2005-04-14 - 13:57
Ağar, Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Trabzon ve Mersin'de meydana gelen olayları değerlendirdi.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Trabzon ve Mersin'de yaşanan olayları anlayamadığını savunarak, ''Burada hem beceriksizlik, hem de hayali büyüklük kompleksi olduğu görülmektedir'' dedi.
Ağar, Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Trabzon ve Mersin'de meydana gelen olayları değerlendirdi. Türkiye'de güvenliğin olmadığını, asayişin bozulduğunu, hırsızlık, gasp gibi olayların sürdüğünü ifade eden Ağar, bunların yanı sıra Hükümetin ''Henüz çok cılız'' düzeyde olan sokak hareketlerini önlemekte başarısız olduğunu savundu. Türkiye'de varolan sağduyunun bu olayların boyutlarının büyümesini engelleyeceğine inandığını kaydeden Ağar, ''15-20 günden bu yana Türkiye'nin her yerini dolaşarak ortaya koyduğumuz çabalar bunu önlemeye yöneliktir. Hükümet sokakta yoktur, Anadolu'da yoktur, şehirlerde yoktur, onun yerine biz varız. Bizim dışımızda hiç kimse sokağa çıkamamaktadır'' diye konuştu.
''BAŞBAKAN MESELEYİ ANLAMIYOR''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmanın, ''Bu meseleyi anlayamadığını ortaya koyduğunu'' öne süren Ağar, ''Burada hem beceriksizlik, hem de hayali büyüklük kompleksi olduğu görülmektedir'' diye konuştu. ''Hangi başarı? Bu başarı karşısında telaşlananlar kimlerdir?'' diye soran Ağar, şunları söyledi:
''Bir başbakanın görevi hayalet taşlayarak suçlama yapmak değildir. Kimse bunlar, ortaya çıkarılmalı, bunları bilmek milletin de bizim de hakkımızdır. Varsa böyle bir komplo, varsa telaş içinde olanlar ve senaryo yazıp ortaya koyanları millet bilsin. Millet dedektif değildir, sizin hayali sözlerinizin arkasındaki gerçeği arama görevi milletin değildir. Toplumun hassasiyetlerini anlasaydınız, siz gerekli tedbirleri anlasaydınız, yasadışı işlerle mücadele edecek iradenin sahibi olsaydınız, insanları sokağa düşmek için bahane üretemez duruma getirirdiniz. İktidar makamı şikayet yeri değildir, muktedir olma yeridir. Hayali hedefleri gösteremezsiniz, ne varsa ortaya koyun. Canımızı uğrunda vermekten çekinmeyeceğimiz bayrak, siyaset üretmenin aracı olamaz. PKK terörünün yarattığı acılar geride kalmalıdır. Kimse bu acıları yaşamak istememektedir.''
İktidarın ''Oturduğu koltuğu dolduramadığını'' da savunan Ağar, halkın meşru zeminlerde kalarak seçim yoluyla yönetimi değiştireceğine inandığını kaydetti.
Ağar, ''İktidarın yolsuzluk dosyalarının kabarmaya başladığını'' da ifade ettiği konuşmasında, ortaya çıkan yeni müfettiş raporlarının hükümet mensuplarını açıkça suçladığını söyledi. Hiç kimsenin bunları ''yok sayarak'' hükümet görevini sürdüremeyeceğini kaydeden Ağar, dosyaların gereğinin yapılmasını istedi.
ÖCALAN'IN YARGILANMASI
Bölücü terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın yeniden yargılanmasına ilişkin bir soru üzerine Ağar, dayatmaların, zorlamaların nedenini anlayabilmenin mümkün olmadığını söyledi. Kamuoyunun vicdanının, düşüncelerinin böyle bir rahatlığa hazır olmadığını bildiren Ağar, ''Türkiye'nin istikrarını, düzenini bozmama konusunda Türkiye kararlı olmalıdır. Türkiye, dayatmalara bu kadar açık bir hükümeti hiç yaşamadı. Hükümetin farklı bir tavır içinde olmasını diliyorum'' diye konuştu.
DOĞU VE GÜNEYDOĞU'DA YAŞANANLAR
Ağar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde terör olaylarının artma eğilimi içine girdiğini belirterek görüşlerini soran bir gazeteciyi yanıtlarken de Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın ''Terör örgütü 1999'un ötesinde güç sahibidir, kuvvet sahibidir. Biz de güvenlik konusunda o ölçüde güçlü değiliz'' dediğini aktardı.
Hükümetin bunu değerlendirmesi gerektiğini ifade eden Ağar, ''Türkiye'nin her zaman temel meselelerinden biri terörsüz bir Türkiye'yi var edebilmektir. Bunun ardında güçlü bir siyasi irade olması lazım. Yarın, öbür gün nereden ne tür bir çatışma haberleri geleceğini bilemeyiz. Ancak böyle bir mesele varsa bununla hükümet kendisi mücadele edecektir. İkide bir yalvar yakar ABD'ye başvurarak 'Benim teröristimle mücadele et' demesini anlayabilmek de mümkün değildir'' dedi.
DYP Genel Başkanı Ağar, kısa süre önce bölgeye düzenlediği gezi sırasında halkın teröre karşı net bir tavır içinde olduğunu, terör örgütünün zora dayanarak alacağı bir destek bulunmadığını gördüğünü ifade etti.
Ağar, Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Trabzon ve Mersin'de meydana gelen olayları değerlendirdi. Türkiye'de güvenliğin olmadığını, asayişin bozulduğunu, hırsızlık, gasp gibi olayların sürdüğünü ifade eden Ağar, bunların yanı sıra Hükümetin ''Henüz çok cılız'' düzeyde olan sokak hareketlerini önlemekte başarısız olduğunu savundu. Türkiye'de varolan sağduyunun bu olayların boyutlarının büyümesini engelleyeceğine inandığını kaydeden Ağar, ''15-20 günden bu yana Türkiye'nin her yerini dolaşarak ortaya koyduğumuz çabalar bunu önlemeye yöneliktir. Hükümet sokakta yoktur, Anadolu'da yoktur, şehirlerde yoktur, onun yerine biz varız. Bizim dışımızda hiç kimse sokağa çıkamamaktadır'' diye konuştu.
''BAŞBAKAN MESELEYİ ANLAMIYOR''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmanın, ''Bu meseleyi anlayamadığını ortaya koyduğunu'' öne süren Ağar, ''Burada hem beceriksizlik, hem de hayali büyüklük kompleksi olduğu görülmektedir'' diye konuştu. ''Hangi başarı? Bu başarı karşısında telaşlananlar kimlerdir?'' diye soran Ağar, şunları söyledi:
''Bir başbakanın görevi hayalet taşlayarak suçlama yapmak değildir. Kimse bunlar, ortaya çıkarılmalı, bunları bilmek milletin de bizim de hakkımızdır. Varsa böyle bir komplo, varsa telaş içinde olanlar ve senaryo yazıp ortaya koyanları millet bilsin. Millet dedektif değildir, sizin hayali sözlerinizin arkasındaki gerçeği arama görevi milletin değildir. Toplumun hassasiyetlerini anlasaydınız, siz gerekli tedbirleri anlasaydınız, yasadışı işlerle mücadele edecek iradenin sahibi olsaydınız, insanları sokağa düşmek için bahane üretemez duruma getirirdiniz. İktidar makamı şikayet yeri değildir, muktedir olma yeridir. Hayali hedefleri gösteremezsiniz, ne varsa ortaya koyun. Canımızı uğrunda vermekten çekinmeyeceğimiz bayrak, siyaset üretmenin aracı olamaz. PKK terörünün yarattığı acılar geride kalmalıdır. Kimse bu acıları yaşamak istememektedir.''
İktidarın ''Oturduğu koltuğu dolduramadığını'' da savunan Ağar, halkın meşru zeminlerde kalarak seçim yoluyla yönetimi değiştireceğine inandığını kaydetti.
Ağar, ''İktidarın yolsuzluk dosyalarının kabarmaya başladığını'' da ifade ettiği konuşmasında, ortaya çıkan yeni müfettiş raporlarının hükümet mensuplarını açıkça suçladığını söyledi. Hiç kimsenin bunları ''yok sayarak'' hükümet görevini sürdüremeyeceğini kaydeden Ağar, dosyaların gereğinin yapılmasını istedi.
ÖCALAN'IN YARGILANMASI
Bölücü terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın yeniden yargılanmasına ilişkin bir soru üzerine Ağar, dayatmaların, zorlamaların nedenini anlayabilmenin mümkün olmadığını söyledi. Kamuoyunun vicdanının, düşüncelerinin böyle bir rahatlığa hazır olmadığını bildiren Ağar, ''Türkiye'nin istikrarını, düzenini bozmama konusunda Türkiye kararlı olmalıdır. Türkiye, dayatmalara bu kadar açık bir hükümeti hiç yaşamadı. Hükümetin farklı bir tavır içinde olmasını diliyorum'' diye konuştu.
DOĞU VE GÜNEYDOĞU'DA YAŞANANLAR
Ağar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde terör olaylarının artma eğilimi içine girdiğini belirterek görüşlerini soran bir gazeteciyi yanıtlarken de Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın ''Terör örgütü 1999'un ötesinde güç sahibidir, kuvvet sahibidir. Biz de güvenlik konusunda o ölçüde güçlü değiliz'' dediğini aktardı.
Hükümetin bunu değerlendirmesi gerektiğini ifade eden Ağar, ''Türkiye'nin her zaman temel meselelerinden biri terörsüz bir Türkiye'yi var edebilmektir. Bunun ardında güçlü bir siyasi irade olması lazım. Yarın, öbür gün nereden ne tür bir çatışma haberleri geleceğini bilemeyiz. Ancak böyle bir mesele varsa bununla hükümet kendisi mücadele edecektir. İkide bir yalvar yakar ABD'ye başvurarak 'Benim teröristimle mücadele et' demesini anlayabilmek de mümkün değildir'' dedi.
DYP Genel Başkanı Ağar, kısa süre önce bölgeye düzenlediği gezi sırasında halkın teröre karşı net bir tavır içinde olduğunu, terör örgütünün zora dayanarak alacağı bir destek bulunmadığını gördüğünü ifade etti.
