2005-11-13 - 15:30
TBMM Başkanı Bülent Arınç, vatandaşın,seçtiği milletvekillerini Meclis'te görmek istediğini belirterek, ''Ben ona, kapının önünde, 'bunu çıkar, bunu giy' diyemem. Vatandaş, bu kıyafetiyle, bu düşüncesiyle, inancıyla Meclis'e gelecek, milletvekiliyle görüşecek. Hiçbir kısıtlama yok. Sadece, bu kişinin hüviyetini bilmem benim için yeterli'' dedi.
Arınç, kahvaltılı basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın (KKK) brövesinin değiştirilmesini değerlendiren Arınç, ''Niye bunu yaptınız, eskisi daha güzeldi'' şeklinde ''göz yaşartan'' mektuplar yazıldığını ifade etti. Arınç, ''Sana ne, ne karışıyorsun? Sen Genelkurmay'a talimat verecek bir yerde misin? Kara Kuvvetleri Komutanı'na 'bu yanlış oldu, eskisi daha güzeldi' diyecek noktada mısın?'' diye sordu.
TBMM Başkanı Arınç, ''Sana ne kardeşim, kurum istediği gibi düzenler. 3-4 tane de milletvekilimiz, sabahtan akşama ağlıyorlar; 'Öbürü daha güzeldi', sanki her gün onu görüyorlarmış gibi'' diye konuştu.
''SAYGISIZLIK OLUR''
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, türban konusundaki açıklamalarına ilişkin bir soru üzerine Arınç, Sezer'i eleştirecek bir noktada bulunmadığını, bunun, Cumhurbaşkanı'na karşı saygısızlık olacağını ifade etti.
Burada, Cumhurbaşkanı ile ilgili konuşmadığını, bir tespiti ortayakoyduğunu kaydeden Arınç, ''Ekran karşısında tartışmayı, büyük bir saygısızlık kabul ederim. Sayın Cumhurbaşkanımızın da benim de geçmişten bu yana görüşlerimiz bellidir. Önemli olan, bu konularda kimin ne yapacağıdır'' diye konuştu.
Arınç, AİHM'in kararını, ''zafer'' veya ''hiç'' olarak görenlere karşı, hukuki bir değerlendirme yaptığını söyledi.
Bir soru üzerine Arınç, dün akşam oynanan İsviçre-Türkiye maçını izlediğini, Türkiye'nin başarılı olmadığını ancak ümitlerinin bulunduğunu kaydetti.
''3 YILDA 2 KİŞİ ÇARŞAFLI GELDİ''
Arınç, ''Kılık kıyafet sorunu sadece üniversitelerde değil, TBMM Genel Kurulu'nda da yaşanıyor. Başörtüsü yasağını kaldırmayı düşünüyor musunuz?'' yönündeki bir soruyu, ''Şu anda İçtüzük ile ilgili bir şey tartışmıyoruz. Gündemimizde de böyle bir konu yok'' diye yanıtladı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bir milletvekilinin, ''Meclis'e saçlı, sakallı, başörtülü, mantolu, hatta çarşaflı insanlar geldiğini,buna yasaklama getirilip getirilmeyeceğini'' ifade ettiğini hatırlatan Arınç, bunun üzerine, emniyet müdürü ve koruma müdürlüğüne, ''Meclis'e çarşafla gelen ziyaretçi var mı?'' diye sorduğunu anlattı. Arınç, ''3 yıl içinde 2 kişinin çarşaflı olarak TBMM'ye geldiğini'' söyledi.
''YERİ GELDİĞİNDE OY TOPLAMAYA KALKIYORSUN''
Arınç, şöyle devam etti:
''Bir İran heyeti geliyor, bir milletvekili canhıraş feryatla telefon ediyor, 'Meclis'e çarşaflılar geldi.' 'Filan yerde, acayip kıyafetli insanlar yemek yiyor.' Ne yapayım, Bahreyn'den, Mısır'dan gelmişler. Meclis'te yabancı misafirlere standart mı uygulayacağız?
Bunun dışında, başörtülü, mantolu gelenler var mı? Var. Birgen Keleş'e o gün sordum, şimdi de soruyorum: Kılık kıyafeti düzenleyen bir yasa varsa, Meclis Başkanı olarak, benim görevim onu uygulamaktır,kısıtlayıcı yasa yoksa, onun hüviyetini tespit ederek, içeriye girmesini sağlamaktır.''
Milletin meclisini millete kapatamayacağını ifade eden Arınç, başörtülü şehit anneleri de bulunduğunu vurgulayarak, ''Şehit cenazeleri üzerinden oy toplamaya yeri geldiğinde kalkıyorsun, işte senin milletin bu. Bu kıyafetiyle, bu düşüncesiyle, inancıyla Meclis'egelecek, ziyaret edecek, yemeğini yiyecek, milletvekili ile görüşecek.Hiçbir kısıtlama yok. Sadece bileceğim, kim bu adam? Hüviyetini bileceğim, benim için yeterli olan bu'' diye konuştu.
''EŞİM, BAŞI ÖRTÜLÜ BM GENEL KURULU İZLEDİ''
Arınç, her gün 5 bin kişiyi Meclis'te ağırladığını, bugüne kadar hiçbir olumsuzluk yaşamadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Vatandaşım, Meclis'e geldiğinde iftihar ediyor. Söyler misiniz,başka hangi kurumda var; Meclis'te var, olacak... Burası milletin meclisi, egemenlik onda. Vatandaşımız, seçtiği milletvekillerini burada görmek istiyor. Görecek. Ben ona, kapının önünde, 'bunu çıkar, bunu giy' diyemem. Böyle yasaklayıcı, kısıtlayıcı kanun yok. 'Çarşaflılar geliyor.' Böyle olağanüstü, abartılmış, dikkati çekecek kıyafetlileri, güvenlik güçlerimiz uyarıyor.
Benim eşim, başı örtülü Birleşmiş Milletler Genel Kurul görüşmelerini takip etti. Protokol müdürü, ona ayrıca bir nezaket, yakınlık gösterdi. Dünyanın hangi parlamentosunda böyle bir yasaklama var? Biz sadece Genel Kurul'da, komisyonlarda milletvekillerimiz için başı açık uygulaması yapıyoruz, bunda da sıkıntı yok.''
Bir soru üzerine Arınç, içtüzük değişikliği teklifinde, kılık kıyafet konusunu düzenleyen 56. maddede bir değişiklik öngörmediklerini bildirdi.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın (KKK) brövesinin değiştirilmesini değerlendiren Arınç, ''Niye bunu yaptınız, eskisi daha güzeldi'' şeklinde ''göz yaşartan'' mektuplar yazıldığını ifade etti. Arınç, ''Sana ne, ne karışıyorsun? Sen Genelkurmay'a talimat verecek bir yerde misin? Kara Kuvvetleri Komutanı'na 'bu yanlış oldu, eskisi daha güzeldi' diyecek noktada mısın?'' diye sordu.
TBMM Başkanı Arınç, ''Sana ne kardeşim, kurum istediği gibi düzenler. 3-4 tane de milletvekilimiz, sabahtan akşama ağlıyorlar; 'Öbürü daha güzeldi', sanki her gün onu görüyorlarmış gibi'' diye konuştu.
''SAYGISIZLIK OLUR''
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, türban konusundaki açıklamalarına ilişkin bir soru üzerine Arınç, Sezer'i eleştirecek bir noktada bulunmadığını, bunun, Cumhurbaşkanı'na karşı saygısızlık olacağını ifade etti.
Burada, Cumhurbaşkanı ile ilgili konuşmadığını, bir tespiti ortayakoyduğunu kaydeden Arınç, ''Ekran karşısında tartışmayı, büyük bir saygısızlık kabul ederim. Sayın Cumhurbaşkanımızın da benim de geçmişten bu yana görüşlerimiz bellidir. Önemli olan, bu konularda kimin ne yapacağıdır'' diye konuştu.
Arınç, AİHM'in kararını, ''zafer'' veya ''hiç'' olarak görenlere karşı, hukuki bir değerlendirme yaptığını söyledi.
Bir soru üzerine Arınç, dün akşam oynanan İsviçre-Türkiye maçını izlediğini, Türkiye'nin başarılı olmadığını ancak ümitlerinin bulunduğunu kaydetti.
''3 YILDA 2 KİŞİ ÇARŞAFLI GELDİ''
Arınç, ''Kılık kıyafet sorunu sadece üniversitelerde değil, TBMM Genel Kurulu'nda da yaşanıyor. Başörtüsü yasağını kaldırmayı düşünüyor musunuz?'' yönündeki bir soruyu, ''Şu anda İçtüzük ile ilgili bir şey tartışmıyoruz. Gündemimizde de böyle bir konu yok'' diye yanıtladı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bir milletvekilinin, ''Meclis'e saçlı, sakallı, başörtülü, mantolu, hatta çarşaflı insanlar geldiğini,buna yasaklama getirilip getirilmeyeceğini'' ifade ettiğini hatırlatan Arınç, bunun üzerine, emniyet müdürü ve koruma müdürlüğüne, ''Meclis'e çarşafla gelen ziyaretçi var mı?'' diye sorduğunu anlattı. Arınç, ''3 yıl içinde 2 kişinin çarşaflı olarak TBMM'ye geldiğini'' söyledi.
''YERİ GELDİĞİNDE OY TOPLAMAYA KALKIYORSUN''
Arınç, şöyle devam etti:
''Bir İran heyeti geliyor, bir milletvekili canhıraş feryatla telefon ediyor, 'Meclis'e çarşaflılar geldi.' 'Filan yerde, acayip kıyafetli insanlar yemek yiyor.' Ne yapayım, Bahreyn'den, Mısır'dan gelmişler. Meclis'te yabancı misafirlere standart mı uygulayacağız?
Bunun dışında, başörtülü, mantolu gelenler var mı? Var. Birgen Keleş'e o gün sordum, şimdi de soruyorum: Kılık kıyafeti düzenleyen bir yasa varsa, Meclis Başkanı olarak, benim görevim onu uygulamaktır,kısıtlayıcı yasa yoksa, onun hüviyetini tespit ederek, içeriye girmesini sağlamaktır.''
Milletin meclisini millete kapatamayacağını ifade eden Arınç, başörtülü şehit anneleri de bulunduğunu vurgulayarak, ''Şehit cenazeleri üzerinden oy toplamaya yeri geldiğinde kalkıyorsun, işte senin milletin bu. Bu kıyafetiyle, bu düşüncesiyle, inancıyla Meclis'egelecek, ziyaret edecek, yemeğini yiyecek, milletvekili ile görüşecek.Hiçbir kısıtlama yok. Sadece bileceğim, kim bu adam? Hüviyetini bileceğim, benim için yeterli olan bu'' diye konuştu.
''EŞİM, BAŞI ÖRTÜLÜ BM GENEL KURULU İZLEDİ''
Arınç, her gün 5 bin kişiyi Meclis'te ağırladığını, bugüne kadar hiçbir olumsuzluk yaşamadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Vatandaşım, Meclis'e geldiğinde iftihar ediyor. Söyler misiniz,başka hangi kurumda var; Meclis'te var, olacak... Burası milletin meclisi, egemenlik onda. Vatandaşımız, seçtiği milletvekillerini burada görmek istiyor. Görecek. Ben ona, kapının önünde, 'bunu çıkar, bunu giy' diyemem. Böyle yasaklayıcı, kısıtlayıcı kanun yok. 'Çarşaflılar geliyor.' Böyle olağanüstü, abartılmış, dikkati çekecek kıyafetlileri, güvenlik güçlerimiz uyarıyor.
Benim eşim, başı örtülü Birleşmiş Milletler Genel Kurul görüşmelerini takip etti. Protokol müdürü, ona ayrıca bir nezaket, yakınlık gösterdi. Dünyanın hangi parlamentosunda böyle bir yasaklama var? Biz sadece Genel Kurul'da, komisyonlarda milletvekillerimiz için başı açık uygulaması yapıyoruz, bunda da sıkıntı yok.''
Bir soru üzerine Arınç, içtüzük değişikliği teklifinde, kılık kıyafet konusunu düzenleyen 56. maddede bir değişiklik öngörmediklerini bildirdi.
