2005-07-02 - 15:00
CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ KOÇ: ''BAŞBAKAN, MECLİS'TE YAPTIKLARI SİVİL DARBEYİ MARUZ GÖSTERMEYE ÇALIŞIYOR''
Plan ve Bütçe Komisyonu'nun CHP'li üyeleri ve milletvekillerinin önemli bir çoğunluğu ile ortak basın toplantısı yapan Koç "CHP'yi millet, Meclis'e 'AKP'nin maskesini düşürsün' diye gönderdi'' dedi
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, partisine yönelik eleştirilerini yanıtlarken, ''Başbakan, Meclis'te yaptıkları sivil darbeyi maruz göstermeye çalışıyor'' dedi.

Haluk Koç, Parlamento'da, Plan ve Bütçe Komisyonu'nun CHP'li üyeleri ve milletvekillerinin önemli bir çoğunluğu ile ortak basın toplantısı yaptı. TBMM'de muhalefet sıralarının boş olduğunu, muhalefet sıralarının basın toplantı salonuna ve komisyon toplantı salonlarına taşındığını ifade eden Koç, bunun nedeninin de iktidarın ''muhalefetin sesini kısmı girişimi olduğunu'' öne sürdü.

Bingöl'de, Suveren İstasyonu yakınlarında Elazığ-Tatvan seferini yapan posta treninin geçişi sırasında patlama meydana geldiğini, ölenler ve çok sayıda yaralı bulunduğunu belirten Koç, ''Dün söylemiştik. Artık Türkiye'de mezralarda, köylerde değil, mezralar ile köyler, ilçeler ve iller arasındaki yollarda bombalama olaylarının olacağını söylemiştik. Maalesef haklı çıktık'' diye konuştu.

Haluk Koç, Başbakan Erdoğan'ın, MKYK toplantısının başında, CHP'ye yönelik bazı açıklamalarda bulunduğunu belirterek, yanıt verdi. Başbakanın, ana muhalefetin kendilerinin çalışma temposuna ayak uyduramadığını söylediğini bildiren Koç, ''Başbakan, Alice Harikalar
Diyarında'yı tercüme edecek olursak; kendisine yaratılan parlak dünya içinde uçmaya devam ediyor. Ayakları yerde değil sayın Başbakanın... Sayın Başbakan, çağdaş dünyaya ayak uyduramıyor'' dedi.

''BAŞBAKAN RAHATSIZ''
Başbakan Erdoğan'ın, kendi yarattıkları ''antidemokratik tablodan'' rahatsız olduğunu ileri süren Haluk Koç, ''Meclis'teki tablodan rahatsız. Yarattıkları bu tablonun faturasını da CHP'ye kesmeye, suçu CHP'ye atmaya çalışıyor. Meclis'te yaptıkları sivil darbeyi maruz göstermeye çalışıyor. Meclis'te yaptıkları bir sivil darbedir'' dedi.

Başbakan Erdoğan'ın, ''Halkın, CHP'yi gerilim yaratması için Meclise göndermediğini'' de söylediğini anımsatan Haluk koç, şu iddialarda bulundu:

''Doğru... Çok doğru bir tespit. CHP'yi millet, Meclise IMF'nin kuklası olan bu iktidara ve uluslararası masalarda Türkiye üzerinde her türlü diplomasi oyunu oynanırken AKP'nin maskesini düşürsün diye gönderdi. Biz görevimizi yapıyoruz sayın Başbakan. Demokrasi içinde Türkiye Cumhuriyeti'nin senin ve kadrolarından çok daha büyük ve güçlü olduğunu biz sana göstereceğiz. Biraz sabret...

Başbakanın kullandığı iktidar arabasının ileri vitesi yoktur. Tek bir vitesi var, o da geri vites... Geri vitesli arabanın Türkiye'yi nereye götüreceği belli. Bunu sadece CHP söylemiyor, Türkiye'deki yargı kurumları söylüyor, üniversiteler söylüyor, en önemlisi halk söylüyor. 'Teslim olmayacak Türkiye' diyor. Ekonomideki teslimiyete de dış politikadaki teslimiyete de hayır diyor. Bunun cevabını Mecliste alıyorsun ama sokakta da alacaksın. Korkunun ecele faydası yok. Sığ, donatımsız, yakın siyasi tarih konusunda bile yetersiz donanıma sahip bir Başbakan ile yönetilmek, Türkiye'ye yakışmıyor. Bunları hak ediyor Başbakan... Bu tanımları, bu değerlendirmeleri hak ediyor Başbakan"

''TELEKOM'U TÜRKİYE'DEN KAÇIRDILAR"
Haluk Koç, Türk Telekom'un 6.5 milyar dolarlık ihalesiyle ilgili olarak, ''Telekom'u Türkiye'den kaçırmışlardır. Çok başlarını ağrıtacak. Önümüzdeki dönemin Yüce Divan dosyaları teker teker belli oluyor'' dedi.

''STRATEJİK İŞLETMELERİN ÖZELLEŞTİRMESİNE KARŞIYIZ''
CHP Mersin Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Mustafa Özyürek de CHP'nin programının çok açık olduğunu belirterek, ''Biz stratejik işletmelerin özelleştirilmesine karşıyız. Stratejik işletmelerin bir bölümü belki borsada halka arz edilebilir ama böyle yüzde 51'ini geçen bölümünün blok satış yoluyla satılmasına kesinlikle karşıyız. Telekom da bu stratejik işletmelerin başında geliyor'' dedi.

Mustafa Özyürek, Bankacılık Yasa Tasarısı ile ilgili görüşlerini belirtirken, tasarının özünün bankacılık sistemini ''dinselleştirmek'' olduğu iddiasında bulundu. Özyürek, ''Eğitimden yargıya kadar dini damga vurmak için kadrolaşan iktidar, bankacılık sektörüne de damgasını vurmak istemektedir'' dedi. Özyürek ayrıca, Bankacılık Yasa Tasarısı'nda eleştirdikleri pek çok konu olduğunu, bunların düzeltilmesine yönelik girişimlerinin destek bulmadığını dile getirdi; tasarı ile banka çalışanlarının büyük hak kayıplarına uğrayacağını öne sürdü.