2005-04-20 - 14:50
TBMM'de düzenlediği basın toplantısında AB tartışmalarına yanıt veren Dişli, son günlerde AB konusundaki spekülasyonların toplumun ve ekonominin psikolojisini olumsuz etkilediğini ifade etti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sakarya Milletvekili Şaban Dişli, AB takvimi ve sürecinin hiçbir kesintiye uğramaksızın devam edeceğini belirterek, ''Bizde istikamet kaybı yoktur'' dedi.
TBMM'de düzenlediği basın toplantısında AB tartışmalarına yanıt veren Dişli, son günlerde AB konusundaki spekülasyonların toplumun ve ekonominin psikolojisini olumsuz etkilediğini ifade etti. Parti olarak AB'nin ''öncelikli'' ve ''Türkiye'yi birinci lige taşıma'' projesi olduğuna işaret eden Dişli, ''Bizde istikamet kaybı yoktur. Aynı şekilde halkın da AB projesine desteği sürüyor'' dedi.
Hükümetin AB konusunda atması gereken adımları attığını, attığı her adımı halkla paylaştığını söyleyen Dişli, ancak bazı çevrelerin ''bu konuda sorun varmış gibi konuyu halkın önüne sunduğunu, bunun da toplumda ve ekonomide olumsuzluklara yol açtığını'' belirtti.
Dişli, AB projesinden sapmanın söz konusu olmadığına işaret ederek, ''Zor bir süreç. Geçen zaman içinde köklü değişiklikler yapıldı, sürecin hukuksal altyapısı hazırlandı. Sessiz devrimi, tüm toplum kesimleriyle birlikte yaptık. AB konusundaki takvim ve süreç, hiçbir kesintiye uğramaksızın devam edecek'' diye konuştu.
BAŞMÜZAKERECİNİN ATANMASI
Başmüzakerecinin tespiti ile ilgili soru üzerine Dişli, başmüzekerecinin siyasi otorite ile AB arasında ''köprü'' görevi göreceğini belirterek, şöyle konuştu:
''Tabii ki isimler belirlendi, belirlenmiştir. Bunlar arasında en uygunu ve en iyisini seçmeye kaldı. Başbakanın dediği gibi, o da zamanı geldiğinde, en kısa zamanda açıklanacak. Kişi, tabii ki çok önemlidir. Belki kamuoyu önünde zaman aldı gibi görünüyor ama seçilecek kişi AK Parti içinden birisi olacağı için kişi seçilmiş ya da seçilmemiş, bir kayıp söz konusu değil. Sadece atama işlemi olacak. O da çok yakında olacak.''
Dişli, ''yeni Papanın Türkiye karşıtı olmasının AB sürecinde Türkiye'yi nasıl etkileyeceğinin'' sorulması üzerine, Papanın Vatikan politikasını takip etmesi gerektiğini ifade ederek, ''Nasıl bir tavır takınacaklarını önümüzdeki günler gösterecek. Ancak devlet politikasını seslendireceği için sorun olacağını düşünmüyoruz. Daha sorumlu bir makama geldiği için ona göre yaklaşım gösterecek'' dedi.
''DİK DURMAYA DEVAM EDECEĞİZ''
Dişli, bir gazetecinin, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'AB bizi bölmeye çalışıyor' diyor. Gerçekten AB bizi bölmeye mi çalışıyor?'' demesi üzerine, Başbakanın, ''Türkiye'nin, AB ülkelerinin iç siyasetine alet edilmesini istemediğini'' dile getirdiğini söyledi.
''AB'den Türkiye'yi rahatsız eden istekler yok mu?'' sorusunu yanıtlarken, 6 Ekim'deki İlerleme Raporu'nda Türkiye'yi rahatsız edecek konular olduğunu, bunu da ilgili ülkeler nezdinde dile getirdiklerini ifade eden Dişli, şunları kaydetti:
''Tabii ki rahatsızlık konuları var, olmaya devam edecek. Türkiye'nin üyeliğini isteyenler var, istemeyenler var. Ama bu konuda dik durmaya devam edeceğiz. Gerek toplum kesimleri, gerek hükümetimiz, görüşlerimizi savunmaya devam edecek. Uzun bir yol olacak. Bazı meseleler gündeme gelebilir. Daha önce olduğu gibi, bunları yine tartışacağız, halkın tercihlerini hükümet seslendirecek. Göstermesi gereken mücadeleyi gösterecek, atılması gereken adımları atacak.
Müzakere, karşılıklı anlaşma zeminini oluşturma gayreti içinde olur. AB'nin yaklaşımı, gerektiğinde karşılıklı taviz verme veya adım atma şeklindedir. Toplumda kamuoyu oluşturan kesimlerin yaklaşımında değişiklik yok. Seçim öncesi aldığımız sinyalle, bugün aldığımız sinyal arasında fark var. Türkiye'nin hassas olduğu bazı konular var. Bu konularda da ortak tavrımızı, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yine belirlemeye devam edeceğiz.''
TBMM'de düzenlediği basın toplantısında AB tartışmalarına yanıt veren Dişli, son günlerde AB konusundaki spekülasyonların toplumun ve ekonominin psikolojisini olumsuz etkilediğini ifade etti. Parti olarak AB'nin ''öncelikli'' ve ''Türkiye'yi birinci lige taşıma'' projesi olduğuna işaret eden Dişli, ''Bizde istikamet kaybı yoktur. Aynı şekilde halkın da AB projesine desteği sürüyor'' dedi.
Hükümetin AB konusunda atması gereken adımları attığını, attığı her adımı halkla paylaştığını söyleyen Dişli, ancak bazı çevrelerin ''bu konuda sorun varmış gibi konuyu halkın önüne sunduğunu, bunun da toplumda ve ekonomide olumsuzluklara yol açtığını'' belirtti.
Dişli, AB projesinden sapmanın söz konusu olmadığına işaret ederek, ''Zor bir süreç. Geçen zaman içinde köklü değişiklikler yapıldı, sürecin hukuksal altyapısı hazırlandı. Sessiz devrimi, tüm toplum kesimleriyle birlikte yaptık. AB konusundaki takvim ve süreç, hiçbir kesintiye uğramaksızın devam edecek'' diye konuştu.
BAŞMÜZAKERECİNİN ATANMASI
Başmüzakerecinin tespiti ile ilgili soru üzerine Dişli, başmüzekerecinin siyasi otorite ile AB arasında ''köprü'' görevi göreceğini belirterek, şöyle konuştu:
''Tabii ki isimler belirlendi, belirlenmiştir. Bunlar arasında en uygunu ve en iyisini seçmeye kaldı. Başbakanın dediği gibi, o da zamanı geldiğinde, en kısa zamanda açıklanacak. Kişi, tabii ki çok önemlidir. Belki kamuoyu önünde zaman aldı gibi görünüyor ama seçilecek kişi AK Parti içinden birisi olacağı için kişi seçilmiş ya da seçilmemiş, bir kayıp söz konusu değil. Sadece atama işlemi olacak. O da çok yakında olacak.''
Dişli, ''yeni Papanın Türkiye karşıtı olmasının AB sürecinde Türkiye'yi nasıl etkileyeceğinin'' sorulması üzerine, Papanın Vatikan politikasını takip etmesi gerektiğini ifade ederek, ''Nasıl bir tavır takınacaklarını önümüzdeki günler gösterecek. Ancak devlet politikasını seslendireceği için sorun olacağını düşünmüyoruz. Daha sorumlu bir makama geldiği için ona göre yaklaşım gösterecek'' dedi.
''DİK DURMAYA DEVAM EDECEĞİZ''
Dişli, bir gazetecinin, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'AB bizi bölmeye çalışıyor' diyor. Gerçekten AB bizi bölmeye mi çalışıyor?'' demesi üzerine, Başbakanın, ''Türkiye'nin, AB ülkelerinin iç siyasetine alet edilmesini istemediğini'' dile getirdiğini söyledi.
''AB'den Türkiye'yi rahatsız eden istekler yok mu?'' sorusunu yanıtlarken, 6 Ekim'deki İlerleme Raporu'nda Türkiye'yi rahatsız edecek konular olduğunu, bunu da ilgili ülkeler nezdinde dile getirdiklerini ifade eden Dişli, şunları kaydetti:
''Tabii ki rahatsızlık konuları var, olmaya devam edecek. Türkiye'nin üyeliğini isteyenler var, istemeyenler var. Ama bu konuda dik durmaya devam edeceğiz. Gerek toplum kesimleri, gerek hükümetimiz, görüşlerimizi savunmaya devam edecek. Uzun bir yol olacak. Bazı meseleler gündeme gelebilir. Daha önce olduğu gibi, bunları yine tartışacağız, halkın tercihlerini hükümet seslendirecek. Göstermesi gereken mücadeleyi gösterecek, atılması gereken adımları atacak.
Müzakere, karşılıklı anlaşma zeminini oluşturma gayreti içinde olur. AB'nin yaklaşımı, gerektiğinde karşılıklı taviz verme veya adım atma şeklindedir. Toplumda kamuoyu oluşturan kesimlerin yaklaşımında değişiklik yok. Seçim öncesi aldığımız sinyalle, bugün aldığımız sinyal arasında fark var. Türkiye'nin hassas olduğu bazı konular var. Bu konularda da ortak tavrımızı, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yine belirlemeye devam edeceğiz.''
