2004-11-02 - 17:00
TBMM BAŞKANI ARINÇ BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE ELEŞTİRİLERİ CEVAPLADI
Arınç "Meclis Başkanı olarak bugüne kadar takip ettiğim yolu bundan sonra da takip edeceğim. Her şeyi milletvekillerimizin itibarı ve Meclis'in saygınlığı için yapacağım" dedi
TBMM Başkanı Bülent Arınç "Meclis Başkanı olarak bugüne kadar takip ettiğim yolu bundan sonra da takip edeceğim. Her şeyi milletvekillerimizin itibarı ve Meclis'in saygınlığı için yapacağım" dedi.

Bütçe görüşmeleri sırasında milletvekillerinin Cumhurbaşkanlığı, Sayıştay ve RTÜK bütçeleri üzerinde çok az eleştiride bulunduklarını ifade eden Arınç, buna karşın TBMM Başkanlığı bütçesini eleştirmelerini olağan karşıladığını söyledi. Bugüne kadar ancak 254 milletvekili ile yüz yüze görüştüğünü ve bu görüşmelerde kendisinin icraatlarından dolayı kutlandığını belirten Arınç, bu nedenle eleştirilere hayret ettiğini ifade etti. Bu eleştiriler ifade edilince tereddütte kaldığını bildiren Arınç, şunları söyledi:

"Diyelim ki bu arkadaşlarımın hepsi benim gönlümü hoş etmek için doğruyu söylemiyorlar. Ama 1 ay evvel Meclis Başkanlığı seçimi oldu, 381 oyla tekrar seçildim. O nedir, bu nedir? Ben grup başkanvekilliği, grup başkanlığı yaptım. Partide her milletvekilinin özel meziyetlerinden zaaflarına kadar, ne düşündüğüne kadar, birikimine kadar bilirim. Şimdi bütün milletvekillerininkini biliyorum. Ben yaptığım işlemlerin hiçbirini milletvekillerinden habersiz yapmadım.Sağlık hizmetleri ve halkla ilişkiler binası konusunda ilgili bütün arkadaşlarımla konuştum, arkadaşlarım da bu davetlerden memnun olduklarını ifade ettiler. Genel başkanlardan başlayarak grup başkanvekillerinden milletvekillerine kadar bana hiçbirinin yöneltmediği eleştirileri burada birkaç arkadaşımın yöneltmesini işin doğası gereği tabi karşılıyorum.

Sonunda kendi nefsime şunu söylüyorum: Genelde böyle bir eleştiri yok, bunu yapan sadece 5-10 arkadaşımız, onların da sebepleri bizce malum. Meclis Başkanı olarak bugüne kadar takip ettiğim yolu bundan sonra da takip edeceğim. Her şeyi milletvekillerimizin itibarı ve Meclis'in saygınlığı için yapacağım.''

''VAZGEÇME NOKTASINDAYIM''
Milletvekillerinin kendisine sürekli ''Halkla İlişkiler Binası'nda mahkumuz, danışmanımın oturacak yeri yok, gelen dördüncü kişi kapıda duruyor'' dediğini aktaran Arınç, yeni bina talebinin milletvekillerinin yüzde 99'undan geldiğini bildirdi. ''Şimdi hevesim kırıldı'' diyen Arınç, bir milletvekilinin odaların büyük olduğundan söz ettiğini, bir başkasının da daha çok seçmen gelmesi için bunun yapılacağını ileri sürdüğünü kaydeden Arınç, ''Dolayısıyla ben bu
işten hemen hemen vazgeçme noktasındayım'' diye konuştu. Milletvekillerinin yeni bina konusunda ne düşündüklerini ve arkasında olup olmadıklarını görmek istediğini bildiren Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

KENDİMİ NASREDDİN HOCA GİBİ GÖRDÜM
''Kendimi biraz Nasreddin Hoca gibi gördüm. Timur'un filinden şikayet var, (Hadi hocam bu işi sen düzelt), hoca yola koyuluyor, arkadakiler kaçıyorlar. Milletvekili maaşında, Halkla İlişkiler binasında böyle olursa, Meclis'in millet iradesinin tecelli ettiği tek yer olarak fonksiyonunu en iyi şekilde yapmasına tüm milletvekillerimizin destek vermesi gerekirken 3-5 tane gazetecinin provokasyonuna maruz kalarak fikir değiştirenler olursa doğrusu ben arkama her zaman bakmak zorunda kalırım.''

Kendisinin demokratik parlamenter sistemle ilgili hiçbir şikayeti olmadığını da bildiren Arınç, yaptıklarının başkanlık sistemine yol açmak için değil, parlamenter demokrasinin yolunu açmak için olduğunu belirtti.

Milletvekillerinin konuşmalarında ''Çoğunluk iktidarı'' eleştirilerinde bulunduklarını da ifade eden Arınç, bunun genelde demokrasi içinde tartışılan bir konu olduğunu söyledi. Parlamenter demokrasilerde meclisleri iktidar çoğunluğunun çalıştırdığını belirten Arınç, bunun felsefi olarak tartışılabileceğini ancak bunun yerinin de bütçe görüşmeleri olmadığını söyledi.

CUMHURBAŞKANI
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile ilgili olarak, ''Hepimizin Cumhurbaşkanıdır. Devletin başıdır, milletin birliğini temsil eder. Onu sevmek mecburiyetindeyiz. Sevmek deruni bir iştir. Bunu bilerek söylüyorum'' dedi.

Arınç, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin eleştiri ve değerlendirmelerini yanıtlarken şunları söyledi:

- Ama Sayın Başbakan da Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin Başbakanıdır. Sayın Cumhurbaşkanı derken üç defa aksi seda yapan bir söz, Başbakan'a sıra geldiğinde (Tayyip) diye sesleniyor. Bu yanlış bir şeydir. Bu bizim ideolojimizin, bu bizim önyargılarımızın, bu bizim kafamızda, belleğimizde Başbakan'a çizdiğimiz profilin dışarıya yansıması. Bütün bunları kendimizi eleştirmek için söylüyorum. Bütün sözlerim tutanaklara geçiyor, tutanaklara geçen bütün sözümün arkasındayım. Ben bunları şeffaf olarak yapıyorum, tek başıma yapmıyorum. Allah'tan korkmak lazım...''

- Başbakan eleştirilirken Cumhurbaşkanı da eleştirilebilir. Saygı içinde, sözlerinizi düzgün söyleyerek her türlü eleştiriyi getirebilirsiniz ama, bir tabu haline getirilmesi yanlış. (Bunlar tamam, bunlar eleştirilebilir ama Sayın Cumhurbaşkanımıza asla, kata ve zinhar bir şey söylenmemeli). Olur mu? O taraf için herkes bir şey söylüyor. Ama (Yargıtay hakkında bir şey söylemeyin, yargıyı yıpratırsınız, Sayın Cumhurbaşkanı hakkında hiçbir şey söylemeyin, yıpratırsınız. Filan hakkında bir şey söylemeyin, yıpratırsınız ama Meclis hakkında konuşun. Bol bol konuşun, milletvekilleri için her şeyi söyleyin, yerin dibine sokun, telefonlarını kesin, nefes almasına engel olun, oksijenini kesin, maaşını asgari ücretten daha aşağı düşürün). O zaman bazıları alkışlıyor. Ben alkış meraklısı değilim. Söylediğim her sözü illetvekillerimizin bana aktardıklarını ve yaşam koşullarını düşünerek söylüyorum. Bundan sonra da yapacağım.

- Ben Meclis Başkanıyım. Başbakan bana arz edebilir, Cumhurbaşkanı benden rica edebilir. Ben talimatla çalışan bir insan değilim. Esasen bununla da eleştiriliyorum.

- Genel Kurul'a önü açık olarak giren, sağa sola el hareketleri yapan milletvekillerimiz. Kürsüde hatip konuşurken gazeteyi açıp okuyanlar yine milletvekillerimiz. Arkasını dönerek kahkaha atanlar, yaylacılar diye tabir edilen yerde oturup yüksek sesle konuşanlar, hatibin konuşmasına engel olacak kadar uğultu çıkaranlar milletvekilleri. Milletvekili arkadaşlarımızın yeniden eğitime, terbiyeye götürecek bir sistemimiz yok. Yanlış bulduklarımızı söylüyoruz ama, lütfen siz de bunları uyarın.''

- Milletvekili lojmanlarının elden çıkarılması kararıyla sadece bir yıl içinde 10.5 trilyon lira tasarruf edildi. Bu kararın altında CHP'li Başkanlık Divanı üyelerinin de imzaları bulunuyor.

- Meclis'e 200 kişi aldığı iddiaları doğru değildir.'Meclis başkanlığı seçimi 3 Kasım'da yapıldı, 1 Kasım'da 81 kişi işe alınmış, onu arkadaşları övüyor, beni de arkadaşlarım (Hiç personel almıyor) diye eleştiriyor.

- Dokunulmazlıklar konusu Meclis'e geldi ama, gizli oylamada reddedildi. Bu konuda bir düzenleme yapılması gerektiği görüşüne katılıyor, bunun bir siyasi söylem olarak bırakılmaması gerektiğini düşünüyorum.

SORU CEVAP BÖLÜMÜ
Komisyonda milletvekilleri sorular yöneltirken CHP'liler ağırlıklı olarak TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın değerlendirmelere yanıt verirken takındığı tavrı eleştirdiler. CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Arınç'ın eleştirilere ve sorulara yanıt vermediğini savunurken, CHP İstanbul Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu, Arınç'ın milletvekillerine şantaj yapar bir tavır takındığını iddia etti.

TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin ise Arınç'ın Plan ve Bütçe Komisyonu'nda dile getirilen görüşlerden hep yararlanageldiğini ifade ederek, dile getirilen görüşlere açık yanıt vermemesinin sözkonusu olmadığını söyledi. Alptekin, CHP Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü'nün sorusu üzerine, Arınç'ın göreve geldiği 11 Kasım 2002'den 27 Ekim 2004'e kadar milli saraylar dahil Meclis'te çalışan personel sayısının 4 bin 491'den 4 bin 309'a düştüğünü, bu arada toplam 158 kişinin de işe alındığını bildirdi. Alptekin, alınan personelin 77'sini, kapanan TBMM Vakfı'nda çalışanların oluşturduğunu da söyledi.

Konuşmaların ardından TBMM bütçesi 283 milyon 275 bin Yeni Türk Lirası (YTL), RTÜK bütçesi 90 milyon 648 bin 423 YTL, Cumhurbaşkanlığı bütçesi 31 milyon 253 bin YTL, Sayıştay bütçesi de 54 milyon 319 bin YTL olarak kabul edildi.