelenin, sadece asker, polis ve silahla yapılarak
başarıya ulaşmasının mümkün olmadığına dikkati çeken Arınç, mücadelede
moral desteğin önemine işaret etti. Arınç, bunun, vatandaşın, teröre,
teröriste, terör propagandasına aldırış etmediğini, korku ve kaos
ortamından hoşlanmadığını ortaya koymasıyla olacağını kaydetti. Arınç,
''Bu, halkımızın vakur duruşuyla her zaman ortaya çıkmaktadır. Terörle
mücadelede en büyük etken olmaktadır'' dedi.
''TERÖR ÖRGÜTÜNÜ BUNALTACAK OLAN BUDUR''
Terörün daha çok can yaktığı bugünlerde, Kürt kökenli
vatandaşların, bu düşüncelerini çok daha yüksek sesle ortaya koymaları
gerektiğini dile getiren Arınç, şöyle konuştu:
''Belediye başkanları, kanaat önderleri, sivil toplum
örgütleriyle, halkımızın her bir ferdi, korkmadan, çekinmeden, en
yüksek ve gür sesle 'terör istemiyoruz, terörü lanetliyoruz, şiddeti,
dayatmayı, zorlamayı hiçbir zaman kabul etmiyoruz. Ne siyaset ne de
başka yolla' demesi gerekir. Çünkü yanan ocaklar, Türkiye'nin,
halkımızındır.
Tunceli, Şırnak, Van, Hakkari örneğinde gördüğümüz gibi,
vatandaşımız bu eylemler karşısında 'devletimize, milletimize,
bayrağımıza bağlıyız. Huzur içinde yaşamak istiyoruz. Terör, silah,
şiddet, dayatma, terör örgütünün propagandasını yapma, terör örgütünün
cezaevindeki lideriyle ilişki kurmayı reddediyoruz, lanetliyoruz,
bunlarla hiçbir bağımız yoktur' demesi lazım. Mermiden, silahtan daha
çok, terör örgütünü bunaltacak olan budur. Terörle mücadele eden
güçlerimize moral sağlayacak budur.''
TBMM Başkanı Arınç, sınır ötesi bir harekatta, Meclis kararı
gerekip gerekmediğine yönelik bir soruyu yanıtlarken, bunun, hükümetin
görevi olduğunu, Meclisten bir karar isterse, bunu Meclis olarak
değerlendireceklerini sözlerine ekledi.
bir kararlılık içinde olduğunu, elinden geleni yaptığını ve yapacağını belirterek,
''Ek tedbirler gerekiyorsa ve bunlar yasal anlamdaysa, bu konuda
Meclisimize gelen tüm önerileri, en kısa zamanda sonuçlandırmak bizim
görevimizdir'' dedi.
Arınç, KKTC'nin Ankara Büyükelçisi Tamer Gazioğlu ve beraberindeki
heyeti kabulünde bir gazetecinin, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson'ın
açıklamalarını anımsatması üzerine Arınç, büyükelçinin muhatabının
kendisi değil, Dışişleri Bakanlığı ve bürokratları olduğunu söyledi.
Arınç, açıklama yapılması gerekiyorsa, bunun, bakanlığın görevi
olduğuna işaret etti.
Terörle mücadelede sınır ötesi bir operasyon gerekip
gerekmediğinin sorulmasına karşılık Arınç, Terörle Mücadele Yüksek
Kurulu ve Bakanlar Kurulu'nun yaptığı toplantılarda, terör konusunun
ele alındığını hatırlattı.
Hükümetin, Anayasa gereğince milli güvenliğin sağlanmasından
sorumlu olduğuna işaret eden Arınç, şöyle konuştu:
''Ulusal güvenliğimizin her şart altında sağlanmasına çok önem
veriyoruz. Bu konuda güvenlik güçlerimizin, bütün ihtiyaçlarını
gidermeyi ve onların terörle nasıl mücadele edilmesi gerekiyorsa, o
şekilde mücadele etmeleri konusunda, lojistik destek sağlamayı, siyasi
irade ve kararlılık göstermeyi, bir görev olarak biliyoruz.
Bu konuda, hiçbir eksikliğin bulunmadığını, terörle mücadelenin
büyük bir kararlılıkla süreceği ifade edilmiştir. Terörle mücadelenin
yöntemleri, eldeki bütün imkanların kullanılmasıyla yapılır. Terörle
mücadele, tüm insanlığın ortak bir sorunu haline geldi. Terör
konusunda uluslararası alanda, hem terörün tanımında, hem de
mücadelede ortak bir platform meydana getirilmesinde beraberliklerimiz
var.''
''ÖZGÜRLÜKLERİ KISITLAMA NİYETİMİZ YOK''
TBMM Başkanı Arınç, son günlerdeki olayların, terörün
kıpırdadığını, faaliyet göstermek için zemin aradığını, toplumda
huzursuzluk yaratmaya çalıştığını ortaya koyduğunu ifade etti.
Arınç, ''Hükümet, terörle mücadelede büyük bir kararlılık
içindedir, elinden geleni yapmış ve yapacaktır. İlave tedbirler
gerekiyorsa ve bunlar yasal anlamdaysa, bu konuda Meclisimize gelen
tüm önerileri, en kısa zamanda sonuçlandırmak bizim görevimizdir''
diye konuştu.
Terörle mücadele edilirken, toplumun özgürlüklerini kısıtlama ve
demokrasinin üzerine bir şey örtme niyetlerinin bulunmadığını anlatan
Arınç, her zaman daha çok demokrasi ve özgürlüğün olacağını ancak
bunları yok etmeye yönelik terör eylemlerine en acımasız şekilde
karşılık verileceğini söyledi. Arınç, toplumun huzuru, geleceği için
buna ihtiyaçları olduğunu dile getirdi.
''SADECE SİLAHLA OLMAZ''
Bülent Arınç, Türkiye'nin, huzur ve istikrarın tadını aldığını,
derlenip toparlanma peşinde olduğunu, dış itibarının arttığını, AB ile
müzakerelerde başarılı olarak yürüdüğünü, makro ekonomik dengelerin
oturduğunu, ileriye yönelik ümit ve güven havasının hakim olduğunu
belirtti. Arınç, ''Bunları kaybetmeyi, terör korkusuyla üzerini
örtmeyi veya örtbas etmeyi hiçbir zaman düşünmüyoruz'' dedi.
Terörle mücadelenin, sadece asker, polis ve silahla yapılarak
başarıya ulaşmasının mümkün olmadığına dikkati çeken Arınç, mücadelede
moral desteğin önemine işaret etti. Arınç, bunun, vatandaşın, teröre,
teröriste, terör propagandasına aldırış etmediğini, korku ve kaos
ortamından hoşlanmadığını ortaya koymasıyla olacağını kaydetti. Arınç,
''Bu, halkımızın vakur duruşuyla her zaman ortaya çıkmaktadır. Terörle
mücadelede en büyük etken olmaktadır'' dedi.
''TERÖR ÖRGÜTÜNÜ BUNALTACAK OLAN BUDUR''
Terörün daha çok can yaktığı bugünlerde, Kürt kökenli
vatandaşların, bu düşüncelerini çok daha yüksek sesle ortaya koymaları
gerektiğini dile getiren Arınç, şöyle konuştu:
''Belediye başkanları, kanaat önderleri, sivil toplum
örgütleriyle, halkımızın her bir ferdi, korkmadan, çekinmeden, en
yüksek ve gür sesle 'terör istemiyoruz, terörü lanetliyoruz, şiddeti,
dayatmayı, zorlamayı hiçbir zaman kabul etmiyoruz. Ne siyaset ne de
başka yolla' demesi gerekir. Çünkü yanan ocaklar, Türkiye'nin,
halkımızındır.
Tunceli, Şırnak, Van, Hakkari örneğinde gördüğümüz gibi,
vatandaşımız bu eylemler karşısında 'devletimize, milletimize,
bayrağımıza bağlıyız. Huzur içinde yaşamak istiyoruz. Terör, silah,
şiddet, dayatma, terör örgütünün propagandasını yapma, terör örgütünün
cezaevindeki lideriyle ilişki kurmayı reddediyoruz, lanetliyoruz,
bunlarla hiçbir bağımız yoktur' demesi lazım. Mermiden, silahtan daha
çok, terör örgütünü bunaltacak olan budur. Terörle mücadele eden
güçlerimize moral sağlayacak budur.''
TBMM Başkanı Arınç, sınır ötesi bir harekatta, Meclis kararı
gerekip gerekmediğine yönelik bir soruyu yanıtlarken, bunun, hükümetin
görevi olduğunu, Meclisten bir karar isterse, bunu Meclis olarak
değerlendireceklerini sözlerine ekledi.
