2004-12-03 - 20:20
TBMM BAŞKANI ARINÇ: "TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİ, MÜSLÜMANLARIN VE HRİSTİYANLARIN AYNI ÇATI ALTINDA ORTAK DEĞERLER VE ÇIKARLAR TEMELİNDE, BARIŞ İÇİNDE YAŞAYABİLECEKLERİNİ TÜM DÜNYAYA GÖSTERECEK OLMASI AÇISINDAN ÖZEL ÖNEM TAŞIMAKTADIR"
TBMM Başkanı Arınç, resmi konuğu olarak Türkiye'de bulunan Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell Fontelles onuruna bir akşam yemeği verdi.
TBMM Başkanı Arınç, resmi konuğu olarak Türkiye'de bulunan Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell Fontelles onuruna bir akşam yemeği verdi.

Arınç yemekte yaptığı konuşmada, "Tarihten süzülerek gelen, ulusal ve evrensel değerlerin buluştuğu, halkların umutlarının, isteklerinin seslendirildiği parlamentolar demokrasilerimizin kaleleridir" dedi.

Avrupa Parlamentosunun, Avrupa'nın kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına uzanan ortak evrensel değerlerin paylaşıldığı, üye ülke uluslarının daha mutlu bir dünya beklentilerinin dile getirildiğini belirten Arınç, Türkiye'nin de içinde yer almayı arzuladığı güçlü bir demokrasi forumu olduğunu söyledi.

TBMM Başkanı Arınç, "20'nci yüzyılda iki yıkıcı savaş geçirmiş kıtamızın uluslarının, insanlık tarihinde çok kısa sayılabilecek bir zaman diliminde savaşı barışa, çatışmayı işbirliğine, düşmanlığı dostluğa dönüştürmesinin çok anlamlı ve özgün bir örneğidir" diye konuştu.

Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell'in ziyaretinin Türkiye ve Avrupa Birliği için çok önemli bir dönüm noktası olacağı 17 Aralık öncesi gerçekleşmesinin önemine işaret eden Arınç, "ülkemizde yaşanan gelişmeleri bizzat görmeniz, karşılıklı görüş alış verişi yapabilmemiz bakımından çok önemli bir fırsat oluşturmaktadır"dedi.

Türkiye'de son iki yıl içinde sessiz bir devrim gerçekleştirildiğini anlatan Arınç, " Türkiye'de son bir kaç yılda bir çok yasa değişti, reform paketleri kabul edildi. Ancak, yapılanlar reform paketleri kabul etmenin, yasa metinlerini değiştirmenin çok ötesinde anlam ifade etmektedir" diye konuştu.


Halkın geniş desteğinin, reform sürecinin geri dönülmezliğinin en güçlü garantisi olduğunu dile getiren Arınç, bu gerçeğin reform sürecinin daha da ilerlemesi açısından çok önemli ve teşvik edici olduğunu vurguladı.

Arınç konuşmasını şöyle sürdürdü;

"Türkiye'de yaşanan bu köklü değişimin daha başında olduğumuzun bilincindeyim. Önümüzde yapılması gereken daha bir çok iş bulunmaktadır. Ancak, bu aşamada yapılması gerekenlerden çok, gerçekleştirilenlere bakmamız gerektiğine inanıyorum. Son dönemde gerçekleştirdiklerimizin ileriye yönelik niyetimizin ve bundan sonra yapacaklarımızın önemli ve sağlam göstergesi olduğunu vurgulamak istiyorum.

Komisyonun da 6 Ekim'de yayınladığı belgelerle bu görüşü benimsediğini görmekten ve Türkiye'nin üyelik görüşmelerinin başlatılması için gerekli Kopenhag Siyasi Kriterlerini karşıladığını açıklamasından büyük memnuniyet duymaktayız.

Artık, ileriye, geleceğe yönelmek zamanı gelmiştir. Eksiklerin yolculuk sırasında giderileceği doğaldır. Bu tüm üye ülkelerin geçirdiği süreçlerde yaşanmıştır. 17 Aralık zirvesinde AB devlet ve hükümet başkanlarından beklentimiz, 2005 yılının başlarında ülkemizle tam üyelik görüşmelerine gecikmeksizin başlanması kararının alınmasıdır. Bu kararın üyeler arasında ayrımcılığa veya eşit olmayacak muameleye mahal vermeyecek ve tam üyelik görüşmelerinin sürdürülebilirliğini garanti altına alacak nitelikte olması gerekmektedir. Bu sonuç, özenle, gayretle sürdürülen uyum çalışmalarımızı daha da hızlandıracaktır"


Türkiye'nin Avrupa'nın çağdaş değerlerini benimsemiş demokratik, laik, serbest ekonomiye dayalı bir Avrupa ülkesi olduğunu vurgulayan Arınç, Türkiye'nin AB üyeliği, müslümanların ve hristiyanların aynı çatı altında ortak değerler ve çıkarlar temelinde, barış içinde yaşayabileceklerini tüm dünyaya gösterecek olması açısından özel önem taşıdığına dikkat çekti.

TBMM Başkanı Arınç; "Türkiye'nin üyeliği konusunda çeşitli çevrelerde yeterli bilgiden yoksunluk, yada yanlış bilgilendirmelerden kaynaklanan önyargıların giderilebilmesi için Avrupa Parlamentosu ile diyalogumuzun da, yaşamsal önemde olduğunu vurgulamak istiyorum. Böylelikle kamuoylarının Türkiye'nin üyeliğinin her iki tarafa sağlayacağı yararlar konusunda daha iyi aydınlatılabilmesi mümkün olacaktır" dedi.

Konuşmasının son bölümünde, 17 Aralık sürecinin hemen öncesinde AP'nin gündeminde Türkiye ile ilgili bir rapor bulunduğuna değinen Arınç, "Avrupa Parlamentosundan beklentimiz, ülkemizde yaşanan gelişmeler ve AB Komisyonunun görüş ve tavsiyeleri paralelinde, nesnel, dengeli ve 17 Aralık Zirvesinde Türkiye'nin üyelik görüşmelerinin koşulsuz ve gecikmeksizin başlatılması yönünde desteğini açıkça vurgulayan bir raporun kabul edilmesidir. Avrupa Parlamentosu'nun, sağduyu ile bu doğrultuda doğru karar vereceğine inanıyorum" diye konuştu.