2004-05-18 - 00:00
CHP Grubunda konuşan Deniz Baykal ''Hükümetin YÖK yasası ile aldığı sorumsuz kararın ekonomik bedeli İstanbul'da yapılacak tüp geçit projesinden pahalıya mal olmuştur'' dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Hükümetin YÖK Yasası ile aldığı sorumsuz kararın ekonomik bedeli, İstanbul'da yapılacak tüp geçit projesinden pahalıya mal olmuştur'' dedi. Baykal, Hükümetin YÖK Yasası ile ülkedeki güven ortamını ciddi biçimde sarstığını öne sürdü.
Deniz Baykal, Partisinin Grup toplantısında YÖK konusuna değinirken, "Hadis okumuş öğrencilerle hadis okumamış öğrenciler, hadis okumuş kaymakamlarla hadis okumamış kaymakamlar ayrımını Türkiye'ye sokmanın yararı olmadığını'' söyledi. Türkiye'nin bu konuyu 80 yıl önce karara bağladığını bildiren Baykal, ''Bunun için Türkiye'de demokrasi var, Türkiye AB kapısı önünde, onun için Türkiye İran değil, Irak değil, Ortadoğu ülkesi değil'' dedi.
AK Parti yöneticilerinin yasa ile ilgili olarak ''Bu sınava yetişse de olur, yetişmese de olur'' yaklaşımı içine girdiğini kaydeden Baykal, ''Bu kadar vurdumduymazlığı anlamak mümkün değil. Buna tanık olmak üzüntü verici, bundan büyük acı duyuyorum'' diye konuştu.
Baykal, gençlerin, geleceklerini belirleyecek bu sınav için var güçleriyle çalıştığını, ailelerin bütün varlığını ortaya koyduğunu ifade ederek, ''Sınavlara kısa sürede kaldı, daha sınavın nasıl olacağı belli değil. İktidarın bu gençler ve aileleri karşısındaki vurdumduymaz tavrını protesto ediyorum'' dedi.
Yasanın içyüzünün artık anlaşıldığını, ortaya konulan gerekçelerin hiçbirisinin inandırıcı olmadığını savunan Baykal, amacın ''Özel eğitim almış bazı okulları Türkiye'de kritik noktalara adam yetiştirecek üniversitelere öğrenci verir hale getirmek'' olduğunu söyledi.
Baykal, düzenlemenin ilericilikle, çağdaşlıkla, demokratlıkla ilgisi bulunmadığını savunarak, imam hatip öğrencileri, Türkiye'nin daha çağdaş bir ülke olmasına katkı sağlamayacaksa bu düzenlemelerin yapılmaması gerektiğini söyledi. Baykal, şöyle konuştu:
"Yapmayın, kıymayın bu çocuklara. 'Kendi siyasi istismarınız için bu çocukların geleceğini tehlikeye atmayın. O çocukların sorunlarını onlara hak ettikleri saygıyı göstererek çözelim ama Türkiye'yi yanlış istikamete itmeyelim.Ancak hükümetin olayları böyle değerlendirmediği ortadadır."
Baykal, yargı mensuplarına yapılması planlanan zammın ''Keşke hiç olmasaydı'' diyecek noktada bulunduğunu ifade etti. Zam oranının çok düşük olduğunu, bundan sonra ''Yapıldı artık'' denilerek yeni bir düzenleme yapılmayacağını öne süren Baykal, ''Bunu kabul etmek mümkün değil. Devlet nereden kesecekse kessin yargı mensuplarına verecek parayı mutlaka bulsun'' diye konuştu.
Deniz Baykal, Irak'taki gelişmelere değinirken de, Türkiye'yi bölgede daha ileri bir angajmana sürükleyecek yaklaşımlar karşısında ülkeyi yönetenlerin dikkatli davranması gerektiğini söyledi. Baykal, ''Türkiye'nin bölgede yanlış bir strateji etrafında daha ileri yükümlülüklere sürüklenmesi fevkalade yanlış olur'' dedi.
Filistin-İsrail sorununun dünya barışını tehdit eden en önemli sorunların başında geldiğini ifade eden Baykal, bu sorun çözülmeden Irak'ta yeni bir cephe açılmasının yanlışlığını anlatmaya çalıştıklarını söyledi, Irak'ta tam bir fiyasko yaşandığını, Filistin sorununun çığırından çıktığını kaydetti.
Deniz Baykal, Partisinin Grup toplantısında YÖK konusuna değinirken, "Hadis okumuş öğrencilerle hadis okumamış öğrenciler, hadis okumuş kaymakamlarla hadis okumamış kaymakamlar ayrımını Türkiye'ye sokmanın yararı olmadığını'' söyledi. Türkiye'nin bu konuyu 80 yıl önce karara bağladığını bildiren Baykal, ''Bunun için Türkiye'de demokrasi var, Türkiye AB kapısı önünde, onun için Türkiye İran değil, Irak değil, Ortadoğu ülkesi değil'' dedi.
AK Parti yöneticilerinin yasa ile ilgili olarak ''Bu sınava yetişse de olur, yetişmese de olur'' yaklaşımı içine girdiğini kaydeden Baykal, ''Bu kadar vurdumduymazlığı anlamak mümkün değil. Buna tanık olmak üzüntü verici, bundan büyük acı duyuyorum'' diye konuştu.
Baykal, gençlerin, geleceklerini belirleyecek bu sınav için var güçleriyle çalıştığını, ailelerin bütün varlığını ortaya koyduğunu ifade ederek, ''Sınavlara kısa sürede kaldı, daha sınavın nasıl olacağı belli değil. İktidarın bu gençler ve aileleri karşısındaki vurdumduymaz tavrını protesto ediyorum'' dedi.
Yasanın içyüzünün artık anlaşıldığını, ortaya konulan gerekçelerin hiçbirisinin inandırıcı olmadığını savunan Baykal, amacın ''Özel eğitim almış bazı okulları Türkiye'de kritik noktalara adam yetiştirecek üniversitelere öğrenci verir hale getirmek'' olduğunu söyledi.
Baykal, düzenlemenin ilericilikle, çağdaşlıkla, demokratlıkla ilgisi bulunmadığını savunarak, imam hatip öğrencileri, Türkiye'nin daha çağdaş bir ülke olmasına katkı sağlamayacaksa bu düzenlemelerin yapılmaması gerektiğini söyledi. Baykal, şöyle konuştu:
"Yapmayın, kıymayın bu çocuklara. 'Kendi siyasi istismarınız için bu çocukların geleceğini tehlikeye atmayın. O çocukların sorunlarını onlara hak ettikleri saygıyı göstererek çözelim ama Türkiye'yi yanlış istikamete itmeyelim.Ancak hükümetin olayları böyle değerlendirmediği ortadadır."
Baykal, yargı mensuplarına yapılması planlanan zammın ''Keşke hiç olmasaydı'' diyecek noktada bulunduğunu ifade etti. Zam oranının çok düşük olduğunu, bundan sonra ''Yapıldı artık'' denilerek yeni bir düzenleme yapılmayacağını öne süren Baykal, ''Bunu kabul etmek mümkün değil. Devlet nereden kesecekse kessin yargı mensuplarına verecek parayı mutlaka bulsun'' diye konuştu.
Deniz Baykal, Irak'taki gelişmelere değinirken de, Türkiye'yi bölgede daha ileri bir angajmana sürükleyecek yaklaşımlar karşısında ülkeyi yönetenlerin dikkatli davranması gerektiğini söyledi. Baykal, ''Türkiye'nin bölgede yanlış bir strateji etrafında daha ileri yükümlülüklere sürüklenmesi fevkalade yanlış olur'' dedi.
Filistin-İsrail sorununun dünya barışını tehdit eden en önemli sorunların başında geldiğini ifade eden Baykal, bu sorun çözülmeden Irak'ta yeni bir cephe açılmasının yanlışlığını anlatmaya çalıştıklarını söyledi, Irak'ta tam bir fiyasko yaşandığını, Filistin sorununun çığırından çıktığını kaydetti.
