2005-04-23 - 14:00
TBMM BAŞKANI ARINÇ: "GELECEKTE DÜNYA SAHNESİNDE ETKİN OLACAK BİR TÜRKİYE HAZIRLAMALIYIZ"
TBMM Genel Kurulu'nda yapılan "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Özel Oturumunda konuşan Arınç, "Gerçek şu ki, 85 yılda büyük mesafeler kat ettik. Nerdeyse her şeyini kaybetmek üzere olan bir ülkeden bugün çok şükür ki, dünyanın saygın ve sayılı ülkelerinden biri olduk" dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç, "Gelecekte dünya sahnesinde etkin olacak bir Türkiye hazırlamalıyız" dedi. Arınç, "Türkiye ayaklarına yapıştırılmış prangalardan kurtulmalıdır" diye konuştu.

TBMM Genel Kurulu'nda yapılan "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Özel Oturumunda konuşan Arınç, "85 yıllık tarihimizde hepimizi duygulandıran, bazen üzen, gurur veren olaylar yaşadık. Kanaatimce bu olayları soğukkanlı bir şekilde gözden geçirmeli ve geçmişten dersler çıkartmalıyız" diye konuştu.

Konuşmasını, "Hamaset yaparak geçmişimizi gereksiz yere yüceltmemizin bize bir faydası olmadığını gördük"diye sürdüren Arınç, şöyle devam etti:

"Öte yandan karamsar bir şekilde 85 yılda hiçbir şey yapılmadığını da söyleyemeyiz. Tarihi, bir daha tekerrür etmemesi için bulunmaz bir fırsat olarak görmeli ve geleceğimizi aydınlatmak için kullanmalıyız. Gerçek şu ki, 85 yılda büyük mesafeler kat ettik. Nerdeyse her şeyini kaybetmek üzere olan bir ülkeden bugün çok şükür ki, dünyanın saygın ve sayılı ülkelerinden biri olduk. Ancak halen sahip olduğumuz potansiyeller, tarihi güç, kültürel zenginlik ve genç nüfusumuzla hak ettiğimiz yerde olmadığımız anlaşılıyor.

Türkiye'nin bugün bölgesinin en güçlü, dünyada sözü dinlenen ve dünya siyasetine yön veren bir ülke konumunda olması gerekirdi. Maalesef şu anda bu konumda değiliz. Bunun sebeplerini tartışmalıyız. Her zaman söylediğim gibi, cesurca tartışmalıyız hem de. Kendimizi yenilememiz ve daha da güçlü hale gelmemiz için bu tartışmalara ihtiyacımız var.

Her ne kadar bu tartışmalardan korkanlar, başka yerlere çekenler olsa da bundan vazgeçmemeliyiz. Gözlerini kapatanlar sadece kendilerine gece yaparlar. Bir mahkeme kararında söylendiği gibi, "toplumu şok edecek derecede fikirler beyan etmek" bile bazen o toplumun faydasına olur."

Milletlerin övünç duydukları tarihler varlığına dikkat çeken Arınç, 23 Nisan 1920 tarihinin onur duyduğumuz tarihler içinde en anlamlı olanlarından biri olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"Bu tarih, bir milletin kendi kaderine hakim olmak için başlattığı büyük yürüyüşün ilk adımıdır. Millet iradesi o günden sonra ülkenin geleceğini yöneten, hayatının akışını değiştiren bir merkez oldu. Sanırım bu tarihin bizi bu denli etkisi altına almasının en önemli nedeni, büyük bir bunalım içinde olan milletin yeniden doğmak için tek çatı altında toplanmasıdır.

Zira o çatı altında toplanan Mustafa Kemal Atatürk ve kahramanları Kurtuluş Savaşı'nı yönetmiş, ülkeyi özgürleştirmiş ve ardından da Cumhuriyeti ilan etmiştir. İşte 23 Nisan'ı, bizim açımızdan gurur veren ve en kıymetli tarih haline getiren sebep de budur. Ülkenin bütün çehresini ve kaderini, o gün bir çatı altında toplanan kahramanlar bütünüyle değiştirmiştir.

Onları görüp hürmetlerimizi iletmeyi çok isterdik hepimiz. Buna imkan yok biliyorum. Ancak onlara olan özlemimizi biraz olsun giderecek insanlar var burada. Şu anda o büyük kahramanların bir kısmının çocukları buradalar ve Genel Kurulumuzu izliyorlar. Onlara, babalarının ne kadar büyük kahramanlar olduğunu bir kez daha hatırlatıyor ve Yüce Meclisimiz adına kahramanlarımızın hatırası önünde saygıyla eğildiğimizi ifade ediyorum."

TBMM Başkanı Arınç, bu onur veren tarihi en görkemli şekilde kutlamak için 2005'i "Milli Egemenlik Yılı" ilan ettiklerini hatırlatarak, "hepinizin yakından takip ettiği onlarca etkinliğimizle 85. yılımıza yakışır bir kutlama sürdürüyoruz. Birçok bakanlığımız, bütün valiliklerimiz, belediyelerimiz, kaymakamlıklarımız, sivil toplum örgütleri, özel kuruluşlar, basın-yayın organlarımız büyük bir katılımla bu coşkumuza ortak oldular. Şu anda Türkiye'nin dört bir yanında son yılların en büyük kutlama programı sürüyor.

Dün bu Genel Kurul Salonu'nda Türkiye Öğrenci Meclisi toplandı. Neredeyse 12 Milyon öğrencinin oy kullandığı bir seçimi kazanan 81 ilin Meclis Başkanı Türkiye Öğrenci Meclisi Başkanı'nı seçti ve bir sonuç bildirgesi yayınladı.

Geçen yıl Milli Eğitim Bakanlığımızla beraber başlattığımız bu projemizde, çocuklarımızın ne kadar bilinçli ve ne kadar enerji dolu olduklarını gururla izledik.

Milyonlarca öğrencimiz, muhtarlarımız, yerel yönetimlerimiz, özel sektörümüz, bağımsız kurumlarımız tek tek bu coşkulu Milli Egemenlik Yılı'nı kutluyor. Önceki gün yaktığımız Milli Egemenlik Meşalemizle birlikte şimdi tüm yurtta birer manevi egemenlik meşalesi yakıldı ve bütün dünyaya bu ülkede millet iradesinin hakim olduğu bir kez daha duyuruldu. Coşkumuza katkıda bulunan herkese Yüce Meclisimiz adına teşekkür ediyorum."


"Gelecekte dünya sahnesinde etkin olacak bir Türkiye hazırlamalıyız. Bunu 23 Nisan'ın sahibi çocuklarımız için yapmalıyız" diyen TBMM Başkanı Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kendimizden vazgeçerek, fedakarlık yaparak, kişisel isteklerimizi unutarak bunu gerçekleştirmeliyiz hatta. Tıpkı 85 yıl önce kendilerini feda ederek hayallerindeki bir ülkeyi kurmak için ilk Meclisi açan vatanperver kahramanlar gibi. Türkiye ayaklarına yapıştırılmış prangalardan kurtulmalıdır.

Geleneksel korkular, tarihi kalıplar, ideolojik saplantılar, aşırı etnik kökenli akımlar bu prangalarımızın bazılarıdır. Daha yükseğe çıkmamıza, daha da görkemli bir ülke olmamıza engel olan bu prangalardan kurtulmak için yapacağımız tek şey, 85 yıl önce olduğu gibi ortak bir bilinç ve ortak hedef üzerinde ittifak etmektir.

Bugün içinde yaşadığımız toplumsal sorunlarımızın çözümünün de ancak bu şekilde gerçekleşeceği kanaatindeyim. Vatanperver her bireyin bu ortak bilinç ve ortak hedefe kilitlenmesi halinde Türkiye'nin yükselişini engelleyecek hiçbir gücün olmayacağına inanıyorum."

Arınç, konuşmasında ortak bilinç ve ortak hedef için ilk adımı atacak olan yerin Yüce Meclis olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Biz her zaman milletvekillerimizin topluma öncü ve liderlik etme rolü olduğunu ifade ediyoruz. Sadece siyasette değil, toplumu ilgilendiren her alanda, çözüm üreten ve ilk önce ülkesinin çıkarını düşünen milletvekilleri olarak bu konuda da adımı ilk biz atmalıyız.

Milletimize yeni hedefler, yeni açılımlar, yeni vizyonlar göstermek bizim görevimizdir. Meclisimiz bu tarihi misyonunu bir kez daha tereddüt etmeden yerine getirmelidir. Bugün 85. Yılımızda Meclisimiz yeterli güçte ve kararlılıktadır. Avrupa Birliği hedefimizde lokomotif görevi yapan, son 40 yılın devrim niteliğinde reformlarını gerçekleştiren Meclisimiz, kendi milletinin değişim taleplerini de yerine getirecek güçte ve kararlılıkta olmalıdır.

Yıllarca geleneksel korkuların arkasına gizlenen sorunları, tek tek çözen ve büyük cesaretle adım atan Yüce Meclis, şimdi halkımızın huzuru ve mutluluğu için de cesur adımlar atmalıdır. Bu Meclis'te, tıpkı Avrupa Birliği konusunda olduğu gibi bir mutabakat sağlandığında şu anda aşılamaz gibi duran sorunların hepsi kolaylıkla çözülecektir. Ve bu sorunlarımızı çözdüğümüzde ayaklarımızda bizi tutan, koşmamızı, yükselmemizi engelleyen prangalardan kurtulmuş olacağız."

"Peki bu mutabakatı sağlamamıza engel olan şey nedir?" diye soran Arınç, şöyle devam etti:

"Sosyal yaşamda, fikir özgürlüğünde, inanç özgürlüğünde, dış politikada, ekonomik alandaki sorunların muhatabı sadece hükümet midir? Bizim kanaatimize göre sadece hükümet değil, bu tür önemli sorunların muhatabı aynı zamanda TBMM'dir. Bu ülkede fikir özgürlüğünde, inanç özgürlüğünde, dış politikada, halkı ilgilendiren sosyal alanlarda aşılamayan bir sorun varsa; muhalefetiyle, iktidarıyla bu Meclis de kendini yükümlülük altında hissetmelidir. Ve tıpkı Avrupa Birliği konusunda elde edilen başarıda nasıl Yüce Meclisimiz en büyük paya sahipse, bu iç sorunlarımızın çözümünde de Yüce Meclisimiz yine en büyük paya sahip olacaktır.

Milletimiz büyük beklentiler içindedir. Yakaladığımız istikrar sorunlarımızı aşmamız için önemli bir avantajdır. Bu Meclis'te her geçen gün artan saygınlık, itibar ve kalite sorunlarımızı aşmamıza yeterli gücü veriyor. Yapmamız gereken; parti gözetmeksizin, kişisel çıkarlarımızı unutarak sorunlarımızı çözmek için bir araya gelmektir. O zaman etnik kimliği yücelten akımlar, huzursuzluk yaratan toplumsal olaylar, ekonomimizi etkileyen spekülasyonlar, toplumumuzu mutsuz yapan yasaklar ve dış dünyada zora sokan krizlerden rahatlıkla kurtulabileceğiz."

Konuşmasında sözde Ermeni soykırımına da değinen Arınç, şunları söyledi:

"Sözde Ermeni soykırımına karşı Meclisimizin gösterdiği ortak tepki özlediğimiz ortak bilinç ve ortak hedef için güzel bir örnektir. Muhalefet ve iktidar milletvekillerimiz sözde bu soykırım iddiaları için ortak hareket etme kararı almış, ortak deklarasyon yayınlamış, İngiltere Parlamentosu'na bir mektup göndermiştir. Bunun yanı sıra konferanslar, uluslararası lobi çalışmaları ve benzeri faaliyetler hep beraber yapılmıştır.

Hepimiz o zaman fark ettik ki, Meclisimizin mutabakatla attığı bir adım, hem sorunlarımızı çözmemize yardım etmekte, hem de tüm dünyada daha büyük bir dikkatle izlenmektedir. Bu vesileyle yarın, 24 Nisan tarihi nedeniyle çeşitli ülkelerde yapılacak sözde Ermeni soykırımı etkinliklerine de değinmek istiyorum.

Meclisimizde temsil edilen tüm partilerin ortak ittifakıyla açıklanan bildirinin tüm dünya tarafından bir kez daha ve dikkatlice okunmasını istiyoruz. Tarihimizde sakladığımız ya da bizi utandıracak hiçbir şey yoktur. Daha önce olduğu gibi bir kez daha tüm tarihçileri arşivlerimizi incelemeye davet ediyoruz.
Ermenistan Hükümeti'ni, kendi tarihçileri ile Türk tarihçilerinden oluşacak bir komisyon kurulması için işbirliğine davet ediyoruz. Türkiye Meclisiyle, hükümetiyle son derece açık, iyi niyetli ve sorunun çözümünden yana tavır almıştır.

Tüm işbirliği çağrılarımız, iyi niyetimiz ve tüm şeffaf davranışlarımıza rağmen sözde Ermeni soykırımı konusunda karşı taraftan iyi niyet belirtisi olabilecek bir adım görülmemiştir. Bu da bizim haklılığımızı ve kendi tarihimize olan güvenimizi göstermektedir.

Tüm bunlara rağmen sözde Ermeni soykırımı konusunda bir karar almayı düşünen ülkeler varsa onlara Meclisimiz adına bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. Tarihimizde bizi mahkum ettirecek hiçbir ayıbımız yoktur. Buna rağmen bize bu yolla baskı yapmak isteyen ülkelerin, Yüce Meclisimizin ülkesinin onuru, gururu ve milletinin şerefini korumak için tarihinde hiçbir zaman tereddüt geçirmediğini bilmelerini isterim."

ÇOCUKLARA SESLENDİ:

Konuşmasının sonunda çocuklara seslenen Arınç, sözlerini şöyle bağladı:

"Gözlerinde büyük bir ülkenin vatanperver ışıltılarını okuduğumuz çocuklarımız. Biliniz ki, sizin tarihinizde utanılacak bir gün bile yoktur. Bu büyük ülkenin onurlu tarihi tüm insanlığa ışık tutacak medeniyet parıltılarıyla doludur. Bin yıllık tarihimiz, kurduğumuz imparatorluklar, devletler insanlığa hep büyük katkılar sağlamıştır. Bu millet yüzyıllarca başka milletlerle bir arada, barış içinde yaşamıştır. Biz bunu geleneklerimizden, büyük dinimizden, tarihimizden öğrendik. Bundan sonra tüm milletlerle bir arada yaşamaya açığız. Yeter ki bizimle barış içinde, bir arada olmak isteyen milletlerin niyetleri de aynı olsun.

Size güzel bir ülke bırakmak için Yüce Meclisimiz geceli gündüzlü çalışıyor. Geleceğin ülkemiz için umut verici olduğunu bilin. Kendinize güvenin, Meclisinize güvenin, devletinize güvenin.

Kararlı bakışlarınızı ufuklardan indirmeyin.
İnancınızı, özgür fikirlerinizi, demokrasi bilincinizi koruyun.
Aile kurumunun önemini unutmayın, sağlam dostluklar edinin.
Ve geleceğin sahibi olduğunuzu hiç aklınızdan çıkarmayın."

TBMM Başkanı Bülent Arınç, konuşmasında İlk Meclisin kurucuları, başta Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarına Allah'tan rahmet diledi.