2005-02-21 - 12:25
Arınç, resmi bir ziyaret için Türkiye'de bulunan İtalya Senatosu Başkanı Pera ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında, İtalya'nın, Türkiye'nin AB üyeliği yolunda verdiği desteğe teşekkür etti.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, resmi bir ziyaret Türkiye'de bulunan İtalyan Senatosu Başkanı Marcello Pera ile birlikte TBMM'de basın toplantısı yaptı. Arınç, "Sayın Başkana, ülkemizin AB üyeliği yolunda gerçekleştirmekte olduğu reform süreci hakkında ayrıntılı bilgi verdim. AB'ye uyum çerçevesinde uygulamaya dönük çalışmalarımızın müzakere sürecinde de kararlılıkla devam edeceğini vurguladım. Laik, demokratik, modern, çağdaş Türkiye'nin AB üyeliğinin, Birliğe yapacağı katkılara ilişkin görüşlerimizi izah ettim" dedi.
Başkan Pera ile ve heyetler arasında yapılan görüşmelerde Türkiye-İtalya ilişkilerinin tüm boyutlarını gözden geçirdiklerini belirten Arınç, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin AB üyeliği ve müzakerelere başlama sürecini ele aldık. İtalya'nın AB üyeliğimiz yolunda Türkiye'ye verdiği ve bundan sonra da süreceğinden emin olduğumuz değerli desteğine bu vesileyle Türk halkının temsilcisi Türkiye Büyük Millet Meclisi adına bir kez daha teşekkür ediyorum. Sayın Başkan ile Parlamentolarımız arasında karşılıklı ziyaret ve temasların artırılmasının önemi üzerinde mutabık kaldık."
Arınç, Avrupa kamuoylarında Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili çeşitli çevrelerce dile getirilen tartışmaların olumlu mecraya yönelmesinde, karşılıklı ve sık ziyaretlerin olumlu katkıları olacağına inandığını kaydetti.
"Birbirimizi daha yakından ve daha iyi anlamamız, tanımamız yoluyla peşin fikirlerin, eksik bilgilerin, yanlış yargıların giderileceğini düşünüyoruz" diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bilindiği gibi, Ocak ayında İtalya Temsilciler Meclisi Başkanı Cassini'nin davetlisi olarak İtalya'yı ziyaretim sırasında, Meclislerimiz arasındaki mevcut ve yararlı işbirliğini daha da geliştirmeyi hedefleyen bir "İşbirliği Protokolü" imzalamıştık.
Bu protokol, Meclis organlarımız arasındaki işbirliğinin, temasların, ziyaretlerin, deneyim ve alışverişlerin güçlendirilmesini, uluslararası alandaki dayanışmanın geliştirilmesini, ayrıca her yıl halklarımızı birbirine daha iyi tanıtacak, yakınlaştıracak ortak kültürel etkinlikler düzenlenmesini öngörmektedir.
Bu protokolün Parlamentolarımız arasındaki yakın ilişkilere, daha zengin boyutlar katacağına olan ortak inancımızı teyid ettik."
TBMM Başkanı Arınç, Pera ile yaptığı görüşmede, Akdeniz'in iki önemli ülkesi Türkiye ile İtalya arasındaki mükemmel ilişkilerin daha da geliştirilmesi ve AB üyelik süreci üzerinde fikir teatisinde bulunduklarını belirtti.
Arınç, şunları söyledi:
"Sayın Başkana, ülkemizin AB üyeliği yolunda gerçekleştirmekte olduğu reform süreci hakkında ayrıntılı bilgi verdim. AB'ye uyum çerçevesinde uygulamaya dönük çalışmalarımızın müzakere sürecinde de kararlılıkla devam edeceğini vurguladım. Laik, demokratik, modern, çağdaş Türkiye'nin AB üyeliğinin, Birliğe yapacağı katkılara ilişkin görüşlerimizi izah ettim.
Üyeliğimizin AB Anayasası'nın ruhunun geçerliliğini de kanıtlayacağını anlattım.
Türkiye'nin AB üyelik sürecinde, İtalya'nın ülkemize verdiği desteğin yapıcı yaklaşım ve politikalarının oynadığı önemli ve teşvik edici rolün sürdürüleceği hususunda Sayın Pera'nın da hemfikir olduğunun teyidini aldım.
Bu ziyaretle daha da pekişen parlamentolararası ilişkilerimizin ve işbirliğimizin önümüzdeki dönemde de artarak devam edeceğine inanıyorum."
PERA'NIN SÖZLERİ
İtalya Senato Başkanı Pera da açıklamasında, bu ziyaretle Arınç'ın Roma ziyareti ile başlayan ilişkileri devam ettirdiklerini belirtti. Bugün İtalya'nın, Türkiye'nin AB üyeliğine ve müzakerelerin başlaması konusunda vereceği katkıları ele aldıklarını bildiren Pera, üyelik için gerekli kriterlere Türkiye'nin yaklaşmasını sağlayan çabaların İtalya tarafından takdir edildiğini ifade etme olanağı bulduğunu söyledi. Pera, özellikle Anayasal alanda, çeşitli yasalarda ve ekonomik yapının iyileştirilmesi yönündeki reformları kastettiğini ifade etti.
Tüm bu reformların AB'nin Türkiye'ye açılımının bir nedeni olduğunu belirten Pera, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ancak bazı Avrupa ülkelerinde çeşitli çevrelerce Türkiye'nin üyeliği hususunda kaygılar bulunmaktadır. Bu kaygılar Türkiye'nin büyüklüğü ile ilgili ve Türkiye'nin girişinin AB kurumlarına yapacağı etkilerden kaynaklanmaktadır. Bu kaygıların müzakere sürecinde giderilebileceği inancını taşımaktayım. Bu kaygıların AB üyesi ülkelerin bir iç politika malzemesi haline getirilmemesi gerektiğine inanıyorum. Türkiye'yi AB üyeliğine götürecek müzakere süreci, iç politika malzemesi haline getirilemeyecek kadar önemli bir süreçtir.
Hem AB hem Türkiye durumun daha iyi kavranması için gerekli temasları yapmalıdır. Müzakere sürecinde mutlak şekilde giderilebilecek kaygılar olduğunu da belirtmek istiyorum.
AB kendi bünyesinde görüş ayrılıklarının yaşandığı bir süreçten geçmektedir. AB Anayasası'nın oylanma süreci hassas bir süreçtir. Bu hassas süreçte Türkiye'nin müzakerelere başlatılması bir engel olarak değil bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.''
KIBRIS SORUNU
Pera, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda KKTC'nin samimi olduğunun referandum sonuçlarıyla ortaya çıkmasına karşın izolasyonunun sürmesi konusundaki görüşlerini soran bir gazeteciye şu karşılığı verdi:
''Türkiye'nin Kıbrıs sorununun çözümü adına gösterdiği çabaları takdirle karşılıyoruz. Annan Planı'nın kabulü yönünde yaptığı telkinlerle Kuzey Kıbrıs'tan (Evet) görüşünün çıkması yönündeki çabalarını da takdirle karşılıyoruz. Kıbrıs sorunu, Kıbrıs'ın üyeliği ve ilerde Türkiye'nin üyeliği ile AB'nin bir iç meselesi haline gelecektir. Gönül isterdi ki AB, Kıbrıs'ı üyeliğe kabul etmeden önce bu sorunun çözümüne katkıda bulunsaydı.''
Bir gazetecinin, AB'nin daha fazla genişlemesine yönelik kaygıları anımsatması üzerine Pera, genişleme ve AB'nin kimliğini yitirmesi endişelerini giderecek araçlara sahip olunduğunu söyledi. Pera, bu endişelerin Türkiye'nin üyeliği için bir engel oluşturmadığı görüşlerini de yineledi.
Başkan Pera ile ve heyetler arasında yapılan görüşmelerde Türkiye-İtalya ilişkilerinin tüm boyutlarını gözden geçirdiklerini belirten Arınç, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin AB üyeliği ve müzakerelere başlama sürecini ele aldık. İtalya'nın AB üyeliğimiz yolunda Türkiye'ye verdiği ve bundan sonra da süreceğinden emin olduğumuz değerli desteğine bu vesileyle Türk halkının temsilcisi Türkiye Büyük Millet Meclisi adına bir kez daha teşekkür ediyorum. Sayın Başkan ile Parlamentolarımız arasında karşılıklı ziyaret ve temasların artırılmasının önemi üzerinde mutabık kaldık."
Arınç, Avrupa kamuoylarında Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili çeşitli çevrelerce dile getirilen tartışmaların olumlu mecraya yönelmesinde, karşılıklı ve sık ziyaretlerin olumlu katkıları olacağına inandığını kaydetti.
"Birbirimizi daha yakından ve daha iyi anlamamız, tanımamız yoluyla peşin fikirlerin, eksik bilgilerin, yanlış yargıların giderileceğini düşünüyoruz" diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bilindiği gibi, Ocak ayında İtalya Temsilciler Meclisi Başkanı Cassini'nin davetlisi olarak İtalya'yı ziyaretim sırasında, Meclislerimiz arasındaki mevcut ve yararlı işbirliğini daha da geliştirmeyi hedefleyen bir "İşbirliği Protokolü" imzalamıştık.
Bu protokol, Meclis organlarımız arasındaki işbirliğinin, temasların, ziyaretlerin, deneyim ve alışverişlerin güçlendirilmesini, uluslararası alandaki dayanışmanın geliştirilmesini, ayrıca her yıl halklarımızı birbirine daha iyi tanıtacak, yakınlaştıracak ortak kültürel etkinlikler düzenlenmesini öngörmektedir.
Bu protokolün Parlamentolarımız arasındaki yakın ilişkilere, daha zengin boyutlar katacağına olan ortak inancımızı teyid ettik."
TBMM Başkanı Arınç, Pera ile yaptığı görüşmede, Akdeniz'in iki önemli ülkesi Türkiye ile İtalya arasındaki mükemmel ilişkilerin daha da geliştirilmesi ve AB üyelik süreci üzerinde fikir teatisinde bulunduklarını belirtti.
Arınç, şunları söyledi:
"Sayın Başkana, ülkemizin AB üyeliği yolunda gerçekleştirmekte olduğu reform süreci hakkında ayrıntılı bilgi verdim. AB'ye uyum çerçevesinde uygulamaya dönük çalışmalarımızın müzakere sürecinde de kararlılıkla devam edeceğini vurguladım. Laik, demokratik, modern, çağdaş Türkiye'nin AB üyeliğinin, Birliğe yapacağı katkılara ilişkin görüşlerimizi izah ettim.
Üyeliğimizin AB Anayasası'nın ruhunun geçerliliğini de kanıtlayacağını anlattım.
Türkiye'nin AB üyelik sürecinde, İtalya'nın ülkemize verdiği desteğin yapıcı yaklaşım ve politikalarının oynadığı önemli ve teşvik edici rolün sürdürüleceği hususunda Sayın Pera'nın da hemfikir olduğunun teyidini aldım.
Bu ziyaretle daha da pekişen parlamentolararası ilişkilerimizin ve işbirliğimizin önümüzdeki dönemde de artarak devam edeceğine inanıyorum."
PERA'NIN SÖZLERİ
İtalya Senato Başkanı Pera da açıklamasında, bu ziyaretle Arınç'ın Roma ziyareti ile başlayan ilişkileri devam ettirdiklerini belirtti. Bugün İtalya'nın, Türkiye'nin AB üyeliğine ve müzakerelerin başlaması konusunda vereceği katkıları ele aldıklarını bildiren Pera, üyelik için gerekli kriterlere Türkiye'nin yaklaşmasını sağlayan çabaların İtalya tarafından takdir edildiğini ifade etme olanağı bulduğunu söyledi. Pera, özellikle Anayasal alanda, çeşitli yasalarda ve ekonomik yapının iyileştirilmesi yönündeki reformları kastettiğini ifade etti.
Tüm bu reformların AB'nin Türkiye'ye açılımının bir nedeni olduğunu belirten Pera, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ancak bazı Avrupa ülkelerinde çeşitli çevrelerce Türkiye'nin üyeliği hususunda kaygılar bulunmaktadır. Bu kaygılar Türkiye'nin büyüklüğü ile ilgili ve Türkiye'nin girişinin AB kurumlarına yapacağı etkilerden kaynaklanmaktadır. Bu kaygıların müzakere sürecinde giderilebileceği inancını taşımaktayım. Bu kaygıların AB üyesi ülkelerin bir iç politika malzemesi haline getirilmemesi gerektiğine inanıyorum. Türkiye'yi AB üyeliğine götürecek müzakere süreci, iç politika malzemesi haline getirilemeyecek kadar önemli bir süreçtir.
Hem AB hem Türkiye durumun daha iyi kavranması için gerekli temasları yapmalıdır. Müzakere sürecinde mutlak şekilde giderilebilecek kaygılar olduğunu da belirtmek istiyorum.
AB kendi bünyesinde görüş ayrılıklarının yaşandığı bir süreçten geçmektedir. AB Anayasası'nın oylanma süreci hassas bir süreçtir. Bu hassas süreçte Türkiye'nin müzakerelere başlatılması bir engel olarak değil bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.''
KIBRIS SORUNU
Pera, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda KKTC'nin samimi olduğunun referandum sonuçlarıyla ortaya çıkmasına karşın izolasyonunun sürmesi konusundaki görüşlerini soran bir gazeteciye şu karşılığı verdi:
''Türkiye'nin Kıbrıs sorununun çözümü adına gösterdiği çabaları takdirle karşılıyoruz. Annan Planı'nın kabulü yönünde yaptığı telkinlerle Kuzey Kıbrıs'tan (Evet) görüşünün çıkması yönündeki çabalarını da takdirle karşılıyoruz. Kıbrıs sorunu, Kıbrıs'ın üyeliği ve ilerde Türkiye'nin üyeliği ile AB'nin bir iç meselesi haline gelecektir. Gönül isterdi ki AB, Kıbrıs'ı üyeliğe kabul etmeden önce bu sorunun çözümüne katkıda bulunsaydı.''
Bir gazetecinin, AB'nin daha fazla genişlemesine yönelik kaygıları anımsatması üzerine Pera, genişleme ve AB'nin kimliğini yitirmesi endişelerini giderecek araçlara sahip olunduğunu söyledi. Pera, bu endişelerin Türkiye'nin üyeliği için bir engel oluşturmadığı görüşlerini de yineledi.
