2004-04-07 - 00:00
ŞAM'DAKİ TEMASLARINI SÜRDÜREN TBMM BAŞKANI ARINÇ, DEVLET BAŞKANI ESAD TARAFINDAN KABUL EDİLDİ
Bülent Arınç, heyetlerarası görüşmelerde yaptığı konuşmada, "Yüzyılı aşkın bir süredir acı içinde sürüklenen İslam dünyası, artık kendini yenilemeli, özgürlükler, insan hakları, demokrasi ve hukuk alanında kendini geliştirmelidir." dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç, Suriye Halk Meclisi Başkanı Mahmoud Al Abrash'ın konuğu olarak, dün gittiği Şam'da temaslarını sürdürüyor. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad TBMM Başkanı Bülent Arınç'ı bu sabah kabul etti. Beşar Esad, TBMM Başkanı Arınç'ı Cumhuriyet Sarayı'nın giriş kapısında karşıladı. Cumhuriyet Sarayı'nda gerçekleşen kabul yaklaşık bir saat sürdü.
HEYETLER ARASI GÖRÜŞME
Bülent Arınç, iki ülke Parlamento Heyetleri arasında dün (7 Nisan) yapılan görüşmeler sırasında yaptığı konuşmada, "Yüzyılı aşkın bir süredir acı içinde sürüklenen İslam dünyası, artık kendini yenilemeli, özgürlükler, insan hakları, demokrasi ve hukuk alanında kendini geliştirmelidir." dedi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç konuşmasının başında, Suriye'de büyük bir ilgi, sıcaklık ve kardeşlik duyguları ile karşılandıklarını belirterek "Bu sevgiyi, uzun yıllar birbirini göremeyen, kavuşamayan iki akrabanın iki kardeşin gösterdiği sevgiye benzetiyorum." diye konuştu.
Ev sahibi ülke temsilcilerine "Kardeşlerim" diye hitap eden Arınç, uzun yıllar süren bir ayrılık, belki de soğukluk yaşandığını; ancak son dört yıldır, iki ülkenin karşılıklı attıkları pozitif adımlarla aradaki soğukluğun giderildiğini ve sevgiye dönüştüğünü ifade etti. Arınç şunları söyledi:
"Biz komşuyuz, aynı ırmaktan akan suyu, aynı topraktan yetişen ürünleri paylaşıyoruz. Biz aynı tarihe ve aynı yazgıya sahibiz.
Biraz daha geniş bir açıdan bakarsanız, bir çok Ortadoğu ülkesiyle de aynı durumdayız. Biz aynı kaderi paylaşmış, hatta geçmişte aynı acılar için ortak göz yaşı dökmüş, aynı sevinci paylaşmış bir ailenin çocuklarıyız.
Geçtiğimiz yüzyılın başında bölgede başlayan dramatik parçalanmalardan sonra hepimiz büyük acılar çektik. Maalesef bazı bölgelerde savaşlar, işgaller ve parçalanmalarla bu acı hala devam ediyor.
Geçen yüzyıldan beri halklarımız gerçek mutluluğa kavuşamadı. Neredeyse 100 yıldır bölgede yönetim, özgürlükler, insan hakları ve hukuk alanında sorunlar var. Batının ulaştığı insani değerlerin, özgürlüklerin ve bireysel hakların çok gerisindeyiz. Bazı kardeş ülkelerimiz nerdeyse 100 yıllık bir gecikmeyle insanlık uygarlığının gelişimini takip edebiliyor. Bu durum bizim ve sahip olduğumuz medeniyet açısından çok vahimdir. Şimdi ülke ayrımı yapmadan hepimize birkaç soru sormak istiyorum:
Acaba acı, gözyaşı, geri kalmışlık, antidemokratik uygulamalar, savaşlar, işgaller Müslüman halkların kaçınılmaz bir kaderi midir? Halklarımızın özgürlüklerden, demokrasinin nimetlerinden ve Allah'ın bize doğarken verdiği insani haklardan yararlanmamasının sebebi nedir ve müsebbibi kimdir?
Neden bizim toplumlarımız bilimde, sanayide, teknolojide, sanatta, eğitimde dünya standartlarının altında bir düzeydedir?
Neden batılı toplumlar, anlamı barış ve huzur olan İslam topluluklarını, şiddet yanlısı, terör yanlısı olarak algılıyor ve biz kendimizin ne kadar barışçıl bir toplum olduğunu neden anlatamıyoruz?
Neden tarihin çöplüğünde kalması gereken geçmişe ait husumetlerle Müslüman ülkeler komşularıyla sorun yaşıyor?"
Bu soruların cevaplarını bulması gerektiğini vurgulayan TBMM Başkanı Arınç, "Cevapları bulmalıyız ve insan uygarlığına tıpkı eskiden olduğu gibi barış, huzur, erdem, bilim ve insani değerler alanında katkıda bulunmalıyız." diye konuştu.
İSLAM DÜNYASI KENDİNİ YENİLEMELİ
Bülent Arınç, tarihte yaşanan kötü hatıraların tarihin çöplüğünde bırakılması gerektiğini ifade ettiği konuşmasında "Yüzyılı aşkın bir süredir acı içinde sürüklenen İslam dünyası, artık kendini yenilemeli, özgürlükler, insan hakları, demokrasi ve hukuk alanında kendini geliştirmelidir." dedi. Arınç sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunu kendi isteğimizle yapmalıyız bir başkasının zorlamsıyla değil. Çünkü bu bölgenin halkları kendi kaderlerine kendileri hükmeder.
Sahip olduğumuz parlak medeniyet, başarılarla dolu tarihi geçmişimiz, dinimiz ve tecrübelerimiz bizim özgür, mutlu, güçlü, etrafına barış ve huzur veren ülkeler olmamıza yeterli gücü vermektedir.
Yapmamız gereken şey, insanlığın ortak tecrübesinden ders almak, halkın tercihlerine kulak vermek, milletin iradesine saygılı olmak, modern bilimle daha fazla meşgul olmaktır.
Bunları yaparsak, eminim ki biz olmasak da çocuklarımız gelecekte özgür ve mutlu İslam ülkelerinde yaşayacaktır. "
YEMEKTE YAPTIĞI KONUŞMA
Bülent Arınç, Suriye Halk Meclisi Başkanı Mahmoud Al Abrash tarafından verilen akşam yemeğinde yaptıkları konuşma ise, yapılan temasların ikili ilişkilerin her alanda daha da gelişmesine önemli katkılarda bulunacağından emin olduğunu söyledi.
Türkiye ve Suriye halkları arasında yüzlerce yıl öncesine giden tarihi ve kültürel bağlar bulunduğunu, bu sağlam temele dayanarak son dönemde ilişkilerde büyük ilerlemeler kaydedildiğini ifade eden Arınç, özellikle Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın Ocak ayında yaptığı Türkiye ziyaretinin bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Arınç şöyle devam etti:
"En uzun kara sınırını paylaştığımız Suriye ile başta ekonomik alanda olmak üzere işbirliğimizin her konuda en üst düzeye taşınması için gayretlerimizi arttırmaya hazırız. Aynı arzunun ve iradenin Suriye'de de varolduğunu görmek bizi mutlu etmektedir.
Türkiye-Suriye ilişkilerinde görülen bu olumlu gelişmelerin iki ülke halklarının yararına olduğu kadar bölge barışına da katkı yapacağına inanıyorum."