2004-11-01 - 13:45
TBMM BAŞKANI ARINÇ; "TÜRKİYE'NİN STRATEJİK KONUMU AVRUPA BİRLİĞİ'NE GÜÇ KATACAKTIR"
Türk Parlamenterler Birliği'nce düzenlenen "2004 Türkiye AB İlerleme Raporu" konulu panelin açılış konuşmasını yapan Arınç, "Biz halkımıza, daha çağdaş, daha müreffeh, daha demokratik bir büyük Türkiye yaratmak yolundaki çalışmalarımızı duraksamadan sürdüreceğiz" dedi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Türk Parlamenterler Birliği'nce (TPB) düzenlenen "2004 Türkiye AB İlerleme Raporu" konulu panelin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin stratejik konumu Avrupa Birliği'ne güç katacağını söyledi.

Arınç konuşmasında, "Ülkemizin geleceğinin kaderini çizecek bir evrede yaşamaktayız. Türkiye'mizin bir bakıma 40 yılı aşkın, bir bakıma da iki yüzyıla yakın çağdaş uygarlığa ulaşma sürecinin çok önemli bir dönemecine gelmiş bulunuyoruz" dedi.

Avrupa Birliği Komisyonu 6 Ekim tarihinde Türkiye için olduğu kadar Avrupa Birliği için de tarihi nitelikte bir karar alındığına işaret eden Arınç, Avrupa Birliği Komisyonu'nun Türkiye'yi tam üye yapacak katılım müzakereleri için yeşil ışık yaktığını ve Türkiye'nin Kopenhag Siyasi Kriterlerini yeterince yerine getirdiğini net ve açık bir dille açıkladığını belirterek,"Artık bu kararın Avrupa Birliği üye ülke liderlerinin 17 Aralık'taki zirvesinde teyit edilerek katılım müzakerelerinin 2005 yılının ilk aylarında resmen açılacağına inanıyoruz" dedi.

TBMM Başkanı Arınç,Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılmakla Birliğe önemli katkılarda bulunacağını belirterek, Avrupa Birliği üye ülkelerinin bazı çevrelerinin bu gerçeği görmezden gelmelerini hayretle karşıladığını söyledi.

Konuşmasında AB Komisyonu İlerleme Raporu'na da değinen Arınç, "Bu raporda, Türkiye'nin attığı adımların takdirle karşılandığı belirtilmektedir. Gerçekten son iki yılda Kopenhag Siyasi Kriterlerinin karşılanması yönünde bir çoklarının hayal bile edemeyeceği önemli reformlar gerçekleştirildi. Raporda bu başarımızın eriştiği düzeyin teyit edilmesinden memnuniyet duyuyoruz" dedi.

Arınç, ayrıca komisyon raporunda müzakere sürecinde ülkemizin tabi olması önerilen usul ve esasların bazılarının, diğer adaylar için söz konusu edilmemiş farklı unsurlar içerdiğini de gözlemlendiğini belirterek, "Biz, Helsinki Zirvesinde de teyit edildiği üzere diğer adaylarla eşit muameleye tabi tutulmak istiyoruz. Avrupa Birliği üyelerinden "ahde vefa" talep ediyoruz" dedi.

Bülent Arınç, Meclis'in Türkiye'nin Avrupa Birliğine katılım sürecinde, son iki yılda gerçekleştirilen reform atılımlarında üzerine düşen sorumluluğu özveriyle, üstün gayret ve başarıyla yerine getirdiğini belirterek, konuşmasını "Huzurunuzda iktidarı ve muhalefeti ile değerli Milletvekillerimizi tümüne bu sürece verdikleri destekten dolayı şükranlarımı sunuyorum. Biz halkımıza, daha çağdaş, daha müreffeh, daha demokratik bir büyük Türkiye yaratmak yolundaki çalışmalarımızı duraksamadan sürdüreceğiz" diye tamamladı.

PANELİSTLER
Panele konuşmacı olarak katılan AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış (AK Parti-Düzce)AB İlerleme Raporu'nda Türkiye'yi rahatsız eden ve böyle bir raporda olmaması gereken bazı hususlar bulunduğunu söyledi. Yakış, rahatsız edici hususları, ''müzakere sürecinin ucunun açık olması, işgücü dolaşımına kalıcı sınırlamalar getirebileceğinin belirtilmesi, müzakerelerin askıya alınabileceğinin ifade edilmesi ve Rum kesimi ile Uyum Anlaşması'nın imzalanmasının'' koşul olarak öne sürülmesi diye sıraladı.

Müzakerelerin ucunun açık olması ve müzakerelerin askıya alınabilmesinin işin doğasında bulunduğunu, bunu, ayrıca vurgulamanın gereksiz olduğunu kaydeden Yakış, AB'nin temelini teşkil eden dört maddeden biri olan işgücü dolaşımına sınırlamalar getirilebileceği ifadesinin ise kabul edilemeyeceğinin kuvvetle vurgulanması gerektiğini söyledi. Yakış, ''Türkiye'nin, belki Kıbrıs Rum Kesimi ile Uyum Anlaşması'nı imzalayabileceğini ancak, buna mecbur bırakılmasının farklı bir durum olduğunu'' kaydetti.

Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sedat Ergin 17 Aralık'ta Türkiye'nin büyük olasılıkla 2005 yılı içinde müzakere tarihi alacağını ancak, Türk kamuoyunun hala müzakere sürecinde Türkiye'yi nelerin beklediği, nasıl bir dalganın gelmekte olduğu ve ''nasıl zor, çetrefilli, sıkı'' bir sürece girileceği konusunda fikri bulunmadığını söyledi.

Müzakere sürecinde 31 konu başlığının ele alınacağını belirten Ergin, bu konuda Türkiye'ye karşı bir ayrımcılık bulunduğunu ifade etti. AB'de homojen bir yapı bulunmadığını, bu nedenle de Türkiye'nin ayırımcı bir strateji geliştirmesi gerektiğini kaydeden Ergin, ayrıca, AB ilerleme raporunda yolsuzluklarla mücadele, dokunulmazlık konularında getirilen eleştirilere dikkat çekti ve ''Siyasi Etik Yasası''nın bir an önce çıkarılması gerektiğini söyledi.

Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Karaalioğlu ise, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin sempatik bir ilişki olmadığını, bunu, 40 yıllık geçmişine değil, son birkaç ay içindeki gelişmelere bakarak da anlamanın mümkün olduğunu söyledi.

Türkiye'nin AB ile müzakere sürecinin çok zor ve çetrefilli olacağına dikkati çeken Karaalioğlu Türkiye ile müzakerelerin bir gün askıya alınması ya da kesilmesi durumunda AB'nin elinde bunu açıklayabilecek sağlam bir metin bulunduğunu vurguladı. Karaalioğlu, AB'nin ''Türkiye'nin tam üyeliği konusunda, tam bir kafa karışıklığı içinde olduğunu'' söyledi. Karaalioğlu, ''AB, birliğin dengelerini alt üst edebilecek bir ülke olan Türkiye'nin tam üyeliğini çok iyi düşünmek zorunda'' dedi. Karaalioğlu, AB ilerleme raporunda her fırsatta dile getirilen ''entegrasyon'' konusunun da çok rahatsız edici olduğunu belirtti. Entegrasyon ifadesinin Türk tarihinin, geleneklerinin ve dininin de uyumlaştırılması anlamına geldiğini kaydeden Karaalioğlu, bunun ciddi bir sorun olduğunu söyledi.