2005-03-21 - 15:40
Arınç, CHP'nin davetlisi olarak Türkiye'ye gelen ABD Louisville Üniversitesi'nden tarihçi Prof. Dr. Justin McCarty'yi, TBMM'de kabul etti. Kabulde, CHP İstanbul milletvekilleri Şükrü Elekdağ ve Onur Öymen de bulundu.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Ermeni sorunu konusunda Meclis'teki gizli tutanakların isteyenlere verileceğini belirterek, ''Türk milleti tarihin hiçbir döneminde soykırım yapmamıştır'' dedi.
Arınç, CHP'nin davetlisi olarak Türkiye'ye gelen ABD Louisville Üniversitesi'nden tarihçi Prof. Dr. Justin McCarty'yi, TBMM'de kabul etti. Değerli bir bilim adamı ve tarihçiyi TBMM'de ağırlamaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Arınç, McCarty'nin Ermeni sorununa ilişkin yaptığı çalışmalar ve yazdığı kitapların, sorunun çözümüne ışık tutacağını söyledi.
Ermeni soykırımı iddialarının 90. yılında, Ermenilerin dünyada bir atak başlattıklarını, gerek mağduriyete uğradıklarını öne sürerek, gerekse bazı ülkelerin parlamentolarından çıkardıkları kararlar ile dünya kamuoyunu etkilemeye çalıştıklarını vurgulayan Arınç, Türkiye olarak iktidarı ve muhalefeti ile bunlara karşı durulduğunu ve durmaya devam edileceğini belirtti.
Geçmişti yaşanan bazı acı olayları siyasi amaçlı kullanmanın doğru olmadığını kaydeden Arınç,'' Türk milleti, tarihin hiçbir döneminde soykırım yapmamıştır'' diye konuştu. Arınç, bu konu ile ilgili TBMM'deki gizli tutanakların isteyenlere verileceğini de ifade ederek, gerçeklerin ortaya çıkması için TBMM'nin her türlü katkıda bulunacağını sözlerine ekledi.
MCCARTY'NİN SÖZLERİ
Amerikalı tarihçi McCarty de konuşmasında, Türkiye'ye yaptığı ziyarette TBMM'de bulunmaktan ayrı bir onur duyduğunu belirterek, ''Çünkü inanıyorum ki Atatürk'ün ruhu hala bu Meclis'te'' dedi.
McCarty, Ermeni yalanlarına karşı hükümet ve muhalefetin birlikte karşı durmasını da büyük memnuniyetle karşıladığını vurguladı.
Arınç-McCarty görüşmesine CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ve İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ da katıldı.
''TÜRKİYE'NİN ELİNİN DAHA GÜÇLENDİĞİNİ GÖRDÜK''
Çelik, gazetecilerle bohbeti sırasında bazı milletvekilleriyle birlikte ABD'ye gerçekleştirdikleri ziyaretle ilgili bilgi de verdi. 10 gün içinde Kongre, Senato, çeşitli kişi ve sivil toplum kuruluşlarıyla 34 görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Çelik, Türkiye'nin gelişmiş demokrasilerden nasıl yararlanabileceği arayışı kapsamında ABD sisteminin nasıl işlediğini tespit etmeye çalıştıklarını, bu çabanın önümüzdeki dönemde Avrupa kıtasında da süreceğini söyledi.
Başkanlık Sistemi ile ilgili olarak ''hoşa giden yönleri de var, bize hiç uymayan aykırı yönleri de var'' diyen Çelik, Kongre içindeki Etik Kurul'un ''çok hoşuna gittiğini'', milletvekilleriyle ilgili şikayetlerin burada ele alındığını ve gerektiğinde bunlara ceza verilebildiğini, hatta konunun yargıya bile intikal ettirilebildiğini söyledi.
Başkanlık sistemi konusundaki görüşünün sorulması üzerine Çelik, ''Başkanlık sistemi çok farklı... Bizimle alakası yok. İyi tarafı, yürütme ile yasamanın ayrı olması. Kongre üyeleri, direkt halka karşı sorumlu'' dedi.
Faruk Çelik, Başkanlık sisteminin Türkiye'ye uyacağı kanaatinde olmadığını bildirerek, ''Bizde böyle bir talep de irade de yok. Ne hükümette, ne başbakanda, ne parti grubunda var. Türkiye'de konu ciddi şekilde ele alınmış değil. Böyle bir tartışmaya da şahit olmadım''
dedi.
Başkanlık sisteminin Türkiye'ye uyup uymayacağı sorusuna Çelik, ''Böyle bir model almaya kalksanız, Türkiye'ye uyarlamak çok zor'' karşılığını verdi.
KIBRIS, PKK VE ERMENİSTAN...
Çelik, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ve Paul Wolfowitz'in de aralarında olduğu kişilere 3 konu üzerinde görüşlerini ilettiklerini belirterek, şöyle konuştu:
''Kıbrıs konusunda verilen sözlerin tutulmadığını ve KKTC üzerinde tecridin sürdüğünü söyledik. Wolfowitz, 30 milyon dolarlık bir yardımın son aşamaya geldiğini ve Avrupalıların bu konuda üzerine düşeni yapmadığını söyledi. Kıbrıs konusundaki geç kalış; Türk kamuoyunda ABD'ye karşı bir tepki yarattığını illettik.
Ermenistan ile ilgili olarak; hava sahasını ve arşivlerimizi açtığımızı, ülkedeki Ermeni vatandaşlarla bir sorunumuz olmadığını, 1915 olayları ile ilgili olarak o günün şartlarındaki olayların Ermenistan'dan çok Ermeni diasporası tarafından dünyaya bu şekilde taşınmasının Türk kamuoyunu çok rahatsız ettiğini söyledik.
PKK olaylarının başka olaylarla karıştırılmamasını, terör diyorsak elbirliğiyle bu terörü kurutmamız gerektiğini ve bununla ilgili adımların atılmasını istedik. 'Lokal de olsa terör olayları devam ediyor' dedik. PKK'nın terör örgütü olduğunu kabul ediyorlar. ABD'nin farklı bir düşünce içinde olmadığını, ama ABD'nin Irak'ta farklı güçlerle yaşadığı sıkıntıdan dolayı Türkiye'nin istediği öncelik havasına gelemediğini söylediler. (Ama bu durum adım atmayacağımız anlamına gelmez, kararlılığımız sürüyor) dediler.''
Görüşmede Suriye konusunun da gündeme geldiğine işaret eden Çelik, Türkiye'nin bu ülke ile ilişkilerinden rahatsızlık duyulmaması gerektiğini aktardıklarını belirtti. Çelik, Türkiye'nin bölgede güçlü ve ağabey devlet olarak komşularıyla ilişkilerini güzel bir noktaya taşıdığını ifade ederek, ''Türkiye'nin BM kararına karşı aykırı davranış içinde olduğunu kim söyleyebilir) diye sorduk'' dedi.
''TALEP İZLENİMİ ALMADIK''
ABD'li yetkililerin ''bölgede kontrol edemedikleri şeyler olduğunu' kabul ettiklerini dile getiren Çelik, ''Sıkıntı içinde olduklarını ifade ediyorlar. Zorlandıklarını saklamıyorlar'' görüşünü kaydetti. ABD'nin Türkiye'den talebi olup olmadığı sorusuna karşılık Çelik, böyle bir talep izlenimi almadıklarını ancak Türk-ABD ilişkileri konusunda kamuoyundaki olumsuzluğu sorguladıklarını söyledi. Çelik, ABD'li yetkililere, ''Kıbrıs, Ermenistan ve PKK konusunda bir adım atarsanız, Türk kamuoyu bu görüntüyü tersine çevirecektir'' dediklerini aktardı.
AK Parti Grup Başkanvekili Çelik, Türk-ABD ilişkilerinin gelecekte çok daha iyi bir noktaya ulaşacağını belirterek, ''Görüşmelerde Türkiye'nin elinin daha güçlendiğini gördük. Üst düzey görüşmelerle ufak tefek sorunların giderilebileceğini gördük. Türkiye'den olaylara bakıldığında Türkiye'nin duruşunun ne kadar doğru ve haklı olacağının görüleceğini söyledik'' dedi.
ABD'li yetkililerin 1 Mart tezkeresi konusunda, ''1 Mart bizim için bitmiştir. Geçmişi bırakıp geleceğe bakalım'' dediklerini kaydeden Çelik, Türk kamuoyundaki ABD karşıtlığından rahatsızlık duyduklarını ve bunun devamından yana olmadıklarına işaret etti.
Çelik, görüşmede, ABD'li yetkililerin ''Metal Fırtına'' adlı kitap ile Hitler'in ''Kavgam'' kitabının çok satmasından duyduğu endişeleri de dile getirdiklerini bildirdi.
Arınç, CHP'nin davetlisi olarak Türkiye'ye gelen ABD Louisville Üniversitesi'nden tarihçi Prof. Dr. Justin McCarty'yi, TBMM'de kabul etti. Değerli bir bilim adamı ve tarihçiyi TBMM'de ağırlamaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Arınç, McCarty'nin Ermeni sorununa ilişkin yaptığı çalışmalar ve yazdığı kitapların, sorunun çözümüne ışık tutacağını söyledi.
Ermeni soykırımı iddialarının 90. yılında, Ermenilerin dünyada bir atak başlattıklarını, gerek mağduriyete uğradıklarını öne sürerek, gerekse bazı ülkelerin parlamentolarından çıkardıkları kararlar ile dünya kamuoyunu etkilemeye çalıştıklarını vurgulayan Arınç, Türkiye olarak iktidarı ve muhalefeti ile bunlara karşı durulduğunu ve durmaya devam edileceğini belirtti.
Geçmişti yaşanan bazı acı olayları siyasi amaçlı kullanmanın doğru olmadığını kaydeden Arınç,'' Türk milleti, tarihin hiçbir döneminde soykırım yapmamıştır'' diye konuştu. Arınç, bu konu ile ilgili TBMM'deki gizli tutanakların isteyenlere verileceğini de ifade ederek, gerçeklerin ortaya çıkması için TBMM'nin her türlü katkıda bulunacağını sözlerine ekledi.
MCCARTY'NİN SÖZLERİ
Amerikalı tarihçi McCarty de konuşmasında, Türkiye'ye yaptığı ziyarette TBMM'de bulunmaktan ayrı bir onur duyduğunu belirterek, ''Çünkü inanıyorum ki Atatürk'ün ruhu hala bu Meclis'te'' dedi.
McCarty, Ermeni yalanlarına karşı hükümet ve muhalefetin birlikte karşı durmasını da büyük memnuniyetle karşıladığını vurguladı.
Arınç-McCarty görüşmesine CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ve İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ da katıldı.
''TÜRKİYE'NİN ELİNİN DAHA GÜÇLENDİĞİNİ GÖRDÜK''
Çelik, gazetecilerle bohbeti sırasında bazı milletvekilleriyle birlikte ABD'ye gerçekleştirdikleri ziyaretle ilgili bilgi de verdi. 10 gün içinde Kongre, Senato, çeşitli kişi ve sivil toplum kuruluşlarıyla 34 görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Çelik, Türkiye'nin gelişmiş demokrasilerden nasıl yararlanabileceği arayışı kapsamında ABD sisteminin nasıl işlediğini tespit etmeye çalıştıklarını, bu çabanın önümüzdeki dönemde Avrupa kıtasında da süreceğini söyledi.
Başkanlık Sistemi ile ilgili olarak ''hoşa giden yönleri de var, bize hiç uymayan aykırı yönleri de var'' diyen Çelik, Kongre içindeki Etik Kurul'un ''çok hoşuna gittiğini'', milletvekilleriyle ilgili şikayetlerin burada ele alındığını ve gerektiğinde bunlara ceza verilebildiğini, hatta konunun yargıya bile intikal ettirilebildiğini söyledi.
Başkanlık sistemi konusundaki görüşünün sorulması üzerine Çelik, ''Başkanlık sistemi çok farklı... Bizimle alakası yok. İyi tarafı, yürütme ile yasamanın ayrı olması. Kongre üyeleri, direkt halka karşı sorumlu'' dedi.
Faruk Çelik, Başkanlık sisteminin Türkiye'ye uyacağı kanaatinde olmadığını bildirerek, ''Bizde böyle bir talep de irade de yok. Ne hükümette, ne başbakanda, ne parti grubunda var. Türkiye'de konu ciddi şekilde ele alınmış değil. Böyle bir tartışmaya da şahit olmadım''
dedi.
Başkanlık sisteminin Türkiye'ye uyup uymayacağı sorusuna Çelik, ''Böyle bir model almaya kalksanız, Türkiye'ye uyarlamak çok zor'' karşılığını verdi.
KIBRIS, PKK VE ERMENİSTAN...
Çelik, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ve Paul Wolfowitz'in de aralarında olduğu kişilere 3 konu üzerinde görüşlerini ilettiklerini belirterek, şöyle konuştu:
''Kıbrıs konusunda verilen sözlerin tutulmadığını ve KKTC üzerinde tecridin sürdüğünü söyledik. Wolfowitz, 30 milyon dolarlık bir yardımın son aşamaya geldiğini ve Avrupalıların bu konuda üzerine düşeni yapmadığını söyledi. Kıbrıs konusundaki geç kalış; Türk kamuoyunda ABD'ye karşı bir tepki yarattığını illettik.
Ermenistan ile ilgili olarak; hava sahasını ve arşivlerimizi açtığımızı, ülkedeki Ermeni vatandaşlarla bir sorunumuz olmadığını, 1915 olayları ile ilgili olarak o günün şartlarındaki olayların Ermenistan'dan çok Ermeni diasporası tarafından dünyaya bu şekilde taşınmasının Türk kamuoyunu çok rahatsız ettiğini söyledik.
PKK olaylarının başka olaylarla karıştırılmamasını, terör diyorsak elbirliğiyle bu terörü kurutmamız gerektiğini ve bununla ilgili adımların atılmasını istedik. 'Lokal de olsa terör olayları devam ediyor' dedik. PKK'nın terör örgütü olduğunu kabul ediyorlar. ABD'nin farklı bir düşünce içinde olmadığını, ama ABD'nin Irak'ta farklı güçlerle yaşadığı sıkıntıdan dolayı Türkiye'nin istediği öncelik havasına gelemediğini söylediler. (Ama bu durum adım atmayacağımız anlamına gelmez, kararlılığımız sürüyor) dediler.''
Görüşmede Suriye konusunun da gündeme geldiğine işaret eden Çelik, Türkiye'nin bu ülke ile ilişkilerinden rahatsızlık duyulmaması gerektiğini aktardıklarını belirtti. Çelik, Türkiye'nin bölgede güçlü ve ağabey devlet olarak komşularıyla ilişkilerini güzel bir noktaya taşıdığını ifade ederek, ''Türkiye'nin BM kararına karşı aykırı davranış içinde olduğunu kim söyleyebilir) diye sorduk'' dedi.
''TALEP İZLENİMİ ALMADIK''
ABD'li yetkililerin ''bölgede kontrol edemedikleri şeyler olduğunu' kabul ettiklerini dile getiren Çelik, ''Sıkıntı içinde olduklarını ifade ediyorlar. Zorlandıklarını saklamıyorlar'' görüşünü kaydetti. ABD'nin Türkiye'den talebi olup olmadığı sorusuna karşılık Çelik, böyle bir talep izlenimi almadıklarını ancak Türk-ABD ilişkileri konusunda kamuoyundaki olumsuzluğu sorguladıklarını söyledi. Çelik, ABD'li yetkililere, ''Kıbrıs, Ermenistan ve PKK konusunda bir adım atarsanız, Türk kamuoyu bu görüntüyü tersine çevirecektir'' dediklerini aktardı.
AK Parti Grup Başkanvekili Çelik, Türk-ABD ilişkilerinin gelecekte çok daha iyi bir noktaya ulaşacağını belirterek, ''Görüşmelerde Türkiye'nin elinin daha güçlendiğini gördük. Üst düzey görüşmelerle ufak tefek sorunların giderilebileceğini gördük. Türkiye'den olaylara bakıldığında Türkiye'nin duruşunun ne kadar doğru ve haklı olacağının görüleceğini söyledik'' dedi.
ABD'li yetkililerin 1 Mart tezkeresi konusunda, ''1 Mart bizim için bitmiştir. Geçmişi bırakıp geleceğe bakalım'' dediklerini kaydeden Çelik, Türk kamuoyundaki ABD karşıtlığından rahatsızlık duyduklarını ve bunun devamından yana olmadıklarına işaret etti.
Çelik, görüşmede, ABD'li yetkililerin ''Metal Fırtına'' adlı kitap ile Hitler'in ''Kavgam'' kitabının çok satmasından duyduğu endişeleri de dile getirdiklerini bildirdi.
